Denizde Taşıma Sözleşmesi ile Konişmento Arasındaki İlişki
Giriş
Denizde taşıma sözleşmesi, taşıyanın navlun ücreti karşılığında malların bir limandan diğer limana taşınmasını taahhüt ettiği, taşıyan ile taşıtan arasında akdedilen bir sözleşme olarak tanımlanabilir.
Taşıma sözleşmesi yapılırken, müzakereler taşıtan ile taşıyan arasında yapılmakta olup, sözleşmenin hüküm ve şartları adı geçen taraflarca hazırlanır. Taşıma sözleşmeleri, genellikle, bir tarafta taşıyan ile diğer tarafta satım sözleşmesinin şartlarına bağlı olarak satıcı veya alıcı arasında yapılır. Bununla birlikte, deniz ticaretinde, taşıma sözleşmesinde bazen taşımanın, taşıma sözleşmesinin akdedilmesinden sonraki süreçte taşıyan tarafından tek taraflı olarak düzenlenen bir belge olan konişmentoda yer alan şartlara tabi olduğu belirtilir. Diğer taraftan, bazı konişmentolar ise hüküm ve şartlar bakımından taşıma sözleşmelerine atıfta bulunur. Bu sebeple, taşıma sözleşmesi ile konişmeto arasındaki ilişkiyi ve bu iki belgenin taşımanın tarafları üzerindeki etkisini anlamak önem taşır.
Konişmento
Konişmento, taşıyan veya taşıyanı temsilen kaptan tarafından düzenlenen, taşınan yükün detaylarını, çeşidini, niceliği ve yolculuk güzergâhına ilişkin kayıtları içeren bir senettir. Deniz hukukunda, konişmentonun üç işlevi bulunmaktadır: yükün taşıyan tarafından teslim alındığını gösterir, bir taşıma sözleşmesinin kurulduğunu ispatlar ve kıymetli evrak niteliğindedir.
Yükün Teslimi
Konişmento, yükün taşıyan tarafından teslim alındığını gösterir. Taşıyan tarafından konişmentonun düzenlenmesiyle, yükün iyi durumda ve taşıma sözleşmesine uygun şekilde taşıyan tarafın teslim alındığı kabul edilir.
Kıymetli Evrak Niteliği
Ciro edilebilir bir evrak olarak konişmento, mal üzerinde kimin hak sahibi olduğunu belirtir. Konişmentonun hamili, genellikle gönderilen, eşyayı teslim almaya yetkilidir. Bu kapsamda, konişmentonun hamili, eşyanın kendisine teslim edilmesini isteme hakkına sahiptir ve taşıyan, konişmentonun ibrazı karşılığında eşyayı konişmento hamiline teslim etmekle yükümlüdür. Eşya, konişmento nüshasının eşyanın teslim alındığına dair şerh düşülerek taşıyana geri verilmesi karşılığında teslim edilir.
Taşıma Sözleşmesini İspat
Konişmento, eşyanın taşınmasına ilişkin hüküm ve şartları içeren taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlar niteliktedir. Konişmento aynı zamanda taşıyanı da ispat eder. Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 1238. maddesi uyarınca, konişmentoyu taşıyan sıfatıyla imzalayan veya konişmento kendi ad ve hesabına imzalanan kişi taşıyan sayılır.
Taşıma Sözleşmesi Türleri
Türk Hukukunda, taşıyanın navlun (ücret) karşılığında taşımayı üstlendiği iki tip taşıma sözleşmesi öngörülmüştür; (i) yolculuk çarteri sözleşmesi ve (ii) hat taşıma sözleşmesi.
Taşıma Sözleşmesi ile Konişmento Arasındaki İlişki
TTK’nın 1237/1. maddesi uyarınca, taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmento esas alınır. Bu, konişmento hamili üçüncü kişinin yalnızca konişmento içeriği ile bağlı olduğu ve taşıma sözleşmesi hükümlerinin konişmento hamili açısından uygulama alanı bulmayacağı anlamına gelir. Diğer taraftan, TTK’nın 1237/2. maddesi uyarınca taşıyan ile taşıtan arasındaki ilişkide taşıma sözleşmesi hükümleri esas alınır.
TTK’nın 1237/3. maddesi uyarınca, konişmentoda, yolculuk çarteri sözleşmesine atıf varsa, konişmento devredilirken bir taşıma sözleşmesi olan çarter sözleşmesinin bir suretinin de yeni hamile ibraz edilmesi gerekir. Bu takdirde, çarter sözleşmesinde yer alan hükümler, nitelikleri elverdiği ölçüde konişmento hamiline karşı da ileri sürülebilir. Bir diğer deyişle, yolculuk çarteri sözleşmesinin konişmentoya eklenmesi ve konişmento hamiline ibraz edilmesi gerekir.
Bu hususun tartışıldığı bir uyuşmazlıkta Yargıtay, taşıma sözleşmesi konişmento hamiline ibraz edilmedikçe, taşıma sözleşmesinde yer alan hükümlerin konişmento hamilini bağlamayacağına hükmetmiştir[1]. Söz konusu uyuşmazlık, deniz taşıması sırasında hasarlanan emtialardan kaynaklanmıştır. Alıcı, konişmento hamili olarak, taşıyana karşı zararın tazmini talebi ile Türk mahkemeleri önünde dava açmıştır. Taşıyan, konişmentoda taşıma sözleşmesine atıf yapılması sebebiyle taşıtan ile taşıyan arasında akdedilen taşıma sözleşmesinde yer alan hükümlerin konişmento hamili açısından bağlayıcı olduğunu, taşıma sözleşmesinde yer alan tahkim şartı uyarınca davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkeme taşıyanın savunmasını kabul ederek, konişmento hamili olan alıcının, konişmentoda taşıma sözleşmesine atıf yapılması sebebiyle taşıma sözleşmesi hükümleri ile bağlı olduğuna hükmetmiştir. Alıcı tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine uyuşmazlığı inceleyen Yargıtay, taşıma sözleşmesinde yer alan hükümlerin konişmento hamili açısından niteliği elverdiği ölçüde bağlayıcı olabilmesi için, TTK’nın 1237/3. maddesi uyarınca konişmento ile taşıma sözleşmesinin de birlikte konişmento hamiline verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını bozmuştur. Yargıtay ayrıca, taşıma sözleşmesinin konişmento ile birlikte konişmento hamiline ibraz edilmesi bakımından ispat yükünün taşıyan üzerinde olduğunu ve somut olayda taşıyanın, taşıma sözleşmesinin konişmento hamiline verildiğini ispatlayamadığına hükmetmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017 tarihli kararına konu olan bir başka uyuşmazlıkta[2], varış limanında eksik çıkan emtiaya ilişkin olarak sigortalısının zararını tazmin eden sigortacı, taşıyana karşı Türk mahkemeleri önünde dava açmıştır. Taşıyan, sigortalının hamili olduğu konişmentoda taşıma sözleşmesine atıf yapıldığını, bu nedenle konişmento hamili sigortalının, taşıma sözleşmesinde yer alan tahkim şartı ile bağlı olduğunu iddia etmiştir. Yerel mahkeme, tahkim şartının esas alarak davayı reddetmiştir. Yargıtay ise, yerel mahkeme tarafından TTK’nın 1237/3. maddesinde yer alan şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmemiş olması sebebiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Sonuç
Taşıma sözleşmesi ile konişmento arasındaki ilişki, birinde diğerine atıf olduğu takdirde gündeme gelir. TTK’da açıkça, taşıma sözleşmesinin bir suretinin konişmento hamiline verilmesi halinde taşıma sözleşmesinde yer alan hükümlerin, niteliği elverdiği ölçüde konişmento hamili açısından bağlayıcı olduğu düzenlenir. Konuya ilişkin olarak az sayıda Yargıtay içtihadı bulunmakla birlikte, içtihatlar konişmento hamiline taşıma sözleşmesinin verilip verilmediğinin Yargıtay tarafından incelendiğini ortaya koyar.
[1] Yargıtay 11. HD, No. 2016/8794 E. 2017/6687 K., 29.11.2017.
[2] Yargıtay 11. HD, No. 2016/1662 E. 2017/4494 K., 19.09.2017.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...