Tüm Türk Limanlarına Uygulanacak Tek Bir Yönetmelik
Giriş
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde Aliağa, Ambarlı, Anamur, Ayvalık, Bandırma, Bodrum, Ceyhan, Çanakkale, Dikili, Enez, Fethiye, Gelibolu, Güllük, Hopa, İskenderun, İstanbul, Karadeniz Ereğli, Karasu, Karataş, Kefken, İzmit, Mersin, Rize, Silivri, Şile, Taşucu, Tekirdağ ve Tuzla Liman Yönetmelikleri yürürlükten kaldırılarak, 70 limanda işlemler artık tek bir yönetmelik ile düzenlenmektedir. Yönetmelik, Madde 2(1)’de belirtildiği üzere, iç sularda bulunan liman başkanlıkları hariç olmak üzere liman başkanlıklarının görev, yetki ve sorumlulukları ile tüm denizcilik faaliyetlerine ilişkin olarak gemi, deniz aracı ve kıyı tesisi ilgililerinin liman başkanlığına karşı sorumluluklarını düzenlemektedir.
Kapsam
Yönetmelik, Madde 2(2) uyarınca, aksi belirtilmedikçe, liman idari sahasında faaliyette bulunan tüm gemi ve deniz araçları ile kıyı tesislerine uygulanır. Ayrıca, Yönetmelik yolcu gemileri, gezinti tekneleri ve deniz uçakları için özel hükümler içermektedir. Ancak devlet gemileri, askeri gemiler ve askeri kıyı tesisleri ile kolluk birimlerine ait gemi ve kıyı tesisleri Yönetmelik kapsamı dışında bırakılmıştır.
Amaç
Yönetmelik, liman idari sınırları ve sahası ile demirleme sahalarını tekrar düzenleyerek güncellemektedir. Yeni düzenlemelerle verilen hizmetlerin verimliliği ve trafiğin daha iyi yönetilmesi amaçlanmıştır. Gemilerin ve deniz araçlarının seyir, limana yanaşma ve ayrılma kuralları yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca her türlü yük ve yolcu taşıma yöntemleri, yer ve zamanları kılavuzluk ve römorkörlük hizmetleri çerçevelendirilmektedir. Yönetmelik, limanlarda disiplin ve tedbire büyük önem atfetmektedir. “Disiplin ve Düzen” başlıklı 17 maddeden oluşan beşinci bölümün tamamı limanlarda disiplin ve düzeni sağlamak için getirilen kurallara ayrılmıştır. Ayrıca, Yönetmeliğin diğer bölümlerinde tedbir amaçlı belirli bildirim yükümlülükleri de düzenlemektedir.
Liman Sahasına Yapılacak Giriş İçin Bildirim Yükümlülüğü
Turizm faaliyetlerinde gezi, spor ve eğlence amaçlı kullanılan 300 Gros Ton (“GT”) altındaki gemi ve deniz araçları ile kabotaj seferi yapan ve kendine tahsisli kıyı tesislerine yanaşan balıkçı tekneleri bildirim yükümlülüğünden muaf tutulmuştur. Ancak bildirim yükümlülükleri hem uluslararası sefer yapan Türk ve yabancı bayraklı gemiler ile deniz araçları için (Madde 9), hem de tehlikeli yük taşıyan Türk ve yabancı gemiler için (Madde 18) ayrı ayrı düzenlenmiştir. Madde 9 uyarınca sözü geçen gemiler ve deniz araçları liman sahasına girmeden en az yirmi dört saat önce, liman sahasına girmesine kadarki seyir süresi yirmi dört saatten az olan gemi ve deniz aracı ilgilileri ise kıyı tesisinden kalkışından hemen sonra, bildirim yapmak zorundadır. Uluslararası sefer yapan ve tehlikeli yük taşıyan gemilerin de aynı süreler zarfında Tehlikeli Yükler Manifestosu Formunu doldurması ve yazılı olarak liman başkanlığına bildirmesi gerekir. Yönetmelik gereği petrol ve türevleri ile diğer zararlı ve tehlikeli maddeleri taşıyan gemilerin, gerekli bildirimleri liman başkanlığına yapması ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde öngörülen mali sorumluluk yükümlülüklerine sahip olması aranmaktadır. Bu hükümlerin ihlali halinde Yönetmelik uygulanacak idari yaptırımları belirtir.
Tehlikeli Maddeler
Yönetmelik tehlikeli madde taşıyan gemileri hem bildirim yükümlülüğü kapsamında hem de kıyı tesislerince uyulacak kurallar ve alınacak tedbirler kapsamında düzenlemiştir. Patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve diğer tehlikeli maddeler için ayrılmış rıhtım, iskele, depo ve antrepolar, kıyı tesisi işletmelerince belirlenecektir. Bu tür maddeleri taşıyan gemilerin yüklenip boşaltılması, bu gemilere mahsus rıhtım ve iskelelerde yapılır. Ayrıca tehlikeli maddeler, iskele veya rıhtımda boşaltıldığı alanda depolanamıyorsa en kısa sürede kıyı tesisinden çıkartılır. Tehlikeli maddeleri düzenlemekle beraber Yönetmelik Madde 19 da kıyı tesislerince uyulacak kurallar ve alınacak tedbirleri düzenleyerek yeknesak bir örgütlenme ve tedbir sistemi kurmayı amaçlar. Bu madde kapsamında dökme akaryakıt yükleme ve boşaltmaya yönelik tesisat ve teçhizat ve acil tahliye planı gibi tedbir unsurlar yer alır.
Gemi Yanaşma ve Demirleme Kuralları
Gemi yanaşma ve demirleme kuralları geliş bildirimi yapmakla yükümlü olan gemi ve deniz araçları için ayrıntılı olarak düzenlenmektedir. Madde 10(1) uyarınca söz konusu gemiler ve deniz araçları ordino almadan yanaşma, bağlama veya demirleme işlemi yapamaz. Genel beyannamede belirtilen tahmini varış zamanına yirmi dört saatten fazla olan gemi ve deniz araçları için bu süre zarfında ordino düzenlenmez. Madde 10(2) sürekli yanaşma veya demirleme işlemi yapan veya muhtelif hizmetler sağlayan gemi ve deniz araçlarını bir liste halinde bu yükümlülükten muaf tutmuştur. Yanaşma yerlerinin dolu olması halinde gemi ve deniz araçlarının uyması gereken kurallar düzenlenerek yeknesak bir örgütlenme ve düzen oluşturabilmek için muhtelif durumlar göz önünde bulundurulmuştur.
Kılavuzluk ve Römorkörlük Hizmetleri
Yönetmelik madde 13, belirli gemi ve deniz araçlarına kılavuz kaptan bulundurmayı zorunlu kılmaktadır. Buna göre kıyı tesislerine yanaşacak veya bu tesislerden ayrılacak, 500 GT ve üstü tanker ve her türlü tehlikeli madde taşıyan gemi ve deniz araçları ile 1000 GT ve üzerindeki Türk Bayraklı gemi ve deniz araçları, 500 GT ve üzerindeki yabancı bayraklı gemi ve deniz araçları ile 1000 GT ve üzerindeki yabancı bayraklı ticari ve özel yatlar kılavuz kaptan almak zorundadır. Yabancı bayraklı tüm askeri gemiler, askeri olmayan kıyı tesislerine giriş ve bu tesislerden çıkışlarında kılavuz kaptan almak zorundadır.
