Achmea Kararının Yatırım Tahkimine Etkisi
Giriş
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 6 Mart 2018 tarihinde oldukça tartışmalı bir karara imza attı.[1] 1991 tarihli Hollanda-Slovakya İkili Yatırım Anlaşması’nda[2] yer alan tahkim klozunun Avrupa Birliği (“AB”) hukukuna aykırılığına hükmedilen Achmea kararı, yatırım tahkiminde uzun soluklu tartışmaları beraberinde getirdi.
Bu makalede Achmea kararına sebep olan yatırım uyuşmazlığı, kararın tahkim dünyasında doğurması öngörülen etki ve karar sonrası görülen yatırım tahkimi uyuşmazlıklarında hakem heyetlerinin konuya yaklaşımı ele anılacaktır.
Achmea Kararı Öncesi Süreç: Tahkim ve İptal Davası
Hollandalı sigortacı Achmea B.V. (eski adıyla Eureko B.V.), 2008 yılında Slovakya aleyhine tahkime başvurarak, Slovakya’da sağlık sigortası pazarına getirilen yeni sınırlamaların ikili yatırım anlaşmasını ihlal ettiği iddiasında bulundu.
Frankfurt’ta görülen yargılamada ad-hoc hakem heyeti davacıyı haklı buldu, Slovakya karar[3] aleyhine Alman mahkemeleri nezdinde iptal yoluna başvurdu ve tahkim yargılaması esnasında ileri sürdüğü yetki itirazını yineledi. Bu yetki itirazı özetle, ikili yatırım anlaşması madde 8’in Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma (“TFEU”) madde 18, 267 ve 344’e aykırılığına dayanmaktaydı. Konuyu inceleyen Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi Slovakya’nın taleplerini reddetti[4], Alman Federal Mahkemesi ise Slovakya’nın AB hukukuna aykırılık iddiası kapsamında ABAD’a ön karar başvurusunda bulundu[5].
ABAD’ın Achmea Kararı
Yukarıdaki gelişmeler ışığında konuyu inceleyen ABAD, tartışmalı Achmea kararını verdi.[6] Bu kararla ABAD, ikili yatırım anlaşmasından doğan uyuşmazlığın çözümünde görev alan hakem heyetinin AB hukukunu öncelikli ve yeknesak şekilde uygulaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, ikili yatırım anlaşmasının AB yargılama sisteminin vazgeçilmez parçası ön karar usulü ile AB antlaşmalarının yorumu ve uygulanması konusunda ABAD’ın münhasır yetkisine uyumlu olmadığına hükmetti. Bu doğrultuda, ikili yatırım anlaşmasının TFEU hükümlerine aykırı olduğu sonucuna varan ABAD, Hukuk Sözcüsü Wathelet’in görüşünü[7] benimsemeksizin, bu ve benzer AB içi ikili yatırım anlaşmalarından doğan uyuşmazlıklarda TFEU madde 267 ve 344’ün hakem heyetinin uyuşmazlığı çözme yetkisini ortadan kaldıracak şekilde yorumlanması gerektiği sonucuna vardı.
Achmea Kararının Etkisi
AB ülkeleri arasında uygulama alanı bulan ikili yatırım anlaşmalarından doğan uyuşmazlıkların akıbeti bakımından önem taşıyan ABAD kararı, uygulamacılar tarafından, Avrupa Komisyonu"nun siyasi etkisi altında kaleme alındığı iddiasıyla eleştirilmektedir. Komisyon’un uzun senelerdir üye devletleri AB-içi ikili yatırım anlaşmalarını sona erdirmeye teşvik ettiğine vurgu yapılarak, kararın sonuç odaklı olduğu vurgulanmaktadır.[8]
Her ne kadar tahkim dünyasında uzun soluklu tartışmalara yol açsa da, ABAD kararının yatırım tahkimine etkisinin sınırlı olması öngörülür. Zira Achmea kararı ne ticari tahkim[9] ne de Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözümü İçin Uluslararası Merkez (“ICSID”) kurallarına tabi yatırım tahkiminde emsal karar niteliği taşımaz.
