MTO 2023 Uyuşmazlık Çözümü İstatistikleri
Giriş
Milletlerarası Ticaret Odası (“MTO”), 2023 yılı uyuşmazlık çözümü istatistiklerine ilişkin raporunu (“Rapor”)[1] yayınlayarak uluslararası tahkimin gelişen görünümüne ışık tuttu. İstatistikler, tahkimin birçok farklı sektörde tercih edilen bir uyuşmazlık çözüm mekanizması olduğunu ve çok çeşitli uyuşmazlıklarda kullanıldığını göstermektedir[2] . Rapor ayrıca MTO Tahkimi ve MTO Arabuluculuğunun yaygınlaştığını ve MTO’nun en çok tercih edilen tahkim kurumlarından biri olduğunu göstermektedir.
Bu makalede sadece tahkimle ilgili önemli noktalara yer verilecektir.
2023'te Öne Çıkanlar
MTO, kurulduğu 1923 yılından tahkim davaları yönetmektedir. Rapor, MTO Divanı’nın kuruluşundan beri 28.000'den fazla davayı yönettiğini belirtmektedir. 2023 yılı sonu itibarıyla, MTO Sekretaryası tarafından yürütülen toplam dava sayısı 1.766’dır. Bu davalar, MTO'nun Paris, New York, Sao Paulo, Singapur, Hong Kong ve Abu Dhabi Global Market'te bulunan altı dava yönetim ofisi tarafından yürütülmektedir. Bu ofisler 62 ülkede 116 farklı şehirde tahkim davalarını yönetmiştir.
2023'te kaydedilen yeni dava sayısı 890 olup, bunların 870'i MTO Tahkim Kuralları kapsamında açılan davalardır. Bu sayı, geçen yıla göre bir artışa işaret etmektedir. Rapora göre bu sayı, 2016'daki 966 ve 2020'deki 946'nın ardından MTO tarihindeki en iyi üçüncü sıradadır. Bu artış, tarafların uyuşmazlıklarının çözümü için MTO Tahkimine duydukları güvenin açık bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Bu sene açılan yeni davaların değeri 2.000 ABD Doları ile 6,3 milyar ABD Doları arasında değişmektedir. Açılan davaların bir kısmı Seri Tahkim Kuralları kapsamında yürütülmüştür. Dava değerlerindeki farklılıklar, tahkimin oldukça farklı nitelikteki uyuşmazlıkların çözümüne uygun olduğunu ve düşük değerli davalardan karmaşık ticari anlaşmazlıklara kadar çeşitli uyuşmazlıkların çözümünde tercih edilebileceğini ortaya koymaktadır. Rapora göre, davaların %16,1'inin değeri 10 milyon ila 30 milyon ABD Doları arasındadır.
Raporda yer alan taraflar, hakem kurulları, tahkim yeri olarak seçilen yerler, taraflarca seçilen uygulanacak hukuk, uyuşmazlıkların ve kararların konusu ve büyüklüğüne ilişkin istatistiklerden bazıları aşağıda kısaca belirtilmiştir.
Raporun Değerlendirilmesi
Rapora göre, 2023 yılında kaydedilen yeni davalar, dünyanın dört bir yanından gelen tarafları kapsayarak 141 ülke veya bağımsız bölgeden toplam 2.389 tarafı (2022 yılındaki 1959 olan taraftan sayısına göre artış göstererek) içermektedir. Avrupalı taraflar toplam sayının neredeyse %40'ını temsil ederken, bunu Amerika kıtasından %27, Asya ve Pasifik'ten %25 ve Afrika'dan %8'lik bir oran takip etmektedir. Bu sayılar, farklı coğrafi bölgelerden gelen çok sayıda taraf ve hakem olduğu için tahkimdeki çeşitliliğin arttığını göstermektedir.
