Sermaye Taahhüdü Yoluyla Sermaye Artırımı
Esas sözleşmede taahhüt edilmiş olan rakamın iç ya da dış kaynaklarla yükseltilmesi “esas sermaye artırımı” olarak nitelendirilir. Bu rakam şirket esas sözleşmesinde gösterilmiş olduğu için esas sermaye artırımı kural olarak bir esas sözleşme değişikliğidir. Ancak esas sermaye artırımın özellikleri şirketçe benimsenmiş olan sisteme göre farklılık gösterebilir. Burada halka kapalı anonim şirketlerde sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımı ve özellikle de kayıtlı sermaye sistemi incelenecektir.
Genel Olarak
Sermaye artırımı, sermaye taahhüdü yoluyla artırım ve iç kaynaklardan sermaye artırımı olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Sermaye taahhüdü yoluyla artırımda sermaye artırımına katılmayı taahhüt eden kimseler tarafından şirkete, ayni veya nakdi yeni sermaye getirilerek sermaye artırılır. Dış kaynaklardan sermaye artırımı yapabilmek için TTK’da iki adet ön şart düzenlenmiştir. Buna göre ilk koşul pay bedellerinin tamamının ödenmiş olmasıdır. Ancak 456. maddenin 2. cümlesi uyarınca, “sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez.” Bu düzenleme doktrindeki tartışmalara açıklık getirilmek için yeni kanunla eklenmiştir. İkinci koşul ise bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunmamasıdır. Bu hüküm de TTK ile getirilmiştir ve amaç, mali durumu iyi olmayan pay sahiplerinin pay almasını engellemek için, sermaye artırımı yapılabilecek iç kaynak mevcut olmasına rağmen dış kaynaklardan yüksek miktarda sermaye artırılmasının önüne geçmek ve böylece de pay sahiplerini korumaktır. Dolayısıyla emredici niteliktedir ve herhangi bir istisnası bulunmamaktadır[1].
Sermaye Taahhüdü Yoluyla Artırımın Ortak Hükümleri
Sermaye artırımı kuruluşta olduğu gibi nakdi taahhüt ve ödeme, ayın taahhüdü veya şirketin borçlarını sermayeye dönüştürmek suretiyle yapılabilir.
Her pay sahibi yeni çıkarılan payları mevcut sermaye pay oranına göre alma hakkına sahiptir. Haklı sebeplerin bulunması halinde rüçhan hakkı esas sermayenin en az yüzde altmışını temsil eden pay sahiplerinin olumlu oyuyla sınırlandırılabilir. Nisaba ilişkin düzenleme hariç, rüçhan hakkının kullanımına ve sınırlandırılmasına ilişkin ilkeler kayıtlı sermaye sisteminde de yönetim kurulunun alacağı karar için aynen geçerli olacaktır.
Sermaye artırımı için ayrıca TTK m. 333 uyarınca çıkarılan Bakanlık tebliğine göre kuruluş ve esas sözleşme değişiklikleri için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan izin alması gereken bir şirket söz konusuysa Bakanlık’tan izin alınmalıdır.
TTK ile getirilen yeniliklerden biri de yönetim kurulu beyanıdır. Buna göre yönetim kurulu açık, eksiksiz, doğru ve dürüst hesap verme ilkesine göre bir beyan hazırlayıp imzalayacaktır. Beyanın içeriğinde özellikle nakdi veya ayni sermaye konuluyorsa bu prosedürün usulüne uygun bir şekilde yerine getirildiği, kanuni ve idari gerekliliklerin yerine getirildiği, rüçhan hakkı kaldırılmışsa bunun sebepleri, kullanılmayan rüçhan haklarının kimlere ne şekilde verildiğinin belgeli ve gerekçeli açıklamaları yer alır. Bu beyan yönetim kurulunun tüm üyeleri tarafından imzalanmalıdır. Beyandaki bir eksiklik şeffaflık ve hesap verme ilkesinin ihlali olacağından artırım kararının iptaline, hatta butlanına sebep olabilir[2].
Sermaye artırımına ilişkin genel kurul ya da yönetim kurulu kararı alındığı tarihten itibaren üç ay içerisinde tescil edilmelidir. Aksi takdirde karar ve alınmışsa izin geçersiz hale gelir. Ayrıca, tescil, sermaye artırımı bakımından kurucu etkiye sahiptir.
Esas Sermaye Sisteminde
Esas sermaye sisteminde sermaye artırımı genel kurul kararı ile gerçekleşir ve bu bir esas sözleşme değişikliğidir. Bu sebeple, eğer esas sözleşmede daha ağır bir karar nisabı öngörülmemişse, karar diğer esas sözleşme değişikliklerinde olduğu gibi şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. Sözleşme değişikliği yönetim kurulu tarafından onaylanmalıdır. Onaylama kararı, esas sözleşmede özel bir düzenleme yoksa yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğu ile alınır[3].
Esas sermaye sisteminde artırılan sermaye miktarını temsil eden payların tamamı esas sözleşmenin değiştirilmiş halinde ya da iştirak taahhütnamesinde taahhüt edilir. İştirak taahhüdü kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Kayıtlı Sermaye Sisteminde
Genel Olarak
Kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kuruluna esas sözleşmede belirtilmiş kayıtlı sermaye tavanına kadar sermayeyi artırma yetkisi tanınmıştır. Bu sistem şirketin sermaye yapısının daha esnek bir yapıda olmasına izin vererek gerektiğinde daha hızlı bir şekilde sermaye artırımı yapılmasını ve dolayısıyla finansman ihtiyacının karşılanmasını sağlar. Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi yüz bin Türk Lirasından aşağı olamaz. Bu en az sermaye tutarı Bakanlar Kurulunca artırılabilir.
