Limited Şirketlerde Pay Rehni
Limited şirket ortakları, limited şirket paylarını kendi borçları, limited şirketin borçları veya bir üçüncü kişinin borçları için rehnedebilirler. Limited şirket payı üzerinde kurulan rehin hakkının konusu malvarlığına ilişkin ortaklık haklarıdır. Bu nedenle, limited şirket pay rehni, alacaklar ve diğer haklar üzerinde rehin hakkına ilişkin Türk Medeni Kanunu (TMK) düzenlemelerine bağlıdır. Bunun yanı sıra Türk Ticaret Kanunu (TTK) da limited şirket pay rehnine ilişkin özel düzenlemeler getirir.
Limited şirket sermaye payının rehnine ilişkin düzenlemeleri incelerken TTK m. 600 hükmünde yapılan ayrım dikkate alınmalıdır. Buna göre, pay rehninin genel kurul onayına tabi kılınması halinde bu hükümde yapılan gönderme nedeniyle TTK m. 595 ila 598 hükümleri de limited şirket payının rehninde uygulama alanı bulur. Pay rehninin genel kurul onayına tabi kılınmadığı hallerde ise yalnızca hak üzerinde rehin hakkı kurulmasına ilişkin TMK hükümleri uygulanır.
Bu makalede de TTK düzenlemesine paralel olarak limited şirket payı üzerinde rehin kurulması, rehnin genel kurul onayına bağlı olup olmamasına göre ikili bir ayrım yapılarak incelenir.
Limited Şirket Pay Rehninin Genel Kurul Onayına Bağlı Olması
Limited şirket sermaye payının rehni TTK m. 600’de açıkça düzenlenir. TTK m. 600(2) hükmünde esas sermaye payının rehninin şirket genel kurul onayına tabi kılınabileceği, bu halde payın geçişine ilişkin TTK hükümlerinin pay rehninde de uygulama alanı bulacağı öngörülür. TTK m. 600 hükmünün gerekçesinde, rehin hakkının kurulmasında, esas sermaye paylarının devrine yapılan göndermenin hem şekle ve onaya, hem de miras, eşler arasındaki mal rejimleri ve cebri icraya ilişkin özel hükümleri kapsadığı belirtilir. Bu göndermenin, pay rehinin genel kurul onayına bağlı kılındığı hallerde, limited şirket pay rehninin kurulmasına ilişkin çeşitli sonuçları vardır.
Rehnin Yasaklanması Açısından. Şirket sözleşmesinde açıkça öngörülmek kaydıyla sermaye payının rehni yasaklanabilir. Zira, TTK m. 595(4) şirket sözleşmesiyle sermaye payının devrinin yasaklanabilmesini öngörür. TTK m. 600(2)’deki devir hükümlerine ilişkin atıf, kanımca rehnin yasaklanmasına da olanak verir.
Şekil Açısından. Pay devri için öngörülen şekil şartları pay rehninde de geçerlidir. Bu düzenleme, bir hakkın devrinin tabi olduğu şeklin, rehninde de geçerli olduğu yönünde düzenlemenin öngörüldüğü TMK m. 955/3 ile aynı doğrultuda düzenlenmiş bir özel hüküm niteliğindedir.
Limited şirket payının devrinin şekil koşulları TTK m. 595’te düzenlenir. Bu hüküm uyarınca limited şirket payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. TTK m. 600 göndermesi ve TMK m. 955(3) hükmü gereği, limited şirket payının rehni de yazılı şekil ve noter onayı şartlarına bağlıdır. Yazılı şekilde yapılmayan ve imzaları noterce onaylanmayan bir rehin sözleşmesi hukuken geçerlilik kazanmaz ve en baştan kurulmamış kabul edilir.
Genel Kurul Onayı Açısından. TTK m. 600(2) uyarınca şirket sözleşmesiyle esas sermaye payı üzerinde rehin hakkı kurulması genel kurulun onayına bağlanabilir. Bu halde rehin kurulması açısından devre ilişkin hükümler uygulanır. Devre ilişkin TTK m. 595 uyarınca şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, pay devrinin geçerli olabilmesi için ortaklar genel kurulunun onayı gerekir. Ancak TTK m. 600(2) uyarınca, TTK m. 595 hükmünden farklı olarak[1], genel kurul sadece haklı sebeplerin varlığında rehin hakkı kurulmasına onay vermekten kaçınabilir.
TTK m. 616(2)(c) uyarınca, rehin kurulması için şirket sözleşmesinde genel kurul onayının arandığı hallerde bu hak genel kurulun devredilmez yetkileri arasındadır.
Genel kurul onayının arandığı hallerde, TTK m. 620 uyarınca şirket sözleşmesinde farklı bir nisap öngörülmediyse kararlar toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır.
Bağlam Kuralları Açısından. TTK m. 596 ve 597’de öngörülen bağlama ilişkin kurallar limited şirket pay rehni için de geçerlidir. Yukarıda da belirtildiği üzere, bağlam hükümlerinin limited şirket pay rehninde de geçerli olacağı TTK m. 600’ün gerekçesinde açıkça belirtilir. Gerekçeye göre, devrin yasaklanması halinde rehnin kurulamamasının sebebi TMK m. 954 vd. hükümleridir. Zira TMK m. 954 açısından rehnin kurulması için alacağın devredilebilir nitelikte olması şarttır. TTK m. 596 hükmü uyarınca limited şirket rehnin öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde esas sermaye payının devrini onaylamayı reddetmesi halinde devri kabil olmayan payın rehnedilmesi de mümkün olmaz.
Bu noktada, pay devrinin sınırlandığı hallere ilişkin olarak yeni TTK ile getirilen bir değişikliğe de değinilmelidir. Limited şirketin kendi paylarını rehin almasına ilişkin eski TTK m. 526’daki sınırlamanın yeni TTK’ya alınmaması nedeniyle, limited şirket kendi paylarını rehin olarak kabul edebilir.
Limited Şirket Pay Rehninin Genel Kurul Onayına Bağlı Olmaması
Şirket sözleşmesi ile pay rehni genel kurulun onayına tabi kılınmamışsa limited şirket payının rehni TMK kapsamında genel hükümlere bağlıdır. Alacaklar ve diğer haklar üzerinde rehin hakkı TMK m. 954 ila m. 961 arasında düzenlenir. Limited şirket pay rehninin “hak üzerinde kurulan rehin” özelliği taşıması nedeniyle bu düzenlemelerden hak üzerinde rehin kurulmasına ilişkin olanlar limited şirket pay rehni için de geçerlidir.
Şekil Açısından. Hakların rehninde, yazılı rehin sözleşmesiyle birlikte, bu hakların devri için öngörülen şekle uyulması gerektiğini öngören TMK m. 955(3) hükmü gereğince payın rehnin şirket onayına tabi olmadığı hallerde de payın rehni, pay devrinin tabi olduğu şekle tabidir. Bu nedenle, rehin sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve imzalarının noterce onaylanması gerekir. Bu şekil şartı rehnin kurulmasının geçerlilik şartıdır.
Genel Kurul Onayı Açısından. Limited şirkette pay devri için aranan genel kurul onayı şartının, payın rehninin, payın devrinin tabi olduğu şekle bağlı olduğunu düzenleyen TMK m. 955(3) hükmü nedeniyle pay rehni için de aranıp aranmayacağı tartışmalıdır. Öğretide şekle ilişkin bir şart söz konusu olmaması nedeniyle genel kurul onayı şartının TMK m. 955(3) kapsamında değerlendirilemeyeceği savunulur[2]. Ayrıca kanun koyucu rehin hakkı kurulmasının genel kurul onayına bağlandığı durumu özel olarak düzenlediğine ve bu durum için devre ilişkin hükümlere atıf yaptığına göre, genel kurul onayını devir koşulları arasında değerlendirmediği ve bu nedenle rehin kurulması için genel kurul onayını özel olarak öngördüğü savunulabilir. Böylece rehnin TMK m. 955(3) hükümlerine göre kurulduğu hallerde ayrıca genel kurul onayına gerek yoktur.
Rehin Hakkının Pay Defterine Kaydı
Limited şirket payları üzerindeki rehin haklarının pay defterine kaydedilmesi gerekir. TTK madde 594 hükmü uyarınca, şirket, esas sermaye paylarını içeren bir pay defteri tutar. Ortakların, adları, adresleri, her ortağın sahip olduğu esas sermaye payının sayısı, esas sermaye paylarının devirleri ve geçişleri, itibari değerleri, grupları ve esas sermaye payları üzerindeki intifa ve rehin hakları, sahiplerinin adları ve adresleri bu deftere yazılır.
