Güncel Gelişmeler Işığında Çevrimiçi Platformlarda Hâkim Durumun Kötüye Kullanılması
Giriş
Dijital çağa daha derinlemesine baktıkça, Amazon, Booking.com ve Google gibi büyük çevrimiçi platformların dünya genelinde güçlü -ve giderek güçlenen- bir varlığının olduğunu gözlemliyoruz. Gerçekten de, günlük yaşantımızda çeşitli çevrimiçi platformlardan yararlanma eğilimindeyiz. Bunlar arasında; sanal pazaryerleri/çevrimiçi perakendecilerden (ör. Amazon) ulaşım aracılarına (ör. Uber), otel rezervasyon hizmetlerinden (ör. Booking.com) arama motorlarına (ör. Google) ve çevrimiçi reklamcılık platformlarından (ör. Google - AdSense) konaklama sistemlerine (ör. Airbnb) kadar çevrimiçi platform olarak sınıflandırılan birçok işletme bulunuyor.
Her ne kadar, genel rekabet hukuku ilkeleri bu tür çevrimiçi platformlar için hiç şüphesiz geçerli olsa da çevrimiçi platformlarla ilgili idari süreç ve davalar, özellikle Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (“TFEU”) 102. maddesinin Avrupa’daki uygulaması ve yerel rekabet hukuku rejimlerindeki ilgili kurallara ilişkin olmak üzere pek çok yeni soruyu beraberinde getirmektedir.
Geleneksel pazarlarla, veya bazıları tarafından adlandırıldığı şekliyle “analog pazarlar” ile kıyaslandığında, dijital pazarlarda ilgili pazarın tanımlanması ve çevrimiçi platformlardaki pazar gücünün değerlendirilmesi oldukça farklı ve belirsizliklerle doludur. Rekabet değerlendirmesindeki bu belirsizliklere rağmen, dünya çapındaki rekabet otoriteleri her geçen gün çevrimiçi platformlara daha fazla odaklanıyor. Bu makalede, Amazon’a ilişkin hâkim durumun kötüye kullanımı iddiasıyla ilgili güncel bir örnek incelenecek ve çevrimiçi platformlarda hakim durumun ve kötüye kullanımın belirlenmesinin genel ilkeleri ele alınacaktır.
Bundeskartellamt’in Amazon Hakkında Yürüttüğü Güncel Soruşturması
Rekabet otoritelerinin çevrimiçi platformlara duyduğu ilgi zincirinin en son halkalarından biri, Alman rekabet otoritesi Bundeskartellamt tarafından 29 Kasım 2018 tarihinde Amazon’un çevrimiçi pazaryeri hakkında başlatılan süreçtir. İlgili soruşturmayı başlatırken Bundeskartellamt, Amazon’un Almanya’nın en büyük çevrimiçi perakendecisi olduğunu ve en büyük çevrimiçi pazaryerini işlettiğini iddia etti. Ayrıca, soruşturma hakkında yapılan basın açıklamasında, birçok perakendeci ve üreticinin çevrimiçi satışlarının Amazon pazaryeri erişimine bağlı olduğu ve Amazon’un müşteriler için bir tür “bekçi/kapıcı (gatekeeper)” olarak işlev gördüğü öne sürüldü[1].
Bundeskartellamt başkanı Andreas Mundt, Amazon’un en büyük perakendeci ve en büyük pazaryeri olarak sahip olduğu çifte rolünün platformdaki diğer satıcıları engelleme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, Amazon’un pazardaki pozisyonunu pazaryerinde faaliyet gösteren satıcıların zararına olacak şekilde kötüye kullandığı yönünde aldıkları çok sayıda şikâyet nedeniyle bu iddiaları daha detaylı ele almaya karar verdiklerinin altını çizdi. Bu nedenle, Bundeskartellamt, Amazon’un satıcılara yönelik iş ve uygulama koşullarını derinlemesine inceleyecektir.