Yönetim kurulu verilen yetki çerçevesinde sermayenin ne zaman ve ne kadar artırılacağına bağımsız olarak karar verir. Ancak yönetim kurulunun imtiyazlı veya itibari değerin üzerinde pay çıkarabilmesi ya da rüçhan hakkını sınırlayabilmesi için esas sözleşmede bu yönde açık hüküm bulunmalıdır. Yönetim kurulu sermaye artırımı kararında artırılan sermayenin tutarını, çıkarılacak yeni payların itibari değerini, sayısını, cinsini, primli ve imtiyazlı olup olmadıklarını, rüçhan hakkının kullanım süresi ve şeklini, rüçhan hakkının sınırlanıp sınırlanmadığını belirtir. Kayıtlı sermaye sisteminde paylar iştirak taahhütnamesi ile taahhüt edilir. Yönetim kurulunun, imtiyazlı veya itibarî değerinin üzerinde pay çıkarabilmesi ve pay sahiplerinin yeni pay alma haklarını sınırlandırabilmesi için esas sözleşmeyle yetkilendirilmiş olması şarttır.
Belirtilmesi gereken diğer bir nokta da yönetim kurulu üyelerince ya da pay sahiplerince bu karara karşı iptal davası açılabileceğidir. Ancak kural olarak genel kurulun aldığı bir karar olan sermaye artırımı kararı, kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulunca alındığından yönetim kurulu kararının iptali için genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olan TTK 445’e yollama yapılmıştır. Bu dava sermaye artırımı kararından itibaren işleyecek 1 aylık hak düşürücü süreye bağlanmıştır ve TTK m.48-451 kıyas yolu ile bu davada uygulanacaktır[4].
Sınırlamalar
TTK’da kayıtlı sermaye tavanına ilişkin herhangi bir miktar sınırlaması bulunmaz. Dolayısıyla, esas sözleşmede belirtilen kayıtlı sermaye tavanı yönetim kurulu için doğal bir sınır oluşturacaktır. Ancak 19.10.2012 tarihli Halka Açık Olmayan Anonim Şirketlerde Kayıtlı Sermaye Sistemine İlişkin Tebliğ’in 5. maddesinin 5. fıkrasında bir sınır getirilmiştir. Buna göre “Kayıtlı sermaye tavanı başlangıç sermayesinin beş katından fazla olamaz. … Kayıtlı sermaye sisteminin kabul edilmesinden veya sisteme geçilmesinden sonra izleyen dönemlerde kayıtlı sermaye tavanı, esas sözleşmenin değiştirileceği genel kurul toplantısı sırasındaki çıkarılmış sermayenin en fazla beş katı olarak belirlenebilir.” Yani esas sermayenin beş katı kayıtlı sermaye tavanı için bir sınır olarak belirlenmiştir.
Kayıtlı sermaye sisteminde konabilecek sermaye türü ya da payların ödenme biçimi ile ilgili herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Ancak böyle bir sınırlamanın esas sözleşmede öngörülmesine bir engel yoktur.
Son olarak TTK uyarınca yönetim kurulunun sermayeyi artırma yetkisi süre bakımından 5 yıl ile sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla 5 yılın sonunda tekrar yetki verilmek istenirse esas sözleşmenin değiştirilmesi ve yetki süresi verilmesi gerekir. Yönetim kurulunun değişmesi verilmiş olan yetkiyi kaldırmaz; yetki süre sonuna kadar devam eder. Yetki süresinin başlangıcı İsviçre doktrininde genel kurulun yetki devri kararı verdiği tarih değil bu kararın tescil edildiği tarih olarak kabul edilmiştir. TTK’da da bu yönde herhangi bir hüküm bulunmadığından bu çözümün benimsenmesi uygun olacaktır[5].
Sonuç
Görüldüğü üzere, halka kapalı anonim ortaklıklarda sermaye artırımının esas sermaye sistemindeki gibi esas sözleşmeyi değiştirmek suretiyle genel kurul kararıyla ya da kayıtlı sermaye sisteminde olduğu gibi yönetim kurulu kararıyla gerçekleştirilmesi mümkündür. Ancak, kayıtlı sermaye sistemine geçiş için esas sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmalıdır. Ayrıca, kayıtlı sermaye tavanı esas sözleşmede belirtildiğinden, bu tavana kadar yapılan artırımlar esas sermaye sisteminden farklı olarak bir esas sözleşme değişikliği niteliği taşımaz. Anonim şirketler büyüklüklerine ve sermaye ihtiyaçlarına göre bu iki sistemden birini benimseyecektir.
[1] PULAŞLI Hasan, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Ankara, 2013, s.599
[2] TEKİNALP Ünal, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, İstanbul, 2013, s.107
[3] TEKİNALP Ünal, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, İstanbul, 2013, s.106
[4] KENDİGELEN Abuzer, Türk Ticaret Kanunu Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler, İstanbul, 2011, s.314
[5] KARAHAN Sami, Şirketler Hukuku, 2012, s.573
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...