Milletlerarası Tahkimde Delil İkamesi Hakkında Iba Kuralları Uyarınca Belge İbraz İstemi – I
İspat yükünün yerine getirilmesi ve dolayısıyla esasa ilişkin kararın verilmesi bakımından önemi göz önüne alındığında, milletlerarası tahkimde delil hususu önemli rol oynar. Delil ikamesi hakkındaki kurallar, Uluslararası Barolar Birliği’nin (“IBA”) Milletlerarası Tahkimde Delil İkamesi Hakkında Kuralları (“IBA Kuralları”, veya “Kurallar”) kapsamında düzenlenir. IBA Kuralları’na, kurumsal tahkim kurallarının yanı sıra, ad hoc tahkim süreçlerinde de delil ikamesi hususunda sıkça başvurulmaktadır. IBA Kuralları, özellikle tarafların farklı hukuk sistemlerinden gelmeleri durumunda, oldukça yararlı bir temel oluşturmaktadır.
Bu makalemizde, delil ikamesi konusunda IBA Kuralları’nın genel çerçevesi ve prensipleri incelenecek, belge ibraz istemlerine karşı m. 9.2 kapsamında yapılabilecek itirazlara ilişkin incelemeler ise bir sonraki makalemizde ele alınacaktır.
Genel Olarak
IBA Kuralları, milletlerarası tahkimde sıkça kullanılır. Kurallar’ın önsözünde, IBA’in bu kuralları milletlerarası tahkimde delil ikamesine ilişkin olarak taraflara ve hakemlere etkin, ekonomik ve adil bir süreç sağlamak için yayımlamış olduğu belirtilmektedir[1]. Kurallar; delil ikamesine ilişkin olarak belgelerin sunumu, tanıklara ilişkin hususlar ve ispat duruşmasına ilişkin çeşitli düzenlemeler içerir.
Kurallar’ın önsözü uyarınca, taraflar ve hakem heyetleri, Kurallar’ın tamamını veya bir bölümünü, aralarındaki yargılamaya uygulanmak üzere kabul edebilirler. Ayrıca Kurallar, tarafların kendi usullerini geliştirirken kılavuz olarak da kullanılabilir.
Kurallar’ın 1.5. maddesi uyarınca, IBA Kuralları’nın ve tahkimin yürütülmesine ilişkin kurumsal, ad hoc veya diğer kuralların delil ikamesi ile ilgili bir konuda hüküm içermemesi hâlinde, hakem heyeti delil ikamesi sürecini uygun gördüğü şekilde ve IBA Kuralları’nın genel ilkeleri çerçevesinde yürütecektir.
IBA Kuralları Uyarınca Belge İbraz İstemi
Kurallar’ın 3.2 maddesi uyarınca, hakem heyetince verilen süre içerisinde taraflar, hakem heyetine ve diğer taraflara, diğer taraflarca yerine getirilmek üzere bir ibraz istemi sunabilir.
Buna göre, ibraz isteminin taşıması gereken bazı şartlar bulunmaktadır. Öncelikle istem, talep edilen her belgenin ilgili belgeyi tespite yeterli olacak derecede tarifi veya var olduklarına inanılması için makul sebepler olan, talep edilen dar ve belirli bir belge kategorisinin yeterli detayda tarifini içerir. IBA Kuralları’nın Çalışma Grubu’nun yorumlarında da belirtildiği üzere, tarafların ilgili belgelerin tarihlerini veya belgenin kimler tarafından oluşturulduğunu belirleyememeleri söz konusu olsa bile, Kurallar’ın 3.3(a)(ii) maddesi uyarınca istemin dar ve belirli bir belge kategorisine ilişkin olma şartını sağlamak amacıyla, istenen belgelerin genel özellikleri ve ilgili belgelerin hangi zaman aralığında hazırlanmış olabilecekleri tespit edilebilmelidir[2].
Uygulamada, tarafların oldukça geniş belge istemleri öne sürdükleri görülebilmektedir. Eğer bu talepler, oldukça uzun bir zaman dilimi içerisinde gönderilmiş tüm yazışmalara ilişkin ise, bu tür istemler genelde kabul edilmemektedir[3].
Buna ek olarak, belge istemi, talep edilen belgelerin davayla ilgisine ve davanın sonucunu nasıl etkileyeceğine dair açıklamayı da içermelidir. Bu düzenleme uyarınca belgelerin davayla ilgisi ve davanın sonucuna etkili olması önemli olup, belge istemine itiraz sebebi teşkil edebilecektir.
