Değişen E-ticaret Kanunu Neler Getiriyor?
Giriş
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı.[1] Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında, birtakım koruyucu ve önleyici yasal mekanizmalara ihtiyaç duyulduğu çok geçmeden ortaya konuldu. Bu yaklaşımla, 2014 yılında kabul edilen 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (“E-ticaret Kanunu”), değişikliğe uğradı ve Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Değişiklik Kanunu”) 07.07.2022 tarihli ve 31889 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Değişiklik Kanunu’nun ilgili hükümlerinin 01.01.2023 ve sonrasındaki tarihlerden itibaren yürürlüğe girmesi ve getirilen yükümlülülere uyum sürecinin Değişiklik Kanunu’nda öngörülen sürelere göre tamamlanması beklenir.
Yeni Getirilen Kavramlar
E-ticaret Kanunu’na getirilen en dikkat çeken yeniliklerden biri Kanun’a eklenen yeni kavramlar olmuştur. Bunlar; “elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı”, “elektronik ticaret hizmet sağlayıcı”, “elektronik ticaret ortamı”, “elektronik ticaret pazar yeri”, “Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS)”, “net işlem hacmi” ve “ekonomik bütünlük” kavramlarıdır. Söz konusu yeni kavramlardan bazılarına aşağıda yer verilir:
- E-ticaret aracı hizmet sağlayıcı; e-ticaret pazar yerinde kendisinin satış yapıp yapmadığına bakılmaksızın diğer e-ticaret hizmet sağlayıcıların mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapılmasına ya da sipariş verilmesine imkân sağlayan aracı hizmet sağlayıcılar olarak tanımlanır.[2]
- E-ticaret hizmet sağlayıcı; ister e-ticaret pazar yerinde ister kendine ait e-ticaret ortamında, kendi mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapan ya da sipariş alan hizmet sağlayıcıları kapsar.
- Rekabet hukuku terminolojisinden aşina olunan ekonomik bütünlük kavramının da Değişiklik Kanunu’nda kapsamlı bir şekilde tanımlandığı görülür. Getirilen yeni düzenlemelerle e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara kapsamlı yükümlülükler getirilir ve hangi kişilerin bunlardan sorumlu olduğunun belirlenmesi önem arz eder. Düzenlemeye göre, ekonomik bütünlük; hem yatay hem de dikey yönlü kontrol ilişkisini kapsayacak şekilde gerçek veya tüzel kişilerle bu kişiler ile bağlantılı ticaret şirketleri ve işletmeleri kapsar.[3]
E-ticaret mevzuatına giren bu yeni kavramların kendilerine sorumluluk yüklenen aktörler ve bunların sorumluluklarının kapsamı hakkında ipucu verdiği görülür.
Kapsam Dışı Tutulan İşletmeler
Kuruluş ve faaliyetleri özel kanunlarla düzenlenen ve münhasıran bu kanunlarda yetkilendirildikleri konularda faaliyet gösterenlerin e-ticaret aracı hizmet sağlayıcı veya e-ticaret hizmet sağlayıcı olarak kabul edilmeyeceği düzenlenir. Bu doğrultuda; seyahat acenteliği, sivil havacılık, bireysel emeklilik, bankacılık, sigortacılık, finansman, sermaye piyasaları, ödeme hizmetleri, bahis ve şans oyunları ile elektronik haberleşme alanlarında faaliyet gösteren işletmeler E-ticaret Kanunu’nun uygulaması dışında tutulur.
E-Ticaret Lisansı Alma Yükümlülüğü
E-ticaret Kanunu’na getirilen en dikkat çeken yeniliklerden bir diğeri ise e-ticaret lisansı alma yükümlülüğüdür. Bir takvim yılındaki net işlem hacmi on milyar TL ve iptal ve iadeler hariç işlem sayısı yüz bin adedin üzerinde olan e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara ve e-ticaret hizmet sağlayıcılara, faaliyetlerine devam edebilmeleri için Ticaret Bakanlığı’ndan (“Bakanlık”) lisans alma zorunluluğu getirilir.
