Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nda Birleşme ve Devralmalar
Mevcut Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) birleşme ve devralmalar konusunda fevkalade yetersiz, uygulamaya ışık tutmayan, hatta neredeyse şirket birleşmelerini zorlaştıran, baltalayan hükümler içerir. Ancak, Türk Ticaret Kanunu Tasarısında (“Tasarı”) birleşme ve devralmalar meselesi çok ayrıntılı olarak düzenlenir.
Tasarı, kaynak olarak temeli veya yola çıkış noktası Avrupa Birliği’ndeki yönergeler olan İsviçre Birleşmeler Kanunu’nu dikkate alır.
Tasarı, özel kanunların birleşme ve devralmaya ilişkin hükümlerini saklı tutar. Bu, özellikle bankaların birleşmesi ve devralmasında öngörülen özel düzenleme ve sistem açısından önemlidir. Tasarı ile yeni gelen pek çok kavram bulunur. Bu yazıda, özellikle bu yeni kavramlara değinilir.
Birleşme Türleri
Birleşme türleri bakımından Tasarı bir farklılık getirmez. İki tür birleşme vardır: devralma şeklinde birleşme ve yeni kuruluş şeklinde birleşme.
Geçerli Birleşmeler. Tasarı, TTK’nın aksine farklı türlerin birleşmesine cevaz verir. Şirketlerin birleşmesinde üç ana model olarak, sermaye şirketleri, şahıs şirketleri ve kooperatiflerin ayrı ayrı, kiminle devreden şirket veya devralan şirket olarak ve nasıl birleşecekleri düzenlenir. TTK uyarınca, eğer bir şirket tasfiye halindeyse veya borca batıksa veya sermaye kaybına uğramışsa birleşmeye izin verilmez. Tasarı uyarınca, belli koşullarla birleşmeye katılan şirketlerden birinin tasfiye halinde olması veya sermaye kaybına uğramış ya da borca batık olması halinde dahi birleşme mümkündür. İsviçre Birleşmeler Kanununda yer alıp Tasarı’da yer almayan hüküm ise şudur: Ticaret şirketleriyle dernek, vakıf ve şahıs işletmelerinin birleşmesi düzenlenmez. Bu bilinçli bir tercihtir. Bir yandan bu birleşmelerin sayısal azlığı, diğer yandan TTK sistemi içinde hepsini düzenlemenin zorluğu bu tercihin nedenidir.
Hakların Korunması
Tasarı’da hakların korunması çok ayrıntılı düzenlemelerle güvence altına alınır. Denkleştirme akçesi denilen yeni bir düzenleme getirilir. Denkleştirme akçesi şudur: birleşme bir değişim oranına göre olacağı için, bu değişim oranında çoğu kez payların küsuratları olur. Meselâ, 1 TL 1 kuruş, 1 TL 2 kuruş gibi. Bu kuruşları her zaman senede bağlamak, hesaplamak kolay değildir. Bu nedenle, bunların yerine geçmek için bir miktar para ödenir. Buna denkleştirme akçesi denir. Bu ödeme sınırsız değildir, % 10’u veya 1/10’u aşamaz.
Çıkma-çıkarılma
TTK uyarınca, şirketler birleşmeye karar verdiğinde, ortağın bu birleşme kararına karşı bir oyu vardır. Ama sonunda şirketler birleşiyorsa ortak buna uymak zorundadır. Bu da, uygulamada, çoğu zaman, ortakların çeşitli davalar açarak birleşmeyi baltalamasına imkan veren bir süreçtir. Tasarı hem ortak açısından bu birleşmeden mutlu değilse ayrılma imkanı sağlar hem de şirkete sürekli sorun yaratan, şirket işlerini baltalayan, şirketin menfaatine aykırı hareket eden birtakım ortakları bu birleşme sırasında şirketten çıkarma olanağı verir. Böylece, anonim ortaklıkların bünyesine çok yabancı olan çıkma ve çıkarma kabul edilir.