Son olarak belge istemi, istenilen belgelerin talep eden tarafın elinde, muhafazasında veya idaresinde olmadığına dair beyanı ya da söz konusu belgelerin talep eden tarafça ibrazının kendisi için ölçüsüz bir şekilde külfetli olacağı hakkında gerekçeli beyanı, ve talep eden tarafın, neden istenilen belgelerin diğer tarafın elinde, muhafazasında veya idaresinde bulunduğunu varsaydığına dair beyanı içermelidir.
Belge İbraz İstemine İtirazlara İlişkin Usul
Kendisine belge istemi yöneltilen taraf, IBA Kuralları’nın 3.5. maddesi uyarınca, ilgili talebe itiraz edebilir. Buna göre itirazlar, hakem heyeti tarafından belirlenen süre içinde, hakem heyetine ve diğer taraflara yöneltilmelidir.
Belge istemine itiraz sebepleri, istemin 3.3. maddede belirtilen şartlara uymaması veya Kurallar’ın 9.2. maddesinde belirtilen sebeplerin mevcut olması şeklinde olabilmektedir[4]. Bu kapsamda bir itirazın mevcut olması halinde hakem heyeti, tarafları itiraz hakkında görüşmek ve bir karara varmak amacıyla birbirleriyle görüşmeye davet edebilir.
İtirazların taraflar arasında karara bağlanamaması halinde taraflardan herhangi biri, hakem heyetinden itirazı karara bağlamasını talep edebilir. Bu durumda hakem heyeti, belge istemini ve bu isteme karşı ileri sürülen itirazları değerlendirecektir. Hakem heyeti bu konuda karar verirken, istemde bulunan tarafın ispat etmek istediği hususların dava ile ilgili ve davanın sonucuna etkili olup olmadığının yanı sıra, 9.2. maddede düzenlenen itiraz sebeplerinin uygulanıp uygulanmayacağına ve 3.3. maddedeki şartların yerine getirilip getirilmediğine ilişkin karar verecektir.
Bu incelemenin ardından hakem heyeti, ilgili tarafın elinde, muhafazasında veya idaresinde olan ve ibraz edilmesine itirazının bulunmadığı, istenen tüm belgeleri diğer taraflara ve hakem heyetince bu yönde bir karar verildiği takdirde, hakem heyetine ibraz eder.
Üçüncü Kişilerden Belge İstemi
IBA Kuralları’nın 3.9. maddesi uyarınca, taraflardan birinin, tahkime taraf olmayan bir kişi veya kuruluştan kendi başına edinemeyeceği bir belge elde etmek istemesi hâlinde, söz konusu taraf, hakem heyetince verilen süre içerisinde, ilgili belgeyi elde etmek için gerekli olan hukuki girişimlerde bulunulmasını hakem heyetinden isteyebilir veya bizzat bu girişimlerde bulunmak için hakem heyetinden izin talep edebilir. Bu durumda hakem heyeti, uygun gördüğü girişimlerde bulunur veya talepte bulunan tarafı bu yönde yetkilendirir ya da diğer herhangi bir tarafın bu girişimlerde bulunmasına karar verir. Bu talebin de yukarıda açıklanan belge istemine ilişkin şartlara uyması gerektiği ifade edilmelidir.
Sonuç
Belge istemi, tahkim yargılamasında büyük öneme sahiptir. Taraflardan birinin dayandığı belgelerin diğer tarafın muhafazasında veya idaresinde olması durumunda bu belgelerin belge ibraz istemi aracılığıyla talep edilmesi mümkündür. Belge isteminin önemi dikkate alındığında, bu taleplerin sunulmasında dikkatli olunması ve IBA Kuralları’nın göz önünde tutulması gerekmekte olup, tahkim sürecinde sorunlarla karşılaşmamak adına ilgili talepler konusunda yol gösterici nitelikteki hükümlerin dikkatli olarak incelenmesi gerekmektedir.
- Milletlerarası Tahkimde Delil İkamesi Hakkında IBA Kuralları, Önsöz.
- 1999 IBA Çalışma Grubu & 2010 IBA Delil Kuralları Denetleme Alt Komitesi, Revize Edilen Milletlerarası Tahkimde Delil İkamesi Hakkında 2010 IBA Kuralları’na İlişkin Yorumlar, s. 8.
