ICSID Kuralları’nda Öngörülen Değişiklikler
Giriş
Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözümü İçin Uluslararası Merkez (“ICSID”) İdari Konseyi’nin 2016 yılı toplantısında açıklandığı üzere, ICSID Kuralları üzerinde değişikliğe gidilmesi planlanmaktadır. 1984, 2003 ve 2006 senesindeki çalışmalardan sonra, ICSID Kuralları üzerinde dördüncü defa değişikliğe gidilmesi beklenmektedir[1].
ICSID Konvansiyonu m. 6 uyarınca, öngörülen değişikliklerin gerçekleştirilmesi taraf devletlerin üçte ikisinin onayına tabiidir[2]. Bu doğrultuda ICSID, taraf devletleri ve kamuyu[3] kurallar üzerindeki değişiklik önerilerini sunmaya ve tartışılmasını talep ettikleri hususları bildirmeye davet etti. Getirilen önerilerin, ICSID tarafından sürece ilişkin kapsamlı bir rapora dönüştürülmesi bekleniyor.
Öngörülen Değişikliklerin Temel Hedefleri
ICSID Kuralları’nda öngörülen değişiklikler temel olarak kuralların, modern ihtiyaçları karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmesi, harcanan zaman ve maliyetin düşürülmesi, yargılamada tutarlılık ve kararlara erişilebilirliğin sağlanmasıdır[4].
Kuralların Modern İhtiyaçları Karşılayacak Şekilde Düzenlenmesi
ICSID Kuralları’nın yeniden düzenlenmesindeki temel hedeflerden biri, modern ihtiyaçları karşılayacak bir metne dönüştürülmesidir. Bu sayede, pek çok tahkim kararında ortak olan hakemlerin pratikte sıklıkla uyguladığı hususların kurallara modern şekilde yansıtılması hedeflenmektedir.
Bu doğrultuda; hakemlerin atanmasını yeknesaklaştırma, hakemlerin haiz olması beklenen niteliklere dair daha detaylı kurallara yer verilmesi, hakemlerin reddi sürecine ilişkin yeni kurallar getirilmesi, tartışılması muhtemel meselelerdendir. Hakemlerin reddi hususunda, hakemlerin heyet kurulmadan önce istifası, yargılamanın otomatik olarak durdurulması ve haksız ret taleplerinden doğan masrafların tarafa yükletilmesi inceleme alanı bulabilecektir.
Zaman ve Maliyetin Düşürülmesi
Yargılama sürecinin hızlandırılması maksadıyla, karar ile karşı oyun yayımlanması, kararın iptaline ilişkin sürecin daha kısa bir zaman diliminde tamamlanması değerlendirmeye açılacak değişiklikler arasındadır. Tarafların yargılama masraflarına ilişkin ön ödemeleri vaktinde yatırmadığı hallerde, yargılamanın daha kısa sürede durması öngörülen değişikliklerdendir.
Masrafların azaltılması kapsamında, hakem kurulunun teminata hükmetmesi, ad hoc komitesinin hakem kararının icrasını durdurması tartışılmaktadır. Benzer amaçla, üçüncü kişi finansörün açıklanması ve bu sayede yargılama esnasında doğabilecek masrafların şeffaflaşması hedeflenmektedir.
Öngörülebilirliğin ve Erişilebilirliğin Arttırılması
ICSID Kuralları kapsamında tarafların onayı olması halinde kararlar yayınlanabilir. Kararlar yayınlarının detaylandırılması öngörülebilirlik için önemli bir gelişme sağlayabilecek değişiklik önerilerindendir. Dahası, belirsizliği azaltacağından tarafların maruz kalacağı masrafların da azaltması beklenmektedir.
Aynı amaçla, yargılama sonunda verilen hakem kararlarına ek olarak ara kararların da yayınlanması önerilmektedir. Bu kararların tahkim yargılamasında gözetilen usule ve esasa ilişkin önemli değerlendirmeler içerdiği ifade edilerek, öngörülebilirlik ve erişilebilirlikte fark yaratacağı ifade edilmektedir.
Üçüncü kişi finansörün açıklanmasının masrafların azaltılması ve şeffaflık yönünden getireceği faydaya ek olarak, uyuşmazlığın taraflarından biri ile herhangi bir menfaat çatışması olup olmadığının tespiti açısından da kolaylık sağlayacağı vurgulanmaktadır.
Sonuç
ICSID Kuralları’nın modern ihtiyaçları karşılayacak şekilde düzenlenmesi, harcanan zaman ve maliyetin düşürülmesi, yargılamada tutarlılık ve erişilebilirliğin sağlanması maksadıyla dördüncü defa değişikliğe uğraması öngörülmektedir. Hali hazırda, ICSID tarafından taraf devletler ve kamunun paylaştığı değişiklik önerileri üzerinde raporlaştırma çalışmaları devam etmektedir. Önerilen değişikliklerin kabulü halinde, modern yatırım uyuşmazlıklarının ihtiyaç duyulan çözüm yöntemlerine ICSID Kuralları’nın bir adım daha yaklaşacağı öngörülmektedir.