Rapor, önceki yıllara eğilimlerin devam ettiğini ve davaların yaklaşık üçte birinin çok taraflı nitelikte olduğunu ortaya koymaktadır. Rapor verilerine göre, en fazla tarafın yer aldığı dava 32 taraf ile gerçekleştirilmiş olup, davaların %84'ünde ise üç ila beş taraf arasında bir dağılım gözlemlenmiştir. Türkiye, 56 taraf ile bu listede 11. sırada yer almaktadır. Tahkim yargılamaları, 116 farklı şehirde görülmüş olup bu kapsamda Türkiye 10 kez tercih edilmiştir. Paris ve Londra, geleneksel olarak en sık tercih edilen tahkim merkezleri konumlarını korumuş olup, toplam tahkimlerin %27'sinde bu şehirler seçilmiştir. Londra Uluslararası Tahkim Divanı (“LCIA”) tahkim kuralları uyarınca görülen uyuşmazlıkların %86’sında tahkim yeri Londra; Hong Kong Uluslararası Tahkim Merkezi (“HKIAC”) tahkim kuralları uyarınca görülen uyuşmazlıkların %96,8’inde Hong Kong seçilmiştir. Buna karşın, MTO tahkimlerinde tahkim yeri seçiminde daha fazla çeşitlilik olduğu gözlemlenmiştir.
Hakem kurullarının oluşumuna ilişkin veriler incelendiğinde ise, hakemlerin %57'sinin taraflarca, %16'sının taraf hakemleri tarafından ve %27'sinin MTO Divanı tarafından seçildiği/atandığını görülmektedir. MTO Tahkim Kurallarına göre, uyuşmazlıklar ya tek hakem ya da üç üyeli bir hakem kurulu tarafından çözümlenmektedir. 2023 yılı verileri, tarafların çoğunlukla üç üyeli hakem kurullarının tercih ettiğini göstermektedir. Bu oran, %66 olarak gerçekleşmiştir. Benzer şekilde, LCIA tahkimlerinde de üç üyeli hakem kurulları daha sık tercih edilmiştir. Tek hakemle çözülen davaların oranı %44 iken, üç üyeli heyetlerle çözülen davaların oranı %56 olarak belirlenmiştir.
Rapora göre, 31 davada hakemlere ilişkin 46 itiraz kaydedilmiştir. Bu itirazların çoğu MTO Divanı tarafından reddedilmiş, sadece sekizi kabul edilmiştir. Hakemlerin cinsiyeti incelendiğinde, önceki yıla kıyasla kadın hakemlerin sayısında artış olduğu görülmektedir. Kadın hakemler, tüm hakem onay ve atamalarının %29,7'sini oluşturarak 2022 yılındaki %28,6'lık oranı aşmıştır. Özellikle MTO tarafından doğrudan atanan hakemlerin %41'i kadınlardan oluşmaktadır.
Cinsiyet çeşitliliği söz konusu olduğunda, LCIA de büyük bir rol oynamaktadır. LCIA 2023 yılında LCIA divan atamalarında kadınların oranı %48'e yükselerek, 2022 yılındaki %45'lik oranı aşmıştır. Benzer şekilde, taraf hakem atamalarında da kadınların oranı %39'a ulaşmıştır. Ancak, tarafların doğrudan atadığı hakemler arasında kadınların oranı (%21) hala daha düşüktür. Cinsiyet çeşitliliğini artırmak için tarafların ve taraf hakemlerinin daha aktif bir rol üstlenmeleri gerekmekle birlikte, hakemlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığını korumak adına tekrarlanan atamalardan kaçınılması da önemlidir[3]. Tüm tahkim kurumları, olası çıkar çatışmalarını önlemek amacıyla bu konuya büyük önem vermektedir.
Rapor, 20'den fazla sektöre ilişkin uyuşmazlıkların MTO tahkimlerine konu edildiğini belirtmekle birlikte, ilk beş sektör inşaat ve mühendislik, enerji, endüstriyel ekipman ve hizmetler, ulaştırma ve sağlık, ilaç ve kozmetik olduğu görülmektedir. En çok uyuşmazlığa konu olan sektörün inşaat ve mühendislik sektörü olduğu görünmektedir. Bu durum, inşaat projelerinin genellikle gecikme analizi, maliyet talepleri ve sözleşme yorumu gibi karmaşık teknik ve hukuki konuları içermesiyle açıklanabilir. Benzer bir eğilim, HKIAC verilerinde de görülmektedir. HKIAC'a kaydedilen davaların yaklaşık %17'si inşaat sektörüne aittir[4]. HKIAC istatistiklerine göre, kaydedilen davaların %17,1'i inşaat uyuşmazlıkları ile ilgilidir.