Lisans ücreti; bir takvim yılında gerçekleştirilen net işlem hacmi ve işlem sayısı üzerinden yapılan bir hesaplama ile belirlenir. Lisans ücretinin hesaplanması, lisansın verilmesi ve yenilenmesine ilişkin usul ve esaslar Değişiklik Kanunu’nda düzenlenmekle birlikte, ilgili maddenin uygulanmasına ilişkin detayların yönetmelik ile düzenlenmesi beklenir. Yeni düzenleme ile getirilen lisans ücretinin kayda değer bir tutarda olacağı ve e-ticaret aktörleri için önemli bir masraf kalemi olacağı öngörülür.
E-ticaret hizmet sağlayıcıların ve e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların lisans alma yükümlülüğü 01.01.2025 tarihinden itibaren yerine getirilir. Lisanslamayla e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren belli büyüklükteki işletmelerin kamunun gözetim ve denetimi altına alınmasının amaçlandığı görülür.[4]
Hukuka Aykırı İçerikten Doğan Sorumluluk
E-ticaret Kanunu’na getirilen yeni düzenleme uyarınca, e-ticaret aracı hizmet sağlayıcı, e-ticaret hizmet sağlayıcı tarafından sunulan içeriğin hukuka aykırı olduğundan haberdar olması hâlinde, bu içeriği gecikmeksizin yayımdan kaldırır ve hukuka aykırı hususu ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bildirmekle yükümlü olur. Bu amaçla, yaşanabilecek olası mağduriyetlerin önlenmesinin amaçlandığı görülür.
Bununla birlikte, getirilen yeni düzenleme ile e-ticaret aracı hizmet sağlayıcı, hak sahibinin, fikri ve sınai mülkiyet hakkı ihlaline dair bilgi ve belgeye dayanan şikâyeti üzerine, e-ticaret hizmet sağlayıcının şikâyete konu ürününü yayımdan kaldırmakla yükümlüdür. Bu hükümle, işletmelerin fikri ve sınai haklarının korunmasına verilen önemin yanı sıra, tüketici sağlığı açısından tehdit oluşturabilecek ürünlerin satışa sunulmasının engellenmesi ve işletmeler arasında oluşabilecek haksız rekabetin önüne geçilmesi amaçlanır.[5]
E-Ticarette Haksız Ticari Uygulamalar
E-ticaretteki haksız ticari uygulamaları yasaklayan düzenleme, Değişiklik Kanunu ile kaleme alınmıştır. İlk olarak; haksız ticari uygulamalara kavramsal bir açıklık getirilir. Buna göre, e-ticaret aracı hizmet sağlayıcının, aracılık hizmeti sunduğu e-ticaret hizmet sağlayıcının ticari faaliyetlerini önemli ölçüde bozan, makul karar verme yeteneğini azaltan veya belirli bir kararı almaya zorlayarak normal şartlarda taraf olmayacağı bir ticari ilişkinin tarafı olmasına sebep olan uygulamalarının haksız ticari uygulama olarak değerlendirileceği düzenlenir.
Ayrıca, her durumda haksız ticari uygulama olarak kabul edilen davranışlar ise Değişiklik Kanunu’nda örnekseme yoluyla sayılır. Bunlar arasında; (i) e-ticaret aracı hizmet sağlayıcı tarafından satış fiyatında tek taraflı değişiklik yapılması dâhil olmak üzere, e-ticaret hizmet sağlayıcının kampanyalı mal veya hizmet satışına zorlanması, (ii) e-ticaret hizmet sağlayıcının aleyhine olacak şekilde aracılık sözleşmesi hükümlerinde geçmişe yönelik veya tek taraflı değişiklik yapılması ya da buna imkân sağlayan herhangi bir hükme aracılık sözleşmesinde yer verilmesi, (iii) aracılık sözleşmesinde herhangi bir nesnel ölçüte yer verilmediği hâlde e-ticaret hizmet sağlayıcının sıralama ya da tavsiye sisteminde geriye düşürülmesi, e-ticaret hizmet sağlayıcıya sunulan hizmetin kısıtlanması, askıya alınması veya sonlandırılması gibi durumlar yer alır.
