Türk Ticaret Kanunu Uyarınca Karayolu ile Eşya Taşıması
Giriş
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak, ülkelerden birinin akit ülke olması kaydıyla ve yükleme yeri ile teslim için belirlenen yerin iki ayrı ülkede olması halinde, yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her sözleşme CMR’ye tabidir. Bu kapsamda, Türkiye’de başlayan, sona eren veya Türkiye’den geçen karayolu ile uluslararası eşya taşımalarına CMR uygulanır.
Yurtiçi eşya taşımaları ise Türk Ticaret Kanunu[1] (TTK)’nda düzenlenmiş olup, TTK’da yer alan hükümlere tabidir. Öte yandan, karayolu ile yurtiçi taşımalarda taraflar, sözleşmelerine koyacakları kayıtla özel olarak CMR hükümlerinin uygulanmasını kararlaştırabilirler. Bu makale, eşyaların karayolu ile yurtiçi taşımasına ilişkin TTK hükümlerini, CMR’nin ilgili hükümleri ile karşılaştırarak incelemektedir.
Taşıyanın Sorumluluğu
Taşıyanın sorumluluğu, TTK’da CMR hükümlerine paralel olarak düzenlenir. İlgili düzenlemeye göre taşıyan, eşyanın teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıya, hasar ve teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Yükleme ve boşaltmaya ilişkin olarak, TTK’da özel bir düzenleme öngörülmüş olup, işbu madde uyarınca sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı taşıma güvenliğine uygun olarak yüklemek, istiflemek ve boşaltmakla yükümlüdür.
Sorumluluktan Kurtulma
Taşıyanın sorumluluktan kurtulmasına ilişkin olarak TTK, CMR’de öngörülen prensipleri benimsemektedir. Bu kapsamda, zıya, hasar ve gecikme, taşıyanın en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını öngöremeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyan sorumluluktan kurtulur. Bu genel düzenlemeye ek olarak, hem TTK ve hem de CMR’de taşıyanı sorumluluktan kurtaran özel durumlar öngörülür. İlgili düzenlemelere göre zıya, hasar veya teslimdeki gecikme sözleşme veya teamüle uygun olarak, taşımada üstü açık bir aracın kullanılmış olması veya güverteye yükleme yapılması; eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılması; gönderen tarafından yetersiz ambalajlama yapılmış olması; eşyanın özellikle kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire yoluyla zarar görmesine yol açan doğal niteliği; taşınacak paketlerin gönderilen tarafından yetersiz etiketlenmesi ve canlı hayvan taşıması hallerinden birine bağlanabiliyorsa, taşıyan sorumluluktan kurtulur.
Sorumluluğun Sınırlandırılması
CMR hükümlerine paralel olarak, TTK’da eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı taşıyan tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminatın eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanacağı düzenlenir. Ayrıca, eşyanın zıyaı veya hasarı halinde, ödenmesi gereken tazminattan başka, taşıyanın zararın saptanması için yapılması zorunlu olan giderleri de tazminle yükümlü olduğu düzenlenir. Taşıyan, dolaylı zarar gibi başka herhangi bir zarardan sorumlu değildir.
Eşyanın tamamının zıyaı veya hasarı halinde ödenecek tazminat, eşyanın brüt ağırlığının her bir kilogramı için 8.33 Özel Çekme Hakkı’nı karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Diğer zararlara ilişkin olarak taşıyan, taşıma işinin yapılmasında, sözleşmesel bir yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen ve eşyanın zıyaından, hasarından veya taşıma süresinin aşılmasından kaynaklanmayan ve eşya veya kişi zararı dışında kalan zararlardan, tam zıya halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının üç katı ile sınırlı olmak üzere sorumludur.
Yardımcıların Kusuru
Taşıyan, kendi adamlarının ve taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.
Pervasızca Hareket
Pervasızca hareket, 2012 yılında TTK’nın yürürlüğe girmesi ile Türk Hukukuna yeni bir kavram olarak girdi. TTK’nın kara taşıma hukuku bölümünde düzenlenen pervasızca hareket, CMR’nin 29. maddesinde de yer alır. İlgili düzenlemeye göre, zararın kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmal sebebiyle meydana gelmiş olması halinde, taşıyan veya yardımcı kişiler sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
Zamanaşımı
Zamanaşımı süresi TTK’da CMR hükümlerine uygun olarak düzenlenir. Eşya taşımasından kaynaklanan zararlarda, istem hakkı bir yılda zamanaşımına uğrar. Taşıyanın kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı meydana gelen zararlarda ise zamanaşımı süresi üç yıla uzamaktadır. Zamanaşımı süresi eşyanın teslim tarihinden itibaren başlamakta olup, eşya tamamen zayi olmuş ise, teslim edilmesi gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
Taşıyana Bildirim
Eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Bildirimde, zararın gerekli açıklıkla belirtilmesi ve nitelendirilmesi gerekir. Gönderen veya gönderilen tarafından bildirim yükümlülüğüne uyulmadığı takdirde, eşyanın taşıma sözleşmesine uygun olarak teslim edildiği kabul edilir. Bildirim yükümlülüğü, zıya ve hasarın açıkça görülmediği haller için de geçerli olup, bu halde bildirim süresi eşyanın tesliminden itibaren yedi gündür. Yedi günlük süreye uyulmadığı takdirde, yine eşyanın taşıma sözleşmesine uygun olarak teslim edildiği kabul edilir.
Geç teslim halinde, teslim süresinin aşıldığı, gönderilen tarafından teslimden itibaren yirmi bir gün içinde taşıyana bildirilmezse, gönderilenin gecikmeden kaynaklanan hakları sona erer.
Taşıyanın Hakları
Gönderen, eşyayı süresi içinde yüklemezse veya yükleme yükümlülüğünün bulunmadığı hâllerde eşyayı hazır bulundurmazsa taşıyan, makul bir süre vererek gönderene eşyanın yüklenmesini veya hazır bulundurulmasını ihtar eder. Verilen süre içinde eşya yüklenmez veya hazır bulundurulmazsa, taşıyan sözleşmeyi feshedebilir.
Taşıma ücreti eşyanın teslimi ile muaccel hale geldiğinden, TTK’da taşıyana eşya üzerinde hapis hakkı tanınır. TTK’nın 891. maddesi uyarınca taşıyan, taşıma sözleşmesinden doğan bütün alacakları için eşya üzerinde hapis hakkını haizdir. CMR’de ise taşıyana eşya üzerinde böyle bir hak tanınmadığı görülmektedir.
Sonuç
TTK, eşyaların karayolu ile taşınmasına ilişkin, CMR sistemini benimseyerek eski kanunda yer alan sorumluluk rejimini değiştirmiştir. Bu kapsamda, taşıyanın ve gönderenin sorumluluğuna ilişkin olarak TTK’da yer alan pek çok düzenleme CMR ilkeleri esas alınarak düzenlenir. Bununla birlikte, yurtiçi eşya taşımalarında CMR hükümlerinin uygulama alanı bulacağı düşünülmemelidir. Taraflar sözleşmelerinde açıkça CMR’nin uygulanmasını kararlaştırmış olmadıkça, karayolu ile yurt içi eşya taşımaları TTK hükümlerine tabi olacaktır.
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 14 Şubat 2011 tarihli 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...