Milletlerarası Ticari Terimler Yenilendi: Incoterms ® 2010
Incoterms’in Amaç ve Kapsamı
Amacı
ICC (Milletlerarası Ticaret Odası) tarafından ifade edildiği üzere, Incoterms’in amacı “dış ticaret alanında en yaygın kullanılan terimlerin yorumu için bir dizi uluslararası kural oluşturmaktır. Böylelikle, bu tür terimlerin değişik ülkelerde yapılan farklı yorumlarının oluşturduğu belirsizlikler ortadan kalkacak veya en azından büyük ölçüde azalacaktır”.
Milletlerarası satım sözleşmeleri, genellikle sözleşme sırasında farklı ülkelerde bulunan taraflar arasında akdedildiğinden; ilgili tarafların, dış ticaret alanında yaygın olarak kullanılan terim ve kısaltmaları ne şekilde yorumladıkları önem kazanır. Bu nedenle, Incoterms’in düzenlenmeleri, ortaya çıkabilecek karışıklıkları ve yorum farklılıklarını giderir, uluslararası ticaret kaynaklı uyuşmazlıkların sayısını azaltır.
Kapsamı
Incoterms’in kapsamı, tarafların satılan malların teslimine dair hak ve borçları ile sınırlıdır. Incoterms “mal” kavramının tanımını yapmamakla birlikte, Incoterms tarafından kullanılan “mal” terimi emtia, yani ticarete konu menkul mal, olarak anlaşılmalıdır.
Incoterms, satım sözleşmesi dışında herhangi bir diğer sözleşme tipini düzenlemez. Ancak Incoterms, satım sözleşmesine ilişkin olsa dahi her konuyu kapsamaz. Incoterms’in düzenlediği konular dört grupta toplanabilir: (i) malların teslimi, (ii) hasarın geçişi, (iii) masrafların bölüşümü ve (iv) belgelere dair yükümlülükler. Bununla birlikte, Incoterms, (i) ödeme ve ödeme şekillerine, (ii) mülkiyetin geçişine, (iii) değişkenlere (varyantlar), (iv) uyuşmazlık çözümüne ve (v) sözleşmenin ifasına bağlı diğer meselelere dair kurallar getirmez.
Incoterms® 2010
Değişiklik ihtiyacı
Incoterms® 2010’un Önsöz’ünde belirtildiği üzere, ICC tarafından Incoterms® kurallarının düzenlendiği 1936 yılından beri, dünya çapında kabul gören sözleşmesel standart olarak Incoterms®, uluslararası ticaretteki gelişmelere ayak uydurmak amacıyla sürekli olarak güncellenir.
Serbest bölgelerin yaygınlaşması, ticari işlemlerde elektronik iletişimin kullanım alanının genişlemesi, malların dolaşımında güvenlik kaygısının giderek artması ve taşımacılık uygulamalarındaki değişiklikler ICC’nin Incoterms 2000’i gözden geçirmesini gerektirdi.
Ayrıca, bir yandan tacirlerin ülke sınırları içinde veya Avrupa Birliği gibi ticaret bloklarında, bütünüyle ulusal satım sözleşmelerinde yaygın olarak Incoterms kurallarını kullanması, diğer yandan Amerika Birleşik Devletleri’nde, iç ticarette, Incoterms kurallarının Yeknesak Ticaret Kanunu’nun taşıma ve teslime dair kurallarına nazaran büyüyen bir eğilimle daha sık kullanılması da Incoterms’lerin gözden geçirilmesinde ve ulusal satımları da kapsar şekilde yeniden düzenlenmelerinde etken oldu.
Temel Yenilikler
i) Yeni Incoterms Kuralları
Incoterms kurallarına dair ilk yenilik kuralların sayısının 13’ten 11’e indirilmesidir.
Bunun yanında, iki yeni Incoterms kuralı oluşturuldu. Bunlar, taraflarca kararlaştırılan taşıma şeklinden bağımsız kullanılabilir. Oluşturulan kurallar, (1) DAT (Terminalde Teslim) ve (2) DAP (Belirlenen Yerde Teslim) olarak adlandırıldı ve Incoterms 2000’de yer alan DAF, DES, DEQ ve DDU kurallarının yerini aldı. Söz konusu iki yeni kural uyarınca, teslim, sözleşmede belirtilen varma yerinde gerçekleşir. DAT kuralında, teslim, malların gelen taşıma aracından boşaltılarak alıcının tasarrufuna bırakmakla; DAP kuralında ise, malları boşaltılmaya hazır şekilde alıcının tasarrufuna bırakmakla gerçekleşir. Bu iki yeni kural, selefleri gibi, satıcının, ithalat için gerekli gümrük işlemlerine dair masraflar hariç olmak üzere bütün masrafları ve malların belirlenen varma yerine kadar taşınmasından doğan hasar risklerini üstlenerek, malları “teslim etmesini” öngörür.