Çıkma ve çıkarılma hakkı birleşme sözleşmesinde tanınır. Birleşme sözleşmesinde ortaklara çıkma hakkı verilebilir ve yine çıkarılacaksa aynı şey birleşme sözleşmesinde öngörülür. Bunun için bir miktar para veya başka bir şeyden oluşan bir ayrılma akçesi verilir. Bunun sebebi şudur; ortaklar birleşmeye katılsalardı yeni şirkette mevcut şirketteki paylarına eşdeğer paylara ve haklara sahip olacaklardı; ayrılmaları halinde mahrum kaldıkları paylara ve haklara denk oranda bir karşılık almaları gerekir. Ayrılma akçesinin nakit olması şart değildir, başka bir şey de olabilir. Örneğin, başka bir şirketin hisseleri olabilir. Dikkat etmek gerekir ki, ayrılma akçesi öngörülmüşse, birleşmede karar nisapları daha ağırlaşır ve daha ağırlaştırılmış yeter sayılarla karar almak gerekir.
Birleşme Belgeleri.
Birleşmeyi gerçekleştirmek için iki temel metin vardır. Bunlardan birisi birleşme sözleşmesi, diğeri de birleşme raporudur. Birleşme sözleşmesi Tasarıda ayrıntılı olarak düzenlenir; hangi hükümlerin yer alması gerektiği, asgari zorunlu unsurlarının neler olduğu belirtilir. Birleşme sözleşmesi yazılı olarak yapılır. Yönetim organı tarafından imzalanır ve genel kurullarda karara bağlanır. Birleşme raporunda ise birleşmenin amacı, ekonomik ve hukuki sonuçları, pay sahiplerine neler sağlandığı ve alacaklıların nasıl güvence altına alındığı anlatılır. Bir anlamda, birleşme raporunda birleşmenin gerekçesi açıklanır. Orta ve küçük ölçekli şirketlerde bundan vazgeçmek mümkündür.
Denetim.
Denetim, Tasarının çok önem verdiği unsurlardan biridir. Birleşme sözleşmesi, birleşme raporu, birleşmeye esas bilanço işlem denetçisi tarafından denetlenir. İşlem denetçisi bir denetleme raporu hazırlar. Yine küçük ölçekli ortaklıklarda bu denetimden vazgeçilebilir. Denetleme yanında, ortaklığın alacaklılarının ve birleşme nedeniyle menfaat sahibi olanların da inceleme hakkı vardır. Birleşmeye esas olan, dayanak olan tüm belgeler ve bilgiler sadece ortakların değil -özellik burada- intifa senedi sahiplerinin, menkul kıymet sahiplerinin, menfaat sahiplerinin, diğer ilgililerin, yani alacaklıların, herkesin incelemesine sunulur. Yine küçük ölçekli şirketlerde inceleme hakkının kullanılmasından vazgeçilebilir.
Birleşme Kararı.
Birleşme kararı birleşen şirketlerin genel kurullarında ayrı ayrı alınır. Farklı şirket türleri için farklı yeter sayılar vardır. Belirtmek gerekir ki; eğer ayrılma akçesi varsa her şirket açısından ağırlaştırılmış bir karar yetersayısı söz konusudur; kararın oyların yüzde 90’ıyla alınması gerekir.
Sermaye Artırımı.
Birleşme sonunda tabii ki, devralan şirketin bazı istisnalar dışında sermayesini artırması gerekir. Böylece, devraldığı şirketin pay sahiplerine artırdığı sermayeden pay verebilir ve onları tatmin edebilir. Dolayısıyla, bu sermaye artırımının birleşme sonucunda ödenmesi gereken denkleştirme bedeline uygun olması gerekir. Bu kural mutlak değildir. Çünkü sermaye artırımının gerekli olmadığı bazı birleşmeler de olabilir. Ana şirket, yavru şirket birleşmesi gibi.