Bu hüküm kapsamında, limited şirketin esas sermaye payı üzerinde rehin hakkı kurulduğu pay defterine de kaydedilmelidir. Ancak, pay defterine kayıt kurucu değil, bildirici niteliktedir[3]. Eski TTK m. 520 hükmünde yer alan, pay devrinin pay defterine kaydedilmesiyle hüküm ifade edeceğine yönelik düzenlemenin yeni TTK’da kaldırılması da bu görüşü destekler niteliktedir. Pay defterine kaydın kurucu olup olmadığına ilişkin tartışmaları sona erdiren bu düzenleme karşısında, pay defterine kaydın açıklayıcı nitelikte olduğunun kabulü gerekir. Pay defterine kayıt tarafların ortaklık hukukundan kaynaklanan taleplerini ileri sürmeleri açısından önem taşır.
Pay Senedi Çıkarılmış Olmasının Rehnin Kuruluşuna Etkisi
TTK m. 593(2) uyarınca esas sermaye pay senetleri ispat aracı şeklinde veya nama yazılı olarak düzenlenebilir. Bu madde uyarınca limited şirket payları senede bağlanabilir.
Pay senetlerinin ispat aracı şeklinde düzenlenmesi halinde bunların kıymetli evrak niteliği taşımadığı açıktır. Bu nedenle bu halde, ortaklık payının rehni için senedin teslimi rehnin kuruluşu için gerekli değildir. Yalnızca şirket sözleşmesinde ortaklık payının devri veya rehni için pay senetlerinin tesliminin de ek şart olarak öngörülmesi halinde, rehnin kuruluşu için bu senetlerin teslimi gerekir.
Tartışmalı olan konu ise, pay senetlerinin nama yazılı olarak düzenlenmesi halinde senetlerin kıymetli evrak niteliğini taşıyıp taşımayacağıdır. TTK gerekçesinde; “Esas sermaye payını içeren nama yazılı senet çıkarılması paya devir ve dolayısıyla dolaşım kolaylığı sağlamaz. Tasarının 595 ve devamındaki maddelerindeki hükümleri gene geçerli olmakta devam eder ve uygulanır, kanuni bağlam varlığını aynen sürdürür. Bu olanak limited şirket esas sermaye payını ne anonim şirket payına dönüştürür ne de yaklaştırır. Sadece ispatı ve gereğinde (limited şirkete ilişkin hükümler çerçevesinde) payın devrinde bazı kolaylıklar sağlayabilir. İkinci fıkra uyarınca nama yazılı senede yazılması zorunlu olan hususlar bu senedin şirket sözleşmesine bağlılığını açıkça göstermektedir.” ifadesi yer alır. Bu gerekçe doğrultusunda limited şirket payının nama yazılı senede bağlanması halinde bu senetlerin kıymetli evrak niteliği taşımayacağı yorumu yapılabilirse de madde hükmünde aksi yönde bir açıklık da yoktur. Bu nedenle, öğretide limited şirket paylarının nama yazılı senede bağlanması halinde bunların kıymetli evrak sayılıp sayılamayacağına ilişkin görüş farklılıkları bulunur.
Sonuç
Limited şirketlerde pay rehni TTK ve TMK kapsamındaki düzenlemelere tabidir. Limited şirket pay rehninde genel kurulun onayının aranmasına bağlı olarak ikili bir ayrıma gidilir. Pay rehni için genel kurul onayının aranması halinde rehin TTK m.600(2) uyarınca pay devrine ilişkin TTK düzenlemelerine bağlıdır. Genel kurul onayının aranmadığı hallerde ise TMK’nın hak rehnine ilişkin genel hükümleri uygulama alanı bulur.
[1] TTK m. 595 uyarınca şirket sözleşmesinde farklı bir düzenleme öngörülmezse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin pay devrine onay vermeyi reddedebilir.
[2] Biçer, Levent; Hamamcıoğlu, Esra: “Limited Ortaklıkta Esas Sermaye Payının Rehni”, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Ed. Aysun Altunkaş, Sayı: 2, Aralık 2013, 59-88. Erişim: https://jurix.com.tr/article/4243.
[3] Durgut, Ramazan: “Limited Şirket Esas Sermaye Payı Üzerinde Rehin Hakkı Kurulması”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2013(108), 123-138, s.134; Demirkapı, Ertan: Ticaret Kanunu ve Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Limited Ortaklıkta Payın Devri, İzmir 2008, s. 378.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...