Limited Şirket Ortaklarının Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı
Gerçek ve tüzel kişilerin sermaye getirme borcu altına girmesinde, yatırım yapma ve kar payı elde etme amacı bulunur. Ortakların bilgi alma ve inceleme hakkı, kişilerin bu amaçlara ulaşıp ulaşamayacaklarının denetimini sağlar ve ortağın diğer ortaklık haklarını kullanabilmesi açısından büyük önem taşır.
Bu hak, ülkemizde en yaygın şirket türü olan limited şirketler bakımından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 614 ile düzenlenir. İşbu Hukuk Postası makalesi, limited şirket ortaklarının inceleme ve bilgi alma hakkını, bu hakkın kullanımında sınırlamaları inceler ve limited şirket ortaklarının bilinçlendirilmesini amaçlar[1].
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Niteliği
Anonim şirket hükümlerinin aksine, limited şirkette payın devri sert hükümlerle sınırlandırılmıştır ve sınırlamaların azaltılması veya pay devri için zorunlu tutulan genel kurul onayının kaldırılması mümkün değildir. Bu nedenle limited şirket ortağının şirketi denetleyebilmesi önemlidir. limited şirket ortaklarının bilgi alma ve inceleme hakkını düzenleyen TTK m. 614 (“Madde”) uyarınca;
(1) Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.
(2) Ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir.
(3) Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir. Mahkeme kararı kesindir.
Madde’nin birinci fıkrasında bilgi alma ve inceleme hakkı birlikte düzenlenmiştir. Bilgi alma hakkı pasif bir haktır, ortak tarafından şirket müdürüne karşı kullanılır ve müdür bilgiyi temin eder[2]. Oysa inceleme hakkı, ortağın aktif olarak şirket işlerine dair bilgi elde etmek için kullandığı bir haktır. Bu farkın yanında; inceleme hakkı, şirket merkezinde ya da iş yerlerinde şirket yetkililerinin gözetiminde kullanılır ve incelenecek defter ve belge asılları şirket dışına çıkarılamaz[3]. Oysa bilgi alma hakkı açısından böyle bir kısıtlama yoktur. Öğretide; ortağın, teyit etme bakımından, aynı konu hakkında hem inceleme hem bilgi alma hakkını birlikte kullanılabileceğini savunulur[4].
Madde’de açık düzenleme yer almasa da; Madde’nin dayanağı Alman limited Şirketler Kanunu (“GmbHG”) Paragraf 51a[5], ortağın bilgi alma ve inceleme hakkının esas sözleşme ile kısıtlanamayacağına dair açık hüküm içerir. Bu hak ortak için vazgeçilemez bir haktır; lakin ortağın bu hakkı kullanma yahut şirketi denetleme yükümlülüğü altında olduğu iddia edilemez. Fakat bilgi alma hakkı müdürlerin dolaylı yoldan denetlenmesine yol açar.
Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kapsamı ve Sınırları
Kişisel Açıdan
Bilgi alma ve inceleme hakkı ortaklık sıfatından doğar ve ortaklar tarafından pay sayısı ve oy hakkına ilişkin kısıtlamalar dikkate alınmaksızın kullanılır[6]. Hak; fiil ehliyeti olmayan ortaklar adına veli, vasi, kayyım, iflas idaresi gibi yasal temsilciler tarafından da kullanılabilir. Pay üzerinde rehin ya da intifa hakkı sahipleri ise, ortak sıfatına sahip olmadıkları için bilgi alma ve inceleme hakkına sahip değildir[7]. Bununla birlikte; inceleme hakkının ortağın şirkete karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal etmeyecek ve şirket menfaatlerine zarar vermeyecek şekilde diğer bir ortak veya meslek gereği sır saklama yükümlülüğü altındaki kişilerden (avukat, vergi danışmanı, mali müşavir gibi) bir uzman aracılığıyla kullanılabileceği kabul edilir[8].
İçerik Açısından
Madde’deki “şirketin bütün işleri ve hesapları” ifadesinden görüleceği üzere; Madde bu hakkın kullanımında içerik açısından sınırlama yapmamıştır. Dolayısıyla şirketle ilgisi bulunan, üçüncü kişilere ait olmayan bilgi ve belgeler bu hakkın kapsamına girer. Fakat şirketin üçüncü kişiler adına tuttuğu kayıtlar, şirket işleri ile ilgili olsalar dahi inceleme hakkının kapsamı dışında kalır[9].
Şirketin bütün işleri kavramında; şirket mal varlığına ilişkin bilgiler, mali yükümlülükler, diğer kamu kurumları ile ilişkiler, şirketin iştirak, müşteri, bayi, tedarikçi, temsilci ve acenteleri, mevcut sözleşmeler, raporlar, taslaklar, toplantı notları, şirketin geleceğe ilişkin faaliyetlerine ilişkin hususlar yer alır. Şirketin bütün hesapları olarak ise bilanço, kar-zarar hesapları, raporlar, stoklar, ayrılan fonlar, bağışlar incelenebilir. İnceleme hakkı kapsamına giren belge ve hesapların fiziki olarak şirket merkezinde bulunması gerekmez. Şirket dışında örneğin muhasebecide veya avukatlık ofisinde bulunan şirket belgelerinin de incelenmesi talep edilebilir, şirket bu belgeleri talep eden ortağa sağlamak zorundadır.
