Anonim Şirketlerin Denetiminde Yeni Düzen
Bilindiği gibi anonim şirketlerin üç zorunlu organı vardır: genel kurul, yönetim kurulu ve denetçiler.
Halen uygulanmakta olan sistemde denetçiler Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) hükümlerine göre genel kurul tarafından, yani şirkete hâkim olan çoğunluk tarafından seçilir. Denetçiler mutlaka gerçek kişi olmalıdır, pay sahipleri arasından veya dışarıdan seçilebilirler.
Ancak TTK denetçilerin belli niteliklere sahip olmalarını aramaz. Bu nedenle uygulamada denetçiler büyük çoğunlukla şirkette hâkim durumda olan pay çoğunluğunun istediği bilgi, beceri ve nitelikte seçilir. Gerçekte şirket yönetimini denetlemekle ve pay sahiplerinin haklarını korumakla görevli olan denetçiler, hem yönetimin hem de denetçilerin genel kurul tarafından seçilmesi nedeniyle bu görevlerini çoğu kez bağımsız şekilde yerine getiremezler. Gerek denetim organının, gerek yönetim organının aynı genel kurul tarafından seçilmesi ve bunların açıkça bağımsız olmalarının aranmaması anonim şirketlerde gerçek anlamda bir kuvvetler ayrılığının gerçekleşmesine de engel olur.
TTK’nın büyük sorumluluklar yüklediği ve istisnai durumlarda şirketi temsil görevi de verdiği denetçiler, kendileri için özel nitelikler aranmaması nedeniyle bu önemli görevlerini çoğu zaman gerektiği gibi yerine getiremezler. Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarı’sında (“Tasarı”) bu sistem kökten değiştirilmektedir.
Tasarı’nın Getirdiği Yenilikler
Genel kurul tarafından seçilen mevcut sistemdeki iç denetim organı, Tasarı’da yerini şirketten bağımsız ve belli niteliklere sahip bir dış denetçiye bırakır. Bu denetim bir yandan sürekli diğer yandan da bazı işlemler temelinde özeldir. Bu son halde “işlem denetçisi” söz konusu olur.
Mevcut sistemde denetçilere verilen istisnaî nitelikteki bazı yönetsel yetkiler (örneğin genel kurulun olağanüstü toplantıya çağırılması) Tasarı’ya alınmamıştır.
Yeni sistemde denetçiler sadece şirket hesaplarını ve bilânçoyu denetlemekle kalmazlar, tüm finansal tablolar ve muhasebe sürekli olarak denetlenir. Ayrıca denetim denetçilik mesleğinin gereklerine, etiğine ve uluslararası muhasebe standartlarına göre yapılır. Böylece finansal sonuçlarına güvenilir ve dolayısıyla dış pazarlarda rekabet gücü olan şirketler yaratılması öngörülür.
Ayrıca Tasarı’yla şirketler topluluğunun ve konsolide hesapların da denetlenmesi öngörülmüştür.
Yeni düzende “kurumsal yönetim” ve “dürüst resim” ilkeleri çerçevesinde bir denetim amaçlanır. Açık, anlaşılabilir ve kamuyu aydınlatma ilkeleri uyarınca düzenlenmiş raporlarla pay sahiplerinin bilgi sahibi olması hedeflenir.
Kimler Denetçi Olabilir?
Tasarı’ya göre ancak üyeleri yeminli malî müşavir veya serbest muhasebeci malî müşavir sıfatını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu denetçi olabilir. Küçük anonim şirketlerde denetim en az iki Yeminli Mali Müşavir (YMM) veya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) tarafından yürütülür. Her ne kadar tüm anonim şirketler denetime tâbi ise de orta ve küçük ölçekli anonim şirketlere nispeten daha hafif hükümler getirilmiştir.
Denetçi denetlenecek şirketten bağımsız olmalıdır. Tasarı’ya göre denetlenecek şirket ile doğrudan veya dolaylı olarak pay sahipliği, yöneticilik veya temsil ilişkisinde veya o şirketle başka türlü bir iş ilişkisi içinde olanlar denetçilik yapamazlar.
Denetçilik görevi kısmen veya tamamen devredilemez ve denetçi tarafından yerine getirilir.
Bu esaslar işlem denetçisi için de geçerlidir.
Denetçi genel kurul tarafından seçilir. Denetçi ile sözleşmeyi yönetim kurulu yapar ve ayrık durumlar dışında sözleşme feshedilemez. Ancak haklı sebeple (örneğin tarafsızlığın bozulması) ve mahkeme kararıyla denetçinin görevden alınması mümkündür. Böylece fesih baskısıyla denetçinin görevini gereği gibi yapmamasının önüne geçilmek istenmiştir. Denetçi de haklı sebeple veya hakkında görevden alma davası açılmışsa sözleşmeyi feshedebilir. Denetçi sözleşmenin feshini bildirirse, yönetim kurulu geçici denetçi seçer.
Denetimin Kapsamı
Tasarı denetimin kapsamını genişletmiştir. Denetim başta şirketin veya şirketler topluluğunun finansal tablolarının, yıllık faaliyet raporlarının ve muhasebenin uluslararası denetim standartları çerçevesinde denetimini kapsar. Ancak ayrıca Türkiye Muhasebe Standartları ile kanuna ve esas sözleşme hükümlerine uyulup uyulmadığı da incelenir. Denetim, envanter de dahil tüm kayıtlar ve bu kayıtların dayandığı belgeler üzerinden yapılır.
Tasarı denetimin şirketin veya şirketler topluluğunun durumunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığını belirlemek için “dürüst resim” (“fair view”) ilkesini getirmiştir. Eğer şirketin durumu “dürüst resim” ilkesine göre yansıtılmamışsa denetçi bunun nedenlerini, aykırılıkları, yanlışlıkları açıkça ve dürüstçe ortaya koyacaktır.
Denetimde şu dört unsur sınanır: a) finansal tablolar ve raporlar uyumlu mudur; b) tablolar ve raporlarla denetimin ortaya koyduğu bulgular uyumlu mudur; c) şirketin durumu tatmin edici şekilde takdim edilmiş midir ve d) riskler isabetli şekilde açıklanmış mıdır?
Denetimden geçmemiş finansal tablolar ve raporlar yok hükmündedir.
İşlem Denetçisi
İşlem denetçisi Tasarı ile getirilmiş yeni bir kurumdur ve şirketteki belirli işlemleri denetler. Şirketin kuruluşu, sermaye artırımı, birleşme, bölünme, tür değiştirme, yüksek hacimli menkul kıymet ihracı işlem denetçisi tarafından denetlenir. Hangi hallerde işlem denetçisine başvurulacağı farklı maddelerde düzenlenmiştir. Böylece genel denetimden başka nitelikli ve önemli bazı işlemler de işlem denetçisi tarafından özel olarak denetlenir.
Denetim Raporu
Rapor açıklık ilkesine uygun ve geçmiş yıl ile karşılaştırmalı olarak düzenlenir. Yönetim kurulu faaliyet raporunun denetimi ayrı bir raporla ortaya konur.
Denetçi incelemeleri sonunda üç tür yazı verebilir: a) olumlu görüş yazısı; b) sınırlı olumlu görüş yazısı ve c) olumsuz görüş yazısı. Her üç tür yazı da gerekçeli olmalıdır. Bu yazılar denetim raporundan farklıdır. Denetim sonucunun açıklanmasına yöneliktir.
Olumlu görüş yazısı finansal tabloların ve faaliyet raporunun Türkiye Muhasebe Standartları’na, kanuna ve esas sözleşmeye uygun olduğunu belirtir. Bu rapor genel kurulun finansal tablolar üzerinde karar almasına ve yöneticilerin ibrasına esas oluşturur.
Olumsuz görüş yazısı ise finansal tabloların ve faaliyet raporunun Türkiye Muhasebe Standartları’na, kanuna ve esas sözleşmeye uygun olmadığını belirtir, yöneticilerin sorumluluğuna dayanak oluşturabilir. Bu yazı üzerine genel kurul finansal tablolara ilişkin karar alamaz. Olumsuz görüş yazısının ağır sonuçları dikkate alındığında denetçinin ancak çok ciddi aykırılıklar halinde bu yazıyı vermesi önerilir.
Sınırlı olumlu görüş yazısı, finansal tablolarda ve raporlarda açıklanan sonuçlara ne ölçüde güvenilebileceğini gösterir. Bu nedenle sınırlıdır; yoksa “sınır” denetçinin kendisini sorumluluktan korumak amacıyla raporuna koymak istediği çekincelere ilişkin değildir. Zaten getirilen sistem bugün mutad olan çekinceli rapor sistemini de kabul etmemektedir. Bu yazı temelde olumlu görüş belirtir ancak sonuca etkili olmayan aykırılıkları da ortaya koyar.
Denetçinin Sorumluluğu
Tasarı denetçiler için hem sır saklamadan doğan sorumluluk hem de genel olarak yasal görevlerin yerine getirilmesindeki kusurundan doğan sorumluluk öngörmüştür.
Her iki sorumluluk da kusur sorumluluğudur. Sır saklamada sorumluluk şirkete karşı iken, genel olarak yasal görevlerin yerine getirilmesinden doğan sorumluluk, şirkete, pay sahiplerine ve alacaklılara karşıdır.
Sır saklamadan doğan sorumluluk ihmal halinde yüz bin TL ve pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketler için ise üç yüz bin TL ile sınırlandırılmıştır. Kast durumunda bu sınırlar uygulanmaz. Bu sorumluluk sözleşme ile kaldırılamaz ve daraltılamaz.
Sonuç
Tasarı anonim şirketlerin finansal tablolarının ve raporlarının denetlenmesi açısından çok geniş yetkilerle donatılmış ve belli niteliklere haiz denetçiler öngörmüştür. Özellik gösteren bazı işlemler ayrıca işlem denetçisi tarafından denetlenir. Böylece, bugün sadece sermaye piyasası mevzuatına tâbi şirketler için zorunlu olan dış denetim, tüm anonim şirketlere yayılmıştır.
Önerilen sistem denetçilik yapacak kişi ve kurumların bu amaçla özel olarak eğitilmelerini, meslek birliklerinin vb kuruluşların da meslek etiğini geliştirmek ve pekiştirmek konusunda çalışmalar yapmalarını gerektirmektedir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...