Önemli Miktarda Şirket Varlığının Toptan Satışı
Giriş
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) 408’nci maddesi 2’nci fıkrası (f) bendi ile “önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı” genel kurulun münhasır ve devredilemez görev ve yetkisi olarak düzenlenir. Bahsi geçen hüküm hem doktrinde hem de uygulamada birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Aşağıda hükme ilişkin doktrinde tartışılan konuları beş ana başlık altında özetlemek amaçlanmıştır.
Önemli Miktar, Şirket Varlığı ve Toptan Satış Kavramlarından Ne Anlaşılması Gerektiği
Önemli Miktar
Önemli miktarın ne olduğuna veya nasıl belirlenmesi gerektiğine ilişkin TTK’da bir düzenleme yer almaz. Yargıtay, 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu (“eTTK”) döneminde şirketin sahip olduğu tek malvarlığı bulunması halinde veya malvarlığının şirketin devamı için hayati önemde bulunması halinde temsile yetkili müdür yerine ortaklar kurulunun kararının alınması gerektiğini içtihat etmiştir[1]. Doktrinde önemli miktara ilişkin özel bir ölçüt önerilmemekle birlikte ortaklığın malvarlığına dâhil menkul ve gayrimenkul malların, marka ve patent gibi sınai mülkiyet haklarının devrinin ortaklığın devamını imkansız hale getirebilecek nitelikte olduğu[2] belirtilir. Halka açık anonim ortaklıklarda önemli işlemleri düzenleyen Sermaye Piyasası Kanunu madde 23’ün ve özellikle bu kapsamda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkarılan “Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği (II-23.1)” kriterlerin esas alınıp alınamayacağı tartışmalıdır[3]. Önemli miktar tespitinin Türk Medeni Kanunu madde 4 çerçevesinde hakim tarafından halin özelliklerine göre takdir edileceği söylenebilir[4].
Şirket Varlığı
Şirketin tasfiyesine ilişkin TTK m. 538/2 “önemli miktardaki aktiflerin toptan satılabilmesi için genel kurul kararı” gerektiğini düzenlerken TTK m. 408/2(f)’de “şirket varlığından bahseder. Eski ticaret kanunu döneminde özellikle eTTK madde 443/II kapsamında “aktif” kavramının nasıl yorumlanması gerektiği doktrinde tartışmalıydı. Aktif kavramını dar yorumlamaktan yana olan görüş[5] aktif olarak hemen tahsili mümkün olmayan hak ve alacaklarla, menkul ve gayrimenkulleri veya duran varlıkları sayarken geniş yorumlayan görüş[6] aktif kavramının şirketin sahip olduğu aktif ve pasiflerle tüm malvarlığı olarak anlaşılması gerektiği kanaatindedir. Bahsi geçen tartışma yeni TTK altında da devam edecek niteliktedir[7].
Toptan Satış
Kanun koyucunun toptan satış ifadesini hangi anlamda kullandığı tartışmalıdır. Özellikle burada şirket mal varlığının teker teker satılmasına karşıt bir şekilde topluca ve indirimli bir fiyattan satışı anlamında mı yoksa önemli bir mal varlığının tek seferde satılması anlamında mı kullandığı tartışılabilir. Yargıtay[8] eTTK altında ağırlaştırılmış nisap öngörülen gayrimenkulün toptan satışı yerine parsel parsel bölünerek satılması halini adi nisapla kararlaştırılabilecek bir husus olarak nitelemiştir. Doktrinde görüş birliği olan husus, yönetim kurulunun kanunu dolanmak ve genel kurul onayından kaçınmak amacıyla teker teker (toptan olmayan şekilde) ancak aynı kişiye satış yapması halinin geçersiz olacağı yönündedir.
Madde metninin sadece toptan satıştan bahsetmesine karşın önemli miktarda şirket varlığının el değiştirmesi sonucunu doğurabilecek rehin, kefalet, garanti, bağış, takas trampa, ödünç gibi diğer işlemlerin de madde kapsamında sayılıp sayılmayacağı tartışmalıdır. Doktrindeki bir kısım görüş TTK 408 hükmünün istisnai olduğu ve sadece satış işlemini kapsayacak şekilde dar yorumlanması gerektiği yönündedir[9]. Doktrindeki bir diğer görüş ise hükmün konuluş amacı düşünüldüğünde maddenin kıyasen önemli miktardaki mal varlığının şirketin elinden çıkması sonucu doğurabilecek diğer hukuki işlemleri de kapsayacak şekilde uygulanması gerektiğini ileri sürmektedir[10].