Öğretide bazı görüşler şirketin tüm işleri ve hesapları konusunda genel bir bilgi veya inceleme talep edilemeyeceğini savunur; ortak talebini somut konulara özgülemelidir[10]. Diğer bir görüş uyarınca ise; yöneltilen sorular elverdiğince somut ortaya konmalı, ancak tüm önemli olaylar hakkında genel nitelikte bilgi alma imkanı da tanınmalıdır. Kanımca ortağın genel bilgi talep etmesi, iyi niyet kapsamında kaldığı sürece mümkündür. Bu duruma örnek olarak şirket payını miras yoluyla iktisap eden ortağın şirketin genel durumu hakkında bilgi sahibi olmak istemesi veya hastalık veya mazeret dolayısıyla şirket işlerine uzak kalmış ortağın bu süreçteki genel duruma ilişkin bilgi talep etmesi gösterilebilir[11].
Şekil ve Zaman Açısından
Ortak, talepte bulunurken gerekçe sunmakla yükümlü olmadığı gibi; Madde, hakkın kullanımında şekil şartı da öngörmemiştir. Ancak şirket, talebin şeklini, bilgi alma ve inceleme hakkını kısıtlamadan düzenleyebilir. Bu doğrultuda, hakkın kullanımının yazılı olarak dermeyan edilmesini öngören esas sözleşme hükümleri geçerlidir[12].
Ancak hakkın kullanımını zaman bakımından kısıtlayan hükümler geçersizdir. limited şirket ortağının bu hakkı genel kurulda kullanma zorunluluğu yoktur, bu hak her zaman kullanılabilir. Ortak talebini genel kurul öncesi veya sonrasında iletebileceği gibi, genel kurul toplantısı sırasında da iletebilir; ancak bu imkan konunun o toplantıda görüşülebileceği anlamını taşımaz[13]. Yöneltilen bilgi alma ve inceleme talebinin derhal cevaplandırılması gerekmez; müdürler cevap vermek için şirket işleyişine göre makul bir süre kullanabilir[14].
Talebe verilecek cevabın şekli müdürlerin takdirindedir. Talebin cevaplanması için gereken süre de belirsizdir; ancak GmbHG 51a “derhal” cevaplandırılacağını söylediği için bu talebin şirket işleyişine göre makul bir süre cevaplandırılması gerektiği söylenebilir.
Bilgi Alma ve İnceleme Talebinin Müdürler Tarafından Reddedilmesi
Ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir. Kanun koyucu burada zararın oluşmasını aramaz; zarar tehlikesi bulunması yeterlidir. Ancak zarar tehlikesi somut kanıtlarla desteklenmelidir[15].
Kaçınma nedeni olarak; bilgi talep eden ortağın, rakip bir firmada ortak olması, verilecek bilgilerin rakiplerin veya basının eline geçmesi, haksız rekabete zemin oluşturması gibi durumlar gösterilebilir. Zarar maddi veya manevi olabilir; bu nedenle şirketin itibarını zedeleyecek, müşteri kaybına yol açacak bilgiler vermekten kaçınılabilir. Bilgi talebinde bulunan ortağın rakip firma ile ailevi bağının bulunması, bu ortağın şirketle aynı ticari alanda faaliyet göstermesi tek başına bilginin şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesini oluşturduğu iddia edilebilir[16].
Öğretide bir görüş, hukukun temel ilkelerinden kaynaklanan “hakkın kötüye kullanılması”nın da kaçınmada neden olarak gösterilebileceğini savunur[17]. Örneğin ortağın bilgi alma talebinin gereksiz yere yahut taciz amacıyla sık sık yapıldığı anlaşılırsa bu talebin hakkın kötüye kullanılmasının özel bir halini teşkil ettiği ve talebin müdürlerce reddedilebileceği ifade edilir[18].
Talebin Reddi Halinde Genel Kurula Başvuru
Bilgi alma ve inceleme talebi reddedilen ortak genel kurula başvurabilir. TTK genel kurula başvuruda şekil şartı öngörmese de; talebin reddi halinde mahkemeye başvurulma ihtimali göz önünde bulundurulmalı ve ispat kolaylığı için başvuru yazılı olarak iletilmelidir. Başvuru üzerine müdürlerin konuyu gündeme ekleyerek genel kurulu ilk fırsatta toplantıya çağırması gerekir[19].
Kanun koyucu, bilgi alma ve inceleme talebi reddedilen ortağın, genel kurulda oy kullanıp kullanamayacağı hususunda herhangi bir düzenleme yapmamıştır. Öğretide baskın görüş; hiç kimse kendi davasının yargıcı olamaz (nemo iudex in causa sua) ilkesi uyarınca, ortağın bahsedilen genel kurul toplantısında oy hakkından yoksun olduğu yönündedir[20].
Yargısal Denetim
Talebin genel kurulda görüşülmemesi veya genel kurulca reddedilmesi halinde, ortak sorunu mahkemeye götürebilir. Mahkemenin incelemesi sadece müdürlerin ileri sürmüş oldukları kaçınma nedenlerinin doğruluğunun araştırılması ile sınırlı değildir. Yargılama sürecinde yapılacak incelemede, talepte bulunan ortağın bu hakka sahip olup olmadığı tespit edilecektir.
Bu dava TTK m. 1521 uyarınca basit yargılama usulü ile görülür ve yargılama sonunda mahkemenin vereceği karar kesindir. Mahkeme kararına rağmen hakkın kullanımı engellenirse, mahkeme kararı icra yoluyla yerine getirilir. Dava için zaman aşımı düzenlenmemiştir, bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu genel hükmü m. 147/4 uyarınca beş yıllık zaman aşımı uygulanır.
Sonuç
Bilgi alma ve inceleme hakkı, diğer ortaklık haklarının kullanılması ve şirket faaliyetlerinin ortaklar tarafından denetlenebilmesi açısından büyük önem taşır. Ortaklar bu hakkı kullanabilmek adına sırasıyla müdürler, genel kurul ve mahkemeye başvurabilir ve her türlü şirket işi ve hesabı hakkında bilgi ve inceleme talep edebilirler.
[1] Anonim Şirket ortaklarının inceleme ve bilgi alma hakkı konusunda ayrıntılı bilgi almak için lütfen Ekim 2015 tarihli Hukuk Postası makalesini inceleyiniz: http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/anonim-sirketlerde-pay-sahiplerinin-bilgi-alma-hakki/ (erişim tarihi: 29.11.2017).
[2] Bilgi alma hakkının uygulamada şirketin aktif bir hareketini gerektirmesi nedeniyle, pasif nitelikte olan inceleme hakkına göre daha sıkı şartlara tabi tutulması gerektiğine ilişkin Alman Federal Mahkemesi Kararı için lütfen bakınız: BGH, 12.06.1954 - II ZR 154/53 https://www.jurion.de/urteile/bgh/1954-06-12/ii-zr-154_53/ (erişim tarihi: 29.11.2017).
[3] Çamoğlu, Ersin, Limited Ortağın Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Kullanılması ve Sınırları, Prof. Dr. Hamdi Yasaman’a Armağan, Oniki Levha Yayıncılık, İstanbul 2017, s. 149.
[4] Baştuğ, İrfan / Göksoy, Can, Limited Şirkette Ortakların Denetleme Hakları, Prof. Dr. Oğuz İmregün’e Armağan, İstanbul 1998, s. 56.
[5] “51a Bilgi alma ve defter ve belgeleri inceleme hakkı - (1) Müdürler, talep üzerine her ortağa şirket işleri hakkında bilgi vermek ve şirket defter ve belgelerini incelemelerine izin vermekle yükümlüdür. (2) Müdürler ancak ortağın bu hakkını şirkete yabancı amaçlar için kullanmasına ve bu yüzden şirketin önemsiz sayılamayacak bir zarara uğramasına dair bir tehlikenin varlığı halinde, bilgi verme ve incelemeye izin vermekten kaçınabilirler. Kaçınma için, ortakların bu konuda bir karar vermeleri gerekir. (3) Bu hükümlerin aksi sözleşme ile kararlaştırılamaz.” Kanunun İngilizce tam metnine işbu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: (erişim tarihi: 29.11.2017)
[6] Baştuğ / Göksoy, s. 49.
[7] Çamoğlu, s. 151.
[8] Baştuğ / Göksoy, s. 50-51.
[9] Baştuğ / Göksoy, s. 57.
[10] Çamoğlu, s. 152-153.
[11] Baştuğ / Göksoy, s. 52.
[12] Baştuğ / Göksoy, s. 46.
[13] Çamoğlu, s. 156.
[14] Baştuğ / Göksoy, s. 53.
[15] Çamoğlu, s. 159.
[16] Baştuğ / Göksoy, s. 64.
[17] Çamoğlu, s. 158; Baştuğ / Göksoy, s. 67.
[18] Baştuğ / Göksoy, s. 50; Çamoğlu, s. 156.
[19] Çamoğlu, s. 161.
[20] Can, Ozan, Bilgi Alma ve İnceleme Talebi Müdürler Tarafından Reddedilen Limited Şirket Ortağının Genel Kurulda Oy Kullanıp Kullanamayacağı Sorusu Üzerine Düşünceler, Ankara Barosu Dergisi Yıl:2015 Sayı:2, Ankara 2015, s. 61.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...