ii) Incoterms’in Sınıflandırılması
1990 ve 2000 Incoterms versiyonlarında, kurallar dört grupta toplanmaktaydı. Bu gruplar şöyleydi:
- Grup “E”; “Ex Works: EXW”’ kuralından oluşur,
- Grup “F”; “FCA, FAS ve FOB” kurallarından oluşur,
- Grup “C”; “CFR, CIF, CPT ve CIP” kurallarından oluşur, ve
- Grup “D”; “DAF, DES, DEQ, DDU ve DDP” kurallarından oluşur.
Incoterms® 2010 tamamen farklı bir ayrım ve sınıflandırma sistemi benimser. Bu sistem, her Incoterms’in kullanılabileceği taşıma türleri esas alınarak yapılandırıldı. Yeni ayrımda iki grup bulunur:
- Grup 1: EXW, FCA, CPT, CIP, DAT, DAP ve DDP’den oluşur ve tüm taşıma türleri için kullanılabilir.
- Grup 2: FAS, FOB, CFR ve CIF’den oluşur ve sadece deniz ve içsu taşımalarında kullanılır.
İlk grupta yedi Incoterms® 2010 kuralı bulunur. Bu kurallar, seçilen taşıma türünden ve bir veya birden fazla taşıma türünün kullanılmış olmasından bağımsız olarak kullanılabilir.
İkinci grupta ise, malların teslim yeri ve malların alıcıya teslim edilmek üzere taşındıkları yer birer limandır. FOB, CFR ve CIF kuralları uyarınca, teslim noktasını geminin küpeştesi olarak belirten bütün atıflar terk edilerek, malların “gemide” teslim edileceği ilkesi benimsendi. ICC bu yaklaşımın bugünkü ticari gerçekleri daha iyi yansıttığını ve hasarın geçiş anının varsayımsal bir çizgi üzerinde bir o tarafa bir bu tarafa sallandığına dair modası geçmiş bakış açısının terk edildiğini belirtir.
iii) Elektronik İletişim
Incoterms® 2010 kurallarının A1/B1 hükümleri ile taraflar bu konuda anlaştığı takdirde veya mutad olduğu ölçüde, elektronik kayıtlar, kâğıt belgelerle aynı etkiyi sağlar. ICC, söz konusu düzenlemenin, Incoterms® 2010’un yürürlük süresince, elektronik kayıtların gelişimini kolaylaştıracağını vurgular.
iv) Sigorta Kapsamı
Taraflar açısından sigorta yükümlülüğü getiren yalnızca iki kural vardır. CIP ve CIF kuralları, sigorta kapsamı açısından Enstitü Kargo Klozlarına atıfta bulunur. Söz konusu Enstitü Kargo Klozları 2006 yılında başlayan ve 2009 yılında sona eren bir güncellemeye tabi tutuldu. Incoterms® 2010 kuralları 2009 Enstitü Kargo Klozlarını esas alır.
v) Güvenlikle İlgili Gümrük İşlemleri
Malların dolaşımına ilişkin artan güvenlik kaygıları, satım konusu malların, kendi doğalarından kaynaklanan sebepler dışındaki sebeplerle yaşam veya mülkiyet açısından tehdit oluşturmadığına dair bir kontrol mekanizması gerektirdi ve ICC bu konuyu Incoterms® 2010 versiyonunda dikkate aldı. Bu nedenle, ICC farklı Incoterms kuralları altında yer alan A2/B2 ve A10/B10 hükümleriyle, alıcı ve satıcı için, gözetim zincirine dair bilgi sağlama yükümlülüğünde olduğu gibi, güvenlikle ilgili gümrük işlemlerinin yerine getirilebilmesi açısından, gerekli belgelerin alınmasında yardımda bulunma veya söz konusu belgeleri bizzat alma yükümlülükleri öngördü.
vi) Terminal Elleçleme Masrafları
Incoterms® 2010 terminal elleçleme masraflarının alıcı tarafından birden çok defa ödenmesini önlemeyi amaçlar. Incoterms 2000 kuralları CPT, CIP, CFR, CIF, DAT, DAP ve DDP uyarınca, satıcı, malların taraflarca kararlaştırılan varma yerine kadar taşınması için gerekli düzenlemeleri yapmak zorundadır. Burada, navlun satıcı tarafından ödenmekle birlikte, navlun masrafları satıcı tarafından toplam satış bedeline dâhil edildiğinden aslında alıcı adına bir ödeme yapılır.
