Avrupa Birliği Yabancı Destekler Tüzüğü
Avrupa Birliği yabancı yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Avrupa Birliği’ne gelen doğrudan yabancı yatırımların izlenmesine ilişkin İkinci Yıllık Rapor’da yer alan verilere göre Avrupa Birliği 2021 yılında 117 Milyar Euro değerinde yabancı doğrudan yatırım aldı. 2020 ile karşılaştırıldığında Avrupa Birliği’ndeki devralmaların sayısı %32, sıfırdan yatırımların sayısı ise %12 oranında arttı. 2021’deki devralmaların %32.3’ü Amerika Birleşik Devletleri, %25.6’sı Birleşik Krallık merkezli yatırımlardan; sıfırdan yatırımların ise %39.4’ü Amerika Birleşik Devletleri, %20.9’u Birleşik Krallık kökenli yatırımlardan oluştu.[1]
Avrupa Birliği, üye devletlerden teşebbüslere yapılan finansal destekler kapsamında sıkı kurallar uyguluyor. Şöyle ki üye devletler Avrupa Komisyonu’na aldığı devlet yardımları hakkında bildirimde bulunmak zorunda. Avrupa Komisyonu ise yapılacak devlet yardımını yasaklama yetkisine sahip. Ancak üye devletlerden sağlanan devlet yardımlarına ilişkin bu kurallar üçüncü devletlerden sağlanan finansal desteklere uygulanmıyor. Halbuki, tıpkı üye devletlerden sağlanan finansal yardımlarda olduğu gibi üçüncü devletlerden sağlanan desteklerin de Avrupa Birliği iç pazarındaki rekabeti bozma tehlikesi bulunuyor. Ayrıca, Avrupa Birliği üye devletlerinden finansal destek alan teşebbüsler sıkı inceleme altında iken Avrupa Birliği dışından finansal destek alan teşebbüslerin benzer bir incelemeye tabi olmaması bu teşebbüsler arasında eşitsizlik yaratıyor. Avrupa Birliği iç pazarında uygun rekabet ortamının sağlanması ve yabancı devletlerden sağlanan yardımları konusunda mevzuat boşluğunun giderilmesi için Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı Yabancı Destekler Tüzüğü 22 Aralık 2022’de Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayınlandı, 12 Ocak 2023’te yürürlüğe girdi. Yabancı Destekler Tüzüğü Temmuz 2023’ten itibaren uygulanmaya başlayacak. Yabancı Destekler Tüzüğü’nün uygulamasına ilişkin hazırlanan taslak tüzük ise 6 Şubat 2023’te görüşe açıldı ancak henüz yürürlüğe girmedi[2].
Yabancı Destekler Tüzüğü ile yabancı ülkelerden Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren teşebbüslere sağlanan finansal yardımların Avrupa Birliği iç pazarında yol açtığı potansiyel bozuklukları tespit etmeyi ve düzeltmeyi amaçlar.
Yabancı Destek
Yabancı Destekler Tüzüğü kapsamında yabancı destek, (i) doğrudan veya dolaylı olarak Avrupa Birliği üye devleti olmayan üçüncü bir devlet tarafından sağlanan, (ii) fayda sağlayan ve (iii) bir veya daha fazla teşebbüsle veya endüstriyle sınırlı olan her türlü finansal katkıyı ifade eder.
Finansal Katkı Kavramı
Yabancı Destekler Tüzüğü madde 3 uyarınca finansal katkı;
- “sermaye enjeksiyonları, hibeler, krediler, kredi garantileri, mali teşvikler, işletme zararlarının mahsubu, kamu otoriteleri tarafından uygulanan mali yükümlülüklerin giderilmesi, borçların silinmesi, öz kaynakla takası veya yapılandırılması,
- vergi muafiyetleri veya uygun bir ücret ödenmeksizin özel veya münhasır hakların verilmesi gibi, aksi takdirde ödenmesi gereken gelirlerden feragat edilmesi,
- mal veya hizmetlerin sunulması ya da satın alınmasını içerir.”[3]
Finansal Katkıyı Sağlayanlar
Üçüncü devletler ve bunların her düzeyden kamu otoritelerinin sunduğu finansal katkılar Yabancı Destekler Tüzüğü kapsamında olmakla birlikte faaliyetleri üçüncü devletlere atfedilebilir olan yabancı kamu kuruluşları ve özel kuruluşların sunduğu finansal katkılar da Yabancı Destekler Tüzüğü kapsamındadır.