Sonuç
Sonuç olarak, 2023 yılı hem MTO hem de tahkim dünyası için yoğun bir yıl olmuştur. Açılan dava sayısındaki artış, hem tarafların tahkime olan güveninin arttığını hem de MTO'nun tercih edilen bir kurum olarak konumunu güçlendirdiğini göstermektedir. Rapor, tahkimin sadece büyük ölçekli ve karmaşık uyuşmazlıklar için değil, aynı zamanda daha düşük değerli uyuşmazlıkların çözümünde de etkili bir araç olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Seri Tahkim Kuralları'nın yaygınlaşması, tarafların daha hızlı ve ekonomik çözümler arayışında olduğunu ortaya koymaktadır.
Rapor, uluslararası tahkimdeki güncel eğilimleri anlamak isteyenler için değerli bir kaynak niteliğindedir.
- Raporun tam metni için bkz.: https://MTOwbo.org/news-publications/news/MTO-dispute-resolution-statistics-2023/, Erişim Tarihi: 01.12.2024
- Tahkim davalarındaki artış, MTO ve Londra Uluslararası Tahkim Divanı, Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıkları Çözüm Merkezi ve Hong Kong Uluslararası Tahkim Merkezi tarafından yayınlananlar dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere çeşitli istatistiksel raporlarda görülebilir. Tüm raporlar yeni açılan davalar ile dava yükündeki artışı göstermektedir.
- Bkz.: https://www.lcia.org/News/lcia-news-annual-report-on-2023-lcia-court-and-african-users-c.aspx Erişim Tarihi: 01.12.2024
- Bkz.: https://www.hkiac.org/about-us/statistics, Erişim Tarihi: 01.12.2024
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Sendikasyon kredileri küresel finansman modelleri arasında önemli bir yere sahiptir. Sadece 2023 yılında ABD’de şirketlere 3.655 adet sendikasyon kredisi sağlanması ve bu kredilerin değerinin 2.4 trilyon dolara ulaşması, Avrupa’da ise söz konusu işlem hacminin 1.186 sendikasyon kredisi ile 679 milyar dolar...
İhtiyati haciz, alacaklının alacağını güvence altına almak amacıyla borçlunun malvarlığına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz, alacaklıların haklarını koruma altına almak için önemli bir araç olmakla birlikte kötüye kullanılmasının önlenmesi amacıyla Türk Hukukunda belirli ve sıkı şartlara bağlanmıştır...
Tarafların tahkim yolunu seçmesinin en önemli nedenlerinden birisi de hakemlerini özgürce seçebilme olanağıdır. Taraflara tanınan bu özgürlük, tahkimi, tarafların yargılamayı yürütecek hakimleri belirlemek yetkisinden yoksun oldukları, devlet mahkemeleri önündeki yargılamalardan da ayırır...
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 12.10.2022 tarihli kararıyla tahkim anlaşması bulunan uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir kararına itiraz halinde devlet mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verdi...
Uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin irade açıklaması tahkim sözleşmesinin temel kurucu unsurudur. Geçerli bir tahkim sözleşmesinden bahsedilebilmesi için tarafların tahkim iradelerinin ihtilafa yer vermeyecek şekilde ortaya çıkması gerekir...
Hollanda Tahkim Enstitüsü Vakfı (NAI) yeni tahkim kurallarını yayınladı . 1 Mart 2024 itibarıyla yürürlükte olan 2024 NAI Tahkim Kuralları, bu tarih veya sonrasında açılan tahkim yargılamalarında uygulanır. Bu makalede 2024 NAI Tahkim Kuralları ile gelen temel yenilikler ele alınacaktır...