Taşıma masrafları bazen malların elleçlenmesi ile liman içinde veya konteyner terminalleri arasında taşınması masraflarını da kapsar ve taşıyıcı veya terminal işletmecisi, bu masrafları ayrıca malları teslim alan alıcıdan da talep edebilir.
Bu gibi durumlarda, alıcı aynı bedeli iki kere, yani bir kere toplam satış bedeli içinde satıcıya, bir kere de bundan bağımsız olarak taşıyıcıya veya terminal işletmecisine, ödemek istemez. Incoterms® 2010, ilgili kurallar altında A6/B6 hükmü ile terminal elleçleme masraflarının taraflar arasındaki dağılımını açıkça tahsis etmek suretiyle, böyle bir durumun oluşmasını önlemeyi amaçlar.
vii) Zincirleme Satışlar
Emtia satışında mallar transit haldeyken birbirini takip eden bir zincir halinde birkaç kere satılır. ICC, zincirin ortasında bulunan bir satıcının malları göndermediğini, çünkü malların hâlihazırda ilk satıcı tarafından gönderildiğini belirtir. Bu nedenle, zincirin ortasında bulunan bir satıcı, alıcıya karşı olan borcunu malları göndererek değil, ilk satıcı tarafından gönderilmiş malları “tedarik ederek” yerine getirir.
Incoterms® 2010, malların gönderilmesi yükümlülüğüne alternatif olarak “gönderilmiş malların tedarik edilmesi” yükümlülüğüne de ilgili Incoterms kurallarında yer verir.
Incoterms® 2010 kuralları kullanılırken dikkate alınması gereken hususlar
Incoterms’in yeknesak olarak yorumlanmasının önemli olmasının yanında, Incoterms hakkında iyi bilgilenmiş olmak da tarafların ilgili işleme dair uygun Incoterms kurallarını seçebilmesi açısından önem taşır. Bu nedenle, taraflar, Incoterms 2010 kurallarını sözleşmelerine dahil ederken, kuralları ve her Incoterms kuralından önce yer alan rehber açıklamaları dikkatle okumalıdır. Bu rehber açıklamalar, her bir Incoterms kuralının esasını ortaya koyar ve kullanıcılara doğru ve başarılı bir şekilde ilgili işleme uygun Incoterms kuralını seçmeleri konusunda yardımcı olur.
Ayrıca, tarafların yer veya limanı mümkün olduğunca açık olarak belirtmesi, seçilen Incoterms kuralının işlevini etkin şekilde yerine getirebilmesi ve taraflar açısından beklenmeyen vergilerin doğmasını önlemek açısından önemlidir.
Son olarak, daha önce de belirtildiği üzere, Incoterms kurallarının bir ticari ilişkinin her yönünü düzenlemediği ve taraflara tam bir satım sözleşmesi sunmadığı belirtilmelidir. Bu nedenle, taraflar, satım sözleşmesinde yer verilecek açık hükümlerle veya sözleşmeye uygulanacak hukuk ile Incoterms’in kapsamadığı konuların düzenleneceğini dikkate almalıdırlar. Taraflar ayrıca, Incoterms kuralları da dâhil olmak üzere, satım sözleşmesinin herhangi bir hükmünün, yerel hukukun emredici kuralları gereğince geçersiz kılınabileceğini de göz önünde bulundurmalıdır.
Incoterms® 2010 kuralları Eylül 2010 tarihinde kamuoyu ile paylaşıldı ve resmen 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Incoterms® 2010 kuralları yürürlüğe girinceye kadar taraflar dilerse Incoterms 2000, dilerse Incoterms® 2010 kurallarını kullanabilir. 1 Ocak 2011 tarihinden sonra taraflar aksini belirtmedikçe Incoterms kurallarına yapılan atıflar Incoterms® 2010 kurallarına yapılmış sayılır. Incoterms’in yeni versiyonlarının eski versiyonları yürürlükten kaldırmadığı dikkate alındığında, taraflara hangi Incoterms kurallarına atıf yaptıklarını sözleşmelerinde açıkça belirtmeleri önerilir.
Sonuç
Incoterms® 2010 kurallarındaki yeni düzenlemeler ticaret hayatındaki güncel gelişmeleri ve yenilikleri yansıtır. Incoterms® 2010 kuralların sunumunda bir değişikliğe gitmese de, artık güncelliğini kaybeden ve az kullanılan DAF, DES, DEQ ve DDU kurallarını iptal edip yerlerine DAT ve DAP kurallarını getirmekle önemli bir reform yaptı. Ayrıca kurallarda Incoterms® 2010’nun sadece milletlerarası satımlarda değil ve fakat iç satımlarda da kullanılacağı açıkça belirterek Incoterms’lerin kullanım alanı çok genişletildi.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...