Yabancı Şirketlerin Yerleşim Özgürlüğü
Giriş
Günümüz ticaret hayatına yön veren en önemli etkenlerden birisi küreselleşme kavramıdır. Üretimin, ticaretin, ekonominin küreselleşmesi ile ulusal sınırların artık ortadan kalktığını ve ülkeler arasındaki ilişkilerin kolayca ve hızlı kurulduğunu söylemek mümkündür.
Küreselleşen ticari hayata onun vazgeçilmez süjesi olan ticaret şirketleri de uyum sağlamış ve küresel şirketler oluşmaya başlamıştır. Söz konusu küresel şirketleri ise; dil, din, ırk, millet, kültür, örf, adet, hukuk ayrımı olmaksızın uluslararası arenada faaliyet gösteren, konumu olan ve yoğun ticaret hacmine sahip şirketler olarak ifade etmek mümkündür. Böylece, sınır aşırı faaliyetlerde bulunan şirketlerin faaliyette bulunduğu ülkelerdeki yerleşim hakkı kavramı gündeme gelir.
Bu ayki Hukuk Postası yazısı, yabancı şirketlerin yerleşim özgürlüğünü irdeleyecektir.
Yabancı Şirketlerin Türkiye’de Yerleşim Özgürlüğü
Uluslararası faaliyet gösteren yabancı şirketlerin ülkemizdeki yerleşim koşullarını ele almadan önce, tüzel kişiliğini kazanmış bir yabancı şirketin kurulduğu ülke haricinde de tanınması gerektiğini vurgulamakta fayda vardır. Bunun için ise; Türk hukuku açısından ilgili şirketin bir yabancı şirket olup olmadığı belirlenmelidir.
Türk hukuku kuralları çerçevesinde ‘yabancı şirket’ kavramını incelediğimiz zaman, somut olarak bir tanımın yapılmadığı görülmektedir. Her ne kadar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ‘yabancı şirkete’ ilişkin bir tanım yapmamış olsa da; öğretide, TTK’nın 40. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen “Merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmelerin Türkiye’deki şubeleri, kendi ülkelerinin kanunlarının ticaret unvanına ilişkin hükümleri saklı kalmak şartıyla, yerli ticari işletmeler gibi tescil olunur.” hükmünden yola çıkılarak, merkezi yurtdışında bulunan bir şirketin ‘yabancı şirket’ olarak kabul edildiği ileri sürülmektedir.
Yabancı Şirketlerin Merkezinin Türkiye’ye Taşınması
Türk hukuku, yabancı ülkede kurulan şirketin merkezinin Türkiye’ye taşınmasını mümkün kılmıştır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkartılan Ticaret Sicili Yönetmeliği uyarınca, bir ticari işletmenin veya bir ticaret şirketinin tescili için gerekli olan belgelerden başka, merkezi Türkiye’ye taşınacak yabancı şirketin kendi ülke kurallarına uygun olarak mevcut bulunduğunu gösteren ilgili yabancı ülke ticaret sicili tarafından verilmiş belge, yetkili makamdan merkez değişikliğinin ilgili yabancı ülke hukukuna uygun olduğunu belirten belgeler gibi bir takım belgelerin temin edilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, merkezini Türkiye’ye taşıyan yabancı şirketin şirket sözleşmesinin Türk hukuku kurallarına uygun olup olmadığını ve Türk hukukuna uyarlanıp uyarlanmadığı da araştırılır.
Yabancı Şirketlerin Türkiye’de Şube Açmaları
Merkezi yurtdışında olan yabancı şirketlerin Türkiye’de şube açmaları da Türk hukuk kuralları çerçevesinde mümkün kılınmıştır. Bunun için yine yukarıda belirtilen TTK’nın 40. maddesinin 4. Fıkrası uygulanır. İlgili madde uyarınca, merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmelerin Türkiye’deki şubeleri yerli işletmeler gibi tescil olunur ve söz konusu şubeler için yerleşim yeri Türkiye’de bulunan tam yetkili bir ticari mümessil atanır.
Bununla birlikte, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un (6103 sayılı Kanun) 12. maddesi merkezi Türkiye dışında bulunan ticarî işletmelerin veya ticaret şirketinin Türkiye şubelerinin tescilini ele almıştır.
6103 sayılı Kanun uyarınca, merkezleri Türkiye dışında bulunan bir ticarî işletmenin veya ticaret şirketinin şubesinin Türkiye’de tescil edilebilmesi için sağlanması gereken bir takım koşullar bulunmaktadır. Öncelikle, merkez işletmenin bulunduğu kaynak ülke hukukunun, işletmeler ile ticaret şirketlerinin türlerine göre şubelerinin tescilinde aradığı şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Bununla birlikte, kaynak ülkede tescil için ibrazı gerekli tüm belgelerin, şirketin esas sözleşmesinin, gerekli beyannameler gibi sağlanması gereken evrakların Türkiye’de tescili yapacak ilgili ticaret siciline temin edilmesi ve bildirilmesi gerekir.
Türk Şirketlerinin Merkezlerini Yabancı Ülkelere Taşıması
6103 sayılı Kanun’un 12. maddesinde, merkezi Türkiye dışında bulunan ticarî işletmelerin veya ticaret şirketinin Türkiye şubelerinin tescili ele alındığı gibi; Türkiye’deki bir şirketin merkezinin yurt dışında taşınması da ele alınmıştır.
İlgili madde uyarınca, merkezi Türkiye’de bulunan bir Türk şirketi tasfiye edilmeksizin ve taşınacağı ülkede yeniden kurulmaksızın, yabancı bir ülkeye taşınabilir. Ancak bunun için söz konusu madde bir takım şartlar öngörmektedir. Bu şartlar; Türk hukukunun aradığı şartları yerine getirmek, şirketin taşınacağı ülke hukukuna göre faaliyetine devam edebilmek, şirketin konumunda meydana gelecek değişiklikten alacaklıların, ilân yoluyla haberdar edildikleri, alacaklarını bildirmeye davet olundukları ve alacakların ödendiği veya teminat altına alındığını ispat etmek şeklindedir.
Bununla birlikte, Ticaret Sicili Yönetmeliği md. 116 da Türkiye’deki bir şirketin merkezinin yurtdışına taşınmasını düzenler. İlgili hüküm, Türkiye’deki bir ticaret şirketinin merkezinin yurtdışında taşınabilmesi için gerekli ve temin edilmesi gereken belgeleri belirtir.
Sonuç
Yabancı şirketlerin Türkiye’deki yerleşim özgürlüğü ve Türkiye’deki şirketlerin de yabancı ülkelerdeki yerleşim özgürlüğüne ilişkin bir takım yasal düzenlemelere yukarıda kısaca değinilmiştir. Nitekim uluslararası platformda faaliyet gösteren şirketlerin arttığı, hatta küresel şirketlerin boy gösterdiği bir ticaret hayatında şirketlerin yabancı ülkelerdeki yerleşim hakkı ve özgürlüğü gittikçe sınırları genişleyen, önem kazanan ve hukuk normlarının daha da detaylandırılması ihtiyacını doğuran bir hal almıştır. Yabancı şirketlerin yerleşme özgürlüğü kapsamında getirilecek her türlü yasal düzenlemenin, küreselleşen ticaret ve ekonomi alanlarındaki gelişmeleri dikkate alarak hazırlanması gerekmektedir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...