Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Esas Sözleşme Değişikliklerine İlişkin Yenilikler – I
Anonim şirketlerde esas sözleşme değişiklikleri, pay sahiplerinin haklarını doğrudan etkilemesi bakımından büyük önem taşır. Bu nedenle esas sözleşme değişiklikleri, ancak genel kurul (“GK”) kararıyla gerçekleştirilebilir. Bunun yanı sıra, bazı esas sözleşme değişiklikleri, ancak genel kurulda ağırlaştırılmış yeter sayılarla karar alınmasına bağlıdır. Böylece, kararlara yüksek oranda katılım sağlanarak pay sahiplerinin haklarının daha etkin bir şekilde korunması amaçlandı. Esas sözleşme değişikliklerinin pay sahiplerinin hakları ile yakın ilişkili olması, konunun Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda (“Yeni TTK”) kapsamlı değişikliklere uğramasına yol açtı.
Temel İlke
Yeni TTK m. 452, esas sözleşmenin değiştirilebilecek hükümlerine ilişkin temel ilkeyi belirler. Bu ilke uyarınca GK, esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, kanunda öngörülen şartlara uyarak, esas sözleşmenin bütün hükümlerini değiştirebilir. Ancak, yine aynı maddenin ikinci cümlesi uyarınca, müktesep ve vazgeçilmez haklar saklı tutulur. Bu hüküm, Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 385’teki temel ilke ile aynı doğrultudadır. Ancak, Yeni TTK m. 421’de müktesep haklara ilişkin herhangi bir tanım veya liste verilmez. Zira, TTK’nın müktesep hakları tanımlayan ve örnekseme yoluyla sayan 386. maddesi, maddede yer alan tanımın yetersiz olması nedeniyle doktrin tarafından eleştirilmekteydi. Bu nedenle yeni hükümde tanım vermekten ve müktesep hakları saymaktan vazgeçildi.
Yeni TTK’nın 452. maddesinin gerekçesi uyarınca vazgeçilmez haklar, müktesep hak kategorisinin bir türü olmakla beraber müktesep haklardan tamamen farklı özellikler gösterir. Gerekçe’de de vazgeçilmez haklara ilişkin herhangi bir tanım yer almaz. Müktesep ve vazgeçilmez hak kavramlarının içinin öğreti tarafından doldurulması gerekir.
Esas Sözleşme Değişikliklerine İlişkin Yeter Sayılar
TTK’da esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin yeter sayılar TTK m. 388-389’da düzenlenir. TTK m. 388/I uyarınca, şirketin tabiiyetini değiştirmek veya pay sahiplerinin taahhütlerini arttırmak hususundaki kararlar için, tüm pay sahiplerinin olumlu oyu gerekir.
Şirketin konusu veya türünün değiştirilmesine ilişkin GK toplantılarında, TTK m. 388/II uyarınca, şirket sermayesinin en az üçte ikisine malik olan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin bulunması şarttır. İlk toplantıda bu yeter sayıya ulaşılamadığı takdirde yönetim kurulu (“YK”), GK’yı usulüne uygun olarak ikinci defa toplantıya çağırabilir. İkinci toplantı bakımından uygulanacak toplantı yeter sayısı, esas sermayenin yarısına malik olan pay sahipleri veya temsilcilerinin toplantıda hazır bulunması şeklindedir.
Yukarıda belirtilen esas sözleşme değişiklikleri dışında kalan esas sözleşme değişikliklerine ilişkin yapılacak GK toplantılarında, TTK m. 388/III uyarınca, şirket sermayesinin en az yarısına malik olan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin hazır bulunmaları gerekir. İlk toplantıda bu yeter sayı sağlanamadığı takdirde, GK toplantılarına ilişkin davet prosedürüne uyulmak kaydıyla, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı bakımından uygulanacak toplantı yeter sayısı, şirket sermayesinin en az üçte birine malik olan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır bulunması şeklindedir. Karar yeter sayısı ise, toplantıda mevcut oyların çoğunluğudur.
Yeni TTK ile, esas sözleşme değişikliklerine ilişkin ana kural bakımından, TTK m. 388/II’deki düzenleme korundu. Yeni TTK m. 421/1 uyarınca, kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği GK’da, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı yeter sayısı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesi şeklindedir. Bu fıkrada öngörülen yeter sayıları düşüren veya nispî çoğunluğu öngören esas sözleşme hükümleri geçersizdir. Yeni TTK, yeter sayıların düşürülemeyeceğini düzenleyerek, pay sahiplerine koruma sağlama amacını taşır.
Yeni TTK ile, TTK’daki ana kural korunmakla beraber, farklı nitelikte esas sözleşme değişiklikleri için farklı bir sistematik benimsendi. Buna göre, Yeni TTK m. 421/2 uyarınca, bilanço zararlarının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük koyan kararlar ve şirketin merkezinin yurt dışına taşınmasına ilişkin kararlar, sermayenin tümünü oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin oybirliğiyle alınır. Böylece TTK m. 388/I’de oybirliği ile karar alınmasını öngören haller daha açık ve ayrıntılı şekilde yeniden düzenlendi. Yeni TTK m. 421/3 ise, sermayenin en az yüzde yetmiş beşini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oylarıyla alınabilecek kararları sayar. Söz konusu madde uyarınca, şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesi, imtiyazlı pay oluşturulması ve nama yazılı payların devrinin sınırlandırılması konularındaki kararlar, yüzde yetmiş beş çoğunlukla alınır. Şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesi, bir işletme konusundan bir diğerine geçilmesi sonucunu doğuran değişiklikleri kapsar. İşletme konusunun genişletilmesi veya daraltılması, söz konusu hükmün kapsamı dışında kalır. İmtiyazlı pay oluşturulmasını düzenleyen (b) bendi de şirketin kuruluşundan sonra yaratılan imtiyazlı paylara ilişkindir; imtiyazların genişletilmesi bu bent kapsamında değerlendirilmez.
Yeni TTK m. 421/4 ile, m. 421/2 ve 421/3’te öngörülen yeter sayılara ilk toplantıda ulaşılamadığı takdirde, izleyen toplantılarda da aynı yeter sayıların aranacağı düzenlendi. Böylece, ilgili düzenlemelerde koruma amacı güdülen pay sahibi hakları pekiştirildi.
Pay Senetleri Menkul Kıymet Borsalarında İşlem Gören Şirketler Bakımından
Yeni TTK m. 421/5, pay senetleri menkul kıymet borsalarında işlem gören şirketler bakımından farklı yeter sayılar öngörür. Söz konusu hüküm, sermayenin artırılması ve kayıtlı sermaye tavanının yükseltilmesine ilişkin esas sözleşme değişiklikleri ile, birleşmeye, bölünmeye ve tür değiştirmeye ilişkin konularda karar alınabilmesi için yapılacak GK toplantıları bakımından, Yeni TTK m. 418’de belirtilen yeter sayılara atıf yapar. Yeni TTK m. 418’e göre, toplantı yeter sayısı, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda mevcut olması şeklindedir. İlk toplantıda bu yeter sayıya ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için herhangi bir yeter sayı aranmaz. Karar yeter sayısı ise, toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğudur. TTK m. 421/5’de getirilen düzenlemenin, yalnızca pay senetleri menkul kıymet borsalarında işlem gören şirketler bakımından uygulama alanı bulacağına dikkat edilmelidir. Bu düzenleme ile, ağırlaştırılmış yeter sayılarla alınması zorluk gösteren kararların daha kolay alınabilmesi amaçlanır.
Bağlam Hükümlerinin Askıya Alınması
Yeni TTK m. 421/6, işletme konusunun tamamen değiştirilmesi veya imtiyazlı pay oluşturulmasına ilişkin genel kurul kararına olumsuz oy vermiş nama yazılı pay sahiplerinin, bu kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanmas
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...