Finansal Katkının Fayda Sağlaması
Yabancı Destekler Tüzüğü kapsamında yalnızca normal pazar koşulları altında elde edilemeyecek bir fayda sağlayan finansal katkılar dikkate alınır. Faydanın varlığı, özel yatırımcıların yatırım uygulamaları, pazarda elde edilebilen finansman oranları, karşılaştırılabilir vergi muameleleri veya belirli bir mal veya hizmet karşılığı ödenmesi gereken makul bedel gibi karşılaştırmalı ölçütler temelinde belirlenir.
Buna ek olarak, Yabancı Destekler Tüzüğü’nün giriş kısmında yabancı desteğin, yabancı desteği almaya hak kazanma anından itibaren verilmiş olarak kabul edilmesi gerektiği ve fiilen ödemenin gerekli bir koşul olmadığı ifade edilir.
İç Pazarda Rekabetin Bozulması
Yabancı desteklerin Avrupa Birliği iç pazarında rekabeti bozup bozmadığının değerlendirilmesinde yabancı desteğin miktarı, mahiyeti, mutlak olarak veya pazarın büyüklüğü ya da yatırımın değeri ile karşılaştırmalı olarak büyüklüğü; teşebbüsün büyüklüğü, pazara giriş engelleri gibi ilgili pazar ve sektörün özellikleri; teşebbüsün iç pazardaki ekonomik faaliyetinin düzeyi ve gelişimi; yabancı desteğin amacı ve iç pazardaki kullanımı dikkate alınır. Örneğin bir devralma işleminde hedef şirketin fiyatının veya bir kamu ihalesinde sözleşme bedelinin önemli bir kısmını karşılayan yabancı desteğin iç pazarda rekabeti bozduğu değerlendirilebilir. Yabancı Destekler Tüzüğü’nde yer verilen bir başka örneğe göre yatırım masraflarından ziyade işletme masrafları için sağlanan yabancı destekler rekabeti bozmaya daha elverişli olabilir.
Miktar ve süre açısından herhangi bir sınır içermeyen garantiler, haksız avantaj sağlayan ihaleler, ihracat finansmanı şeklinde sağlanan desteklerin büyük ölçüde rekabeti bozucu nitelikte olduğu ve Avrupa Komisyonu’nun bu konularda detaylı bir inceleme yapmasına gerek olmadığı Yabancı Destekler Tüzüğü’nde kabul edilir.
Avrupa Komisyonu yabancı desteğin iç pazardaki rekabeti bozduğuna kanaat getirirse, yabancı desteğin rekabet üzerindeki olumsuz etkileri ile destek sağlanan ekonomik faaliyetin iç pazarda gelişimi üzerindeki olumlu etkilerini karşılaştırarak kararını verir. Buna göre, olumsuz etkilerin olumlu etkilere ağır bastığını tespit ederse birtakım yaptırımlar uygulayabilir.
Avrupa Komisyonu’nun Yabancı Destekler Tüzüğü Kapsamında Yetkileri
Yabancı desteklerin iç pazardaki etkilerinin gözlemlenmesi için Yabancı Destekler Tüzüğü ile Avrupa Komisyonu’na üç önemli yetki verilmiştir: yoğunlaşmalar için bildirimlerin kabul edilmesi, kamu ihaleleri için bildirimlerin kabul edilmesi, resen inceleme yapılması.
Yoğunlaşmalar ve Kamu İhaleleri Nedeniyle Yapılacak Bildirimler
Yoğunlaşmalar nedeniyle yapılacak bildirimler için ciro ve finansal katkı eşikleri öngörülür. Bir birleşme devralma işleminde (i) birleşen taraflardan biri veya hedef şirket yahut ortak girişim Avrupa Birliği’nde kurulu ve Avrupa Birliği içindeki yıllık cirosu 500 Milyon Euro’dan yüksekse, (ii) bildirimden önceki üç yıl içerisinde alınan toplam finansal katkı 50 Milyon Euro’dan yüksekse bildirim yükümlülüğü bulunmaktadır. Bununla birlikte Avrupa Komisyonu bu eşikleri sağlamayan yoğunlaşmalar nedeniyle de bildirim yapılması gerektiğine karar verebilir.