Kolaylaştırılmış Birleşme
Birleşmede hem hazırlık, hem denetim, hem inceleme açısından öngörülen bu kadar çok aşama basitleştirilebilir. Örneğin, yavru şirket, ana şirketle birleşiyor veya bir şirket paylarının tamamına veya çoğunluk hissesine sahip olduğu bir şirketi devralıyorsa bu kadar formaliteye katlanmak gerekmez. Bu çerçevede öngörülen önemli bir yenilik kolaylaştırılmış birleşmedir. Buna göre, eğer birleşen şirketlerin, yani devrolunan şirketle devralan şirketin pay sahipliği yapıları bir birlik gösteriyorsa, o zaman bazı işlemlerden vazgeçilebilir. Bu nedenle birleşme raporu düzenlenmeyebilir; denetleme ve inceleme haklarından feragat edilebilir; birleşme sözleşmeleri genel kurullarda oylanmayabilir.
Tescil.
Birleşme kararlarının ticaret siciline tescil edilmesi gerekir. Şirketin sermaye artırımı kararı ve varsa diğer esas sözleşme değişiklikleri ticaret siciline tescil edilir. Tescille birleşme geçerlilik kazanır, külli intikal gerçekleşir, devrolunan şirket infisah eder, devrolunan şirketin ortakları devralan şirketin ortakları olur. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. Bir kontrol değişikliği söz konusu oluyorsa ve birleşmede belli eşikler aşılıyorsa Rekabet Kurulundan ayrıca bir onay almak da gerekir.
Alacaklıların Korunması.
Tasarı’da alacaklıların korunmasına ilişkin ayrıntılı hükümler getirilir. Alacaklıların teminat isteme hakları vardır; ama işlem denetçisinin raporu böyle bir teminat verilmesini gerekli görmeyebilir. Gerekli görse bile şirket teminat vermek yerine borcu ödeyebilir. Bir başka deyişle, alacaklıların alacakları için teminat vererek veya borcu ödeyerek birleşme işlemini devam ettirmek mümkündür. Bunun amacı, alacaklılar veya ortakların haklarını kullanmaları yoluyla birleşmenin sekteye uğraması veya birleşme sürecinin gecikmesinin önlenmesidir.
Şirket Payının ve Haklarının İncelenmesi Davası
Birleşmede genel kurul kararı için bir iptal davası açmak mümkündür. Ancak, bu dava farklıdır. Burada iddia edilen hakların çiğnendiği, ihlal edildiğidir. Bu iddia karşısında birleşme durmaz; denkleştirme talep etmek mümkündür. Dolayısıyla, bu davanın birleşmeyi geciktirici bir etkisi yoktur.
Birleşmeden Doğan Sorumluluk
Birleşmeye işlem denetçisi, yönetim organları dahil bir çok kişi müdahale eder ve bunların hepsinin sorumluluğu vardır. Bu bir kusur sorumluluğudur.
Sonuç
Birleşmenin ana yapısında, kurgusunda çok şey değişmediği söylenebilir, ama uygulamada sorun yaratan örneğin, birleşen şirketlerin nevilerinin aynı olması koşulu gibi konular ayıklanır. TTK’daki boşluklar doldurulur. Birleşme sözleşmesi ayrıntılı şekilde düzenlenir. Birleşmedeki usul ve aşamalar açıklığa kavuşturulur. Birleşmeye ilişkin hükümlere baktığınız zaman, önümüzde gayet açık bir yol haritası vardır. Hangi organın birleşmede nasıl bir rolü var, nasıl bir görevi var, bu da açıklığa kavuşturulur. Birleşme işlemlerinde bir şeffaflık sağlanır, çünkü pek çok yerde rapor, pek çok yerde denetim, pek çok yerde bunların ilanı, açıklanması, incelemeye tabi tutulması söz konusudur. Kanımca, bu birleşmeye ilişkin hükümlere bir slogan bulmak veya bir manşet atmak gerekse şu söylenebilir: birleşmeyi teşvik eden bir sistem kabul edilir. Alacaklıların ve ortakların hakları korunur, ama onların birleşmeyi bloke etmesine, birleşmeye mani olmasına da fırsat verilmez; denge sağlanır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...