E-Pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi Ön Raporu Bölüm 1: “Kaptan bir cisim yaklaşıyor”
"Hiçbir şey mükemmel değildir."
Antoine de Saint-Exupéry, Küçük Prens
Giriş
Charles Dickens, İki Şehrin Hikâyesi adlı romanına tüm zamanların en iyi giriş cümlelerinden biriyle başlar: “Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu…”
Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde yer alıyor. Çok değil, 10 yıl önce teknolojideki inovasyonlar ile gündeme gelen bu platformlar bugün birçok açıdan negatif yönleriyle anılıyor. Örneğin, bu platformların sahip oldukları pazar gücü ve bunun yarattığı “pazar kapama” etkisi önemli bir sorun olarak ön plana çıkıyor. Öyle ki, bu platformlar pazarlara ve tüketicilere ulaşmada ana giriş kapısı özelliğini kazanmış durumda. Platformların koyduğu kurallara uymayan teşebbüsler bir anda pazar dışında kalma riskiyle karşılaşıyor.
Tüm dünyada bu tartışmalar yaşanırken, Türkiye’de de Rekabet Kurumu özellikle COVID-19 pandemisinin başladığı 2020 yılında çok sayıda sektör incelemesi başlatmıştı. Bunlardan biri de 11.6.2020 tarihinde başlanan ve çok ses getiren E-Pazaryerleri Platformları Sektör İncelemesi oldu. Anılan Sektör İncelemesinde yaklaşık 354 sayfalık kapsamlı bir Ön Rapor (“Rapor”) yayınlandı.[1]
Söz konusu Rapor oldukça kapsamlı olmasının yanında kritik tespitler de içeriyor. Ancak bu Rapor’u önemli yapan unsurların başında tüm dünyada dijital ekonomi alanında faaliyet gösteren teşebbüsler hakkında dile getirilen rekabetçi endişeler geliyor. Almanya’da WhatsApp/Facebook veri işleme politikaları hakkında yürütülen incelemeler, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından başta Amazon olmak üzere, Facebook ve Apple gibi teşebbüsler hakkında yürütülen incelemeler Rapor’u önemli kılıyor. Türkiye için e-ticaret pazarında yeni pazar yapısının ele alındığı söz konusu Rapor getirdiği birçok öneri ile de zaten ezberleri bozuyor.
Bu kapsamda, Rapor’daki temel yaklaşım ve tespitler bu ilk yazıda, politika önerileri ve Rapor’u takip eden süreçte e-pazaryerleri konusunda yürütülen rekabet incelemeleri ise takip eden ikinci yazıda ele alınacaktır.
Rapor’daki Temel Yaklaşım ve Öne Çıkan Rekabetçi Endişeler
Sektör İncelemesinde özellikle e-ticaret sektöründe 2016 yılından beri yaşanan büyümeye vurgu yapıldığı görülmektedir. Rapor öncelikle perakende e-ticaret faaliyetlerinin işleyişine ve bu alanda dijitalleşme ile birlikte yaşanan değişime ışık tutmaktadır. Bunu takiben, Rapor’da e-ticaret sektöründeki değişim sonucunda ortaya çıkan en önemli satış kanalı olan e-pazaryerlerine ilişkin önemli tespitler yapılmaktadır. Özellikle 2020 yılında e-ticaret hacmi % 64 büyüme gösterirken, söz konusu oranın e-pazaryerleri bakımından % 112’ye ulaşmış olmasının altı çizilmektedir. Bu nedenle, Rapor’un odak noktası e-pazaryerlerinin ticari uygulamalarının rekabetçi ve rekabet karşıtı etkilerinin ortaya konulması olarak belirlenmiştir. Rapor, buna ilişkin uygun politika önerileri sunmayı da hedeflemektedir.
Rapor, bu çerçevede ilk bölümde e-ticaret kavramını ve buna ilişkin e-pazaryeri modelini incelemektedir. Bu bölümde e-ticaretin gelişimine ve COVID-19’un bu gelişime etkilerine de yer verilmektedir. İkinci bölümde Amazon ve Alibaba gibi iki önemli e-pazaryerinin iş modeli, üçüncü bölümde ise e-pazaryerlerinin Türkiye’deki konumu ele alınmaktadır. Bu üçüncü bölümde, anılan teşebbüslerin pazar payları, ilgili pazardaki yoğunlaşma oranları ve pazar gücü kavramı irdelenmektedir. Dördüncü bölümde e-pazaryerlerinin ekonomik özellikleriyle birlikte çeşitli pazar aksaklıklarına yer verilmektedir. E-pazaryerlerinin işleyişine, gelişimine ve pazardaki mevcut rekabet yapısına ilişkin değerlendirmeler de bu bölümde yer almaktadır. Beşinci bölüm ise rekabet sorunlarının incelendiği bölümdür. Bu bölümde rekabetçi sorunlar üç temel başlık altında incelenmektedir: platformlar arası rekabeti aksatabilecek sorunlar, platform içi rekabeti aksatabilecek sorunlar ve tüketicilere yönelik endişeler. Söz konusu rekabetçi endişeler altında bazı alt başlıklara da yer verildiği görülmektedir.
