Türk Hukukunda Yeni Düzenleme: Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
Giriş
29.01.2015 tarihli ve 29251 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (“PTDHK” veya “Kanun”), perakende işletmelerin açılış ve faaliyete geçiş işlemlerinin kolaylaştırılmasını, perakende ticaretin serbest piyasa ortamında etkin ve sürdürülebilir rekabet şartlarına göre yapılmasını, tüketicinin korunmasını, perakende işletmelerin dengeli bir şekilde büyüme ve gelişmesinin sağlanmasını ve perakende işletmelerin faaliyetleri ile bunların üretici ve tedarikçilerle ilişkilerinin düzenlenmesini amaçlamaktadır. Aynı zamanda Kanun, Türk hukukunda daha önce herhangi bir düzenleme ile hüküm altına alınmamış olan alışveriş merkezleri, outlet satış mağazaları ve diğer perakende işletmelerinin tanımını yaparak bu işletmelere çeşitli yükümlülükler getirmiştir.
Kanun, genel olarak perakende ticaret sektörünün hukuki altyapısını oluşturmayı hedeflemektedir ve içeriğinde hem geleneksel hem de organize perakendeciliğe ilişkin hükümler barındırmaktadır.
Perakende Bilgi Sistemi (PERBİS)
Kanun, perakende işletmelerinin açılış ve kapanış işlemleri ile diğer faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde gerekli başvuruların ve diğer işlemlerin yapılması için bir bilgi sistemi kurulmasını öngörmektedir. Bu sistem, başvuruların ilgili kurum ve kuruluşlara iletilmesi, bunların değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması işlemlerinin yapılabileceği, bu işletmelere yönelik bir veri tabanının oluşturulabileceği ve tüm bunlara ilişkin bilgi paylaşımının gerçekleştirilebileceği bir sistem olacaktır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (“Bakanlık”) nezdinde kurulacak olan Perakende Bilgi Sistemi (“PERBİS”), Bakanlık tarafından ilgili diğer kurum ve kuruluşların erişimine açılacak ve bu kuruluşlar nezdinde kurulan elektronik kayıt sistemlerine çevrimiçi olarak bağlanacaktır. PTDHK’nın 5. maddesi uyarınca, perakende işletmelerinin işyeri ve çalışma ruhsatları PERBİS üzerinden verilecektir. Bu ruhsatlara ilişkin başvurular PERBİS üzerinden veya doğrudan yetkili/ilgili idareye yapılabilecektir. Doğrudan yetkili idareye yapılacak başvurular PERBİS’e işlenecektir. Ruhsat düzenlemeye yetkili idareler bir ön değerlendirme yapacaklardır. Bu ön değerlendirme sonucunda olumlu bulunan başvurular, başvuru tarihinden itibaren üç gün içinde, işletmenin kuruluş ve açılış işlemlerini gerçekleştirmek üzere ilgili kurumlara iletilecektir. Bu iletim ile birlikte ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde de gerekli başvurular yapılmış sayılacaktır. Başvurusu uygun bulunmayan işletmelere ise olumsuz dönüş otuz gün içinde gerekçeli olarak tebliğ edilecektir.
PTDHK’nın Geçici 1. Madde uyarınca, perakende işletmelerine ait Kanun’un yürürlüğünden evvel alınmış ruhsatlar geçerliğini koruyacak, ancak bu işletmelere ilişkin tüm bilgiler kurulmasından itibaren bir yıl içinde yetkili idarelerce PERBİS’e aktarılacaktır. Bakanlık, bu süreyi iki defaya mahsus birer yıl kadar uzatabilir.
Bu düzenleme, perakende işletmeleri için kuruluş işlemlerini daha kolay ve daha az maliyetli bir hale getirmektedir. Aynı zamanda, perakende işletmeleri için getirilen yeni kayıt sistemi bu işletmelerin takip edilebilirliğini de kolaylaştıracaktır. PTDHK md. 4/4 ve md. 5 uyarınca PERBİS’te erişime açılacak ve PERBİS’e işlenecek bilgilere ve bu sistemin işleyişine dair usul ve esaslara ilişkin yönetmelikler çıkarılacaktır.
Prim ve Bedel Talepleri ile Mağaza Markalı Ürünler
PTDHK’nın 6. maddesi büyük mağazaların, zincir mağazaların ve bayi işletmelerinin üretici ve tedarikçilere yönelttikleri belirli prim veya bedel taleplerinin önüne geçmektedir. Hüküm, üretici ve tedarikçilerden mağaza açılışı ve tadilatı, ciro açığı, banka ve kredi kartı katılım bedeli gibi ürün talebini doğrudan etkilemeyen prim ve bedellerin talep edilmesini yasaklamaktadır. Gerek hükmün gerekse gerekçenin lafzından anlaşıldığı üzere, bu hükümde sayılan prim ve bedeller yalnızca örnek vermek amacıyla belirtilmiştir. Dolayısıyla perakende işletmelerin, ürün talebini doğrudan etkilemeyen prim ve bedel taleplerinin tamamı bu hüküm kapsamında engellenebilecektir. Buna ek olarak, perakende işletmeler (alışveriş merkezleri, zincir mağazalar vb.) üretici veya tedarikçilerden, satılacak olan ürün talebiyle doğrudan alakalı olan reklam, anons veya raf tahsisi gibi hizmetlere ilişkin olarak ancak aralarında yaptıkları sözleşmelerde türü ve oranı belirtildiği takdirde prim ya da bedel talebinde bulunabileceklerdir. Bu talepler de sözleşme süresiyle sınırlı olacak ve ilgili ürünün sözleşme süresi boyunca rafta satışa sunulması zorunlu olacaktır. Söz konusu düzenlemeye aykırılık halinde PTDHK md. 18/a’da haksız uygulanan prim ve bedel tutarında idari para cezası öngörülmüştür.