İstanbul ve İzmit Liman Başkanlıklarına Özel Hükümler
Yönetmelik madde 41 ile İstanbul Liman Başkanlığını ziyaret edecek yabancı ve Türk askeri gemiler için özel hükümler getirir. Yönetmelik yolcu gemilerinin de izin almak koşuluyla Dolmabahçe’ye demirleyebileceğini öngörür. Anadolu ve Avrupa yakaları arasında yapılacak tehlikeli madde taşıma şekli için özel düzenlemelerle emniyetin arttırılması amaçlanmıştır. İstanbul ve İzmit Liman Başkanlıklarına hava çekimi açısından sınırlamalar getirilmiştir. İstanbul Boğazı için hava çekimi elli sekiz metre ve daha fazla olan gemi ve deniz araçlarının geçiş yapması yasaklanmıştır. Hava çekimi elli dört metre ile elli sekiz metre arasında olan gemi ve deniz araçları ise liman başkanlığının gerekli gördüğü sayıda ve güçte römorkörün eşlik etmesi şartıyla boğaz geçişi yapabilecektir. Aynı şekilde bir hüküm farklı hava çekimi değerleriyle İzmit Liman Başkanlığı için de öngörülmüştür. Bu iki büyük liman başkanlıklarının trafik güvenliği için görüş mesafesinin azalması durumu da Yönetmelik’te ayrıca düzenlenmektedir.
Liman Başkanlığı’nın Yetkilileri
Yönetmelik madde 8 uyarınca, liman idari sahasında seyreden, kıyı tesisinde bulunan veya demirde bekleyen gemi ve deniz aracı ile kıyı tesisi ilgilileri ve diğer ilgililer; bu Yönetmelik ile ulusal ve uluslararası mevzuat hükümleri çerçevesinde seyir, can, mal, çevre güvenliği ve emniyetine yönelik olarak liman başkanlığınca verilen talimatlara uymakla yükümlüdürler. Yönetmelik ile tarafından düzenlenemeyen emniyet ve tedbir için oluşabilecek boşluğu doldurmak için liman idaresine yetki verilmiştir. Kıyı tesisi işletmecisi, Yönetmelik ve mevzuat hükümleri kapsamında olan liman başkanlığı direktiflerine tabidir. Bunun yanında acil durumlarda kılavuzluk ve römorkörcülük teşkilatları da liman başkanlığının talimatlarını uygular. Yönetmelik her ne kadar yeknesak kurallar getirmiş olsa da özellikle can, mal, çevre ve emniyete yönelik olarak ortaya çıkabilecek durumlarda liman başkanlığına yetkiler tanımaktadır. Bunun yanında liman sahası içinde şamandıralama, dalış, deniz dibi ve sualtı çalışmaları, deniz dibi tarama ve benzeri faaliyetler öncesinde liman başkanlığından izin alınması gereken faaliyetler olarak Yönetmelik Madde 22’de “Liman Başkanlığının İznine Tabi Diğer Hususlar” başlığı altında düzenlenir. Madde 38 uyarınca liman başkanlığının limanda denetim yetki ve yükümlülüğü mevcuttur. Başka bir yetki Madde 10(ı) kapsamında, LPG, LNG ile yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı yük taşıyan tankerlerin gece kıyı tesislerine yanaşıp ayrılmalarına ilişkin liman başkanlığı tarafından izin verilmesi şeklinde düzenlenmiştir.
Sonuç
Söz konusu liman yönetmeliği Türkiye limanları arasında rekabet, verimlilik ve emniyet gerekliliği açısından belirli bir denge sağlamayı amaçlamakta ve yeknesaklaşmayı desteklemektedir. Yönetmelik ile limanların inisiyatif alma, kendini yenileme, yatırım yapma ve verimliliği arttırma çabalarının devamının amaçlandığı görülmektedir. Yönetmeliğin yeknesak düzenleme kapsamında getirdiği genel kurallar ve yerel liman başkanlıklarına tanınan sınırlı hareket alanları sayesinde limanlarda şeffaflığın ve verimliliğin artması ve böylece deniz ticaretinin hacminin artışına katkısı olacağı düşünülmektedir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...