Genel Kurul Kararının Tabi Olacağı Yetersayı
TTK m.408/2(f) önemli miktarda varlığın toptan satışını genel kurulun devredilemez kararına bağlamakla birlikte bahsi geçen karar için özel bir yetersayı düzenlemesinde bulunmamıştır. Buna karşın yukarıda bahsi geçen tasfiye döneminde yapılacak önemli aktif satışına ilişkin TTK m.538/2 ‘de TTK m. 421/3 ve 4 atfı yoluyla ağırlaştırılmış (%75) yetersayılar ile karar alınmasını öngörür. TTK’da bu konuya ilişkin açık hüküm bulunmamasına karşın Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Hazır Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik m. 22/12 uyarınca önemli miktarda şirket aktiflerinin toptan satışı kararının ilk ve ikinci toplantıda en az %75 pay sahibinin olumlu oyuyla alınabileceğini düzenler. Bir kısım doktrin tasfiye halindeki şirket için öngörülen genel kurul nisaplarının TTK 408’e örneksenemeyeceği ve anılan yönetmelik hükmünün normlar hiyerarşisine aykırı olması nedeniyle eleştirmektedir. Bir kısım doktrin ise aynı konuda (önemli miktarda şirket aktifi/varlığının toptan satışı) alınacak genel kurul kararının tasfiyede olup olmamaya göre farklı nisaplara tabi olmasını tutarsız bularak TTK m. 538/2 ve m. 421/3 ve 4 ün kıyasen uygulanması gerektiğini savunmaktadır[11].
Genel Kurul Kararının Kapsam ve İçeriği
TTK 408/2(f) uyarınca genel kurulun alması gereken kararın kapsam ve içeriği konusunda uygulamada tereddütler oluşmaktadır. Özellikle genel kurul alacağı kararda sadece somut bir satışı mı onaylamalıdır yoksa genel kurul satış şartlarını genel olarak belirleyerek yönetim kurulunu yetkilendirebilecek midir? Böyle bir yetkilendirme veya ön izin halinde satıma ilişkin alıcı, bedel, ödeme şartları, teminat veya satışın zamanlaması gibi konuları yönetim kuruluna bırakabilir mi? Doktrinde[12] satışa ilişkin takdir yetkisinin yönetim kuruluna bırakacak şekilde karar alınabileceği yönünde görüşler bulunmaktadır.
TTK 408/2(f)’ye Aykırı Sözleşmelerin Akıbeti
Önemli miktarda şirket varlığının satışında genel kurul kararının mevcut olmaması halinde Yargıtay’ın eTTK döneminden bu yana görüşü satış sözleşmesinin batıl (geçersiz) olduğu şeklindendir.[13] Doktrinde ise genel kurulun sonradan işleme icazet vermesinin mümkün olduğu aksi halde sözleşmenin baştan itibaren batıl olduğu[14], genel kurulun toptan satış yönündeki kararına aykırı gerçekleşen satış işlemi açısından ise iyiniyetli üçüncü kişiyi koruyan TTK m. 371/4’ün uygulanacağı ve satış işleminin geçerli kabul edilebileceği[15], genel kurul kararı bulunmaksızın imzalanan satış sözleşmesinin şirketi bağlamayacağı ve askıda hükümsüz olduğu sonradan işleme genel kurul tarafından icazet verilmesi halinde baştan itibaren hüküm ve sonuçlarını doğuracağı[16] yönünde görüşler bulunmaktadır. Yargıtay’ın butlan görüşü doktrin tarafından özellikle satım sözleşmesinin tarafı iyiniyetli üçüncü kişinin korunması ve ticari hayatın ihtiyaç duyduğu hukuki güvenliğin tesisi ve şirketin iç işleyişine yönelik organlar arası bir yetki paylaşımı düzenlemesinin iyiniyetli üçüncü kişilerin menfaatlerini etkileyecek şekilde yorumlanması nedeniyle eleştirilmektedir[17].