Ticari hayatı dönüştüren internet kendine has uyuşmazlıkları beraberinde getirir. İnternet sitelerine erişimi kolaylaştıran alan adları, kimi zaman bilinçli olarak tanınmış bir markayla karıştırılacak benzerlikte kayıt ettirilir. Marka hakkı sahibi bu gibi kötü niyetli kayıt hallerinde yerel mahkemeye alternatif olarak alan...
ICC Tahkim ve ADR Komisyonu (“Komisyon”), olası uyuşmazlıkların önlenmesi ve tüm paydaşların ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm (“ADR”) mekanizmalarına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir rehber ve rapor yayımladı. Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi, en uygun...
Birleşme ve Devralmalar (“M&A”), şirketlerin veya varlıkların birleşme, devralma, varlık satın alma veya yönetimin devralması gibi çeşitli finansal işlemler yoluyla yeniden yapılandırılmasını ifade eder. Bu Hukuk Postası Makalesi, hakem heyetleri önüne gelen M&A uyuşmazlıklarını ele alır.
Tahkim uygulaması çerçevesinde esasa girme yasağı (revision au fond) mahkemelerin bir hakem kararını incelerken uyuşmazlığın esasına dair bir inceleme yapmayacakları anlamını taşır. Bu yasak en temelde iptal davaları ile tenfiz süreçlerinde karşımıza çıkar. Bir hakem kararına karşı başvurulabilecek tek kanun...
Türk hukukunda taraflar, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri haklarla ilgili olarak doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların hakemler tarafından çözülmesi konusunda anlaşma yapabilir. Bununla birlikte, taşınmazın aynına ilişkin haklar ile iflas hukuku, aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar gibi...
4 Eylül 2020 tarihinde, Milletlerarası Ticari Tahkim Konseyi (“ICCA”) çatısı altında bir çalışma grubu “Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkı Mevcut Mudur?” başlıklı bir araştırma projesine başladı. Covid-19 salgını nedeniyle birçok tahkim duruşması çevrimiçi olarak gerçekleştirildi...
Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi, 25 Şubat 2022 tarihinde tahkim kurallarını değiştirdi. 2022 Tahkim Kuralları 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı ve 21 Mart 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Kurallar 21 Mart 2022’den sonra yapılan tahkim davalarına uygulanır, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde tahkim...
Achmea’nın AB-içi yatırım uyuşmazlıklarında doğurduğu tartışma katlanarak devam ediyor. Son olarak Paris İstinaf Mahkemesi, Polonya aleyhine sonuçlanan yatırım tahkimlerinde verilen hakem kararlarının Achmea gözetilerek iptaline hükmetti...
Türk hukukunda hakem kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolu, iptal davası olarak düzenlenir. Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği tahkim yargılamalarında 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) uygulama alanı...
Bilindiği üzere Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) bir kararı sonrasında AB-içi uyuşmazlıkların tahkimde görülmesi ve özellikle Enerji Şartı Anlaşması (“EŞA”) altında tahkim konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır...
Şirketler hukukunda tahkim uygulaması tahkime elverişlilik konusu başta gelmek üzere birçok açıdan tartışmalı unsurlar barındırır. Bu uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunun kabul edildiği hukuk sistemlerinde dahi esas sözleşmeye tahkim şartının konulup konulamayacağı...
Yargılama süreçlerine doğrudan etkisi olan teknoloji kullanımındaki büyük artış tahkim için de yararlı oldu. Özellikle dijitalleşme ile tahkim yargılamasının şekli, tarafların gereksinimlerini de dikkate alarak, zaman ve maliyet verimliliğini arttıracak şekilde değişti. Bu doğrultuda ve COVID-19 pandemisine önlem...
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 6 Mart 2018 tarihinde oldukça tartışmalı bir karara imza attı.[1] 1991 tarihli Hollanda-Slovakya İkili Yatırım Anlaşması’nda yer alan tahkim klozunun Avrupa Birliği (“AB”) hukukuna aykırılığına hükmedilen Achmea kararı, yatırım tahkiminde uzun soluklu tartışmaları beraberinde...