Sermaye Şirketlerine Getirilen Kar Payı Dağıtımı Sınırlamaları ve İstisnaları
Giriş
Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen yeni koronavirüsün (Covid-19) ekonomik hayat üzerinde yarattığı tehdidi azaltmak amacıyla alınan önlemlerden biri de sermaye şirketlerinin kar dağıtımına ilişkindir.
Bu kapsamda, 7244 sayılı Yeni Koronavirüs (COVID-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (“TTK”) eklenen geçici m. 13 ile, şirket kaynaklarının nakit kar dağıtımı yapılmak suretiyle azaltılmaması, şirketlerin mevcut özkaynak yapılarının korunması ve ilave finansman ihtiyacının doğmaması amacıyla[1] sermaye şirketlerinin 30 Eylül 2020 tarihine kadar alacakları kar dağıtımı kararlarına ilişkin çeşitli sınırlamalar getirildi.
Akabinde Ticaret Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından çıkarılan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 13 üncü Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ[2] (“Tebliğ”) ile, bu sınırlamaların istisnaları ve sermaye şirketlerinin bu istisnalardan yararlanmalarının koşulları ve usulleri belirlendi.
Bu Hukuk Postası makalesinde, TTK geçici m. 13’te yer alan sınırlamalar ile Tebliğ’de düzenlenen istisnalar ele alınır ve bu istisnalardan yararlanmanın usul ve esasları açıklanır.
Kar Payı Dağıtımına İlişkin Sınırlamalar
TTK geçici m. 13 uyarınca, devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait fonların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler hariç olmak üzere, sermaye şirketlerinin kar payı dağıtımına ilişkin olarak 30 Eylül 2020 tarihine kadar aşağıdaki sınırlamalar uygulanır. Cumhurbaşkanı bu süreyi üç ay uzatmaya ve kısaltmaya yetkilidir.
- 2019 yılı net dönem karının yalnızca %25’ine kadarının dağıtımına karar verilebilir.
- Geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemez.
- Genel kurulca yönetim kuruluna kar payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez.
- Genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin kar payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, 2019 yılı net dönem karının %25’ini aşan kısma ilişkin ödemeler 30 Eylül 2020 tarihine kadar ertelenir.
Madde lafzına göre sınırlanan yalnızca 30 Eylül 2020 tarihine kadar %25’i aşan ödemelerin yapılması değildir; belirtilen tarihe kadar genel kurulca bu konuda karar alınması da mümkün değildir.
Serbest yedek akçelere ilişkin olarak TTK hükümleri ile Tebliğ hükümleri arasında önemli bir farklılık olduğuna da dikkat çekmek gerekir. TTK geçici m. 13, maddenin yürürlüğe girmesinden önce genel kurulca 2019 yılı hesap dönemine ilişkin olarak kar payı dağıtımı kararı alınmış ancak henüz pay sahiplerine ödeme yapılmamışsa veya kısmi ödeme yapılmışsa, aşan kısma ilişkin ödemelerin 30 Eylül 2020 tarihine kadar erteleneceği düzenler. Bu düzenleme yalnızca 2019 yılı dönem karına özgüdür ve maddenin yürürlüğe girmesinden önce geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçelerden yapılacak dağıtımlara ilişkin olarak alınmış kararlar kapsamında yapılacak ödemeler hakkında bir ifade içermez. Ancak Tebliğ m. 4/3, hesap döneminde zarar edilmiş olmasına karşın serbest yedek akçelerden dağıtım kararı alınmışsa bu kapsamda henüz ödenmemiş kısma ilişkin ödemelerin de 30 Eylül 2020 tarihine kadar erteleneceğini düzenler. Öte yandan Tebliğ’de, TTK geçici m. 13’ün yürürlüğe girmesinden önce alınmış geçmiş yıl karlarının dağıtımına ilişkin kararlar hakkında özel bir düzenleme yer almaz.