E-ticarette haksız ticari uygulamaları yasaklayan bu düzenlemenin; e-ticaret hizmet sağlayıcıların özgür iradeleriyle karar verebilmelerini ve herhangi bir sözleşmenin tarafı olmaya zorlanmamalarını sağlamak amacıyla yürürlüğe girdiği görülür.[6] Böylece, Rekabet Kurumu ve yabancı rekabet otoritelerinin de rekabet incelemelerine sıklıkla konu ettiği e-pazar yerlerindeki söz konusu davranışlar e-ticaret mevzuatı altında düzenlenmiş oldu.
E-Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcıların Yükümlülükleri
Yeni düzenlemeler doğrultusunda, e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara önemli yükümlülükler getirildiği görülür. Değişiklik Kanunu; tüm e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların uyması gereken yükümlülükler getirmenin yanı sıra, yıllık net işlem hacmi ve işlem sayısı belirli eşikleri aşan işletmelere ilave yükümlülükler yükler.
Tüm E-Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcılara Getirilen Yükümlülükler
Öncelikle; e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların, aracılık hizmeti sundukları e-ticaret pazar yerlerinde kendi markasını[7] taşıyan ya da marka kullanım hakkını haiz oldukları malları satışa sunmaları veya bu malların satışına aracılık etmeleri yasaklanır. Bu yeni düzenleme ile e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların pazardaki avantajlı konumlarından faydalanmalarını önlemek amaçlanır. Ayrıca, e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların, aracılık hizmeti sağladığı işletmelerin[8] satışlarından elde ettiği verileri, yine bu işletmelerde rekabet ederken kendilerine avantaj sağlayacak şekilde kullanmalarının da önüne geçmek istendiği görülür.[9]
Ayrıca, tüm e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılar; Vergi Usul Kanunu kapsamında düzenlemesi gereken belgelerdeki bilgilere, satışın yapıldığı e-ticaret pazar yerinde yer verebilmesine imkân sağlamakla, e-ticaret hizmet sağlayıcının tanıtıcı bilgilerini, kendisinden temin ettiği belgeler üzerinden veya ilgili kurumların erişime açık elektronik sistemlerinden doğrulamakla yükümlüdür.
Yine, e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılar; e-ticaret hizmet sağlayıcıların olumlu irade beyanını almadan bunların ETBİS’e kayıtlı alan adlarının ana unsurunu oluşturan tescilli markalarını kullanarak çevrim içi arama motorlarında pazarlama ve tanıtım faaliyetinde bulunamazlar. Bu düzenleme ile e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların, kimi markaları marka sahibinin bilgisi ya da onayı olmadan çevrim içi arama motorlarında kullanarak bu platformlarda kendini öne çıkarmalarının önüne geçmek istendiği görülür.[10]
Eşik Üstü E-Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcılarının İlave Yükümlülükleri
Yıllık net işlem hacmi on milyar TL’nin üzerinde olan e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara başlıca şu yükümlülükler getirilir; (i) elde edilen verileri yalnızca aracılık hizmetinin sunulması amacıyla kullanılması, işletmelerle rekabet ederken kullanmaması, (ii) e-ticaret hizmet sağlayıcıların satışları dolayısıyla elde ettiği verileri bedelsiz taşımalarına imkân sağlanması, (iii) kendilerine ait e-ticaret ortamları arasında erişimin yasaklanması, birbirinin tanıtımının yapılmaması, (iv) şirket kuruluşu, pay devri işlemlerinin Bakanlık’a bildirimi, (v) e-ticaret hizmet sağlayıcı tarafından sağlanan içeriğin mevzuata aykırılığının tespiti ve Bakanlık’ın bilgilendirilmesi.
