Yatırımların Teşviki ve Korunmasına İlişkin İkili Anlaşmalar
Yatırımcıların yabancı bir ülkede yatırım yapmaları için, yatırım yapacakları ev sahibi ülkenin ekonomik şart ve koşullarının yanı sıra hukuki durumu da önem taşır. Bu anlamda, yabancı yatırımcının yerli yatırımcıya nazaran hukuken sahip olduğu avantaj ve dezavantajlar ile yatırım yapacağı ülkede yatırımı ile ilgili uyuşmazlık çıkması halinde adil bir yargı yoluna başvurup başvuramayacağı yatırımcının yatırımı yapmadan önce dikkate alacağı hususlardır.
Yabancı yatırımlar ulusal mevzuatta çeşitli şekillerde düzenlendiği gibi, çok taraflı ve iki taraflı uluslararası anlaşmalara da konu olmaktadır. Çok taraflı uluslararası anlaşmalar hukukçular ve kamuoyu tarafından nispeten daha yaygın olarak bilinmekle birlikte, ikili yatırım anlaşmalarının varlığı ve sağladığı imkanlar geri planda kalmıştır.
Türkiye, devletlerle diğer devletlerin yatırımcıları arasındaki yatırım uyuşmazlıklarına ilişkin ICSID (International Centre for Settlement of Investment Disputes) Konvansiyonuna ve yatırımları ticari olmayan risklere karşı korumak amacıyla yapılmış olan MIGA (Multilateral Investment Guarantee Agency) olarak anılan çok taraflı yatırım garanti kuruluşu sözleşmesine taraftır.
İkili yatırım anlaşmaları ile yatırımcılara ev sahibi ülkede birçok kolaylık tanınır. Bir başka deyişle, ikili yatırım anlaşmaları ile taraf devletler karşılıklı olarak birbirlerinin yatırımcılarına belirli bir şekilde davranma yükümlülüğü altına girer. Devletin bu yükümlülüğe uymaması, yabancı yatırımcıya belirli kolaylıkları tanımaması uluslararası hukuk anlamında yaptırıma bağlanmış olur. Bunun yanında, ikili yatırım anlaşmalarının çoğu, yabancı yatırımcıya ev sahibi ülkenin ulusal mevzuatına uygun davranma yükümlülüğü getirir.
Türkiye birçok sayıda devlet ile karşılıklı yatırımların teşviki ve korunmasına yönelik ikili anlaşmalar akdetmiştir.
İkili anlaşmaların içeriği genel olarak hemen hemen aynıdır. İkili anlaşmalar, öncelikle korunacak yatırım türlerini düzenlerler. Korunacak yatırım geniş olarak düzenlenir ve nakit sermaye, makine teçhizat, yönetim, lisans sözleşmeleri, hisse senedi, tahvil yatırımları, iş ortaklıkları, know-how dahil her türlü varlığı kapsar.
İkili yatırım anlaşmalarının temel özelliği yabancı yatırımcıya tanınan eşit işlem (national treatment) koşuludur. Bu anlamda, yabancı yatırımcının yerli yatırımcıyla eşit işlem göreceği kabul edilmiş olur.
İkili yatırım anlaşmaları, kar ve ana sermaye gibi transfer edilebilir değerleri belirleyerek, bunların transferi ile ilgili güvenceler getirir.
En çok gözetilen ulus kaydı (most favored nation clause) da ikili yatırım anlaşmalarının ortak özelliğidir. Bu kayıt, bu anlaşmanın tarafı olan devletlerden birinin, ileride yapacağı başka bir anlaşma ile başka ülkelerin yatırımcılarına daha elverişli muamele sağlaması halinde, aynı elverişli muamelenin halihazırdaki akit devlet yatırımcısına da sağlanmasını zorunlu kılar.
İkili yatırım anlaşmaları kamulaştırma bakımından güvenceler getirir. Kamulaştırma, millileştirme, el koyma gibi kamulaştırma ile eş etkili tüm önlemleri kapsar. Bu anlamda kamulaştırma her zaman kamu yararına dayanmalı ve belirli nitelikteki kamulaştırılan varlığın değerine eşit miktarda tazminat derhal ödenmelidir.
İkili yatırım anlaşmaları, yatırımcı ile ev sahibi devlet arasındaki uyuşmazlıkların çözüm yöntemi olarak tahkim alternatifini getirir. İkili yatırım anlaşmaları, başvurulacak kurumsal tahkim mekanizmaları konusunda başta ICSID tahkimi olmak üzere en çok ICC ve UNCITRAL tahkimini öngörür. Değişik tahkim mekanizmalarına başvuru imkanı bazen aşamalı, bazen alternatif olarak yatırımcıya sunulur.
İkili yatırım anlaşmaları özellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ve hukuk uygulamasında halen keyfiliklere yer veren devletler açısından (Arap ülkeleri gibi) önem taşır. Örneğin, Türk yatırımcı Türkmenistan’da yatırım yapar; bir yatırım uyuşmazlığı çıkar; fakat Türkmenistan mahkemelerinden adil bir karar elde etmek mümkün olmaz. İşte böyle bir durumda, Türk yatırımcının, ikili yatırım anlaşmasına dayanarak ICSID ya da başka bir tahkim yoluna başvurma ve böylece adil bir karar elde etme imkanı olur.
Ağustos 2008 itibariyle, Türkiye seksen ülke ile ikili yatırım anlaşması imzalamıştır. Ülkemizin son yıllarda ikili yatırım anlaşması imzaladığı ülkelerin arasında ikili ilişkilerimizin son yıllarda olumlu yönde ilerleme kaydettiği Ortadoğu ülkeleri ağırlık taşımaktadır. Suriye, Lübnan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Oman Sultanlığı bu gruptaki ülkeler arasında yer almaktadır. Diğer taraftan Avrupa Birliği üyesi ülkeler olan Fransa, Slovenya, Malta ve Romanya’nın yanı sıra Afganistan, Avustralya, Singapur ve Tayland gibi Asya ülkeleri ile de geçtiğimiz yıllar içerisinde ikili yatırım anlaşmaları imza edilmiştir.[1]
[1]http://www.hazine.gov.tr/irj/go/km/docs/documents/Hazine%20Web/%c4%b0statistikler/Uluslararas%c4%b1%20Do%c4%9frudan%20Yat%c4%b1r%c4%b1m%20%c4%b0statistikleri/Di%c4%9fer/yktk_anlasmalari.pdf
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...