Güncel Düzenlemeler Işığında Dövizle veya Dövize Endeksli Sözleşme Yapma Yasağı
Giriş
Türkiye’de ekonomik istikrarı sağlamak ve Türk Lirası’nın değerini korumak amacıyla 13 Eylül 2018 tarihli 30534 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’a ekleme yapılmış ve Türkiye’de yerleşik kişiler arasındaki belirli sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli bedel belirleme yasağı getirilmiştir. Bu düzenleme, sözleşme taraflarının dövizle işlem yapmasını sınırlandırarak, ekonomik dalgalanmalara karşı bir önlem olarak uygulanmaktadır.
Bu makalede, dövizle sözleşme yapma yasağının kapsamı, getirilen istisnalar, sonraki düzenlemeler ve mevcut sözleşmelerin nasıl uyarlanması gerektiği incelenecektir.

Dövizle veya Dövize Endeksli Sözleşme Yapma Yasağının Kapsamı
Söz konusu yasak, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri belirli sözleşmeleri kapsamaktadır. Bu kapsamda, aşağıdaki sözleşmelerin bedellerinin ve buna bağlı olarak, ilgili sözleşme bedellerine uygulanacak her türlü faiz, gecikme tazminatı, cezai şart ve her türlü tazminat yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi yasaklanmıştır:
- Menkul ve gayrimenkul satış sözleşmeleri
- Taşıt ve finansal kiralama sözleşmeleri dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama sözleşmeleri
- İş, hizmet ve eser sözleşmeleri
Aynı zamanda, yasak kapsamında bulunan sözleşmelere ilişkin düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin de döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir.
Bununla birlikte, bazı sözleşmelerin, belirli istisnalar çerçevesinde döviz cinsinden yapılmasına izin verilmektedir.
Yasağa Getirilen İstisnalar
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 6 Ekim 2018 tarih ve 30577 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de (Tebliğ No: 2008-32/34) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2018-32/51) ile bu yasağın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş ve bazı istisnalar getirilmiştir. 19 Nisan 2022 tarihindeki düzenleme ile ise bazı alanlarda yeni sınırlamalar getirilmiş, ancak 6 Mart 2025 tarihinde yapılan bir değişiklikle belirli sözleşmeler için yeniden dövizle ödeme yapma imkanı tanınmıştır.
Aşağıda, (i) sözleşme tipine veya (ii) sözleşmenin taraflarına göre belirlenmek üzere, bazı istisna hallerin mevcudiyeti halinde, ödeme yükümlülüklerinin dövize endeksli veya döviz cinsinden kararlaştırılabileceği durumları örneklendirmek isteriz:
(i) Sözleşme Tipine Göre
İş Sözleşmeleri:
Yurtdışında ifa edilecek iş sözleşmeleri ile gemi adamlarının taraf olduğu iş sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
Hizmet Sözleşmeleri:
Aşağıdaki kapsama giren hizmet sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
- İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri
- Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri
- Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan ve yurt dışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili hizmet sözleşmeleri
Teknoloji ve Lisans Sözleşmeleri:
Bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.
Eser Sözleşmeleri:
Türkiye’de yerleşik kişiler arasında yapılıp döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde dövizle ödeme yapılmasına izin verilmektedir.
Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmeleri:
4490 Kanun’da tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri ile Karar’ın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.
Menkul Satış Sözleşmeleri:
06.03.2025 tarihli ve 32833 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilen Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2025-32/72 sayılı Tebliğ uyarınca, taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin, döviz cinsinden veya dövize endeksli kararlaştırılması mümkündür.
(ii) Sözleşmenin Taraflarına Göre
Aşağıdakilerin taraf olduğu sözleşmelerde, bazı istisnalara tabi olmak üzere, ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilir:
- Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak %50 ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu sözleşmeler (İstisna: Gayrimenkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri, İş Makineleri Dahil Taşıt Satış ve Kiralama Sözleşmeleri ve Eser Sözleşmeleri)
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kişilerin taraf olduğu sözleşmeler (İstisna: Gayrimenkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri, İş Makineleri Dahil Taşıt Satış ve Kiralama Sözleşmeleri ve Eser Sözleşmeleri)
- Kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu sözleşmeler (İstisna: Gayrimenkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri)
- Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası antlaşmaların ifası kapsamında olmak kaydıyla; yüklenicilerin üçüncü taraflarla akdedeceği sözleşmeler (İstisna: Gayrimenkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri, İş Sözleşmeleri)
- Bakanlık’ın 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirdiği işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmeler
- Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az %50 hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların taraf olduğu sözleşmeler (İstisna: Gayrimenkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri, İş Sözleşmeleri)
Mevcut Sözleşmelerin Uyarlanması
Yasak kapsamına giren sözleşmelerin, 13 Eylül 2018 tarihinden önce yapılmış olması durumunda, taraflar bedelleri Türk Lirası olarak yeniden belirlemek zorundadır. Eğer taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa, aşağıdaki yöntem uygulanmaktadır:
- Sözleşme bedeli, 2 Ocak 2018 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) efektif satış kuru üzerinden hesaplanacaktır.
- Belirlenen tutar, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) aylık değişim oranlarına göre artırılarak yeni sözleşme bedeli oluşturulacaktır.
- Bu şekilde belirlenen Türk Lirası tutarı, ilgili sözleşmenin süresi boyunca kullanılacaktır.
İlgili Düzenlemelere Aykırı Davranılması Halinde Uygulanacak Yaptırımlar
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun m.3’e göre, bu makalenin konusunu oluşturan ilgili mevzuat ve Cumhurbaşkanı tarafından bu konuda düzenlenen genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı davrananlara 3.000 TL'den 25.000 TL'ye kadar idari para cezası uygulanması öngörülmektedir. Bu tutarlar, her yıl belirlenen yeniden değerleme oranı ile güncellenmektedir. 2025 yılı için yeniden değerleme oranı %43,93 olarak açıklanmıştır. Bu orana göre, 2025 yılında uygulanacak idari para cezaları 4.317 TL ile 36.000 TL arasında olacaktır.
Ayrıca, söz konusu kanun kapsamında hükmedilen idari para cezalarına, suç tarihi ile tahsil tarihi arasındaki süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Bu gecikme faizi, para cezası ile birlikte tahsil edilir. Kanun ve ilgili düzenlemelere aykırı fiillerin tekrarı halinde, verilecek cezaların iki katı olarak uygulanacağı da belirtilmelidir.
Ayrıca, ilgili kanun m.21 uyarınca, Türkiye'deki gerçek ve tüzel kişiler, kanun kapsamına giren işlerin denetlenmesi için yetkili denetim elemanları ve merciler tarafından istenen bilgileri vermek, evrak ve defterleri sunmak zorundadır. Bu yükümlülüğe aykırı davranılması durumunda, ilgili bakanlık, ilgili gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetlerini kısmen veya tamamen, geçici veya sürekli olarak durdurmaya veya müteakip işlemleri teminata bağlamaya, gerektiğinde bu teminatları kısmen veya tamamen Hazine'ye gelir yazmaya yetkilidir.
Sonuç
Dövizle veya dövize endeksli sözleşme yapma yasağı, Türkiye’de yerleşik kişilerin ekonomik belirsizliklerden korunmasını ve Türk Lirası’nın kullanımının yaygınlaştırılmasını hedefleyen bir düzenlemedir ancak, mevzuatta yapılan değişiklikler ve yeni düzenlemelerle belirli sektörlere esneklik sağlanmış, böylece bazı sözleşmelerin dövizle yapılabilmesine imkân tanınmıştır. Özellikle menkul satış sözleşmelerinde dövizle ödeme zorunluluğunun kaldırılması, piyasadaki döviz bazlı işlemler için önemli bir gelişme olmuştur. Bu nedenle, tarafların sözleşme akdetmeden önce güncel mevzuatı dikkate alarak hareket etmeleri büyük önem arz etmektedir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 408/2(f) hükmünde, “önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı” genel kurulun devredilemez ve münhasır yetkileri arasında sayılır. Ancak, bu hükümde yer alan “önemli miktarda şirket varlığı” kavramının neyi ifade ettiği ve bu varlıkların nasıl toptan satılabileceği konusunda...

E-ticaret, dijitalleşen dünyada hızla yayılarak, geleneksel kanalların yanı sıra internet üzerinden yapılan satışların etkisini giderek daha da güçlendirmektedir. Ticaret Bakanlığı’nın 2023 yılı verilerine göre , Türkiye’nin e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre %115,15 artarak 1,85 trilyon Türk lirasına ulaşmıştır...

Olağanüstü fesih halinde tasfiye olmaksızın sicilden resen terkin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) geçici m.7 hükmü ile düzenleme altına alınır. İlgili hükmün 15.fıkrası uyarınca ticaret sicilince resen terkin edilen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar, haklı sebeplere dayanarak...

Küresel iş dünyası geliştikçe, yabancı şirketler gelecek vaat eden pazarlardaki varlıklarını giderek daha fazla genişletme arayışına girmektedir. Avrupa ile Asya'nın kesişim noktasında bulunan Türkiye, bu genişleme için uygun fırsatlar sunar. Türkiye'de faaliyet göstermek isteyen ancak şirket kurmak istemeyen...

Anonim şirketlerde, şirketi yönetmek ve temsil etmekle görevli olan organ yönetim kuruludur. Yönetim kurulu üyeleri, görevlerini yerine getirirken kusurlarıyla sebep oldukları zararlardan şirkete karşı sorumludurlar. Ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 408 kapsamında genel kurulun ibrasına karar...

Satım sözleşmeleri, ticari hayatın en yaygın ve en önemli sözleşmeleridir . Satışa konu mallarda karşılaşılan ayıplar neticesinde tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi ise ticari satışlarda en sık karşılaşılan hukuki problemlerden biridir...

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 365 uyarınca, bir anonim şirketin idaresi ve temsilinden sorumlu organı olan yönetim kurulunun her bir üyesi, kanundan ve esas sözleşmeden doğan görevlerini, kanun ve esas sözleşmede belirlenen sınırlar ve esaslar çerçevesinde yerine getirmekle yükümlü olup aksi...

27.12.2020 tarihli 7262 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler çerçevesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) hamiline yazılı payların çıkarılması ve devrine ilişkin Merkezi Kayıt Kurumuna (“MKK”) bildirim yükümlülüğü getirilirken, bu yükümlülüklerin ihlaline ilişkin olarak da TTK m. 486/2 uyarınca bildirimde...

2024 yılı, birleşme ve devralma (“M&A”) işlemleri küresel ekonomik dinamiklerin, jeopolitik risklerin ve teknolojik yeniliklerin etkisi altında şekillenmeye devam ediyor. 2023 yılı, M&A işlemlerinde küresel düşüşün yaşandığı bir yıl olarak dikkat çekti. Bu dönemde yüksek faiz oranları, ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik...

Bir şirketin sermayesine katılarak pay sahibi olan veya yönetim organına katılarak yöneticisi olan kişilerin (ideal dünyada) ortak gayesi, şirketin en iyi şekilde yönetilmesi ve ekonomik açıdan azami menfaati elde etmesidir...

Temsilcilik sözleşmelerinin en sık rastlanan görünümleri üç ana başlık altında toplanabilir. Bunlar Acentelik Sözleşmesi, Distribütörlük Sözleşmesi ve Franchise Sözleşmesi olarak sıralanabilir...

Halka açık veya kapalı bir şirketin sermayesinin bir kısmına ya da tamamına çalışanların sahip olması anlamına gelen çalışanların sermayeye ortaklığı, ülke ekonomisine, uygulayan şirketlere ve çalışanlara sağladığı avantajlar nedeniyle başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde...

Yeni kurulan şirketlerin ticari faaliyetlerine başlarken dikkate alması ve uyum sağlaması gereken pek çok farklı kural vardır. Bu kurallar arasında gözetilmesi gerekenlerden biri de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") m. 356'da düzenlenen "Kanuna Karşı Hile" maddesidir. İlgili kural, TTK'nın ayni sermaye...

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...

Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...

Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...

Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...

Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...

Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...

11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...

İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...

Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...

Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...

FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...


INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...

Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...

Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...

Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...

Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...

Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...

Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...


Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...

Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...

Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...






























INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...

















































































6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...





















































































