İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulu
Giriş
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), imtiyazlı pay sahiplerinin imtiyazlarının korunması amacıyla bazı hükümler öngörür. Bu bağlamda genel kurulun esas sözleşmeyi değiştirme yetkisi imtiyazlı pay sahiplerinin hakları ile sınırlandırılır. İmtiyazlı pay sahipleri özel kurulu başlığını taşıyan TTK m. 454 uyarınca genel kurulun esas sözleşmenin değiştirilmesine, yönetim kuruluna sermayenin artırılması konusunda yetki verilmesine ilişkin kararları ve yönetim kurulunun sermayenin artırılmasına ilişkin kararları, pay sahiplerinin imtiyazlarını ihlal ettiği takdirde, imtiyazlı pay sahiplerinin toplantıya çağrılmasına ve karara onay vermesine tabi olacaktır.
TTK m. 454 imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun onayına gerek olan haller, toplantıya çağrı usulü, toplantıda karar alış şekli ve yönetim kurulu tarafından imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu kararı aleyhine açılacak davayı düzenlemektedir. Bu makalede bu hususlar incelenecektir.
İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulunun Onayına Gerek Olan Haller
TTK m. 454/1 imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun onayının hangi hallerde gerekli olacağını belirtir. Bu haller kanunda sayılmış olup, bu haller dışındaki kararların uygulanması için imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun onayı gerekli değildir.
Bu hallerden ilki genel kurulun esas sözleşme değişikliği kararlarının imtiyazlı pay sahiplerinin hakkını ihlal etmesidir. Bu durum, esas sözleşme değişikliği ile imtiyazın kaldırılması veya sınırlandırılması şeklinde meydana gelebilir. Örneğin, esas sözleşme ile kendilerine oyda imtiyaz tanınmış pay sahiplerinin bu hakkı esas sözleşme değişikliği ile kaldırılıyorsa, bu kararın uygulanması için imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun onayı gerekir. İhlal halleri bunlarla sınırlı olmayıp, imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal eden diğer durumlar da bu kapsamda değerlendirilir.
Bu hallerden bir diğeri ise genel kurulun yönetim kuruluna sermayenin artırılması konusunda yetki vermesine ilişkin karardır. Bu durumda yönetim kurulu genel kurul kararına dayanarak henüz bir karar almasa dahi, karar alma ihtimali bulunması imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun toplanması için yeterlidir. Genel kurulun yetki kararı yönetim kurulunun imtiyazlı pay çıkarabilmesine olanak veriyorsa imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal etme olasılığı var demektir[1].
TTK m. 454/1’in işaret ettiği son hal ise yönetim kurulunun sermayenin artırılmasına ilişkin kararının imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal etmesidir. Kayıtlı sermaye sisteminde bu tip bir ihlal meydana gelmesi mümkündür.
Bu hallerde, imtiyazlı pay sahiplerinin hakları ihlal ediliyorsa, kararlar imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunda onanmadıkça uygulanmaz. Bu imtiyazlı pay sahipleri özel kuruluna ise ancak ilgili imtiyazı ihlal edilen pay sahipleri katılabilir, ihlal edilmeyen başka bir imtiyaza sahip pay sahipleri özel kurula katılamaz.
Önemli olan bir diğer husus, imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun toplanması için genel kurul veya yönetim kurulu kararının herhangi bir kanuna aykırı olmasının yeterli olmadığı, önemli olanın imtiyazlı pay sahiplerinin imtiyazlarını ihlal etmesi olduğudur.
İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulunun Toplantıya Çağrılması
TTK m. 454/2 imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunu yönetim kurulunun toplantıya çağıracağını düzenler. İlgili madde uyarınca, yönetim kurulu en geç genel kurul kararının ilan edildiği tarihten itibaren bir ay içinde özel kurulu toplantıya çağırır. Yönetim kurulunun bu yetkisi devredilemez niteliktedir. Yönetim kurulu bu sürede imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunu toplantıya çağırmadığı halde, imtiyazlı pay sahiplerinden her biri yönetim kurulunun çağrı süresinin son gününden başlayarak onbeş gün içinde asliye ticaret mahkemesine toplantıya çağrılma için başvurabilir. Dolayısıyla kanun yönetim kurulu haricinde her bir imtiyaz sahibine de çağrı için mahkemeye başvurma yetkisi tanır. Burada hedef yönetim kurulu ile imtiyazlı pay sahiplerinin menfaatinin çatıştığı durumlarda mahkemenin tarafsız bir karar vermesini sağlamak olarak değerlendirilebilir.
İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulu Toplantısı
TTK m. 454/3 uyarınca imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu imtiyazlı payları temsil eden sermayenin yüzde altmışının katılımı ile toplanır ve toplantıda temsil edilen payların çoğunluğuyla karar alır. TTK, genel kuruldan farklı bir şekilde, özel kurul için toplantı ve karar nisabı gösterir. Bununla birlikte, eğer imtiyazlı pay sahipleri genel kurulda ilgili kararlara olumlu oy vermişse, özel kurul yapılamayacaktır.
TTK m. 454/3 ayrıca özel kurulda imtiyazlı pay sahiplerinin haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi halinde yerine getirilmesi gereken birkaç adım öngörür. Buna göre, ilgili karar gerekçeli bir tutanakla tespit edilir ve tutanak karar tarihinden itibaren on gün içinde yönetim kuruluna teslim edilir. Dolayısıyla, imtiyazlı pay sahiplerinin ihlale karar vermesi halinde bu ihlalin gerekçelerinin gösterilmesi aranır. Bunlara ek olarak, genel kurul kararına olumsuz oy verenlerin en az nisabı oluşturan sayıda imzalarını içeren liste ve açılabilecek dava için geçerli olmak üzere ortak bir tebligat adresi de yönetim kuruluna verilmelidir. TTK m. 454/3 bu şartlara uyulmadığı takdirde özel kurul kararının alınmamış sayılacağını belirtir. Dolayısıyla, karar alınırken kanunda gösterilen bu şartların yerine getirilmesi gerekir.
Çağrıya rağmen özel kurulun toplanmaması halinde ise genel kurul kararı onaylanmış sayılacaktır.
İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulu Kararının İptali
İmtiyazlı pay sahipleri özel kurulu, imtiyazlarının ihlal edildiğini belirterek genel kurul kararını onamama yetkisine sahiptir. Bu halde, yönetim kurulu, imtiyazlı pay sahiplerinin gerekçelerini tatmin edici bulmadığı halde, bu kararın iptali ve genel kurul kararının tescili için şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açabilir. Dava ilgili karar tarihinden itibaren bir ay içinde açılmalıdır.
İptal davasında husumet genel kurul kararının onaylanmasına olumsuz oy kullanan imtiyazlı pay sahiplerine yöneltilir. Bu düzenleme ile olumlu oy kullananların gereksiz yere dava edilmesi önlenmiştir[2].
Sonuç
İmtiyazlı pay sahipleri özel kurulu, imtiyazlı pay sahiplerine imtiyazlarının korunması amacıyla belirli güvenceler getirir. İmtiyazlı pay sahipleri özel kurulu TTK m. 454 tahtında düzenlenmekte olup, imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu ve bu kurul kararlarının iptaline ilişkin detaylı hükümler içerdiğinden önemli bir düzenleme olarak değerlendirilmelidir.
[1] Ünal Tekinalp, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, s. 98.
[2] Hasan Pulaşlı, Yeni Şirketler Hukuk Genel Esaslar, s. 754.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...