Rekabet İncelemelerine AYM’den Yeni Bir Soluk
Giriş
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 20.06.2023 tarihli Resmî Gazete’de[1] yayımlanan 23.03.2023 tarihli ve 2019/40991 başvuru numaralı kararında (“AYM Kararı” veya “Karar”) işyerlerini “konut” olarak değerlendirerek Kurum uzmanlarının hâkim kararı olmaksızın gerçekleştirdiği yerinde incelemelerin Anayasa’nın 21. maddesi kapsamında konut dokunulmazlığı hakkını ihlal ettiğine karar verdi. Rekabet hukuku uygulamasında yeni bir dönemin kapılarını aralayan bu Karar’ın kapsamı, başvurucunun yalnızca konut dokunulmazlığının ihlal edildiğine ilişkin iddiaları ile sınırlı olmasa da bu makalede, AYM'nin Kararı’nda Kurum’un yerinde inceleme yetkisinin konut dokunulmazlığı hakkını ihlal ettiğine yönelik değerlendirmelerine odaklanmaktadır.
AYM’ye Başvurunun Konusu
Otomotiv pazarında faaliyet gösteren başvurucunun, Kurul’un otomotiv sektöründe faaliyet gösteren teşebbüsler hakkında yürüttüğü ön araştırma ve ardından soruşturma üzerine 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 4. maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle verdiği idari para cezasının iptali için idari yargı sürecine başvurduğu görülmektedir.
Başvurunun konusu; işyerinde incelemenin kanuna aykırı olması nedeniyle konut dokunulmazlığı hakkının, idari para cezası uygulanması nedeniyle mülkiyet hakkının, cezanın miktarının tayininde diğer teşebbüslerin ihracat ciroları dikkate alınmadığı halde başvurusunun ihracat cirolarının da hesaba katılması nedeniyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının, aynı fiilin ikinci kez soruşturulması nedeniyle yeniden yargılanmama ve cezalandırılmama ilkesinin, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının, yargılama devam ederken yürürlüğe giren kanunla karar düzeltme aşamasının kaldırılması nedeniyle de mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.[2]
Kurum’un Yerinde İnceleme Yetkisi
Rekabet hukuku uygulaması bakımından AYM Kararı’nda ele alınan en kritik konulardan biri 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesinde düzenlenen yerinde inceleme yetkisidir. Anılan hükme göre; Kurul, görevlerini yerine getirirken gerekli gördüğü hallerde, teşebbüs ve teşebbüs birliklerinde incelemelerde bulunabilir. Kurul emrinde çalışan rekabet uzmanları tarafından yapılan inceleme sırasında teşebbüslerin ve çalışanlarının defterleri, fiziki ve elektronik ortam ile bilişim sistemlerinde tutulan her türlü verileri ve belgeleri incelenebilir, bunların kopyaları ve fiziki örnekleri alınabilir, yazılı veya sözlü açıklama yapılması istenebilir, teşebbüslerin her türlü mal varlığına ilişkin mahallinde incelemeler yapabilir.
Dijitalleşme ile birlikte yerinde inceleme yöntemlerinin yeni usuller gerektirmesi neticesinde 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesi yenilendi. Ayrıca bu madde hükmü özelinde, dijital verilerin incelenmesi süreçlerinde uygulanacak usule ilişkin Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) yayınlandı.[3] Kılavuz’da belirtildiği üzere, Kurum uzmanları teşebbüse ait sunucu, masaüstü/dizüstü bilgisayar, taşınabilir cihaz gibi bilişim sistemleri ile CD, DVD, USB, harici hard disk, yedekleme kayıtları, bulut servisleri gibi depolama araçlarında inceleme yapmaya yetkilidir.[4] Tümüyle şahsi kullanıma özgü olduğu tespit edilen taşınabilir iletişim cihazları inceleme konusu yapılamasa da cihazların teşebbüse ait dijital veri içerip içermediğine ilişkin uzmanlarca yapılan hızlı gözden geçirme yönteminin[5] hukuki zemini bu zamana kadar hep tartışılagelmiştir.
Yerinde incelemelerin engellenmesi nedeniyle yakın zamanda verilen idari para cezalarının caydırıcı etkisiyle teşebbüsler hiç olmadığı kadar bilinçlenme çalışmaları sürdürmektedir. Şirketler, çalışanlarının yerinde incelemenin başladığı andan itibaren hiçbir belge, bilgi veya verinin silinmemesi, yok edilmemesi, yerinde incelemenin kolaylaştırılması için her türlü işbirlikçi tutumu sergilemeleri yönünde sıkı tedbirler almaktadır. Yerinde incelemelerin Kurum ile işbirliği içinde yürütülmesi için sarf edilen yoğun çabanın karşısında AYM’nin verdiği Karar, yerinde inceleme sürecine ilişkin hem teşebbüsler hem de rekabet hukuku uygulayıcıları bakımından yeni bir perde aralamaktadır.
