Kıyı Tesislerinde Verilen Hizmetler ve Uygulanan Tarifeler
Giriş
T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (“Bakanlık”) tarafından hazırlanan Kıyı Tesislerinde Verilen Hizmet Kalemleri ile Bu Hizmet Kalemlerinin Taban ve Tavan Ücretlerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (“Tebliğ”) 16 Mayıs 2020 tarihli ve 31129 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğin amacı, Bakanlıktan izin almak suretiyle, ticari yük ve/veya yolcu taşımacılığı, gemi ve su araçlarının inşa, tadilat ve bakım-onarımları ve gemi geri dönüşüm faaliyetlerini yapmak üzere işletilen kıyı tesislerinde verilen hizmet kalemleri ile bu hizmet kalemlerinin taban ve tavan ücretlerinin belirlenmesine ve uygulanmasına ilişkin hususları düzenlemektir. Tebliğ hükümleri, kıyı tesislerinde hizmet verenler ile Bakanlığa bağlı Denizcilik Genel Müdürlüğü (“İdare”) tarafından belirlenen demirleme sahalarındaki demirleme işlemlerini kapsar.
Tebliğ, kıyı tesislerini, 4 Nisan 1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kıyılarda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlar üzerinde yapılabilen liman, kruvaziyer liman, yat limanı, yolcu terminali, rıhtım, iskele, yanaşma yeri, akaryakıt veya sıvılaştırılmış gaz boru hattı şamandırası veya platformu, şamandıralı tesisler, balık çiftlikleri, balıkçı barınakları, gemi geri dönüşüm tesisleri, tersane, tekne imal ve çekek yeri gibi tesisler ile bunlara bitişik diğer daimi tesisler, deniz ulaşımına yönelik diğer alt veya üst yapı tesisleri ile duba, fener, mahmuz, kıyı perdeleri deşarj hattı, deniz altı kabloları ile açık deniz platformları, demirleme sahaları ve benzeri yapılar olarak tanımlar.
Kıyı Tesislerinin Hizmet Kalemlerine İlişkin Yükümlülükleri
Tebliğ m. 7 uyarınca, kıyı tesisi ilgilileri (ki bunlar kıyı tesislerini Bakanlıktan izin almak suretiyle işleten gerçek kişiler veya tüzel kişiler ile kıyı tesislerinin yöneticileri ve sorumluları olarak tanımlanır), Tebliğin yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde tesislerinde sunulacak hizmet kalemlerini içerir listeyi oluşturarak İdarenin onayına sunarlar.
Kıyı tesisi tarafından sunulan tüm hizmetler ve alt hizmetler, tanımlarıyla birlikte bu listede yer alır. Kıyı tesisleri listeyi hazırlarken Tebliğ m. 5’te sayılan hizmet kalemlerini ve tanımları kullanırlar. Bu hizmet kalemleri arasında, diğerlerinin yanı sıra, araç ve ekipman kiralama hizmeti, boşaltma hizmeti, elektrik hizmeti, gümrük iş ve işlemleri ile ilgili hizmetler, kılavuzluk hizmeti, römorkörcülük hizmeti, demirleme hizmeti ve yükleme hizmeti gibi hizmetler yer alır. Bununla birlikte, Tebliğ m. 9, tesislerin tanımlanmış olan hizmetleri çeşitlendirmesine veya alt hizmetler belirlemesine ve ilgili tanımları yapmasına da olanak tanır.
Bir kıyı tesisi tarafından sunulan hizmet tarifesinin İdare tarafından onaylanmasını takiben, ilgili kıyı tesisi bunu kurumsal internet sitesinde veya mutat platformlarda yayımlamakla yükümlüdür. İdare tarafından onaylanmayan bir liste ise, gerekçesiyle birlikte ilgili kıyı tesisine iade edilir ve bu listenin bir ay içerisinde gerekli güncellemeler yapılarak tekrar İdarenin onayına sunulması gerekir.
Kıyı tesisi ilgilileri, onaylanan hizmet kalemleri listesine yeni bir hizmet veya alt hizmet eklemek, listeden bir hizmet veya alt hizmet çıkarmak veya listede yer alan hizmet veya alt hizmet tanımlarında bir değişiklik yapmak isterlerse, yeni hizmet kalemleri listesini yeniden İdarenin onayına sunarlar. Onay sürecinde Tebliğ m. 7 hükümleri uygulanır.