Achmea Kararı Sonrası Yatırım Uyuşmazlıklarında Hakem Heyetlerinin Tutumu
Doktrinde ve uygulamada Achmea kararının olası sonuçları tartışılırken, benzer yatırım tahkimi yargılamalarında kararı eleştiren hakem kararları gün be gün artmaktadır. Örneğin, Enerji Şartı Anlaşması (“ECT”) kurallarına tabi olan Vattenfall AB ve diğerleri v. Federal Almanya Cumhuriyeti uyuşmazlığında hakem heyeti davalının Achmea kararına da değinen yetki itirazını reddetti. Hakem heyeti, 31 Ağustos 2018 tarihli “Achmea Meselesine Dair Karar”da, Achmea kararının AB üye devletleri arasındaki ikili yatırım anlaşmalarını ele aldığı, ECT’nin ise AB’nin de taraf olduğu çok taraflı yatırım anlaşması niteliğiyle ikili yatırım anlaşmalarından farklılaştığı sonucuna vardı[10]. Kararın dikkat çeken noktaları; AB hukukunun uluslararası hukuka üstün olmadığı, Achmea kararının ECT’nin taraf ülkelerce yeknesak uygulanırlığını tehlikeye attığı ve ECT madde 16’da düzenlenen diğer anlaşmalarla ilişkiye dair hüküm gereği ECT kapsamında yatırımcıya tanınan daha elverişli hükümlerin göz ardı edilmesinin mümkün olmadığının vurgulanmasıdır.[11]
ICSID kurallarına tabi UP (eski adıyla Le Chèque Déjeuner) ve C.D Holding Internationale v. Macaristan uyuşmazlığında da hakem heyeti Achmea kararının AB üye devletleri arasındaki ikili yatırım anlaşmalarına uygulanamayacağına hükmetti.[12] Hakem heyeti, davalının yetki itirazını, uyuşmazlıkta karar verme yetkisinin uluslararası kamu hukuku niteliği barındıran ICSID sözleşmesinden doğduğu, haliyle ulusal nitelikten uzak olduğu gerekçesine dayandırarak reddetti.
ICSID kurallarına tabi Masdar Solar & Wind Cooperatief v. İspanya[13] tahkim yargılamasında ise, hakem heyeti açıkça ECT ve ICSID gibi çok taraflı sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda Achmea kararının uygulama alanı bulamayacağı sonucuna vardı.[14]
Uzun vadede Achmea kararının, yukarıda anılan örneklerdeki gibi yargılamanın aleyhine sonuçlanmasından çekinen taraflarca sıklıkla ileri sürülmesi muhtemel görülmektedir.
Sonuç
ABAD’ın, Hollanda-Slovakya İkili Yatırım Anlaşması’nda yer alan tahkim şartının AB hukukuna aykırılığına hükmettiği Achmea kararı tahkim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Karar, Avrupa Komisyonu’nun siyasi etkisi altında kaleme alındığı iddiasıyla yoğun eleştirilere tabi tutuldu. AB üye ülkeleri arasında imzalanan ikili yatırım anlaşmalarından doğacak uyuşmazlıkların çözümünde hakem heyetlerinin yoğun olarak bu karara dayanarak ileri sürülecek yetki itirazıyla karşılaşması oldukça muhtemeldir. Aynı zamanda, ICSID ve ECT gibi çok taraflı yatırım antlaşmaları kapsamında yürütülen tahkim yargılamalarında Achmea kararının emsal karar olarak ele alınabilirliğini şiddetle reddeden hakem kararlarının sayısı gün be gün artmaktadır.
- ABAD Kararı: Slovak Republic v. Achmea B.V., Case C-284/16, https://www.italaw.com/sites/default/files/case-documents/italaw9548_0.pdf.
- Hollanda Krallığı, Çek ve Slovak Federal Cumhuriyeti Arasında 29 Nisan 1991 tarihinde imzalanan 1 Ekim 1992’de yürürülüğe giren Yatırımların Korunması ve Teşviki Anlaşması, https://www.italaw.com/browse/international-investment-agreement-name?field_case_treaties_tid=383.
- Hakem heyetinin kararı: Achmea B.V. v. the Slovak Republic, UNCITRAL, PCA Case No. 2008-13 (formerly Eureko B.V. v. the Slovak Republic), https://www.italaw.com/sites/default/files/case-documents/ita0309.pdf.
- Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi kararı: Oberlandesgericht Frankfurt am Main Beschl. v. 18.12.2014, Az.: 26 Sch 3/13, https://www.italaw.com/sites/default/files/case-documents/italaw7079.pdf.
- Alman Federal Mahkemesi’nin ön karar için ABAD’a yönelttiği sorulara dair kararı: Bundesgerichtshof, I ZB 2/15, 3 March 2016, http://juris.bundesgerichtshof.de/cgi-bin/rechtsprechung/document.py?Gericht=bgh&Art=pm&Datum=2016&Sort=3&nr=74612&linked=bes&Blank=1&file=dokument.pdf. Kararın İngilizce tercümesi için: http://www.allenovery.com/SiteCollectionDocuments/Translation_German_Decision.pdf.
- ABAD kararına dair eleştiriler için bkz: Clément Fouchard /Marc Krestin, “The Judgment of the CJEU in Slovak Republic v. Achmea – A Loud Clap of Thunder on the Intra-EU BIT Sky!” for access: http://arbitrationblog.kluwerarbitration.com/2018/03/07/the-judgment-of-the-cjeu-in-slovak-republic-v-achmea/; Joerg Risse / Max Oehm, “European Court of Justice Stops Investment Arbitration in Intra-EU Disputes,” https://www.lexology.com/library/detail.aspx?g=4b933d32-d9ee-43c8-bff4-7aa39a2faa88.
- ABAD Hukuk Sözcüsü’nün uyuşmazlığa dair görüşü, https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:62016CC0284&from=EN.
- Philippe Pinsolle /Isabelle Michou, “Arbitration: The Achmea v Slovakia Judgment of the CJEU, is it really the end of Intra-EU Investment Treaties?” https://www.quinnemanuel.com/media/1418711/the-achmea-judgement-ending-intra-eu-investment-treaties.pdf.
- ABAD, Achmea Kararı §§54-55’te, ticari tahkimin AB ülkeleri arası ikili yatırım anlaşmalarından doğan uyuşmazlıklardan ayrıştığını açıkça ifade etmektedir.
- Vattenfall AB and others v. Federal Republic of Germany, ICSID Case No. ARB/12/12, Achmea Meselesine Dair Karar, https://www.italaw.com/sites/default/files/case-documents/italaw9916.pdf.
- Joerg Risse / Nicolas Gremminger, “Vattenfall-Decision Mitigates Achmea-Effect”, https://www.lexology.com/library/detail.aspx?g=0b7d71a2-ce05-4528-b915-53ad722353fa.
- UP (formerly Le Chèque Déjeuner) and C.D Holding Internationale v. Hungary, ICSID Case No. ARB/13/35, https://www.italaw.com/sites/default/files/case-documents/italaw10075.pdf. Uyuşmazlığa dair ayrıca bkz:https://www.quinnemanuel.com/the-firm/our-notable-victories/victory-october-2018-icsid-arbitration-victory-first-award-rejecting-achmea-on-intra-eu-bit-case/.
- Masdar Solar & Wind Cooperatief U.A. v. Kingdom of Spain, ICSID Case No. ARB/14/1, https://www.italaw.com/sites/default/files/case-documents/italaw9710.pdf.
- Tom Jones, “Post-Achmea Spanish solar award submitted for enforcement in US”, https://globalarbitrationreview.com/article/1175145/post-achmea-spanish-solar-award-submitted-for-enforcement-in-us.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
ICC Tahkim ve ADR Komisyonu (“Komisyon”), olası uyuşmazlıkların önlenmesi ve tüm paydaşların ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm (“ADR”) mekanizmalarına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir rehber ve rapor yayımladı. Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi, en uygun...
Birleşme ve Devralmalar (“M&A”), şirketlerin veya varlıkların birleşme, devralma, varlık satın alma veya yönetimin devralması gibi çeşitli finansal işlemler yoluyla yeniden yapılandırılmasını ifade eder. Bu Hukuk Postası Makalesi, hakem heyetleri önüne gelen M&A uyuşmazlıklarını ele alır.
Tahkim uygulaması çerçevesinde esasa girme yasağı (revision au fond) mahkemelerin bir hakem kararını incelerken uyuşmazlığın esasına dair bir inceleme yapmayacakları anlamını taşır. Bu yasak en temelde iptal davaları ile tenfiz süreçlerinde karşımıza çıkar. Bir hakem kararına karşı başvurulabilecek tek kanun...
Türk hukukunda taraflar, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri haklarla ilgili olarak doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların hakemler tarafından çözülmesi konusunda anlaşma yapabilir. Bununla birlikte, taşınmazın aynına ilişkin haklar ile iflas hukuku, aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar gibi...
4 Eylül 2020 tarihinde, Milletlerarası Ticari Tahkim Konseyi (“ICCA”) çatısı altında bir çalışma grubu “Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkı Mevcut Mudur?” başlıklı bir araştırma projesine başladı. Covid-19 salgını nedeniyle birçok tahkim duruşması çevrimiçi olarak gerçekleştirildi...
Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi, 25 Şubat 2022 tarihinde tahkim kurallarını değiştirdi. 2022 Tahkim Kuralları 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı ve 21 Mart 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Kurallar 21 Mart 2022’den sonra yapılan tahkim davalarına uygulanır, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde tahkim...
Achmea’nın AB-içi yatırım uyuşmazlıklarında doğurduğu tartışma katlanarak devam ediyor. Son olarak Paris İstinaf Mahkemesi, Polonya aleyhine sonuçlanan yatırım tahkimlerinde verilen hakem kararlarının Achmea gözetilerek iptaline hükmetti...
Türk hukukunda hakem kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolu, iptal davası olarak düzenlenir. Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği tahkim yargılamalarında 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) uygulama alanı...
Bilindiği üzere Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) bir kararı sonrasında AB-içi uyuşmazlıkların tahkimde görülmesi ve özellikle Enerji Şartı Anlaşması (“EŞA”) altında tahkim konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır...
Şirketler hukukunda tahkim uygulaması tahkime elverişlilik konusu başta gelmek üzere birçok açıdan tartışmalı unsurlar barındırır. Bu uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunun kabul edildiği hukuk sistemlerinde dahi esas sözleşmeye tahkim şartının konulup konulamayacağı...
Yargılama süreçlerine doğrudan etkisi olan teknoloji kullanımındaki büyük artış tahkim için de yararlı oldu. Özellikle dijitalleşme ile tahkim yargılamasının şekli, tarafların gereksinimlerini de dikkate alarak, zaman ve maliyet verimliliğini arttıracak şekilde değişti. Bu doğrultuda ve COVID-19 pandemisine önlem...