Yıllık net işlem hacmi otuz milyar TL ve iptal ve iadeler hariç işlem sayısı yüz bin adedin üzerinde olan e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara yukarıda sayılan yükümlülüklere ilave olarak yeni yükümlülükler getirilir. Belirtilen eşikleri aşan e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara; (i) reklam harcama sınırı, (ii) promosyon, ödül, puan, kupon, hediye çeki ve benzeri imkânlarla maliyet altı satış ve çapraz sübvansiyon benzeri uygulamalarda bulunma yasağı getirilir ve (iii) e-ticaret hizmet sağlayıcıların ticari ilişkilerinin, alternatif kanallardan aynı ya da farklı fiyattan mal veya hizmet sunmasının ya da reklam yapmasının kısıtlanmasının, e-ticaret aracı hizmet sağlayıcı tarafından sunulan kargo gibi hizmetler dahil olmak üzere herhangi bir kişiden mal veya hizmet teminine zorlanmasının önlenmesine ilişkin düzenleme getirilir.
Yıllık net işlem hacmi altmış milyar TL ve iptal ve iadeler hariç işlem sayısı yüz bin adedin üzerinde olan e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara yukarıda sayılan yükümlülüklere ilave olarak yeni yükümlülükler getirilir. Belirtilen eşikleri aşan e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların; pazardaki güçlerini finansal hizmetlere, kargo ve lojistik hizmetlerine taşımalarının önüne geçilir. Ayrıca, mal veya hizmet ilanlarının yayımlanmasına elektronik ortam sağlaması hâlinde, aynı ortamda mal veya hizmet teminine yönelik sözleşme yapılmasına ya da sipariş verilmesi engellenir.
E-Ticaret Hizmet Sağlayıcıların Yükümlülükleri
E-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara getirilen kapsamlı yükümlülüklerin önemli bir kısmı kıyasen e-ticaret hizmet sağlayıcıları için de uygulama alanı bulur.
Bakanlık Yetkisi
E-ticaret Kanunu’nun uygulanması ve e-ticaretin gelişimiyle ilgili tedbiri almaya ve denetimi yapmaya yetkili kılınan Bakanlık’ın yetkisi Değişiklik Kanunu ile genişledi. Böylece Bakanlık, etkin ve adil rekabet ortamını korumaya, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcının faaliyetlerine yönelik düzenleme yapmaya ve aracılık sözleşmesinde yer verilmesi zorunlu unsurları belirlemeye de yetkili kılındı.
Sonuç
E-ticaret Kanunu’na getirilen yeni düzenlemelerin, e-ticaret ekosisteminin geleceğini önemli ölçüde değiştireceğini belirtmek abartılı olmaz. E-ticarette haksız rekabetin, tekelleşmenin ve rekabeti bozucu uygulamaların önüne geçilmesini amaçlayan yeni düzenlemelerin halihazırda yüksek pazar gücüne sahip işletmelerin hareket alanlarının kısıtlanarak denetim ve gözetim altına alınmasını hedeflediği görülür. Ayrıca, Değişiklik Kanunu ile getirilen yeni yükümlülüklerin detaylarını düzenleyen ikincil düzenlemenin e-ticaret uygulamasına açıklık kazandırması beklenir. Rekabet hukuku perspektifinden yaklaşıldığında, yeni düzenlemelerin, rekabet incelemelerinin doğrudan önüne geçecek mahiyette olmadığı değerlendirilse dahi mevcut durum Bakanlık ile Rekabet Kurumu arasındaki yetki paylaşımının hassas bir dengede yürütülmesini gerekli kılar.
- TÜSİAD, “Dijitalleşen Dünyada Ekonominin İtici Gücü: E-ticaret”, TÜSİAD-T/2017, 04-587, Nisan 2017.
- 2/4528 Esas Numaralı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Madde Gerekçesi (“2/4528 Esas Numaralı Teklif Madde Gerekçesi”), s. 11.
- 2/4528 Esas Numaralı Teklif Madde Gerekçesi, s. 11.
- 2/4528 Esas Numaralı Teklif Madde Gerekçesi, s. 20.
- 2/4528 Esas Numaralı Teklif Madde Gerekçesi, s. 12.
- 2/4528 Esas Numaralı Teklif Madde Gerekçesi, s. 13.
- Ekonomik bütünlük içinde bulundukları kişilerin markası da dahildir.
- E-ticaret hizmet sağlayıcıları.
- 2/4528 Esas Numaralı Teklif Madde Gerekçesi, s. 15.
- 2/4528 Esas Numaralı Teklif Madde Gerekçesi, s. 15.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...