Kamu ihaleleri nedeniyle yapılacak bildirimlerde de benzer şekilde sözleşme bedeli ve finansal katkı eşikleri belirlenir. Avrupa Birliği içerisinde gerçekleşecek olan kamu ihaleleri nedeniyle, (i) kamu ihalesinin veya çerçeve sözleşmenin tahmini değerinin 250 Milyon Euro ve üzerinde olması, (ii) ekonomik işletmeye (bağlı şirketleri, grup şirketleri, kamu ihalesine dahil olan temel alt yüklenicileri ve tedarikçileri de dahil olmak üzere) son üç yıl içerisinde sağlanan finansal katkıların üçüncü devlet başına 4 Milyon Euro ve üzerinde olması koşullarının sağlanması halinde Avrupa Komisyonu’na bildirimde bulunulması gerekir.
Yabancı Destekler Tüzüğü’nün yoğunlaşmalara ve kamu ihalelerine ilişkin bildirim yükümlülüğü getiren düzenlemeleri 12 Ekim 2023’ten itibaren uygulanır.
Resen İnceleme
Avrupa Komisyonu, bildirim eşiklerinin altında kalmakla beraber yabancı destek sağlanan bazı yoğunlaşmaların ve kamu ihalelerine verilen tekliflerin bildirilmesini talep edebilir.
Avrupa Komisyonu Tarafından Yapılacak İnceleme ve Verilebilecek Kararlar
Avrupa Komisyonu tarafından yapılan inceleme iki aşamadan oluşur. Yabancı destekler kapsamında yapılacak bildirimde izlenecek usul birleşme bildirimlerinde izlenen usule benzerlik gösterir. Yoğunlaşmalarda yirmi beş iş günü sürebilecek ön incelemeyi doksan iş günü sürebilecek soruşturma izler; kamu ihalelerinde ise yirmi iş günü sürebilecek ön incelemeyi yüz on iş günü sürebilecek soruşturma izler.
Avrupa Komisyonu yapacağı inceleme sonunda yoğunlaşmanın veya kamu ihalesinin verilmesini yasaklayabilir; tedbirler alınmasına veya taahhütte bulunulmasına karar verebilir.
Sonuç
Yabancı Destekler Tüzüğü, Avrupa Birliği’nde birleşme devralma işlemleri gerçekleştirecek yahut Avrupa Birliği içerisinde kamu ihalesine katılacak olan şirketler için önemli bildirim yükümlülükleri öngörüyor. Avrupa Komisyonu’nun yapacağı incelemede, geçmişte yapılan yabancı desteklerin de göz önüne alınacağına dikkat edilirse şirketlerin bildirime tabi bir işleme başlamadan önce geçmişte aldığı yabancı destekleri tekrar gözden geçirmesi gerekecek.
- “Second Annual Report on the screening of foreign direct Investments into the Union” (https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52022DC0433, Erişim Tarihi: 25.02.2023.)
- Draft Implementing Regulation (https://ec.europa.eu/info/law/better-regulation/have-your-say/initiatives/13602-Distortive-foreign-subsidies-procedural-rules-for-assessing-them_en, Erişim Tarihi: 25.02.2023.)
- “Regulation (EU) 2022/2560 of the European Parliament and of the Council of 14 December 2022 on foreign subsidies distorting the internal market” (https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX:32022R2560&qid=1673254237527, Erişim Tarihi: 25.02.2023.)
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç piyasası, 2000’li yılları sürekli yükselen, 2010’lu yılları ise yine yüksek ve stabil seyreden satış adetleriyle geride bıraktı. Bu dönemde pazarın büyümesinde, alım gücünün yüksekliği kadar, krediye kolay ulaşım ve ürün çeşitliliği de etkiliydi. Üretimin de benzer şekilde artmasıyla birlikte...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 638 ila TTK m. 640 arasında limited şirketlere özel düzenlenen çıkma ve çıkarılma kurumları ile anonim şirket yapısından farklı olarak limited şirket ortaklarına şirketten çıkma ve şirkete de ortağı çıkarma hakkı tanımaktadır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Aşağıda yetkinin devri başta olmak üzere, anonim şirketlerde temsil yetkisi...