Benzer durum yine maddenin yürürlüğe girmesinden önce 2020 yılına ilişkin olarak yönetim kuruluna verilmiş kar payı avansı dağıtma yetkisi kapsamında yapılacak ödemeler için de geçerlidir. TTK bu ödemelere ilişkin bir erteleme yükümlülüğü getirmezken, Tebliğ m. 4/4 genel kurulca yönetim organına kar payı avansı dağıtımı yetkisi verilmişse avans ödemelerinin 30 Eylül 2020 tarihine kadar erteleneceğini düzenler.
Ertelenen ödemelere ilişkin olarak faiz tahakkuk ettirilmeyeceği de, Tebliğ’in yine TTK’da yer almayan bir başka düzenlemesidir (Tebliğ m. 4/3).
Son olarak, Tebliğ m. 4/1 uyarınca, kar payı dağıtımı sınırlaması, TTK m. 462 uyarınca iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımlarında uygulanmaz. Böylece iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımı yoluyla pay sahiplerinin bedelsiz pay iktisap etmeleri mümkündür.
İstisnalardan Yararlanma Usulü
Tebliğ m. 6 uyarınca, Tebliğ’de düzenlenen istisnalar uyarınca yapılacak kar payı dağıtımlarının genel kurulda görüşülebilmesi için Bakanlık’tan uygun görüş alınması gerekir. Başvurularda İç Ticaret Genel Müdürlüğü’ne (“Genel Müdürlük”) sunulacak ortak belgeler, genel kurul yapılmasına ilişkin yönetim organı kararının noter onaylı örneği ve şirketin hesap dönemine ilişkin finansal durum tablosu ile kar veya zarar tablosudur.
İstisnalar
120 000 TL’nin Altındaki Kar Payı Dağıtımı Kararı Alınan Şirketler
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ek m. 2 ve geçici m. 23 uyarınca Covid-19 kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle kısa çalışma ödeneğinden ve/veya ücretsiz izne ayrılanlardan aynı Kanun geçici m. 24 uyarınca nakdi ücret desteğinden yararlandırılanları istihdam edenler ile 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun geçici m. 20 ve ilgili Kararlar uyarınca Hazine destekli kredi kefaleti kullanan ve halen kapanmamış kredi borç bakiyesi bulunan şirketler hariç olmak üzere, 120.000 Türk Lirası ve altında kar payı dağıtımı kararı alınan şirketler hakkında TTK geçici m. 13’te yer alan sınırlamalar uygulanmaz (Tebliğ m. 5/1-a).
Bu istisnadan yararlanmak isteyen sermaye şirketlerinin başvurularında söz konusu desteklerden yararlanılmadığına ilişkin olarak ilgili kurumlardan alınacak tevsik edici belgelerin de Genel Müdürlüğe sunulması gerekir (Tebliğ m. 6/1-a).
Pay Sahiplerince Sermaye Taahhütlerinin İfasında Kullanılmak Üzere Kar Payı Dağıtımı Kararı Alınan Şirketler
Pay sahiplerince, dağıtımına karar verilen kar payının yarısından fazlasının, TTK hükümleri çerçevesinde başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt borcunun nakden ve defaten ifasında kullanılması şartıyla, kar payı dağıtımı kararı alınan şirketler istisna kapsamındadır (Tebliğ m. 5/1-b).
Sermaye taahhüt borcunun “TTK hükümleri çerçevesinde” olması gerektiğini belirten madde lafzı dikkate alındığında, yabancı iştiraklere karşı olan sermaye taahhüdü borcunun bu kapsama girmeyeceği söylenebilir. Zira yalnızca Türkiye’de kurulu şirketlere karşı olan sermaye taahhüdü borçları TTK hükümlerine tabidir.
Bu istisnadan yararlanmak için Genel Müdürlüğe sunulması gereken belgeler arasında, dağıtılacak kar payının yarısından fazlasını alma hakkı olanların başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt yükümlülüğünü tevsik edici belgeler yer alır (Tebliğ m. 6/1-b).