Bu süreç, hâkim durumun kötüye kullanılması iddiaları temelinde rekabet otoritelerinin Amazon’a karşı attıkları ilk adım değildir. Avrupa Komisyonu (“Komisyon”) daha önce Amazon’un Avrupa pazarlarında, özellikle işlem verilerini toplaması ve kullanmasıyla ilgili olarak Avrupa rekabet hukuku temelinde soruşturma başlatmıştı. Bu çerçevede Komisyon, 2018 yazında Avrupa genelinde yüzlerce perakendeciye yönelik kapsamlı anketler gönderdi. Bu kapsamda, Bundeskartellamt’in soruşturmasının, Komisyon’un genel soruşturmasına ek olarak Almanya özelinde atılmış ek bir adım olduğu görülür. Bununla birlikte, Komisyon’un soruşturmaları Amazon’un verileri pazaryeri satıcılarının muhtemel dezavantajına olacak şekilde kullanımına odaklanırken, Bundeskartellamt’ın özellikle Amazon’un Alman pazaryerindeki satıcılarına yönelik iş ve uygulama koşullarını incelemekte olduğu görülür.
Amazon’un uygulamalarının gerçekten hâkim durumun kötüye kullanımı olup olmadığını, incelemenin sonucu gösterecekse de, Amazon’un kötüye kullanım olarak değerlendirilme potansiyeli bulunan iş şartları ve uygulamalarının, şeffaf olmayan fesihler ve satıcı hesaplarının bloke edilmesi, ödemeden kesinti veya ödemenin geciktirilmesi gibi uygulamalar ile birlikte satıcının dezavantajına ilişkin yükümlülük hükümleri olarak göze çarpmaktadır[2].
Avrupa’da hâkim durumun kötüye kullanımı iddiaları ile Google’ın ve Booking.com gibi birçok çevrimiçi platformun incelenmesine rağmen, Amazon’un pazaryerinin hâkim durumun kötüye kullanılması iddialarıyla ilk defa 2018 yılında ciddi şekilde karşı karşıya kaldığı belirtilmelidir.
Çevrimiçi Platformlarda İlgili Pazar, Hâkim Durum ve Kötüye Kullanımı Belirleme
Önümüzdeki aylarda sürecin nasıl ilerleyeceğine dair genel bir fikir oluşturmak adına, pazar tanımının ve hâkim durumun belirlenmesindeki özellikli durumlar kısaca incelenmelidir.
İlk olarak, Bundeskartellamt’ın soruşturmasında öncelikle Amazon’un hâkim durumda olup olmadığını değerlendireceği belirtilmelidir; hâkim durumun tespitinin ön şartı olarak ilgili pazarın tanımlanması gerekir. Ancak, çevrimiçi platformlar söz konusu olduğunda, ilgili ürün pazarının tanımlanması, çevrimiçi platformların çift taraflı (ya da çok taraflı)[3] pazarlar olması itibarıyla oldukça karmaşık olmalarından dolayı, bu tespit çok da kolay yapılamaz. Gerçekten de, çevrimiçi platformlar iki veya daha fazla birbirinden ayrı müşteri grubuyla etkileşime girer ve bu gruplar arasında aracı olarak hareket ederek bu grupların taleplerini karşılar. Buna göre, platform açısından talep yönlü ikame edilebilirlik, birden fazla müşteri grubuna dayanarak değerlendirilebilir; bu da pazar tanımı değerlendirmesinin birden fazla ilgili pazarla sonuçlanabileceği anlamına gelir. Bundan hareketle, çevrimiçi platformlarda ilgili pazarın tanımlanması için kaç pazarın tanımlanması gerektiği belirlenmelidir. Genel olarak, platformun kendisi için tek bir ilgili pazar tanımlamak veya platforma katılan müşteri gruplarına göre ilgili pazarları ayırmak biçimindeki iki seçenek arasında seçim yapılmalıdır. Bunlar arasında yapılacak seçim, ilgili pazarın kapsamı açısından önemli sonuçlar doğurur. Amazon’un hem bir pazaryeri hem de doğrudan bir çevrimiçi perakendeci olarak hareket ettiği göz önüne alındığında, pazar tanımı ilk bakışta göründüğünden daha zor olacaktır.
