Özel Denetim İsteme Hakkı
Giriş
Özel denetim mekanizması, her bir pay sahibine tanınan bilgi alma veya inceleme hakkının bir uzantısıdır. Özel denetim, pay sahibinin belirli bir olay hakkında detaylı bilgi almasını ve söz konusu pay sahibinin ilgili şirkette pay sahipliğinden doğan haklarını bilinçli ve doğru bir şekilde kullanmasını sağlar. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), pay oranına bakılmaksızın, belirli koşullara bağlı olarak herhangi bir pay sahibi tarafından talep edilmesi üzerine, özel denetçinin asliye ticaret mahkemesi tarafından atanmasını öngörür.
Özel Denetim Talebi ve Atama
Her pay sahibi, yalnızca gerekli olduğu takdirde ve söz konusu belirli olaya ilişkin olarak bilgi alma veya inceleme hakkı kullanılmışsa özel denetçi atanmasını talep edebilir. Bu kapsamda, gereklilik şartı pay sahipliği haklarının ve özellikle oy haklarının kullanılması bağlamında değerlendirilmelidir. Diğer bir deyişle, özel denetim, talep edilen bilginin elde edilmesi söz konusu pay sahibi için pay sahipliğinden doğan haklarını kullanması açısından gerekli ise talep edilebilir. İkinci koşul – bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış olması – ise gereksiz taleplerin önüne geçmek ve söz konusu pay sahibinin şirketin finansal durumu hakkında zaten bilgilendirilmiş olmasını ve bilinçli bir talepte bulunmasını sağlamak içindir. Özel denetim talebi, ilgili şirketin genel kurul toplasında, gündemde yer almasa bile ileri sürülebilir. Bu hüküm gündeme bağlılık ilkesinin açık bir istisnasını oluşturmaktadır.
Genel Kurulun Onayı
Genel kurulun talebi onaylaması durumunda, şirket veya her bir pay sahibi, söz konusu genel kurul toplantısından itibaren 30 (otuz) gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden özel denetçinin atanmasını talep edebilir.
Eski mevzuatın yürürlükte olduğu dönemde, özel denetçiyi atama yetkisi genel kurula aitti ve bu durum genel kurulda çoğunluğu oluşturan pay sahiplerinin istedikleri denetçiyi atamalarına imkân veriyordu. TTK ile birlikte, denetçinin genel kurul yerine mahkeme tarafından atanması özel denetim mekanizmasına işlerlik getirmiştir ve keyfi uygulamaların önüne geçilmiştir.
Genel Kurulun Reddi
Talebin genel kurulca reddi halinde, özel denetçi atanması söz konusu genel kurul toplantısından itibaren 3 (üç) ay içerisinde, sermayenin en az %10’unu (halka açık şirketlerde %5) oluşturan ya da hisselerinin itibari değeri toplamı en az 1 milyon TL olan pay sahipleri tarafından asliye ticaret mahkemesinden talep edilebilir. Bu durumda, genel kurulun reddi bir azınlık hakkı oluşturur.
Mahkemenin Kararı
Başvuranların mahkemeye kurucuların ya da şirket organlarının şirkete ya da pay sahiplerine kanun veya ana sözleşmenin ihlali yoluyla zarar verdiklerine dair ikna edici beyanlar sunabilmeleri durumunda, mahkeme şirketi ve başvuranları dinledikten sonra özel denetçinin atanmasına karar verir. Mahkeme, bu şekilde atamaya karar vermesi halinde, denetimin konusunu belirlemek ve söz konusu konuya bağlı olarak bir ya da daha fazla bağımsız uzman atamakla yükümlüdür.
Görevler ve Denetim Raporu
Denetçinin Görevleri
Şirket yönetim kurulunun, denetçinin şirket defter ve kayıtlarını incelemesine izin vermesi gerekir. Denetçi, şirketin yazışmalarını ve başta kıymetli evrak, kasa ve mallar olmak üzere şirket varlıklarını incelemeye yetkilidir. Denetçiye bilgi ve belge sağlama yükümlülüğü yalnızca yönetim kuruluna ait değildir; şirket kurucuları, organları, temsilcileri, çalışanları, kayyımları ve tasfiye memurları da önemli durumlar hakkında denetçiyi bilgilendirmek zorundadır.