AYM Açısından İşyerinin Konut Niteliği, Hâkim Kararı Olmaksızın Yapılan Yerinde İncelemenin Konut Dokunulmazlığının İhlali Anlamında Değerlendirilmesi
İşyerinin “Konut” Niteliği
AYM, Kararı’nda; konut kavramının işyerlerini de kapsadığını, böylece, bir kişinin mesleğini sürdürdüğü bürosu, özel bir kişinin işlettiği şirketin faaliyetlerinin yürütüldüğü kayıtlı merkezi, tüzel kişilerin kayıtlı merkezleri, şubeleri ve diğer işyerlerinin de konut olarak değerlendirilebileceğini belirtmiştir.[6] Yine AYM, geçmiş AİHM kararlarına da atıfta bulunmak yoluyla, AİHM Sözleşmesi’nin 8. maddesi kapsamında “konut” kavramının şirketlerin yönetim ofisleri, şubeleri ile diğer işyerlerini de kapsayacak şekilde yorumlanabileceğini vurgulamıştır.[7] Böylece, 4054 sayılı Kanun kapsamında yapılan yerinde incelemenin, teşebbüsün merkez, şube ve tesislerinde, yönetim işlerinin yürütüldüğü kısımlar ile çalışma odaları gibi herkesin serbestçe giremediği alanların da tereddütsüz şekilde konut sayılacağı açıkça belirtilmiştir.[8]
Yerinde İncelemenin Konut Dokunulmazlığı Hakkına Müdahalesi
AYM Kararı’na konu somut olay özelinde başvurucu şirket yetkililerinin bilgisayarlarından 78 sayfa e-posta belgesi temin edilmesine olanak sağlayan başvurucunun işyerinde yapılan incelemenin konut dokunulmazlığı hakkına müdahale teşkil ettiği ortaya konulmuştur.[9] Anayasa’nın 21. maddesi altında güvence altına alındığı üzere, kimsenin konutuna dokunulamaz. Öte yandan, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz.[10]
Oysa ki; 4054 sayılı Kanun'un 15. maddesi, Kurum uzmanlarına verilen yerinde inceleme yetkisini hâkim kararına bağlı olmaksızın kullanabilecekleri yönünde bir kural getirir. Böylece 4054 sayılı Kanun, rekabet uzmanlarına "konut" olarak kabul edilen işyerlerine hâkim kararı olmaksızın serbestçe gitme ve inceleme yetkisi verir. Anılan serbestiye ilişkin tek istisna hali yerinde incelemenin engellenme veya engellenme olasılığı olan durumlarda söz konusu olmaktadır. Bu hallerde, sulh ceza hâkiminin kararıyla yerinde inceleme gerçekleştirilir.
Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hallerde Kurul’un Yazılı Emriyle İnceleme Yapılması Hali
Anayasa’nın 21. maddesi gereği, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Bununla birlikte, yetkili merciin kararının da yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması gerekir.[11] 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesinde yerinde incelemenin Kurul kararıyla yapılabileceği anlaşılsa da yerinde incelemenin Kurul’un emriyle yapılmasının gecikmesine sakınca bulunan hallere özgü olmadığına dikkat çekilmiştir.[12] Karar’da bir an için yetkili mercii olan Kurul’un yerinde inceleme yapılması kararının gecikmesine sakınca bulunan hallere münhasır olduğu kabul edilse bile Kurul kararının yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması zorunluluğunun bulunmamasının Anayasa’nın 21. maddesindeki ek güvenceyle uyumlu olmadığı ortaya konulmuştur.[13]
Ayrıca, somut olay özelinde de başvurucunun yerinde incelemeye yönelik herhangi bir engelleme girişiminde bulunulmamış, bu durum da hâkim kararı gerekmeksizin inceleme yapılmasına olanak sağlamıştır. Ancak AYM, bu durumun 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesine uygun olsa dahi bu uygulamanın Anayasa’nın 21. maddesini ihlal ettiğini belirtmiştir.[14]
Sonuç
AYM, başvurucu teşebbüsün şirket merkezinde Kurum uzmanları tarafından ve hâkim karar olmaksızın yapılan yerinde incelemenin Anayasa’nın 21. maddesi ile güvence altına alınan konut dokunulmazlığı hakkını ihlal ettiği kanaatine varmıştır. Bu doğrultuda AYM, Anayasal düzenleme ile 4054 sayılı Kanun altında düzenlenen yerinde inceleme yetkisi arasındaki yapısal sorunun çözümü için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de (“TBMM”) bildirimde bulunulmasına karar vermiştir.[15] Bundan sonraki süreçte, rekabet incelemelerinin kaldığı yerden, AYM Kararı’nın göz ardı edilerek, devam etmesi beklenmeyecektir ve aksi hukuki olarak da doğru olmayacaktır. Bu yaklaşımla, 4054 sayılı Kanun’un 15. maddesinin Anayasa ile uyumlu hale getirilmesi için bir yasama sürecine gidileceği öngörülmektedir. Her halükârda, AYM Kararı başvurucu nezdinde sonuç doğursa da hâkim kararı olmaksızın yapılan geçmiş ve AYM Kararı’nı takip eden rekabet incelemelerinin hukuki geçerliliği ile bu incelemeler sırasında elde edilen delillerin niteliği her zaman mahkemeler nezdinde tartışma konusu olacaktır. Rekabet hukuku uygulamasında yeni bir dönemin kapılarını aralayan bu Karar’ın yankılarının uzun bir süre daha sürmesi beklenmektedir.
- 20.06.2023 tarihli ve 32227 sayılı Resmî Gazete, https://www.resmigazete.gov.tr/20.06.2023 (AYM Kararı)
- AYM Kararı, para. 1.
- Bkz. https://www.rekabet.gov.tr/tr/Sayfa/Mevzuat/-kilavuzlar (Kılavuz)
- Kılavuz, para. 3.
- Kılavuz, para. 4.
- AYM Kararı, para. 54.
- AYM Kararı, para. 48.
- AYM Kararı, para. 57.
- AYM Kararı, para. 59.
- Anayasa m. 21.
- Anayasa m. 21.
- AYM Kararı, para. 64.
- AYM Kararı, para. 65.
- AYM Kararı, para. 66.
- AYM Kararı, VI, C.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...
Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...
Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...
Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...
Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...
Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...
Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...
Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...
Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...
Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...
Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara...
Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...
Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...
Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...
Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...
E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...
4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...
COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...
Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde...
Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları