Anonim Şirketlerde Pay Sahiplerinin Bilgi Alma Hakkı
Giriş
Bilgi alma hakkı pay sahiplerinin en temel haklarından biridir ve ortaklığın işleyişi, mali durumu, geleceği ile yönetimin kalitesi konusunda pay sahiplerinin somut bilgilere ulaşmasını sağlar. Bilgi alma hakkı anonim şirketlerde hesap verebilir ve şeffaf bir işleyişin kurulmasına yardımcı olur. Bu özellikleri nedeniyle bilgi alma hakkı pay sahiplerinin vazgeçilmez hakları arasındadır. Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 437 çerçevesinde bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz. Bu doğrultuda bilgi alma hakkı TTK kapsamında anonim şirketin temel yapısına ilişkin bir hak olarak kabul edilir ve pay sahiplerinin bu hakkı etkin kullanımına hizmet edecek düzenlemelerle korunur.
Bilgi Alma Hakkının Kullanımı
Genel Kuruldan Önce İnceleme Hakkı
Türk Hukuku’nda bilgi alma hakkı birkaç boyutta düzenlenir. Pay sahipleri genel kurula kıyasla öncelikli olarak şirkete ilişkin bazı verileri inceleme hakkına sahiptir. TTK m. 437/1 uyarınca şirketin finansal tabloları, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerisi genel kurul toplantısından en az on beş gün önce pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süreyle merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her bir pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
TTK kapsamında bir takım şirketler açısından düzenlenen internet sitesi açma zorunluluğu doğrultusunda pay sahiplerine internet üzerinden de inceleme hakkı tanınır. Uygulamada pay sahipleri genellikle ilgili belgeleri incelemek adına şirket merkezine gitmez ve bu nedenle şirket de ilgili belgeleri merkezde bulundurmaz. Bu gibi durumların önüne geçebilmek amacıyla TTK’nın taslak metinde öngörülen finansal tablolar ve yönetim kurulu faaliyet raporunun üç yıl süre ile internet sitesinde açıklanması çok yerinde bir düzenlemeydi. Ancak TTK’nın taslağında yapılan değişiklikler sonucunda internet sitesinin konulması gereken belgelerin kapsamı daraltılarak şeffaflık azaltıldı.
Belirtmek gerekir ki TTK döneminde pay sahiplerinin genel kuruldan önce inceleme hakkı ihlal edilerek alınan genel kurul kararları, bilgi alma ve inceleme hakkının vazgeçilmez niteliği sebebiyle kararın butlanına yol açar. Halbuki Mülga Ticaret Kanunu (“MTK”) döneminde hükme aykırılığın genel kurul kararının iptali davasında ileri sürülmesi halinde Yargıtay bu hususu tek bir pay sahibine ilişkin münferit bir ihlal olarak değerlendiriyordu[1].
Genel Kurulda Bilgi Alma Hakkı
Bilgi alma hakkının diğer bir görünümü ise pay sahiplerinin denetçi ve yönetim kurulu üyelerinden genel kurul sırasında bilgi talep etmesidir. TTK m. 437/2 uyarınca her bir pay sahibi genel kurul sırasında yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir.
Bilgi alma hakkının kullanımında “pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olma” şartı aranmaz. Örneğin; pay sahibinin bilgi almak istediği konuya ilişkin bir genel kurul oylamasına katılacak olması gerekmez. Bu durumun pay sahibinin bilgi alma hakkını kullanılmasına engel yaratabileceği endişesi böyle bir şartın aranmamasında etkili olmuştur. Ancak öğretide bazı yazarlar, pay sahiplerinin ilgisiz sorular sorarak kötü niyetle genel kurulu uzatmasının önüne geçmek için bu şartın TTK metnine alınmasının uygun olacağı görüşündedir [2].
Genel Kuruldan Sonra İnceleme Hakkı
TTK ile getirilen önemli yeniliklerden biri de pay sahiplerine genel kurul dışında da şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, genel kurulda sordukları sorulara ilişkin kısımlarını inceleme hakkı verilmesidir. Bu hakkın kullanımının ön şartını pay sahibinin genel kurulda yönelttiği soruya tatmin edici bir cevap alamamış olması oluşturur[3]. Tatmin edici cevap alamayan pay sahibi bu hususu tutanağa geçirterek genel kuruldan veya daha sonra yönetim kurulundan inceleme için izin isteyebilir. Hakkın kullanımı genel kurulun açık iznine veya yönetim kurulunun bu konuda alacağı karara bağlıdır. TTK m. 437/4 kapsamında izin verildiği takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
Pay sahiplerinin genel kurul dışında da, genel kurulda sorabileceği sorulardan bağımsız olarak, yönetim kurulundan yazılı olarak bilgi talep edebilmeleri Türk hukukunda tanınan bir hak değildir. Bu yönde bir hakkın tanınması pay sahibinin genel kurul dışında da yönetim kurulundan şirketin işleyişi ile ilgili somut ve güncel bilgi almasını sağlar.
Bilgi Almanın Kapsamı
Bilgi alma hakkı kapsamında sağlanacak bilgiler; finansal tabloları, şirketin işleri ile faaliyetlerini, yatırımlarını, ilişkilerini ve varsa ana şirketin yavru şirketlerini kapsar. TTK m. 200 uyarınca hâkim şirketin her bir pay sahibinin genel kurulda bilgi alma hakkı; bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile hesap sonuçlarını, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle; hâkim ve bağlı şirketlerin pay sahipleri, yöneticileri ve bunların yakınlarıyla ilişkilerini, yaptıkları işlemleri ve bunların sonuçlarını kapsar.
