Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Haksız Rekabet Hükümleri
Haksız rekabet hükümleri, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (“YTTK”) 54 ila 63üncü maddeleri ile düzenlenmektedir.
Halen yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TK”) haksız rekabeti, aldatıcı hareket veya dürüstlük kurallarına aykırı diğer şekillerde ekonomik rekabetin kötüye kullanılması olarak tanımlamaktadır. YTTK kapsamında yapılan tanımlama TK’daki tanımdan farklı olarak, haksız rekabet fiillerinin kimler arasında gerçekleşebileceğini de belirlemektedir. Buna göre, rakipler veya tedarikçilerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Bu kapsama giren her türlü fiil haksız rekabet teşkil edecektir. Başka bir işletmeye ait ürünlerin taklit edilmesi, rakip markaların taklit edilmesi, kendi ürünlerinin kalitesine yönelik olarak aldatıcı reklâmlar yapılması, ürünlerde veya işletmede olmayan nitelikleri varmış gibi göstererek aldatıcı ad ve işaretler kullanılması haksız rekabet teşkil eden hallerdendir. Kanundaki düzenlemelerin amacı, piyasadaki tüm katılımcıların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak belirtilmiştir. YTTK, gerek tanım gerekse amaç maddesinde belirtildiği gibi, haksız rekabet hükümlerinin uygulama alanını genişletmek ve yalnızca rakipler arasında uygulanmasının önüne geçmek amacı gütmektedir.
Haksız Rekabet Halleri
YTTK’nın 55inci maddesi, haksız rekabet hallerini altı ana başlık altında saymaktadır. Ancak maddede belirtilen bu haller tahdidi değildir. Maddede belirtilen hallere baktığımızda, TK’ya oranla örnek sayısının artırıldığı ve özellikle salt rakipleri koruyucu değil, tüketicileri ve kamu menfaatlerini korumayı amaçlayan örneklere yer verildiği görülmektedir. Diğer bir yenilik ise, maddede sayılan haller arasında haksız genel işlem şartlarını içeren hallere de yer verilmesidir. Maddede listelenen haksız rekabet halleri aşağıda kısaca belirtilmiştir:
- Dürüstlük Kuralına Aykırı Davranış ve Uygulamalar:
1 Başkasının işletmesini, iş ürünlerini veya faaliyetlerini yanlış veya yanıltıcı olacak şekilde kötülemek,
2 Kendi işletmesi, iş ürünleri veya faaliyetleri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak,
3 Paye, diploma veya ödül aldığı zannını uyandırmaya çalışmak veya yanıltıcı meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4 Başkasının iş ürünleri veya faaliyetleri ile karıştırılmaya yol açmak,
5 Kendisini, iş ürünlerini, fiyatlarını gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak,
6 Tedarik fiyatının altında ürün satarak müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak;
7 Müşteriyi ek edimler sunarak ürünün gerçek değeri hakkında yanıltmak,
8 Müşterinin karar verme özgürlüğünü saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
9 İş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
10 Taksitle satım veya benzeri hukuki işlemlere ilişkin ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek ve fiyat veya maliyet bilgilerini açıkça vermemek,
11 Tüketici kredilerine ilişkin ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
12 Taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmelerinin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin belli haklarına dair eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
- Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirmeye Yönelten Davranış ve Uygulamalar:
1 Müşterilerle sözleşme yapabilmek için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
2 Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine haksız yararlar teklif ederek kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
3 İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
4 Sözleşme yapabilmek için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış kişiyi, bu sözleşmeden caymaya veya sözleşmeyi feshetmeye yöneltmek.
- Başkalarının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanma Halleri:
1 Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2 Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
3 Başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralarak yararlanmak.
- Üretim ve İş Sırlarını Hukuka Aykırı Olarak İfşa Etmek
- İş Şartlarına Uymamak
- Dürüstlük Kuralına Aykırı İşlem Şartları Kullanmak
1 Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan veya
2 Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullanmak.
Açılabilecek Davalar
YTTK’nın 56. maddesi, haksız rekabet halinin varlığı halinde açılabilecek davaları belirtmiştir. Bu davalar şu şekildedir:
- Tespit Davası: Tespit davası, sadece haksız rekabet halinin tespitine yönelik bir davadır. Bu dava, haksız rekabetin tespitinin dahi yeterli olabileceği durumlar için öngörülmüştür.
- Haksız Rekabetin Men’i Davası: Bu dava ile mevcut bir haksız rekabet fiiline son verilmesi amaçlanmaktadır. Bu dava, devam eden haksız rekabet ihlalleri için öngörülmüştür.
- Haksız Rekabetin Ref’i Davası: Eski hale iade davası niteliğinde olan bu dava, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına veya haksız rekabet fiili yanlış ve yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesine yönelik olarak öngörülmüştür. Söz konusu dava ile haksız rekabete yol açan fiilin piyasada görülen bütün olumsuz tesirlerinin gündeme getirilmesi gerekir. Yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesi bu dava yoluyla sağlanabilir. Ancak bu davanın bir tazmin niteliği bulunmamaktadır. Bununla beraber ref davası ile tazminat davası birlikte de açılabilir.
- Tazminat Davası: Tazminat davası, maddi ve manevi tazminat davası olarak iki şekilde açılabilir. Tazminat davası ile haksız rekabet fiilinden zarar gören kimse, gördüğü zararın tazmin edilmesini talep edebilecektir. Bu davanın açılması, failin kusuruna ve davacının zararına bağlıdır. Bu davada, davacı hem failin kusurlu olduğunu, hem zarar miktarını, hem de illiyet bağını ispat edecektir. Zararın ispatlanması her zaman kolay olmamaktadır. Bu sebeple maddi tazminat davasında zararın tespitine yönelik olarak TTK md. 56/1(e)’de “…haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.” ifadesi öngörülmüştür. Bu durumda, davacının talebi üzerine hâkim, davalının kârı oranında tazminata hükmedebilecektir.
Haksız rekabet fiiline karşı olarak manevi tazminat davası açılması imkânı da bulunmaktadır. Manevi tazminat davası Türk Borçlar Kanunu’nun 58inci maddesi uyarınca açılabilecektir. Bu durumda hâkim, belirli bir tazminatın ödenmesine veya fiilin kınanmasına ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir. İlanın kapsam ve şekline hâkim karar verirse de, uygulamada bu ilan günlük gazetelerde yapılmaktadır.
Davalar bakımından öngörülen yeniliklerden biri, ekonomik çıkarları zarar gören veya tehlikeye giren müşterilerin de bu davaları açabileceğinin kanunda açıkça belirtilmiş olmasıdır. Ayrıca yine yukarıda ilk üç sırada sayılan davanın odalar, meslek birlikleri ve tüketicinin ekonomik çıkarlarını korumaya yönelik sivil toplum kuruluşları tarafından da açılabileceği açıkça belirtilmiştir. Böylece kanun, işbu düzenlemelerin yalnızca rakipleri korumaya yönelmediğini açıkça ortaya koymuş ve işbu davaların yalnızca rakipler tarafından açılabileceği yönündeki dar yorumu engellemiştir.
Zamanaşımı
Haksız rekabet hallerine ilişkin yukarıda sayılan davalar, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde ve herhalde fiilin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde açılmalıdır. YTTK 60ıncı maddesi ile ayrıca Ceza Kanunu’na atıf yapmak sureti ile fiilin aynı zamanda Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bir suç olması durumunda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüş ise, bu zamanaşımı süresine tabi olacağını belirtmektedir.
Sonuç
Yukarıda sıralanan hallerden anlaşıldığı üzere YTTK, haksız rekabet hallerini örnekseme yolu ise sayarken TTK’ya oranla verilen örneklerin sayısını artırmış ve özellikle tüketicilerin ve kamu menfaatlerinin de korunması bakımından düzenleme yapmıştır. Bu yaklaşım haksız rekabetin korunması bakımından uygulama alanını genişletmekte ve Türkiye’deki düzenlemeleri Avrupa Birliği düzenlemeleri ile uyumlulaştırmaktadır. Ancak bu düzenlemelerin rekabeti sınırlandıracak şekilde kısıtlayıcı şekilde uygulanmasının ve olması gerekenden daha geniş şekilde yorumlanmasının önüne geçilmelidir. Bunun için, maddenin temelinde yatan dürüstlük kuralı ve dürüstlük kuralına aykırılığın tespiti oldukça önem taşımaktadır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...