Anonim Şirketlerde Pay Rehni
Anonim şirketlerde pay rehni Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) özel olarak düzenlenmez. Bu nedenle rehne ilişkin genel kuralı düzenleyen Türk Medeni Kanunu (“TMK”) hükümleri uygulanır. TMK m. 954 uyarınca devredilebilir alacaklar ve diğer haklar üzerinde rehin kurulabilir. Anonim şirketlerde pay üzerinde kurulacak rehin “hak üzerinde kurulmuş bir rehin hakkı” niteliğindedir. Rehin pay sahipliği hakları üzerinde kurulur. Alacak ve haklar üzerinde kurulan rehin, taşınır rehnine ilişkin esaslara bağlıdır (TMK m. 954/2).
Pay Üzerinde Rehin Hakkının Kurulması
Genel Olarak. Anonim şirket payı üzerinde rehin hakkı, borçlandırıcı işlemin ardından tasarruf işleminin yapılmasıyla kurulur.
Borçlandırıcı işlem rehin sözleşmesidir (TMK m. 955/1, 3). Rehin sözleşmesinin konusu bir kimsenin sahip olduğu anonim şirket payı üzerinde alacaklı lehine rehin kurma borcunun üstlenilmesidir. Tasarruf işleminin yapılması yükümlülüğünü doğurur. Rehin sözleşmesinin tarafları rehin veren ve alacaklıdır. Rehin veren, teminat altına alınacak alacağın borçlusu veya üçüncü bir kişi olabilir. Alacaklı ise, rehin hakkının feriliği gereği, yalnızca rehinle teminat altına alınacak alacağın sahibi olabilir.
Rehin sözleşmesinden sonra tasarruf işlemi yapılmalıdır. Tasarruf işlemi, payın senede bağlanıp bağlanmadığına (TMK m. 955/1, 3) ve pay senedinin türüne göre değişiklik gösterir (TMK 956). Bu iki hukuki işlem aynı anda yapıldığında tek işlem görüntüsü verse de, art arda yapılmış iki farklı işlem söz konusudur.
Rehin hakkının kuruluşunun bir diğer şartı, rehin verenin tasarruf yetkisine sahip olmasıdır.
Senede Bağlanmamış Paylar. Senede bağlanmamış pay (çıplak pay) üzerinde rehin hakkının kurulması için rehin sözleşmesinin yapılması yeterlidir (TMK 955/3). Burada sözü edilen rehin sözleşmesi, borçlandırıcı işlem olan rehin sözleşmesinden farklı olarak tasarruf işlemi niteliğindedir. Tasarruf işlemi niteliğindeki rehin sözleşmesinin yazılı olması geçerlilik şartıdır.
Kaydileştirilmiş paylar da çıplak pay niteliğindedir. Sermaye piyasası araçlarına ilişkin teminat sözleşmeleri Sermaye Piyasası Kanunu (“SPK”) m. 47’de düzenlenir. Buna göre, Merkezi Kayıt Kuruluşu (“MKK”) nezdinde kayden izlenen sermaye piyasası araçlarını konu alan teminat sözleşmeleri yazılı şekilde yapılır. Maddede sözü edilen teminat sözleşmesi de tasarruf işlemi niteliğindedir. Teminat sözleşesinin yapılmasıyla rehin kurulmuş olur. Kaydileştirilmiş pay üzerinde kurulan rehin hakkının MKK’ya bildirilmesi rehin hakkının üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi açısından önemlidir. Nitekim SPK m. 13/5 uyarınca kayden izlenen sermaye piyasası araçlan üzerindeki hakların üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesinde, MKK'ya yapılan bildirim tarihi esas alınır.
Senede Bağlanan Paylar. Anonim şirketin payları senede bağlanmışsa bunlar üzerinde de rehin hakkı kurulabilir. Anonim şirketin çıkardığı pay senetleri kıymetli evrak niteliğindedir. Ancak, ortaklık hakkının ve borçlarının doğumu bakımından pay senedinin çıkarılması, kambiyo senetlerinde olduğu gibi kurucu değil, açıklayıcı niteliktedir. TTK m. 484/1 kapsamında anonim şirket, hamiline veya nama yazılı pay senedi çıkarabilir. Bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamaz.
TMK m. 956 kapsamında rehin hakkı, senedin hamiline veya nama yazılı olmasına göre farklı esaslara bağlıdır.