PTDHK md. 7’de ise küçük işletmeleri koruyan bir hüküm getirerek, üreticiler veya tedarikçiler ile perakende işletmeler arasındaki alım satım işlemlerinden kaynaklı ödemelerin, sözleşmede öngörülen tarihte yapılması esastır. Üretim tarihinden itibaren otuz gün içinde bozulabilen hızlı tüketim mallarına ilişkin ödemelerin süresi; üretici veya tedarikçinin küçük işletme[1], borçlunun ise büyük ölçekli işletme[2] olduğu hâllerde teslim tarihinden itibaren otuz günü geçemez şeklinde bir düzenleme getirilmiştir.
Aynı doğrultuda, PTDHK md. 8 Türkiye’de üretilen hızlı tüketim malı (gıda, içecek, temizlik ve kişisel bakım ürünleri) niteliğindeki mağaza ürünlerinin üzerinde perakendecinin isim, ticari unvan ve markasının yanı sıra, üreticilerin isim, ticari unvan veya markasına da yer verilmesi gerektiğini hüküm altına almaktadır.
Kampanyalı Satışlar ve Alışveriş Festivalleri
PTDHK md. 8’de perakende işletmelerine başlangıç ile bitiş süreleri belirli olmak kaydıyla indirimli ve promosyonlu satış kampanyaları düzenleme imkânı tanınmıştır. Ayrıca, bu satışların 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“TKHK”) ve diğer mevzuat hükümleri ile çelişmeyecek şekilde yapılmaları gerekmektedir. Bu kampanyaların süreleri tasfiye halinde altı ayı, işyeri açılış, kapanış, devir, adres veya faaliyet konusu değişikliklerinde üç ayı geçemeyecektir.
Bununla birlikte, mahalli idareler, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ile bunların bağlı oldukları şirketler ve diğer tüzel kişiler, yılın belirli dönemlerinde ilçe, il, bölge veya ülke genelinde alışveriş festivalleri düzenleyebileceklerdir. Uygulamada daha önceden de görülmekte olan bu etkinlikler, söz konusu kanun ile hukuki dayanağa kavuşmuş ve belirli kurallara bağlanmıştır. Madde gerekçesine göre, bu hükümde TKHK’ya atıfta bulunularak tüketiciye yönelik haksız uygulamaların önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca işletmelerin gerçekte olmamasına rağmen tasfiye veya işyeri kapatma gibi gerekçelerle indirimler yaparak gerek rakipler gerekse tüketiciler için haksız durumlar yaratmaları engellenmek istenmiştir.
Sürekli İndirimli Satışlar
PTDHK md. 10 ilk kez sürekli indirimli satış adı altında outlet mağazalarının tanımını yapmıştır. Tanıma göre, seri sonu, sezon sonu, ihraç fazlası, kusurlu ve benzeri malların, perakende işletmeler tarafından indirimli fiyattan veya malların fabrika çıkış fiyatı üzerinden yıl boyunca satılması sürekli indirimli satıştır. Hâlihazırda bazı işletmeler satışa konu ürünlerin büyük bir kısmı indirimli olmasa dahi “outlet” ibaresi altında satışlar yaparak tüketiciyi yanıltabilmekte ve haksız rekabet yaratabilmektedirler. Bu tarz uygulamaların önüne geçilebilmesi için hükümde, belirli eşikler ve yükümlülükler öngörülmüştür. Sürekli indirimli satış yapan perakende işletmelerin bu tarz satış yaptıklarına dair ibareleri (outlet, outlet store vb.) kullanabilmeleri için satışa konu mallarının satışının %70’inin sürekli indirimli satış olarak gerçekleştiriliyor olması gerekmektedir. Bir alışveriş merkezinin bu ibareleri kullanabilmesi için ise içinde bulundurduğu mağazaların tamamının bu niteliği haiz olması gerekmektedir.
Bununla birlikte, sürekli indirimli satış yapan işletmelere bu satışı yaptıklarına ilişkin ibareleri ön cephelerinde ve mağaza içlerinde kolaylıkla görünen ve okunan biçimde bulundurma zorunluluğu getirilmiştir.
PTDHK’nın Geçici 1. Maddesinin 6. fıkrası uyarınca sürekli indirimli satış yapan perakende işletmelerin Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde durumlarını 10. madde ile uyumlaştırmaları gerekmektedir. Söz konusu uyumlaştırmanın gerçekleştirilmemesi veya söz konusu 10. maddeye aykırılık durumlarında PTDHK md.18/c uyarınca 5.000 TL idari para cezası öngörülmüştür.
Alışveriş Merkezlerinin Yükümlülükleri
Kanun, “tanımlar” maddesi altında alışveriş merkezi tanımı yapmış, böylece alışveriş merkezleri, yaygın kullanımıyla AVM’ler ilk kez hukuki dayanağa kavuşmuştur. Buna göre, alışveriş merkezi “bir yapı veya alan bütünlüğü olan, içinde büyük mağaza ve/veya beslenme, giyinme, eğlenme, dinlenme, kültürel ve benzeri ihtiyaçların bir kısmının veya tamamının karşılandığı diğer işyerleri bulunan, merkezî bir yönetime ve ortak kullanım alanları ile yönetmelikle belirlenen diğer niteliklere sahip işletme” olarak tanımlanmıştır. PTDHK md. 11/1’de ise alışveriş merkezlerine satış alanlarının en az ‰ 5’lik kısmının sosyal ve kültürel etkinlik düzenlenmesi amacına tahsis edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Aynı hükmün ikinci fıkrasında ise acil tıbbi müdahale ünitesi, ibadet yeri, bebek bakım odası, çocuk oyun alanı gibi ortak kullanım alanları oluşturulması öngörülmüştür. Kanun yürürlüğe girmeden evvel gerekli ruhsatları almış olan işletmelerin, PTDHK’nın Geçici 1. Maddesinin 7. fıkrası uyarınca, söz konusu ortak kullanım alanlarını yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içerisinde oluşturmaları gerekmektedir. Bu uyumlaştırmanın yapılmaması durumunda veya birinci fıkraya aykırılık hallerinde ortak kullanıma ayrılması gereken fakat ayrılmayan her bir metrekare için 20.000 TL, ikinci fıkraya aykırılık hallerinde ise her bir aykırılık için 50.000 TL idari para cezası öngörülmüştür.
Alışveriş merkezlerine ilişkin bir diğer yenilik ise, satış alanlarının en az %5’inin esnaf ve sanatkâr işletmecilerine, en az ‰3’ünün de kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra edenlere kiraya verme zorunluluğudur. Bu alanların öncelikle bu kişilere kiraya verilmesi zorunluluğu getirilmiştir. PTDHK’nın Geçici 1. Maddesinin 8 ve 9. fıkraları uyarınca, Kanun’un yürürlüğünden itibaren, alışveriş merkezlerinde boşalan satış alanlarının öngörülen oranlara ulaşılıncaya kadar sözü geçen esnaf ve sanatkâr işletmecilerine ve kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra edenlere kiraya verilmesi gerekmektedir. Bu hükümlere aykırılık durumunda PTDHK md. 18/e uyarınca, ayrılması gereken yerden ayrılmayan her bir metrekare için metrekare başına düşen rayiç kira bedeli tutarında idari para cezası öngörülmüştür. Ayrıca hızlı tüketim mallarının satışının yapıldığı büyük veya zincir mağazalarda öncelikle yöresel ürünlere raf tahsisi yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu hükme aykırılık halinde ise PTDHK md. 18/f uyarınca, işletmenin her bir mağazası ya da şubesi için 20.000 TL idari para cezası öngörülmüştür.
Sonuç
Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, başta alışveriş merkezleri ve outlet mağazaları olmak üzere perakende işletmeler için bir hukuki dayanak oluşturmuştur. Kanunda hem tüketicinin korunması hem de haksız rekabetin önlenmesine yönelik olarak birtakım düzenlemelere ve yükümlülüklere yer verilmiştir. PTDHK’nın Geçici 1. maddesi uyarınca, Kanun’da bulunan düzenlemelere ilişkin yönetmelikler dokuz ay içinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürürlüğe konacaktır.
[1] Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik md. 5/b’de küçük işletmelerin tanımı yapılmaktadır. Buna göre; küçük işletme: elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri sekiz milyon Türk Lirasını aşmayan işletmelerdir. Yönetmelik metni için lütfen bkz. http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=3.5.20059617&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=K%C3%BC%C3%A7%C3%BCk%20ve%20Orta%20B%C3%BCy%C3%BCkl%C3%BCkteki%20%C4%B0%C5%9Fletmelerin%20Tan%C4%B1m%C4%B1,%20Nitelikleri%20ve%20S%C4%B1n%C4%B1fland%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1%20Hakk%C4%B1nda%20Y%C3%B6netmelik .
[2] Verimlilik Proje Ödülleri Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik md. 3/c’de büyük ölçekli işletme tanımı yapılmaktadır. Buna göre, büyük ölçekli işletme: mikro, küçük veya orta büyüklükteki işletme niteliği taşımayan işletmedir. Yönetmelik metni için lütfen bkz. http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.19415&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=Verimlilik%20Proje%20%C3%96d%C3%BClleri%20Usul%20Ve%20Esaslar%C4%B1%20Hakk%C4%B1nda%20Y%C3%B6netmelik.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...