Platformlar arası rekabeti aksatabilecek sorunlar aşağıdaki alt başlıklar altında incelenmektedir:
- En çok kayrılan müşteri koşulu
- Münhasırlık
- Tüketici ve satıcı tarafında çoklu erişimi sınırlandıran uygulamalar.
Platform içi rekabeti aksatan sorunlar aşağıdaki alt başlıklar altında incelenmektedir:
- Pazaryerinde faaliyet gösteren satıcılar arasında ayrımcılık
- Pazaryerleri ürün ve satıcı sıralaması
- Pazaryerleri tarafından toplanan veri
- Pazaryerleri tarafından sunulan ilişkili hizmetler
- Haksız ticari uygulamalar
- Pazaryeri ve satıcıların topla – dağıt (hub and spoke) tipi kartellere eğilimi
Tüketicilere yönelik endişeler aşağıdaki alt başlıklar altında incelenir:
- Fiyat temelli endişeler
- Tüketici bağımlılığı ve sadakat uygulamaları
- Veri temelli endişeler
- İnovasyonun azalması
Rapor’un son bölümü tespit edilen bu sorunlara yönelik politika önerilerine ayrılmıştır. İlginç olan, söz konusu önerilerin oldukça yenilikçi içeriklere sahip olmasıdır. Bu politika önerileri üç ana başlık altında ele alınmaktadır:
- Mevcut rekabet hukuku kurallarının platformlar bakımından uygulanmasındaki belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve uygulamayı güçlendirmek üzere ikincil mevzuatın gözden geçirilerek güncellenmesi
- Sektörün geneline hâkim asimetrik pazarlık gücüne yönelik olarak, ikili ilişkilerde referans teşkil etmek üzere bir “Platform Davranış Kodu” düzenlemesinin hayata geçirilmesi
- Geçit bekçisi niteliğindeki teşebbüslerin belirlenerek, bunların kaçınmakla yükümlü oldukları davranışların öncül (ex-ante) bir yasal düzenleme ile hayata geçirilmesi
Ayrıca, son bölümde politika önerilerine geçmeden önce e-pazaryerlerine ilişkin teorik çerçeveye de yer verilmektedir. Bu bölümde özellikle platformların gelişimine ilişkin gelecek projeksiyonlarının, ulaşılan sonuçların ve en önemlisi bazı e-pazaryerlerinin pazar gücünün yarattığı sorunların altı çizilmektedir. Böylelikle Rapor, politika önerileri konusunda kamuoyu görüşlerini toplamayı ve nihai olarak bunları şekillendirmeyi amaçlamaktadır. Aşağıdaki bölümde yer verilecek politika önerileri birçok açıdan Rekabet Kurumu’nun mevcut yaklaşımının değişmesi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu önerilerin hayata geçmesi sadece rekabet hukuku uygulamaları açısından değil, ilgili pazarlardaki e-pazaryerlerinin işleyişi açısından da yepyeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.
Teorik Çerçeveye ve Mevcut Görünüme İlişkin Tespitler
Raporun belki de en önemli bölümü son derece kritik tespitlerin yapıldığı bu bölümdür. Zira anılan bölüm politika önerilerine ilişkin temel tespitlerin dayanağını teşkil etmektedir. Rapor, e-pazaryerlerinin çok taraflı pazar özelliği taşıyan bir modele sahip olup, kendine has özellikleri nedeniyle geleneksel pazarlardan farklılaştığını tespit etmektedir.
Anılan platformların faaliyet gösterdiği pazarlarda güçlü ağ etkileri, ölçek ve kapsam ekonomileri gibi pazara giriş engelleri yanında, söz konusu platformların veri temelli bir işleyişe sahip olması dahi yüksek bir pazara giriş engeli olarak nitelendirilmektedir. Pazara girişteki bu engeller Rekabet Kurumu nezdinde oluşan rekabetçi endişelerin dozunu artırmaktadır. Zira anılan pazar bu yapısı nedeniyle kendisini kolay kolay düzeltemediği gibi, bu durum pazardaki yerleşik teşebbüslerin pazar gücü bakımından bir kısırdöngüye neden olmaktadır. Rapor bu konuda çok vurucu bir tespit yapmaktadır. Buna göre, bu kısırdöngü “pazar içi rekabeti”, “pazar için rekabete” dönüştürmektedir. Sonucunda ise kazanan hepsini aldığından dolayı anılan pazarda tekelleşme ortaya çıkmaktadır. Sadece oluşan bu tekelleşme değil, e-pazaryerlerinin sahip olduğu pazar gücü de anılan teşebbüslerin rakiplerini dışlamalarına, satıcı ve tüketicilere adil olmayan şartlar dikte etmelerine olanak sağlayarak oluşan zararları artırmaktadır.