Türk hukukunda bilgi alma hakkının sınırını ortaklık sırlarının açıklanması ve korunması gereken diğer menfaatlerin tehlikeye girmesi oluşturur. TTK m. 437/3’e göre bilgi verilmesi kural olarak bu gerekçelerle reddedilebilir. Ancak eşit işlem ilkesi ile paralel olarak ve TTK m. 437/2 doğrultusunda pay sahiplerinden herhangi biri ile genel kurul dışında paylaşılan bir bilgi diğer bir pay sahibinin istemi üzerine gündemle ilgili olmasa dahi aynı kapsam ve ayrıntıda paylaşılır. Bu durumda şirketin menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesiyle bilgi vermekten kaçınılamaz.
Bilgi alma hakkı kapsamında verilecek bilgi hesap verme ve dürüstlük ilkelerine uygun, özenli ve doğru olmalıdır. Hesap verme kavramı ibra ile doğrudan ilişkili olduğundan pay sahiplerinin yöneticileri ibrası için gerekebilecek bilgileri kapsamalıdır [4] .
Pay Sahiplerinin Yöneticilere Verilen Ücretlerle İlgili Bilgi Alması
Bazı hukuk sistemlerinde yöneticilere verilen ücretlere ilişkin pay sahiplerinin bilgi alma hakkı özel olarak düzenlenir ve kamuyu aydınlatma yükümlülükleri öngörülür. Ücretlere ilişkin konular şirketin mali durumuna etki edebileceğinden pay sahiplerini yakından ilgilendirir.
Türk hukukunda ücretlendirme raporu düzenlenmesi ya da genel kurul sırasında yöneticilere ödenen ücretlerle ilgili bilgi almaya ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Pay sahiplerinin yöneticilere verilen ücretlerle ilgili bilgi alması, ancak genel bilgi alma hakkı kapsamında mümkündür. Ayrıca TTK veya sermaye piyasası mevzuatında yöneticilere verilen ücretlerin kamuya açıklanmasına dair özel bir hüküm de bulunmaz. Öğretide, şirketin mali durumunu doğrudan etkileyebilen mali hakların kamuya açıklanmaması büyük bir eksiklik olarak nitelendirilir[5]. Bununla birlikte Kurumsal Yönetim Tebliği (“Tebliğ”) Ek-1 4.6.2 çerçevesinde düzenlenen kurumsal yönetim ilkeleri uyarınca ücret politikasına şirketin kurumsal internet sitesinde yer verilmesi gerekir. Ayrıca Tebliğ Ek-1 4.6.5 yönetim kurulu üyelerine ve idari sorumluluğu bulunan yöneticilere verilen ücretler ile sağlanan diğer tüm menfaatlerin kişi bazında, yıllık faaliyet raporu vasıtasıyla kamuya açıklanmasını öngörür. Dolayısıyla pay sahipleri de söz konusu bilgilere dolaylı olarak internet sitesi ve yıllık faaliyet raporu aracılığıyla ulaşabilir.
Bu konuda özel bir düzenleme yapılması pay sahiplerinin korunması açısından önemlidir. Zira pay sahiplerinin bu bilgilere ulaşabilmesi sermayenin korunması ilkesine aykırı düşen genel kurul kararlarının butlanının tespitini isteyebilmek (TTK m. 447/1, c) ve fahiş ücret öngören kararları icra eden yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidebilmek açısından gerekli olabilir [6].
Bilgi Alma ve İnceleme Davası
TTK m. 437/5, pay sahiplerinin bilgi alma hakkını korumak amacıyla bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bilgi alamayan pay sahibine şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurma olanağı tanır.
Başvurunun reddi izleyen on gün içerisinde ve diğer hâllerde de makul bir süre sonra yapılması gerekir. Bilgi alma ve inceleme davasına basit yargılama usulü uygulanır. Mahkemeye yapılacak başvuru ve mahkeme kararı olgulara dayanmalı ve bilgi verilecek konu açıkça belirtilmelidir. Örneğin, yolsuzlukların saptanması gibi genel bir talep ileri sürülemez. Mahkemenin vereceği karar kesindir, temyiz edilemez.
Sonuç
TTK uyarınca bilgi alma hakkı pay sahiplerinin vazgeçilmez hakları arasındadır. Bilgi alma hakkı; genel kuruldan önce inceleme hakkı, genel kurul sırasında bilgi alma hakkı ve genel kurulda tatmin edici cevaplar alınamayan sorulara ilişkin inceleme hakkı olarak karşımıza çıkar. Türk hukukunda yöneticilerin aldığı ücretlere dair özel bir bilgi alma yöntemi öngörülmez; bu konulara ilişkin bilgiler de genel bilgi alma hakkı hükümleri çerçevesinde sağlanır. Sağlanan bilgiler hesap verme ilkesine uygun, dürüst ve doğru olmalıdır. Pay sahibine bilgi vermekten ancak şirket sırrı söz konusu olması halinde kaçınılabilir. Bunun dışında bilgi alma hakkı yerine getirilmeyen pay sahibi şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurarak kendisine belirli bir konuda bilgi verilmesine karar verilmesini talep edebilir.
[1] Ünal Tekinalp, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, 4. Bası, İstanbul 2015, s. 321, p. 14-73.
[2] Hasan Pulaşlı, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre Şirketler Hukuku Şerhi, 2. Cilt, Ankara 2011, s. 1352-1353, p. 212.
[3] Tekinalp, s. 324, p. 14-79.
[4] Tekinalp, , s.322-323, p. 14-77.
[5] Işık Özer, Anonim Şirket Yöneticilerinin Mali Hakları, Ankara 2013, s. 358.
[6] Özer, s. 384.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...