Adi ortaklıklar Türk Hukuku’nda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK” veya “Kanun”) 620 ve 645. maddeleri arasında düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi Kanun’da, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanır...
Birleşme ve devralma süreçleri; şirketlerin benliklerini ve hukuki statülerini en ciddi şekilde etkileyen hukuki süreçlerin başında gelir. Hukuki, vergisel, finansal ve operasyonel incelemelerin yürütülmesinin ardından taraflar işlemin gerçekleştirilmesi konusunda bir mutabakata vardığı takdirde müzakere süreci başlar...
Franchising, pazar erişimini ve marka bilinirliğini dünya çapında genişletmek için kullanılan popüler bir iş modelidir. Tek marka satma koşulu içeren mağaza sözleşmeleri (mono-brand store agreements) şeklindeki dağıtım sözleşmelerine kıyasla daha az yaygın olmasına rağmen franchising, lüks markaların dağıtım...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) 2019/149 E. 2022/894 K. sayılı 14.06.2022 tarihli kararında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini, kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta kefil ile borç alan şirket arasındaki ilişki bağlamında değerlendirdi. HGK, tüzel kişilik perdesinin aralanması...
Pay devrinin, bir sermaye şirketinin paylarına ilişkin hukuki işlemler arasında ilk akla gelen, uygulamada da en sık karşılaşılan işlem olduğu söylenebilir. Bununla beraber bir sermaye şirketinin payı, devir dışında işlemlere de konu olabilir. Bunlara ilişkin örnekler, uygulamada en sık görüldüğü ve öğreti tarafından...
Hızla büyüyen ve gelişen e-ticaret sektöründeki oyuncuların davranışlarını düzenlemek amacıyla 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (E-ticaret Kanunu veya Kanun) kısa süre önce köklü bir değişime uğramıştı. 1 Ocak 2023 itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ile e-ticaret...
11 Haziran 2021'de Alman Federal Meclisi, yalnızca Alman şirketlerini değil, aynı zamanda bu şirketlerin yabancı ülkelerdeki (Türk kuruluşları dahil) tedarikçilerini de etkileyen Alman Tedarik Zinciri Uyum Yasası’nı (Lieferkettensorgfaltsgesetz) ("Yasa") onayladı. 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren...
İsviçre Federal Konseyi, 21 Aralık 2007 tarihinde şirketler hukukuna ilişkin değişiklikleri de içeren İsviçre Borçlar Kanunu revizyon taslağını onayladı. Federal Konsey 28 Kasım 2014 tarihinde taslak revizyonu görüşe açtı. Kapsamlı tartışmalar ve uzun bir yasalaşma sürecinin ardından, İsviçre Borçlar Kanunu'nda...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun beşinci kitabı olan deniz ticaretine ilişkin hükümler altında dördüncü kısmı altında deniz ticareti sözleşmeleri düzenlenir. Bu bölümde düzenlenen sözleşme tipleri içerisinde uluslararası deniz taşımacılığı pratiğinde en sık kullanılan, üçüncü bölümde m.1138 vd. maddelerinde...
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) ile geniş şekilde düzenlemeye gidilen en önemli konulardan biri de örtülü kazanç aktarımı yasağıdır. Mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 15nci maddesinden daha geniş bir düzenleme getiren SerPK madde 21 ile düzenleyici kamu otoritesi olan...
Gelişmekte olan ticari faaliyetler ve özellikle inşaat, enerji ve madencilik alanlarında yapılmakta olan geniş çaplı yatırımlar neticesinde şirketler, güçlerini birleştirerek bu yatırımlara iştirak etmek ve gerek uzmanlıklarını, gerekse finansman imkânlarını birlikte kullanarak daha güçlü bir şekilde projelerde yer almak...
Türk Ticaret Kanunu (“TTK veya Kanun”) 159’uncu ve devam maddelerinde bölünme hükümlerine yer vererek, şirketlere farklı yapılanma modellerini uygulama ve yeni hukuki oluşumları hayata geçirme imkanı tanımaktadır. Şirketler bölünme yöntemini kullanarak belirli bir malvarlığı unsurunu veya unsurlarını...