Özel denetimin yararlı bir süre içerisinde ve şirket işlerini geciktirmeden ve kesintiye uğratmadan tamamlanması esastır. Özel denetimin pay sahipliği haklarının kullanılması ile büyük ölçüde bağlantılı olduğu göz önünde bulundurularak, söz konusu denetimin amacına ulaşmasını mümkün kılacak bir süre içinde yapılması gerekir. Denetim raporunun hazırlanmasındaki gecikmeler, kurumdan beklenen faydayı ortadan kaldırarak denetimi işlevsiz hale getirebilir.
Denetim Raporunun Kapsamı
Denetim sürecinin sonunda denetçi denetimin sonuçlarına ilişkin olarak şirketin de görüşünü aldıktan sonra sır saklama yükümlülüğüne tabi olarak, mahkemeye detaylı bir rapor sunar. Şirketin görüşünü alma yükümlülüğü herhangi bir yanlış anlaşılmayı ya da yanlış yönlendirmeyi önleme amacını taşır. Bu şekilde, denetçinin denetimin sonuçlarını şirket ile istişare etmesi ve raporuna yansıttığı bilgi ve bulguların doğru olduğundan, yanlış anlaşılmaya dayanmadığından ve yanlış belirlemeler içermediğinden emin olması sağlanır.
Denetçi görevi sırasında kendisine sunulan her türlü bilgi ve belgeyi incelese de bunların hepsini raporuna yansıtamaz. Raporun hazırlanması aşamasında başta ticari sırlar olmak üzere şirket sırları ve şirketin diğer menfaatleri gözetilmelidir.
Denetim raporu mahkeme tarafından şirkete tebliğ edildiğinde, şirketin mahkemeden raporun başvuranlara açıklanmamasını talep etme hakkı vardır. Raporun açıklanmasının şirket sırlarına veya korunmaya değer menfaatlerine zarar verip vermediğine ve dolayısıyla başvuranlara açıklanıp açıklanmayacağına mahkeme karar verir. Bu kapsamda, başvuranların ve şirketin menfaatleri arasındaki dengeyi gözeterek mahkeme rapordan bazı kısımların çıkarılmasını kararlaştırabilir.
Denetçinin raporunda hukuki değerlendirmelere yer veremeyeceğini belirtmekte fayda vardır. Özel denetim yalnızca şirket faaliyetleriyle ilgili esaslı olayları aydınlatmayı ve açıklığa kavuşturmayı hedefler. Özel denetçi şirkete tavsiyede bulunmaya ya da incelediği konular hakkında fikrini paylaşmaya yetkili değildir.
Raporun Paylaşılması
Rapordan çıkarılması kararlaştırılan kısımları da dikkate alarak, yönetim kurulu raporu ve buna ilişkin değerlendirmelerini, genel kurul özel denetim talebini kabul etmemiş olsa da, ilk genel kurula sunar. İlk genel kurulun onayına sunma, olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırma yükümlülüğü olarak düşünülmemelidir. Bununla birlikte, azlığın genel hükümler çerçevesinde olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırma hakkı mevcuttur.
Her bir pay sahibi, ilgili genel kuruldan itibaren bir yıllık süre içerisinde raporun ve yönetim kurulunun buna ilişkin değerlendirmelerini talep edebilir.
Sonuç
Yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere, eski mevzuatın yürürlükte olduğu dönemde özel denetçi atanmasını talep etmek yalnızca bir azınlık hakkıydı. TTK her bir pay sahibine talebini genel kurulun onayına sunma hakkı tanıyarak bu hakkın kapsamını genişletmiştir. Minimum pay sahipliği oranı yalnızca genel kurulun talebi reddetmesi halinde söz konusu olur. Bu durumda şirket sermayesinin en az %10’unu (halka açık şirketlerde %5) oluşturan ya da hisselerinin itibari değeri toplamı en az 1 milyon TL olan pay sahipleri asliye ticaret mahkemesinden özel denetim talep etmek zorundadırlar. Bu düzenleme ve özel denetçinin genel kurul yerine mahkeme tarafından atanması, işlevsel ve bağımsız bir özel denetim mekanizması oluşturulmasını sağlamaktadır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...