Rehinli Anonim Şirket Payının Devri
Giriş
Rehinli payın devrine ilişkin konular, gerek finansman gerekse birleşme ve devralma işlemlerinde sıklıkla tartışılmakta ve rehin ilişkisi tarafları arasında çeşitli anlaşmazlıklara neden olabilmektedir. Çalışma kapsamında, özellikle senede bağlanmış payların, rehin alanın zilyetliğinin kesilmeksizin devrinin gerçekleştirilmesinin sıklıkla tartışma konusu olması nedeniyle, nama yazılı senede bağlı rehinli payların devri incelenmektedir.
Pay Rehninin Hükümleri
Payın rehni alacak rehni hükümlerine tabidir. Nama yazılı pay senetleri üzerindeki rehin hakkı 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu (“TMK”) madde 955 hükümleri uyarınca senede bağlı haklar yazılı rehin sözleşmesi ve senedin rehin alana teslimi ile kurulabileceği gibi 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) madde 689 uyarınca ciro ve zilyetliğin devri yoluyla da gerçekleştirilebilir.
Rehnin payın ilişkin olduğu anonim şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydının ise kurucu mahiyette bir etkisi bulunmaz[1].
Pay rehni, rehin alacaklısına kural olarak yalnızca rehin konusu hak ve alacağı paraya çevirme yetkisi verir, rehnin konusu hak ve alacağın yönetimi rehin verene aittir[2]. Bu kapsamda TMK madde 960 uyarınca ortaklık genel kurulunda rehinli pay senetlerini temsil etmek yetkisi, rehin alacaklısına degˆil pay sahibine aittir. Bu bağlamda TMK madde 942 uyarınca, rehin alan rehin verenin rızasını almaksızın rehin konusu üzerinde rehin kuramaz.
Pay Devrine Onay Gerekliliği
Rehin konusu pay senedine ilişkin tasarruf yetkisi de kural olarak rehin verene aittir. Bununla birlikte rehin sözleşmelerinde sıklıkla rehne konu payın devre veya başka bir rehne konu edilmemesine ilişkin taahhütlere yer verilir. Özellikle rehin alanın bir finans kuruluşu olduğu sözleşmelerde söz konusu tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına ilişkin düzenlemeler, geniş şekilde paylar üzerinde üçüncü kişiler lehine tanınacak her türlü hakkı engelleyecek mahiyettedir. Zira bilindiği gibi rehinli taşınmazlara ilişkin TMK madde 869’da öngörülen, hak tesis etmeme yükümlülüğünün geçersizliğine ilişkin düzenleme rehinli taşınırlar kapsamında yinelenmez.
Şu halde sözleşmede rehin verenin tasarruf yetkisini kısıtlayan bu kapsamda bir düzenleme bulunmaması kaydıyla, payın devrine ilişkin yetki rehin verene aittir.
Devrin Şekli
TTK madde 490/2 uyarınca, “Hukuki is¸lemle devir, ciro edilmis¸ nama yazılı pay senedinin zilyetligˆinin devralana gec¸irilmesiyle yapılabilir.”
Bu kapsamda pay devrine ilişkin tasarruf işlemi esas itibariyle iki işlemden oluşur. Söz konusu işlemler pay üzerinde, üçüncü kişilere tanınan rehin veya başkaca hakların bulunması halinde özellik arz eder.
TMK madde 943 uyarınca rehin, rehin alacaklısının pay senedi üzerindeki zilyetliğinin sona ermesi ve senedi zilyet olan üçüncü kişiden geri alamaz hale gelmesi durumunda son bulur. Söz konusu sona erme hali öğretide “zilyetliğin kesin olarak kaybedilmesi[3]” olarak anılır. Şu halde senede bağlanmış paylarda rehin hakkının devamlılığının sağlanması için, senet üzerindeki zilyetliğinin devamlılığını sağlanması gereklidir. Bu nedenledir ki rehin alacaklısının zilyetliğinde bulunan senetler bakımından devre ilişkin zilyetlik devri işlemi çeşitli çekinceler yaratır.
Zilyetliğin “kesin” şekilde kaybı, rehinli alacaklının, rehin konusu şey üzerindeki zilyetliğini bir daha geri istenemeyecek şekilde kaybetmesini ifade eder.
Şu halde, senede bağlı rehinli payın devredilmesinde senedin teslim edilemeyeceği aşikardır. Bununla birlikte TTK madde 490/2 kapsamında ifade edilen zilyetliğin devri bilindiği üzere teslimden başka şekillerde de gerçekleştirilebilir. Bu kapsamda rehinli payın devri için gerçekleştirilecek zilyetliğin devri işlemi, zilyetliğin havalesi yoluyla yapılabilir.
Rehinli payın devrinde rehin alanın zilyetliğinin kesintisiz biçimde korunması, ayrıca pay senedine devir kapsamında ciro kaydı eklenmesi bakımından da önem arz eder.
Nama yazılı kıymetli evrakın devrine ilişkin TTK madde 647
“…Bundan bas¸ka emre yazılı senetlerde ciroya, nama yazılı senetlerde yazılı bir devir beyanına da gerek vardır. Bu beyan kıymetli evrakın veya ayrı bir kagˆıdın u¨zerine yazılabilir.”
hükmünü haizdir. Ancak nama yazılı pay senetlerinin, TTK’da açıkça ciro ile devredileceği öngörüldüğünden, bunların temlik yoluyla devredilip devredilemeyeceği tartışmalıdır[4]. Bununla birlikte, Yargıtay’ın görüşü devrin temlik ile gerçekleştirilebileceği yönündedir.
Senede bağlı payın devrinde pay defterine kayıt, devir işlemi bakımından kurucu olmayıp yalnızca şirkete karşı pay sahipliği haklarının ileri sürülebilmesi bakımından önem arz eder. Yukarıda açıklandığı üzere rehnin pay defterine işlenmesinin de kurucu bir etkisi bulunmaz. Bununla birlikte uygulamada sıklıkla rehin hakkı sahibinin talebi ve rehin sözleşmesinde yer alan düzenlemeler kapsamında rehin pay defterine işlenir. Pay defterinin ilgili sayfasında bulunan rehin kaydı payın devrine ilişkin kayıt bakımından bir engel teşkil etmeyecektir.
Sonuç
Rehinli payın devri, pek çok işlemde sıklıkla tartışılmakta ve rehin ilişkisi tarafları arasında çeşitli anlaşmazlıklara neden olmaktadır. Bununla birlikte rehinli payın devrini yasaklayan bir açık hüküm bulunmamaktadır. Buna karşın, rehinli payın devrine ilişkin rehin alanın çekinceleri bulunması halinde, rehin verenin pay üzerindeki tasarruf yetkilerinin rehin sözleşmesinde kısıtlanması gerekir.
[1] Tekinalp, Ünal / Poroy, Reha / Çamoğlu, Ersin: Ortaklıklar Hukuku II, Yeniden Yazılmış 13. Bası, İstanbul 2017, s. 162.
[2] Tekinalp/Poroy/Çamoğlu, s. 162 atfıyla s. 120; Oğuzman, Kemal / Seliçi, Özer /Oktay Özdemir, Saibe: Eşya Hukuku, 15. Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul 2012, s. 1032.
[3] Oğuzman/Seliçi/Özdemir, s. 1011; Göksoy, Can: Anonim Ortaklıkta Payın Rehni, 1. Baskı, Seçkin Yayıncılık, İzmir 2001, s. 367-368.
[4] Pulaşlı, Hasan: Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, Genişletilmiş ve Güncellenmiş 4. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2015, s. 56.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...