Pay Sahiplerince Kredi ve Proje Finansman Sözleşmeleri Kapsamındaki Yükümlülüklerinin İfasında Kullanılmak Üzere Kar Payı Dağıtımı Kararı Alınan Şirketler
Tebliğ kapsamındaki son istisna, pay sahiplerince, dağıtımına karar verilen kar payının, imzalanan kredi veya proje finansman sözleşmeleri kapsamında 30 Eylül 2020 tarihine kadar muaccel hale gelen yükümlülüklerin ifasında nakden kullanılması şartıyla kar payı dağıtımı kararı alınan şirketlere tanınır (Tebliğ m. 5/1-c). Bu şirketlerde, pay sahiplerinin ifa yükümlülüklerini aşan tutara ilişkin ödemeler 30 Eylül 2020 tarihine kadar ertelenir (Tebliğ m. 5/2). Ertelemeye ilişkin bu düzenleme Tebliğ’de yer alan diğer istisnalara ilişkin değil, yalnızca kredi ve proje finansman sözleşmeleri kapsamındaki istisnaya ilişkindir.
İstisna kapsamındaki şirketlerin Bakanlığın olumlu görüşünü almak için Genel Müdürlüğe pay sahiplerinin ilgili kredi ve proje finansman sözleşmeleri kapsamındaki ifa yükümlülüklerini tevsik edici belgelerini sunmaları gerekir (Tebliğ m. 6/1-c).
Kar Payının Hesaplanması
Tebliğ m. 7 uyarınca, kar payının hesaplanmasında, finansal tablolarını Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen standartlara uygun hazırlamak zorunda olan şirketler (yani bağımsız denetime tabi şirketler) tarafından TTK m. 88 uyarınca hazırlanan, bunlar dışındaki şirketler tarafından ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na (“VUK”) göre hazırlanan finansal tablolar esas alınır. Ek olarak, dağıtılması öngörülen kar payı tutarı, VUK’a göre tutulan kayıtlarda bulunan kar dağıtımına konu kaynakların toplam tutarını aşamaz.
Tebliğ’in bu hükümleri ile, Bakanlığın yalnızca TTK geçici m. 13 kapsamında bir düzenleme getirmekle kalmayıp, bunun ötesine geçerek kar payının hesaplanma yöntemine ilişkin genel bir kural da belirlediği söylenebilir.
Sonuç
Covid-19 önlemleri kapsamında 17 Nisan 2020 tarihinde TTK’ya eklenen geçici m. 13 ile kar payı dağıtımına ilişkin önemli sınırlamalar getirildi. Bu sınırlamaların istisnaları ise 17 Mayıs 2020 tarihinde yayımlanan Tebliğ ile düzenlendi. Tebliğ hükümleri incelendiğinde istisnaların kapsamının geniş tutulmadığı görülebilir. Ek olarak, kendiliğinden bir istisna uygulaması yerine istisna kapsamındaki genel kurulların ancak Bakanlığın uygun görüşü üzerine yapılabilecek olmasının da istisnadan yararlanabilecek şirket sayısını önemli ölçüde azaltacağı söylenebilir. Zira bu çalışmamız tarihi itibariyle sınırlamanın sona ermesine 4 aydan kısa süre kalmışken, gereken belgeleri toparlama ve Bakanlığa başvurma, yanıt bekleme, akabinde genel kurul çağrı ve ilan sürelerini doldurma gibi süreçler dikkate alındığında, istisnaların pratikte çok fazla uygulama alanı bul(a)mayacağını söylemek yanlış olmaz. Dağıtılmış olan kar payı avansları konusunda da Tebliğ’in eksik kaldığı belirtilmelidir. TTK geçici m. 13’ün yürürlüğe girmesinden önce 2019 hesap dönemine ilişkin kar payı avansı dağıtılmışsa ve fakat sınırlama nedeniyle bu avansları kapatmaya yetecek kadar kar payı dağıtımı yapılamıyorsa ne olacağı hala belirsizdir.
[1] 7244 Sayılı Kanun m. 12 Gerekçesi.
[2] Tebliğ (RG, 17.05.2020, S. 31130) yayımı tarihinde yürürlüğe girdi.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...