Hamiline Yazılı Senetler. Hamiline yazılı senetlerin rehninde TMK m. 956/1’deki kural uygulanır: hamiline yazılı senetlerin rehni için senetlerin rehinli alacaklıya teslimi yeterlidir. Tasarruf işlemini zilyetliğin devri ve ayni sözleşme oluşturur. TMK m. 939/3 uyarınca, taşınır fiilen yalnız rehnedenin hakimiyetinde kaldığı sürece rehin hakkı doğmaz. Bu nedenle, zilyetliğin alacaklıya devri, rehin verenin, pay senedi üzerindeki münhasır zilyetliğini sona erdirecek şekilde gerçekleşmelidir. TTK m. 647 uyarınca da mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak kurulması amacıyla kıymetli evrakın devri için zilyetliğin devri şarttır. Üzerinde rehin hakkı kurulan taşınırın zilyetliğinin rehin hakkı sahibine devri, rehin hakkının aleniyetini sağlar. Hamiline yazılı senedin zilyetliğinin alacaklıya devrinin rehin kurmak amacıyla gerçekleştirildiği yönündeki irade beyanı uyuşması ayni sözleşmeyi oluşturur. Buradaki ayni sözleşme herhangi bir şekil şartına tabi değildir; açıkça yapılabileceği gibi zımnen de yapılabilir. Zilyetliğin devri ve ayni sözleşme şartları sağlandığında rehin hakkı kurulmuş olur.
Tarafların, gerekmemekle beraber, temlik veya ciro ve teslim gibi bir yöntemi benimseyerek rehin kurmaları da olasıdır.
Hamiline yazılı senetlerin maliki olmayan bir kimsenin, rehinli alacaklıya bu senetler üzerinde rehin hakkı tanıması durumunda, TMK m. 990 uyarınca, üçüncü kişi durumunda olan rehinli alacaklının iyiniyeti korunur.
Nama Yazılı Senetler. Nama yazılı senetlerde TMK m. 956/2 kapsamında iki seçenek söz konusu olur: (i) yazılı bir rehin sözleşmesi yapılması ve nama yazılı senetlerin teslimi (TMK m. 955/1) veya (ii) nama yazılı senedin ciro ve teslimi (TTK m. 647/2; TTK m. 689/1) gerekir. Buradaki teslimden zilyetliğin geçirilmesi anlaşılır.
Yazılı rehin sözleşmesinde, kıymetli evrak ile bağlantı kurulmalıdır, çünkü ikisi birbirinden ayrı ayrı tedavül edemez. Borçlunun senet kendisine ibraz edildiğinde gerçek hak sahibini saptayabilmesi gerekir. Rehin beyanı nama yazılı pay senetleri üzerine yazılırsa bu ciro niteliğinde olur (TTK m. 689/1). Öte yandan, nama yazılı pay senedi devir beyanı ile devredildiyse burada borçlar hukuku ilkesi olan “kimse hakkından fazlasını başkasına geçiremez” kuralı uygulanır ve rehin hakkı iyiniyetle kazanılamaz.
TMK m. 956/2 uyarına diğer kıymetli evrakın rehni için senedin ciro edilmiş veya yazılı devir beyanı yapılmış olarak teslimi gerekir. Diğer kıymetli evraktan anlaşılması gereken ciro ve teslim yoluyla devredilen emre yazılı senetler ile devir beyanı ve teslimle devredilen nama yazılı senetlerdir (TTK m. 647/2). TTK m. 490/2 uyarınca, nama yazılı pay senetleri ciro ve zilyetliğin devri ile devredildiğinden, nama yazılı pay senetleri kanunen emre yazılı senetlerdir. Emre yazılı senetlerin devrine TTK m. 689/1 hükmü uygulanır ve rehin, rehin cirosu ve senedin zilyetliğinin geçirilmesiyle gerçekleşir.
Rehin cirosu, senedin üzerine veya alonja “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı içeren cironun yapılması ve rehin veren tarafından imzalanması ile yapılır (TTK m. 683, m. 689). Bunun yanı sıra, beyaz ciro (TTK m. 683/1) yoluyla da rehin hakkı kurulabilir. Bu halde gizli rehin cirosu söz konusu olur.
İlmühaberler. İlmühaberler hamiline veya nama yazılı senetlerin yerini tutmak üzere pay senetleri bastırılıncaya kadar çıkarılan senetlerdir (TTK m. 486/2). İlmühaberler pay senetleri ile aynı işleve sahiptir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır (TTK m. 486/2). Bu nedenle ilmühaberler de kıymetli evrak ve kanunen emre yazılı senettir. Nama veya hamiline yazılı paylar için çıkarılan nama yazılı ilmühaberlerin rehnine de nama yazılı senetlerin rehnine ilişkin hükümler uygulanır.
Rehin Hakkının Kapsamı
Üzerinde rehin hakkının kurulduğu pay sahipliği hakları, aydınlatıcı ve koruyucu haklar dışında kalan mal varlığına ilişkin haklardır (kar payı hakkı, tasfiye payı hakkı, bedelsiz pay alma hakkı, rüçhan hakkı, tesislerden yararlanma hakkı ve hazırlık dönemi faizi alma hakkı).
Hamile yazılı pay senetleri açısından, kar payı kuponlara bağlanmışsa ve senetten ayrı bulunuyorsa, aksine sözleşme olmadıkça ve kuponlar da usulüne uygun olarak rehnedilmemişse, kar payı asıl rehnin kapsamında değildir. Bununla beraber, kar payı kuponları asıl senedin üstünde ise ve senetle beraber teslim edilmişse, kar payı kuponlarının da rehnedildiği ve kar payının da rehnin kapsamında olduğu kabul edilir.
Paraya çevrilmesi mümkün olmayan aydınlatıcı haklar (bilgi alma hakkı, inceleme ve denetleme hakkı) ve koruyucu pay sahipliği hakları (dava hakları, azlık hakları) rehnin konusunu oluşturmaz. Genel kurula katılma ve oy hakkı TTK m. 427/2 uyarınca rehin sözleşmesiyle rehinli alacaklıya bırakılabilir.
Rehin hakkı, mal varlığına ilişkin pay sahipliği haklarından yararlanma hakkı vermez. Rehinli alacaklının ne kullanma ne de yararlanma hakkı vardır. Malvarlığına ilişkin hak, rehnin paraya çevrilmesi aşamasında önem kazanır. Nitekim rehin alacaklısı alacağın vadesi gelmedikçe malvarlığına ilişkin haklar üzerinde hak iddia edemez.
Şirketin Kendi Paylarını Rehin Olarak Kabul Etmesi
TTK m. 379 uyarınca, şirketin kendi paylarını ivazlı olarak edinmesi veya rehin olarak kabul etmesi belirli bir oranın üzerindeki paylar bakımından yasaktır. Sermayenin 1/10’unu aşmayan oranda paylar şirket tarafından iktisap edilebilir veya rehin alınabilir. Ancak bunun yapılabilmesi için genel kurulun, yönetim kurulunu yetkilendirmesi gerekir (TTK m. 379/2). Bu yetkilendirme en fazla 5 sene için yapılabilir. Yetkilendirme yapılırken, genel kurul iktisap edebilecek veya rehin alınabilecek payların itibari değer sayılarıyla toplam itibari değerlerini ve paylara (iktisap bedeli olarak) ödenecek bedelin alt ve üst sınırlarını da gösterir.
TTK m. 379 hükmüne aykırı olarak rehin alınan paylar üzerindeki rehin, rehin olarak kabul edildikleri tarihten itibaren en geç altı ay içinde kaldırılır (TTK m. 385).
Payların rehnedilmesi yasağı kapsamında değerlendirilmesi gereken bir diğer konu da nama yazılı payların devrine ilişkin TTK m. 491 ve m. 492 kapsamında öngörülen yasak ve sınırlamanın pay rehinde de uygulanıp uygulanmayacağıdır. Öğretideki baskın görüş TTK m. 491 ve m. 492 hükümlerinin nama yazılı pay senetlerinin rehnine uygulanmayacağı yönündedir[1].
Sonuç
Anonim şirkette pay rehni, TTK’da özel olarak düzenlenmez. Bu nedenle TMK hükümleri uygulanır. Senede bağlanmamış payların rehninde TMK m. 955/3 hükmü geçerlidir ve yazılı bir devir sözleşmesi yapılmalıdır. Senede bağlanmış paylarda TMK m. 956 senedin türüne göre farklı hükümler getirir. Hamiline yazılı pay senetlerinin devri için senetlerin rehin alacaklısına devri yeterlidir (TMK m. 956/1). Nama yazılı pay senetleri için TMK m. 956/2 iki seçenek verir. Nama yazılı pay senetleri kanunen emre yazılı olduklarından rehin cirosu ve senetlerin zilyetliğinin devri ile rehnedilebilir (TTK m. 689) veya yazılı bir devir beyanı ve senetlerinin zilyetliğinin geçirilmesi ile rehnedilebilir (TMK 955/1).
Rehnin kapsamına malvarlıksal paysahipliği hakları girerken, aydınlatıcı ve koruyucu haklar rehnin kapsamı dışındadır.
Şirket sermayesinin %10’nu aşmayacak şekilde kendi paylarını ancak TTK m. 379’daki kurallar çerçevesinde rehin olarak kabul edebilir.
[1] Tekinalp, Ünal: Anonim Ortaklıkta Yeni Bağlam Sisteminin Esasları, İstanbul 2012, s. 23-24; Pulaşlı, Hasan: Şirketler Hukuku Şerhi, Cilt II, 1.Baskı, Ankara 2011, s. 1485; Akbulak, Yavuz: “TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri”, Ankara Barosu Dergisi, 2006/1, s. 511.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...