[1] ICSID Kuralları’ndaki geçmiş değişikliklere ilişkin detaylı bilgi için bkz: https://icsid.worldbank.org/en/Pages/resources/ICSID-Convention,-Regulations-and-Rules.aspx.
[2] CSID Convention,Regulations and Rules, ICSID/15 Nisan 2006, https://icsid.worldbank.org/en/Documents/icsiddocs/ICSID%20Convention%20English.pdf.
[3] ICSID Kuralları’na kamu tarafından önerilen değişikliklere dair rapor için bkz.: https://icsid.worldbank.org/en/Documents/about/Public%20Comments%20to%20Amendment%20to%20ICSID%20Rules%20and%20Regulations.pdf.
[4] ICSID Kuralları’nda öngörülen değişikliklere ilişkin detaylı bilgi için bkz: https://icsid.worldbank.org/en/Documents/about/ICSID%20Rules%20Amendment%20Process-ENG.pdf.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
ICC Tahkim ve ADR Komisyonu (“Komisyon”), olası uyuşmazlıkların önlenmesi ve tüm paydaşların ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm (“ADR”) mekanizmalarına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir rehber ve rapor yayımladı. Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi, en uygun...
Birleşme ve Devralmalar (“M&A”), şirketlerin veya varlıkların birleşme, devralma, varlık satın alma veya yönetimin devralması gibi çeşitli finansal işlemler yoluyla yeniden yapılandırılmasını ifade eder. Bu Hukuk Postası Makalesi, hakem heyetleri önüne gelen M&A uyuşmazlıklarını ele alır.
Tahkim uygulaması çerçevesinde esasa girme yasağı (revision au fond) mahkemelerin bir hakem kararını incelerken uyuşmazlığın esasına dair bir inceleme yapmayacakları anlamını taşır. Bu yasak en temelde iptal davaları ile tenfiz süreçlerinde karşımıza çıkar. Bir hakem kararına karşı başvurulabilecek tek kanun...
Türk hukukunda taraflar, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri haklarla ilgili olarak doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların hakemler tarafından çözülmesi konusunda anlaşma yapabilir. Bununla birlikte, taşınmazın aynına ilişkin haklar ile iflas hukuku, aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar gibi...
4 Eylül 2020 tarihinde, Milletlerarası Ticari Tahkim Konseyi (“ICCA”) çatısı altında bir çalışma grubu “Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkı Mevcut Mudur?” başlıklı bir araştırma projesine başladı. Covid-19 salgını nedeniyle birçok tahkim duruşması çevrimiçi olarak gerçekleştirildi...
Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi, 25 Şubat 2022 tarihinde tahkim kurallarını değiştirdi. 2022 Tahkim Kuralları 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı ve 21 Mart 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Kurallar 21 Mart 2022’den sonra yapılan tahkim davalarına uygulanır, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde tahkim...
Achmea’nın AB-içi yatırım uyuşmazlıklarında doğurduğu tartışma katlanarak devam ediyor. Son olarak Paris İstinaf Mahkemesi, Polonya aleyhine sonuçlanan yatırım tahkimlerinde verilen hakem kararlarının Achmea gözetilerek iptaline hükmetti...
Türk hukukunda hakem kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolu, iptal davası olarak düzenlenir. Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği tahkim yargılamalarında 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) uygulama alanı...
Bilindiği üzere Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) bir kararı sonrasında AB-içi uyuşmazlıkların tahkimde görülmesi ve özellikle Enerji Şartı Anlaşması (“EŞA”) altında tahkim konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır...
Şirketler hukukunda tahkim uygulaması tahkime elverişlilik konusu başta gelmek üzere birçok açıdan tartışmalı unsurlar barındırır. Bu uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunun kabul edildiği hukuk sistemlerinde dahi esas sözleşmeye tahkim şartının konulup konulamayacağı...
Yargılama süreçlerine doğrudan etkisi olan teknoloji kullanımındaki büyük artış tahkim için de yararlı oldu. Özellikle dijitalleşme ile tahkim yargılamasının şekli, tarafların gereksinimlerini de dikkate alarak, zaman ve maliyet verimliliğini arttıracak şekilde değişti. Bu doğrultuda ve COVID-19 pandemisine önlem...
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 6 Mart 2018 tarihinde oldukça tartışmalı bir karara imza attı.[1] 1991 tarihli Hollanda-Slovakya İkili Yatırım Anlaşması’nda yer alan tahkim klozunun Avrupa Birliği (“AB”) hukukuna aykırılığına hükmedilen Achmea kararı, yatırım tahkiminde uzun soluklu tartışmaları beraberinde...