TTK 408/2(f)’nin Limited Şirketler Açısından Uygulanıp Uygulanmayacağı
Limited şirketlerde ortaklar genel kurulunun devredilemez yetkilerinin düzenlendiği TTK m. 616’da önemli miktarda varlık satışına ilişkin karar alınması yönünde açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Anonim şirketlerin limited şirketlere uygulanacak hükümlerini düzenleyen TTK m. 644’de de TTK m. 408/2(f)’ye bir atıf bulunmamaktadır. Bu konuda bir kısım doktrin TTK’daki susmanın bilinçli olduğunu ve kıyasen bir uygulama yapılamayacağını savunurken bir kısım doktrin de anonim şirketlere gelen genel kurulun devredilemez yetkisinin eTTK zamanındaki limited şirketlere ilişkin Yargıtay içtihadından kaynaklandığını, buradaki susmanın bilinçli olmadığını ve boşluğun TTK 408/2(f)’nin kıyasen limited şirketlere uygulanmasıyla doldurulmasını engelleyen haklı bir neden bulunmadığını ileri sürmektedir[18].
Sonuç
TTK’da, m. 408/2 (f)’de ve m. 538/2’de “önemli miktarda şirket varlığının (aktifinin) toptan satışı” düzenlenir. TTK’da önemli miktarın ne olduğu ve nasıl belirlenmesi gerektiği, şirket varlığının kapsamı ve toptan satışın niteliği konusunda açık bir düzeleme bulunmamaktadır. Bahsi geçen kararın hangi nisapla alınacağı, devir sonucu doğuran işlemlere ve limited şirketler yönünden uygulanıp uygulanmayacağı da tartışmalı hususlardandır. Önemli miktarda şirket varlığının genel kurul kararı bulunmaksızın yönetim kurulu kararıyla devri halinde Yargıtay içtihadı uyarınca işlem geçersizdir. Ancak bu içtihat doktrin tarafından eleştirilmekte, burada genel kurulun sonradan işleme onay vermesinin mümkün olduğu bir askıda hükümsüzlük bulunduğu savunulmaktadır.
[1] Yargıtay 11. HD, E. 2005/1362 K. 2006/1253, 13.02.2006.
[2] Özdamar, Mehmet: “Anonim Ortaklığın Sahip Olduğu Malvarlığının Yönetim Kurulu Tarafından Topluca Devredilmesi”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 14, S. 2, 2006, s. 104, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/262671 (Erişim tarihi: Ekim 2019).
[3] Biçer, Levent; Hamamcıoğlu, Esra: “Anonim Ortaklıklarda Genel Kurulun Devredilemez Yetkileri Kapsamında Önemli Miktarda Şirket Varlığının Toptan Satışı ve Uygulama Alanı (TTK m. 408/2-f)” Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 1, S. 1, 2013, s. 44.
[4] Ayoğlu, Tolga: “Önemli Miktarda Şirket Varlığının Satışında Genel Kurul Kararının Hukuki Niteliği” Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 1, S. 1, 2013, s. 93-104.
[5] Domaniç, Hayri: Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, TTK Şerhi-II, İstanbul 1988 s. 1480; Tekinalp (Poroy / Çamoğlu): Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, İstanbul 1997 N. 1595.
[6] Karahan, Sami: Anonim Şirketlerde Tasfiye, Konya 1998 s. 200. Eriş Gönen: Ticari İşletme ve Şirketler 2, Ankara, 2004, s. 2804.
[7] Biçer / Hamamcıoğlu s. 40.
[8] Yargıtay 11 HD, E. 6072 K. 270, 30.01.1985.
[9] Ayoğlu, dn. 26; Demir, Aybüke; Eroğlu, Muzaffer: “Anonim Şirkette Organlar Arası İşbölümü ve Genel Kurulun Devredilemez Yetkileri”, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: 2, S. 2, 2014 s. 96.
[10] Biçer / Hamamcıoğlu, s. 48.
[11] Ayoğlu, s. 95; karş. Kendigelen, Abuzer: Türk Ticaret Kanunu, Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler, 3. Bası, İstanbul, 2016, s. 309.
[12] Dural, s. 234-237; Ayoğlu, s. 96.
[13] Ayoğlu, s. 99; Yargıtay 11. HD, E. 2016/3810 K. 2017/3294, 01.06.2017.
[14] Biçer / Hamamcıoğlu, s. 47; Ayoğlu, s. 99; Yargıtay 11. HD, E. 2012/6771 K. 2013/6820, 04.04.2013.
[15] Dural, s. 237; Ayoğlu, s. 99.
[16] Kırca (Şehirali Çelik / Manavgat), Anonim Şirketler Hukuku I, Ankara, 2013, s. 644-645; Biçer/ Hamamcıoğlu, s. 47; Ayoğlu, s. 100.
[17] Ayoğlu s. 100-102.
[18] Biçer / Hamamcıoğlu, s. 49; Dural, s. 227.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...