Kıyı tesisi ilgilileri ve kıyı tesislerinde hizmet sağlayan diğer kuruluşlar, İdare tarafından onaylanan hizmet kalemleri listesinde sayılanlar dışında herhangi bir hizmet için iş sahiplerinden ücret alamazlar. Aynı şekilde, kıyı tesisi tarafından sunulmayan hizmetler, ilgili kıyı tesisi tarafından sunulan hizmet kalemleri listesinde yer alamaz. Öte yandan, onaylanan hizmet kalemleri listesinde yer almayan fakat iş sahibi veya kamu kurumunun talepte bulunması ile verilmesi gereken bir hizmet, sorumluluk sahasında bulunan Liman Başkanlığından alınacak resmi onay yazısı ile tek seferlik olarak verilebilir. İlgili kıyı tesisi, bu hizmetin verildiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde, onaylanmış hizmet kalemleri listesinde değişiklik yapılması için Tebliğin ilgili hükümleri kapsamında gerekli işlemleri yerine getirmekle yükümlüdür.
Kıyı Tesislerinin Tarifelere İlişkin Yükümlülükleri
Tebliğ m. 6 ve 8, ilgili hizmet ve alt hizmetlere uygulanacak tarifelere yönelik esasları düzenler. Bu doğrultuda, İdare, Tebliğ kapsamındaki hizmet kalemlerine ilişkin taban ve tavan ücretleri gösteren hizmet tarifelerini düzenler ve hizmet tarifelerinin uygulanması ve denetlenmesine yönelik usul ve esasları belirler.
Tebliğ kapsamındaki gerçek veya tüzel kişiler, hizmet tarifelerini Tebliğde yer alan esaslara göre belirlemek, İdare tarafından belirlenen sınırlara uymak ve talep edilmesi halinde bir hafta içerisinde hizmet tarifelerini İdareye sunmakla yükümlüdürler. Öte yandan, geçici m. 1 gereğince, kıyı tesislerinin mevcut hizmet tarifeleri Tebliğin yayım tarihinden itibaren altı ay süreyle geçerlidir.
Tebliğ m. 8, diğer mevzuat düzenlemelerinde aksi belirtilmedikçe, kıyı tesislerinin İdare tarafından onaylanmış hizmet kalemlerinden oluşan hizmet tarifelerindeki ücretlerde değişiklik yapmakta serbest olduklarını açıkça düzenler. Söz konusu hizmet tarifelerinde ücretlendirmeye ilişkin yapılacak değişikliklerde İdarece belirlenen sınırlara uymak şartıyla İdarenin onayı aranmaz.
Cezai Hükümler
Tebliğ m. 10 uyarınca, hizmet tarifeleri ile ilgili usulsüz uygulamalar ve şikâyetler, İdare tarafından değerlendirilir ve sonuçlandırılır.
Buna göre, hizmet tarifelerinin Tebliğde yer alan esaslara göre belirlenmemesi ve Tebliğde belirtilen diğer hükümlere uyulmaması, İdarenin talebinden itibaren bir hafta içerisinde hizmet tarifelerinin sunulmaması, hizmet tarifelerinin yayımlanmaması, bir hizmet veya alt hizmet için öngörülen ücretin hizmet tarifesinde gösterilmemesi, onaylanmış hizmet kalemleri listesinde yer almayan bir hizmet için iş sahiplerinin ücretlendirilmesi ve İdare tarafından onaylanmış ve/veya belirlenmiş hizmet tarifelerine uyulmaması hallerinde, her bir ihlal için ayrı ayrı olmak kaydıyla, 5.000 Türk Lirasından 50.000 Türk Lirasına kadar değişen idari para cezaları uygulanır. Bunlara ek olarak, tarifeleri belirlerken ya da değiştirirken İdare tarafından belirlenen sınırlara uyulmaması halinde, ilgili kuruluşa hizmet karşılığı kesmiş olduğu faturanın on katı oranında ceza uygulanır.
Yukarıda bahsi geçen ihlallerin ilk idari yaptırımın uygulandığı tarihten itibaren aynı takvim yılı içerisinde ikinci kez tekrarlanması halinde, ilk cezanın iki katı oranında idari para cezası uygulanır.
Sonuç
Tebliğ, kıyı tesisleri tarafından sağlanan hizmet kalemlerine ve ilgili tarifelerin belirlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenler. Kıyı tesisleri artık Tebliğde yer alan usule uygun şekilde hizmet kalemlerinden oluşan bir liste hazırlamak ve bu listeyi İdarenin onayına sunmakla yükümlüdür. Kıyı tesisleri iş sahiplerine hizmet sunarken hazırladıkları listeyle bağlıdır ve Tebliğde aksi düzenlenmedikçe iş sahiplerinden onaylı hizmet kalemleri listesindekiler dışında herhangi bir hizmet için ücret talep edemezler. Öte yandan, İdare tarafından belirlenen tavan ve taban sınırlara uyulması şartıyla, onaylanmış hizmetlere uygulanacak tarifelerin belirlenmesi ve değiştirilmesi İdarenin onayını gerektirmez. Tebliğ hükümlerine aykırılık, ihlalin ağırlığına göre değişen çeşitli idari para cezalarına neden olabilir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...