- Bernard Hanotiau, Massive Production of Documents and Demonstrative Exhibits, Written Evidence and Discovery in International Arbitration, Ed. Teresa Giovanini and Alexis Mourre, ICC Publication No. 698, 2009, p. 358.
- İtiraz sebepleri, önümüzdeki aylardaki makalelerimizde ele alınacaktır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
ICC Tahkim ve ADR Komisyonu (“Komisyon”), olası uyuşmazlıkların önlenmesi ve tüm paydaşların ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm (“ADR”) mekanizmalarına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir rehber ve rapor yayımladı. Uyuşmazlıkların Etkin Yönetimi Rehberi, en uygun...
Birleşme ve Devralmalar (“M&A”), şirketlerin veya varlıkların birleşme, devralma, varlık satın alma veya yönetimin devralması gibi çeşitli finansal işlemler yoluyla yeniden yapılandırılmasını ifade eder. Bu Hukuk Postası Makalesi, hakem heyetleri önüne gelen M&A uyuşmazlıklarını ele alır.
Tahkim uygulaması çerçevesinde esasa girme yasağı (revision au fond) mahkemelerin bir hakem kararını incelerken uyuşmazlığın esasına dair bir inceleme yapmayacakları anlamını taşır. Bu yasak en temelde iptal davaları ile tenfiz süreçlerinde karşımıza çıkar. Bir hakem kararına karşı başvurulabilecek tek kanun...
Türk hukukunda taraflar, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri haklarla ilgili olarak doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların hakemler tarafından çözülmesi konusunda anlaşma yapabilir. Bununla birlikte, taşınmazın aynına ilişkin haklar ile iflas hukuku, aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar gibi...
4 Eylül 2020 tarihinde, Milletlerarası Ticari Tahkim Konseyi (“ICCA”) çatısı altında bir çalışma grubu “Milletlerarası Tahkimde Fiziki Duruşma Hakkı Mevcut Mudur?” başlıklı bir araştırma projesine başladı. Covid-19 salgını nedeniyle birçok tahkim duruşması çevrimiçi olarak gerçekleştirildi...
Dubai Uluslararası Tahkim Merkezi, 25 Şubat 2022 tarihinde tahkim kurallarını değiştirdi. 2022 Tahkim Kuralları 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı ve 21 Mart 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Kurallar 21 Mart 2022’den sonra yapılan tahkim davalarına uygulanır, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde tahkim...
Achmea’nın AB-içi yatırım uyuşmazlıklarında doğurduğu tartışma katlanarak devam ediyor. Son olarak Paris İstinaf Mahkemesi, Polonya aleyhine sonuçlanan yatırım tahkimlerinde verilen hakem kararlarının Achmea gözetilerek iptaline hükmetti...
Türk hukukunda hakem kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolu, iptal davası olarak düzenlenir. Yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği tahkim yargılamalarında 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) uygulama alanı...
Bilindiği üzere Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) bir kararı sonrasında AB-içi uyuşmazlıkların tahkimde görülmesi ve özellikle Enerji Şartı Anlaşması (“EŞA”) altında tahkim konusunda sorunlar ortaya çıkmıştır...
Şirketler hukukunda tahkim uygulaması tahkime elverişlilik konusu başta gelmek üzere birçok açıdan tartışmalı unsurlar barındırır. Bu uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunun kabul edildiği hukuk sistemlerinde dahi esas sözleşmeye tahkim şartının konulup konulamayacağı...
Yargılama süreçlerine doğrudan etkisi olan teknoloji kullanımındaki büyük artış tahkim için de yararlı oldu. Özellikle dijitalleşme ile tahkim yargılamasının şekli, tarafların gereksinimlerini de dikkate alarak, zaman ve maliyet verimliliğini arttıracak şekilde değişti. Bu doğrultuda ve COVID-19 pandemisine önlem...
Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”), 6 Mart 2018 tarihinde oldukça tartışmalı bir karara imza attı.[1] 1991 tarihli Hollanda-Slovakya İkili Yatırım Anlaşması’nda yer alan tahkim klozunun Avrupa Birliği (“AB”) hukukuna aykırılığına hükmedilen Achmea kararı, yatırım tahkiminde uzun soluklu tartışmaları beraberinde...