Bazı tespitler ise mevcut duruma ve anılan pazardaki değişimlere yöneliktir. Bunların başında, COVID-19 sürecinde e-ticaret ve dolayısıyla e-pazaryerlerinin geçirdiği hızlı büyüme gelmektedir. Tüketiciler nezdinde e-pazaryerleri, fiziksel mağaza ve markaların internet sitelerinden farklı bir pazar teşkil etmektedir.
E-pazaryerleri arasındaki rekabetin temel unsuru sahip oldukları aktif müşteri tabanının büyüklüğüdür. Bir e-pazaryeri ne kadar çok aktif kullanıcıya sahip olursa, diğer rakip pazaryerlerine göre o kadar rekabet avantajı elde etmektedir. Ancak tüketicilerin sınırlı sayıda pazaryerini tercih ettiği, yani aktif oldukları platform sayısının sınırlı olduğu da bilinmektedir.
Ayrıca, ilgili pazardaki önemli oyuncuların büyümesi incelenmiştir. Bu kapsamda e-pazaryerlerinden Trendyol’un ilgili pazardaki gelişiminin de Rekabet Kurumu’nun dikkatinden kaçmadığı görülmektedir. Trendyol 2018 yılından itibaren tüketici tabanı, ziyaret sayısı ve alışveriş sayısı gibi parametrelerde düzenli bir artış oranı yakalamıştır. N11, Hepsiburada ve Amazon gibi pazardaki diğer önemli oyuncuların gelişimi de Rapor’da incelenmiştir. Rekabet Kurumu, anılan pazarın henüz gelişiminin başında olduğu ve zamanla devralmalarla birlikte yoğunlaşmaların artacağı tahmininde bulunmaktadır.
Rapor’da geleceğe yönelik son tespit satıcıların konumuna ilişkindir. Bu kapsamda, hibrit yapıda olan yani hem bir platform teşkil edip hem de ürün satan bir iş modelini benimseyen pazaryerlerinde mevcut olan ayrımcılık riskinin altı çizilmektedir. Buna göre, anılan hibrit yapıdaki pazaryerleri kendilerini kayırıp rakip konumdaki satıcıları dışlayabilecektir.
E-pazaryerlerinin faaliyetlerini ilişkili pazarlara genişletmesi de benzer şekilde çıkar çatışmaları doğurmaktadır. Rapor, kargo/lojistik ve ödeme sistemleri gibi ilişkili pazarlara pazaryerleri tarafından girilmesi halinde bu durumun hem satıcılar hem de bu pazarlarda yer alan teşebbüsler bakımından rekabet endişelerini gündeme getirebileceğini belirtmektedir. Ancak yine Rapor’a göre, pazaryerlerinin ilişkili pazarlara nüfuz oranı oldukça düşüktür.
Ara Sonuç
Rekabet Kurumu’nun uzun süredir beklenen belki de en önemli sektör incelemesi olan E-Pazaryerleri Platformları Sektör İncelemesi’nin 2022 yılı içinde sona ermesi beklenmektedir. Ancak ilk bulguların ve tespitlerin paylaşıldığı Rapor, aslında birçok açıdan nihai sonuçlar içermektedir. Kurumun tespitlerinin temelinde anılan pazarlardaki değişim ve geleceğe yönelik rekabetçi endişelerin yer aldığı görülmektedir. Bu sonuçlar söz konusu pazarlarda yepyeni davranış kodlarının belirlenmesine ve ticari pratiklerin değişmesine neden olma potansiyelini taşımaktadır. Rapor’da yer alan pazarın mevcut durumu ve rekabetçi endişelere ilişkin radikal tespitler dahi birçok ezberi bozabilecek niteliktedir.
E-ticaret pazarı ve bu pazarın en önemli oyuncuları olan platformlar ciddi bir değişim içerisindeyken söz konusu Rapor, Dickens’ın “İki Şehrin Hikayesi” adlı eseri gibi geleceğe ilişkin farklı bakış açıları sunuyor. Sonucu ne olursa olsun, Rapor’un yaptığı hızlı giriş ile konuya bakışımızı şimdiden derinleştirdiği kesin.
- Anılan Rapor için bkz. https://www.rekabet.gov.tr/tr/Guncel/e-pazaryeri-platformlari-sektor-inceleme- a197b17532afeb11812e00505694b4c6 (Erişim Tarihi:9.12.2021).
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...
Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...
Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi...
Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...
Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...
Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...
Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...
Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...
Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...
Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...
Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara...
Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...
Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...
Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...
Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...
E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...
4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...
COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...
Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları