ICC Model Sözleşmelerinin Esnek Hukuk Kuralları Arasındaki Yeri ve Önemi
Giriş
Esnek hukuk kuralları (soft law), pozitif hukuk içinde yer almayan ve bağlayıcı olmayan yerleşmiş hukuk kurallarını ifade eder. Esnek hukuk kuralları normatiftir ve gördükleri genel kabul uyarınca uygulanırlar. Milletlerarası ticaret hukuku bakımından, esnek hukuk kuralları lex mercatoria’nın kaynakları arasında görülür; bu kaynaklar arasında milletlerarası sözleşmeler hukukunun genel ilkeleri, ticari uygulamalar, uluslararası antlaşmalar, model kanunlar, tektip kurallar, standart sözleşmeler ve klozlar, davranış biçimleri ve hakem kararları sayılabilir. Bunlar içinde yazılı hale getirilmiş birden çok esnek hukuk kuralı bulunur, örneğin Trans-Lex İlkeleri, Milletlerarası Ticari Sözleşmeler için Unidroit İlkeleri, UNCITRAL Milletlerarası Tahkim Model Kanunu, Milletlerarası Satıma İlişkin BM Sözleşmesi (CISG), INCOTERMS, URDG ve son olarak Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Model Sözleşmeleri.
Son yıllarda, ICC birden çok model sözleşme taslağı hazırlayarak (“ICC Model Sözleşmeleri”) pazardaki uygulamaları yansıtan, kullanıcı dostu ve iyi dengelenmiş metinler ortaya koymayı amaçladı. Aşağıda, öncelikle esnek hukuk kuralları kavramı açıklanır ve daha sonra ICC Model Sözleşmelerinin bu kurallar arasındaki yeri incelenir.
Milletlerarası Ticaret Hukukunda Esnek Hukuk Kuralları
Tanım. Yukarıda tanımlandığı üzere, esnek hukuk kuralları bağlayıcı olmayan ve normatif özelliklerini gördükleri kamusal kabulden alan kurallar bütünüdür. Genel olarak, model kanunlar, teamül ve uygulamaların sivil toplum örgütleri tarafından yazılı hale getirilmiş metinleri, milletlerarası ticari terimler, model formlar ve sözleşmeler, akademisyenler ve uzmanların görüşleri ile milletlerarası sözleşmeler esnek hukuk kuralları arasında sayılır[1]. Esnek hukuk kuralları mahkemeler, hakem heyetleri ve kanun koyucular tarafından kabul edilmekle veya tarafların sözleşmelerinde uygulanacak hukuk olarak bunları seçmesi halinde pozitif hukukun bir parçası haline gelir. Milletlerarası sözleşmeler ise devletlerin onlara taraf olmasıyla bağlayıcılık kazanır.
Tarih. Esnek hukuk kuralları üç dönemde gelişti, bunların ilki Roma döneminde Roma vatandaşlarıyla yabancılar arasındaki ekonomik ilişkileri düzenleyen kurallar bütünü ius gentium idi[2]. İkinci dönem 11. yüzyılda ortaya çıktı, bu dönemde lex mercatoria tacirler arasındaki teamül ve uygulamaların bütününden oluşurdu[3]. “Yeni lex mercatoria” adıyla anılan üçüncü ve son dönem 20. yüzyılın sonunda başladı[4]. Bu dönemde global iş dünyası kural koyucu işlevi (lex mercatoria) ve yargılama işlevini (milletlerarası ticari tahkim) devraldı[5].
Kaynaklar ve Özellikler. Yeni lex mercatoria kamu örgütleri, sivil toplum örgütleri ve kuruluşları (ör. UNCITRAL, UNIDROIT, IMO) ve global iş dünyasını temsil eden özel kuruluşlar gibi geniş bir çevre tarafından oluşturulduğundan daha kozmopolitan ve yenilikçidir. ICC lex mercatoria’nın gelişimine katkılarıyla küresel iş dünyasındaki en iyi örneklerden biridir. ICC tarafından ortaya konan esnek hukuk kuralları yukarıda bahsedilen iki işlevi de yerine getirir: (i) kural koyucu işlev ICC Model Sözleşmeleri, URDG, UCP 600 gibi metinlerle yerine getirilirken (ii) yargılama işlevi ICC Tahkim Kuralları’nın uygulandığı ICC Milletlerarası Tahkim Divanı tarafından verilen hakem kararlarında görülür.
Hukuk kuralları genellikle devletlerin zorlayıcı gücüyle bağdaştırılır. Ancak esnek hukuk kuralları söz konusu olduğunda bu zorlayıcı güçten bahsedilemez. Yine de esnek hukuk kuralları farklı düzeylerde normatif güce sahiptir. Bunun farklı kaynakları bulunur[6]:
- Tacirlerin uygulamalarında kendiliğinden meydana gelen ve kendiliğinden uygulanan iş uygulamaları (teamül, uygulama ve kurallar)
- Ticari uygulamaların mahkeme ve hakem kararlarında tanınması
- INCOTERMS 2010 ve UCP 600 gibi küresel olarak kabul edilmiş ticari uygulamalar
- Hakem heyetlerinin esnek hukuk kurallarını uygulaması ve geliştirmesi
Esnek hukuk kurallarının daha yaygın uygulanabilmesi için sözleşme taslakları, tercihen ICC gibi tarafsız örgütler tarafından tarafsız şekilde hazırlanmalıdır. INCOTERMS ve UCP gibi metinlerin başarısının kaynağı bu tarafsızlıktır.
Kullanım Şekilleri. Esnek hukuk kurallarının uyumlaştırma ve devletler tarafından kabul edilmelerine gerek olmaması nedeniyle pozitif hukuk kurallarından daha avantajlı olduğu yönler vardır ve bu nedenle farklı şekillerde kullanılabilirler. Bunlar arasında üçü önemlidir. İlk olarak, esnek hukuk kuralları model kanunlar gibi diğer kuralların oluşturulmasına temel olabilir. Bu model kanunlar devletler tarafından yerel hukuklara aktarılmak (ör. UNCITRAL Tahkim Model Kanunu ve UNCITRAL Elektronik Ticaret Model Kanunu ve kanun koyucular için standart oluşturmak için tasarlanırlar. Bu araçlar yerel kanunlara aktarılmalarını kolaylaştırmak amacıyla milletlerarası sözleşmelerin yapısal kurallarına uygun hazırlanırlar. Öte yandan, örneğin Milletlerarası Ticari Sözleşmelere İlişkin Unidroit İlkeleri yerel kanunlara aktarılma amacını taşımaz. Dolayısıyla söz konusu yapısal kısıtlamalara tabii değillerdir[7].
İkinci olarak, esnek hukuk kuralları hakem heyetlerine yol göstermek amacıyla kullanılır. İlkeler ve görüşler yeni kurallar oluşturmak ve var olan kuralları yorumlamak için yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, genelde ulusal hukuk seçimiyle bağlı olmayan hakem heyetleri, tarafsız olmaları nedeniyle Milletlerarası Ticari Sözleşmelere İlişkin Unidroit İlkeleri gibi kuralları sıklıkla kullanır. Esnek hukuk kuralları spesifik bir soruya cevap vermekte yetersiz kalan milletlerarası veya yerel nitelikte uygulanacak hukuk kurallarındaki boşlukların doldurulmasında da kullanılır[8].
Üçüncü olarak, taraflar açık veya örtülü olarak bağlayıcı olmayan hukuk kurallarını uygulanacak hukuk olarak sözleşmelerine derç edebilirler. Bunun sebebi tarafların bu kuralların aralarındaki ticari ilişkiyi daha iyi temsil ettiğini, daha tarafsız olduğunu veya tarafların ulusal hukuklarına göre daha öngörülebilir olduğunu değerlendirmeleridir[9].
ICC Model Sözleşmeleri
Tanım. Lex mercatoria’nın kural koyma işlevinin bir parçası olarak, ICC çok sayıda Model Sözleşme hazırladı. Bu Model Sözleşmeler aşağıdaki gibidir:
- ICC Milletlerarası Satım Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 556);
- ICC Milletlerarası Franchising Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 557);
- ICC Arizi Aracılık Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 619);
- ICC Kısa Form Model Sözleşmeleri (ICC yayın no. 634);
- ICC Ticari Acentelik Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 644);
- ICC Dağıtım Model Sözleşmesi - Tek Satıcı (ICC yayın no. 646);
- ICC Endüstriyel Yapı Anahtar Teslim Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 653);
- ICC Birleşme ve Devralmalar Model Sözleşmesi I - Hisse Alım Sözleşmesi (ICC yayın no. 656);
- ICC Seçici Dağıtım Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 657) ve
- ICC Gizlilik Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 664);
- ICC Büyük Projeler için Anahtar Teslim Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 659);
- ICC Milletlerarası Model Marka Lisansı (ICC yayın no. 673);
- ICC Milletlerarası Teknoloji Transferi Model Sözleşmesi (ICC yayın no. 674);
- ICC Model Alt Sözleşme (ICC yayın no. 706);
- ICC Model Konsorsiyum Sözleşmesi (ICC yayın no. 779);
- ICC Milletlerarası Danışmanlık Hizmetleri Model Sözleşmesi (hazırlık aşamasında).