FIDIC (Fédération Internationale Des Ingénieurs-Counseils) kısaltılmış adıyla anılan Müşavir ve Mühendisler Uluslararası Federasyonu, 1913 yılında kurulmuş bir meslek örgütüdür. Üyeleri çeşitli ülkelerden usulüne uygun olarak seçilmiş müşavir-mühendis birlikleri olup Örgüt’e üyelik her ülkeden tek bir meslek birliği...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar bütünü olarak tanımlanabilir. Anılan kuralların amacı, milletlerarası ticareti güvenli bir şekilde kolaylaştırmak ve hızlandırmaktadır...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 31 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) her bir liman için ayrı ayrı çıkarılmakta olan tüzük, yönetmelik ve talimatları tek bir Yönetmelikte bütünleştirmektedir. Bu yönde...
Kural olarak sözleşmeden doğan hak ve borçlar sadece sözleşmenin tarafı olan alacaklı ve borçlu arasında hukukî sonuç doğurur. Bu prensip hukukumuzda “sözleşmelerin nispiliği” olarak adlandırılır. Genel olarak, sözleşmenin tarafları dışındaki üçüncü kişiye bir edimin yerine getirilmesinin üstlenildiği...
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları değişiyor. Önceleri dijital pazarın odak noktası olarak gösterilen e-ticaret, çok geçmeden dijital ekonominin itici gücü olarak ifade edilmeye başladı. Ancak e-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında...
Bir şirketin feshi, tescil ile kazanılan tüzel kişiliğin ortadan kalkmasına yol açarak, şirketin sona erme sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkan infisahın, özellikli bir görünümüdür. Hâkimin inşai hükmüyle bir şirketin feshine ve bunun doğal sonucu olarak sona ermesine yol açan bu özel dava türü...
Kontrol veya yönetimin bir ailenin üyelerine ait olduğu şirketler, aile şirketi olarak kabul edilir. Aile üyeleri, şirket kontrolünü sağlayan payları elinde tutabildiği gibi yönetim yetkisini de elinde bulundurur. Aile şirketleri, aile üyeleri için fırsat, güvence ve gelir demektir...
Türkiye 7 Aralık 1993 tarihli 3939 sayılı Kanun ile Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi’ne (“CMR”) katılmayı uygun buldu ve CMR Türkiye’de 31 Ekim 1995 tarihinde yürürlüğe girdi. CMR’nin 1/1 maddesi uyarınca, tarafların tabiiyeti ve ikamet yerinden bağımsız olarak...
Türk hukukunda adi ortaklıklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca (nihai olarak kazanç elde etme amacına) ulaşmak üzere...
Anonim şirketlerde örtülü kazanç aktarımı, geniş anlamda şirket malvarlığının ilişkili taraflara aktarılmasını konu alan ve birçok farklı görünümü barındıran bir kavram olarak karşımıza çıkar. Sermaye piyasaları hukukunda kanun seviyesinde ve...
Çoğunlukla start-up yatırımlarında karşımıza çıkan sermaye iştirak sözleşmeleri, bir yatırımcının bir şirkette sermaye artırımı ile çıkarılacak yeni payları taahhüt ederek sermaye artırımına katılması ve pay sahibi olmasına ilişkin hüküm ve koşulları düzenler...
Belirli koşulları taşıdığı takdirde ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğuran elektronik imza, pek çok hukuk sisteminde kendine yer edinmiş ve ticari hayatın hız kazanmasını sağlamıştır. Farklı hukuk sistemlerinde çeşitli türleri ve uygulamaları bulunsa da elektronik imzanın...
INCOTERMS, milletlerarası ticarette sıklıkla kullanılan ticari terimleri açıklamak için Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayımlanan bir kurallar dizisidir. Incoterms kurallarının amacı milletlerarası ticaretin güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmak ve bunu kolaylaştırmaktır...
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketleri yönetim kurulunun idare ve temsil edeceği kuralını korur. TTK, temsil yetkisinin nasıl kullanılacağını, temsile yetkili kişilerin tescil ve ilanını, temsil yetkisinin devrini ve sınırlarını düzenler. Bu ayki hukuk postası makalesi, yetkinin devri başta olmak üzere...