ICC Model Sözleşmeleri’nin en önemli özelliği, sözleşme serbestisi ilkesine aykırı olarak taraflardan birinin iradesini diğeri üzerinde baskı kurarak kabul ettirmesini engellemek ve pazarın özelliklerini yansıtan kuralları kabul etmelerini sağlamaktır. Dolayısıyla, bir tarafın diğerinden ekonomik ve sosyal olarak daha güçlü olduğu ve diğer tarafı kendi lehine yönlendirdiği sözleşmelerden ayırt edilmelidirler. Bu bağlamda, ICC Model Sözleşmeleri tarafların adil bir sözleşme düzenlemelerine yardımcı olur[10].
Özellikler. ICC Model Sözleşmeleri genellikle ulusal hukuklar tarafından benimsenen farklı çözümleri bertaraf etme amacını taşırlar, çünkü bu çözümler çoğu zaman milletlerarası ticaretin özelliklerini yansıtmaz. İlk olarak, ICC Model Sözleşmeleri tek bir ulusal hukuk değil; hukukun genel ilkeleri ve ticari uygulamalar dikkate alınarak hazırlandı. Model Sözleşmeler sektörel olmaktan ziyade işlem odaklıdır; dolayısıyla kendi sektörlerinin özelliklerini işleme yansıtmak isteyen tacirler için uygun değildir[11]. Ayrıca, tüketicilere yönelik olmadıklarından tacirler arası işlemler (B2B) için uygundurlar. Gerekli olduğu ölçüde, kullanıcılar, sözleşmelerinin tabii olduğu hukukta tüketicilerin korunmasına ilişkin mevzuatı dikkate almaları konusunda uyarılmalıdır[12]. Ayrıca, ICC Model Sözleşmeleri milletlerarası işlemler için uygundurlar, dolayısıyla kullanıcılar yerel işlemlerde kullanırken bu özelliği dikkate almalıdır.
İkinci olarak, ICC Model Sözleşmeleri belli bir konuda yetersiz yerel hukukların uygulanması riskini ortadan kaldırır. Çoğu yerel hukuk belli sözleşme tiplerini (ör. tek satıcılık, franchise, danışmanlık vb.) düzenlemez. ICC Model Sözleşmeleri bu hukuk boşluğunu milletlerarası ticaret hukukunda ileri gelen hukukçuların hazırladığı metinler ile doldurur. Dolayısıyla, yerel hukukların somut olaya uygun olmaması ya da yetersiz olması sorun olmaktan çıkar. Ayrıca ICC Model Sözleşmeleri, tek bir tarafın lehine olacak şekilde dengesiz olarak hazırlanmadı. Milletlerarası ticareti temsil eden ICC’nin taraf tutması söz konusu olamazdı. Bunun yanı sıra, tamamen değiştirilmeye uygun ve somut olaylara uyarlanabilecek şekilde hazırlandı[13].
Üçüncü olarak, ICC Model Sözleşmeleri olabilecek en kullanıcı dostu formatta hazırlandı. Sözleşmeye ilişkin önemli konuların anlatıldığı ve sözleşme özelliklerini içeren detaylı bir “Giriş” bölümü her bir Model Sözleşme’de yer alır. ICC Model Sözleşmelerinin “Gövde” kısmı tarafları belirlenen alternatiflerden birini seçmeye yönlendirir, bu da kolayca bir boşluğu doldurma ya da kutucuğu işaretleme ile yapılır. Bu alternatif çözümler sadece birinin uygulanacağını vurgulamak için yan yana A ve B harfleri altında sıralanır. Ancak, seçim yapılmadığında uygulanacak alternatif de önceden belirlidir: taraflar belli bir alternatifi seçmezse, biri otomatik olarak uygulanır. Ekler ise belli konularda yerel mevzuat gibi faydalı bilgiler içerir.
Önemli Hükümler. Çoğu ICC Model Sözleşmesinde ihbarlar, temlik, değişiklikler, önceki sözleşmeler, sözleşmenin tümü ve bölünebilirliği gibi konular ortak olarak düzenlenir. Ayrıca ICC Model Sözleşmeleri bir “İyi Niyet ve Hakkın Kötüye Kullanılmaması” hükmü ve “Mücbir Sebep” klozu içerir. Zaman zaman zaten belirli olanı düzenlediği için eleştirilen “İyi Niyet ve Hakkın Kötüye Kullanılmaması” hükmünün taraflara iyi niyet kuralını hatırlatması açısından faydalı olduğu görüşündeyim[14]. “Mücbir Sebep” klozu her ICC Model Sözleşmesinde bulunmaz, ancak CISG’i temel alan ICC Milletlerarası Satım Model Sözleşmesi haricinde diğer sözleşmelerde mücbir sebep bu kloza göre düzenlenir. ICC Model Sözleşmeleri uyuşmazlık çözümü yöntemi olarak tahkimi veya yerel mahkemeleri önerir. ICC Model Sözleşmeleri’nde taraflar seçim yapmadığı takdirde ICC tahkimi uygulanır, ayrıca 2002’den sonra hazırlanan sözleşmelerde uyuşmazlık çözümü maddeleri alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını da içerir. Uygulanacak hukuk seçiminde taraflar anasyonal kuralları seçme konusunda özendirilir. En yeni model sözleşmelerde uygulanacak hukukun belirlenmesinde aşağıdaki sıra takip edilir: sözleşme, hukukun genel ilkeleri, ticari uygulamalar ve Unidroit İlkeleri. Model Sözleşmeler ayrıca yerel hukukların doğrudan uygulanan kuralları açısından uyarılar da içerir.
Lex Mercatoria ve Esnek Hukuk Kurallarına Katkı. ICC Model Sözleşmelerinin hazırlanmasının en önemli nedenlerinden biri lex mercatoria’ya katkıda bulunmaktır. ICC Model Sözleşmeleri, ileride lex mercatoria’nın kaynağı olabilecek tektip kurallar sistemi içerir. ICC Model Sözleşmelerinin yaygın olarak kullanımı uluslararası ticaret çevrelerinde bir işlem bakımından hangi standardın kabul edildiğinin göstergesi olduğundan, lex mercatoria’nın da bu kullanımla gelişeceğine şüphe yoktur[15]. Ayrıca ICC Model Sözleşmeleri, Unidroit İlkeleri gibi diğer esnek hukuk kurallarının, uygulanacak hukuk olarak seçilmesini teşvik ederek onların yaygın kullanımına da katkıda bulunur.
Sonuç
ICC Model Sözleşmeleri’nin esnek hukuk kurallarının bir parçası olduğuna şüphe yoktur. ICC, esnek hukuk kuralları aracılığıyla lex mercatoria’nın gelişimine katkıda bulunma konusunda sivil toplum örgütleri arasında ileri gelenlerden biridir. ICC tarafından ortaya konan esnek hukuk kuralları arasında, ICC Model Sözleşmeleri iyi dengelenmiş, kullanıcı dostu formatları ve uluslararası uygulamaları yansıtma özellikleriyle öne çıkar.
[1] Gabriel, Henry Deeb, The Advantages of Soft Law in International Commercial Law: The Role of Unidroit, Uncitral, and the Hague Conference; Brook Journal of International Law, Vol. 34:3, s. 658.
[2] Di Robiliant, Anna, Genealogies of Soft Law, the American Journal of Comparative Law, Vol. 54, No. 3, s. 518.
[3] Di Robiliant, s. 519.
[4] DiMatteo, Larry A, Soft Law and the Principle of Fair and Equitable Decisionmaking in International Contract Arbitration, The Chinese Journal of Comparative Law, 2013, s. 6.
[5] Di Robiliant, s. 524.
[6] DiMatteo, s. 8.
[7] Gabriel, s. 665-667.
[8] Gabriel, s. 668.
[9] Gabriel, s. 669.
[10] Erdem, H. Ercüment, ICC Model Contracts, Milletlerarası Ticaret Hukuku İle İlgili Makaleler, İstanbul 2008, s. 514.
[11] Erdem, s. 516.
[12] Erdem, s. 517.
[13] Erdem, s. 518.
[14] Erdem, s. 521.
[15] Erdem, s. 517.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...