Pazarın tanımlanmasından sonraki adım, çevrimiçi platformun pazar gücünün değerlendirilmesidir. Bunun için geleneksel pazarlara kıyasla çevrimiçi platformlar özelinde dikkate alınması gereken bazı belirgin farklılıklar söz konusudur. İlk olarak, çevrimiçi platformların çok büyük miktarlarda veri bulundurması, Komisyon’un ilk defa Facebook/WhatsApp kararında belirtildiği gibi, pazar gücünü gösterebilecek bir faktördür[4]. Bu açıdan, çevrimiçi platformlar ne kadar ayrıntılı veriye sahipse, müşteriler hakkında o kadar fazla bilgi edinirler, böylece daha düşük fiyata daha iyi hizmetler sunabilirler ve bu da zaman içinde pazar güçlerini artırmalarını sağlar. İkincisi, çevrimiçi platformlar, genellikle “kazanan hepsini alır (winner takes all)”[5] güdüsünün pazardaki önemli etkilerinden ötürü pazara ilk giriş yapan teşebbüslerdir[6] ve bu, onlara belirli bir pazar gücü sağlar. Son olarak, pazar payları, geleneksel pazarlara kıyasla dijital pazarlarda daha az güvenilir bir pazar gücü göstergesidir, çünkü bu pazarlardaki pazar payları kısıtlı süreler içinde büyük ölçüde değişme eğilimindedir. Bunun nedeni, dijital pazarlarda yıkıcı rekabet olasılığının olmasıdır. Ayrıca özellikle pazara giriş engellerinin az olması durumunda, çok güçlü bir pazar pozisyonunun dahi aniden sarsılabilmesi ve dolayısıyla piyasaya hâkim teşebbüslerin pazar güçlerini hızla kaybetmeleri söz konusu olabilir. Sonuçta, belirli bir dijital pazarda bir çevrimiçi platform hakkında hâkim durum analizi yapılırken geleneksel pazarlardakine kıyasla çeşitli nüanslar bulunur.
Çevrimiçi platformlara ilişkin çeşitli olası kötüye kullanım biçimleri arasında, diğerlerinin yanında, fiyatlandırma ve sıralama ayrımcılığı (platform aynı müşteri grubundaki ticari taraflardan farklı fiyatlar talep edebilir veya satıcı listelemelerini belirli bir taraftan gelen listelemelere öncelik verecek şekilde manipüle edebilir) ve fiyat pariteleri (platformu kullanan tarafların en iyi satış koşullarını platforma sunma zorunluluklarını ifade eden, bilinen adıyla en çok kayrılan müşteri koşulları) sayılabilir.
Amazon’un belirli bir pazarda hâkim durumda olup olmadığını ve uygulamalarının hâkim durumun kötüye kullanılması olup olmadığını anlamak için önümüzdeki aylarda Bundeskartellamt’ın kararını bekleyip göreceğiz.
Sonuç
Çevrimiçi pazarlara duyulan yoğun ilgiden dolayı, hâkim durumdaki çevrimiçi platformların önümüzdeki dönemde (belki de hakim durumda olan fakat platform olmayan teşebbüslere göre dahi) TFEU’nun 102. maddesi uyarınca daha fazla incelemeye tabi olacağı açıktır. Gerçekten de çevrimiçi platformlar rekabet hukuku değerlendirmelerinin çeşitli yönleriyle ilgili ilginç sorular barındırır. Avrupa’daki rekabet otoriteleri hala bu meselelere yönelik bir yaklaşım arayışı içerisindedir; hukuki belirliliğe duyulan ihtiyaç da göz önüne alındığında bu belirsizliklere yönelik eleştiriler her geçen gün artıyor. Bu iş alanlarının hızlı değişim gösteren doğası nedeniyle, genel ilkeleri çevrimiçi platformlara uygularken, özel bir dikkat gösterilmesi gerekir.
Bundeskartellamt’ın Amazon hakkında yürüttüğü soruşturma, dijital pazarlar ve çevrimiçi platformlarla bağlantılı pek çok tartışmalı mesele açısından önde gelen bir rekabet otoritesinin duruşunu gösterecek olması sebebiyle modern rekabet hukukunun uygulanmasında önemli bir kilometre taşı olma potansiyeline sahiptir.
Son olarak, Rekabet Kurulu Başkanı’nın, eline geçen her fırsatta şu anda Türkiye’de de faaliyet gösteren Amazon’un Türkiye’deki faaliyetlerini yakından takip ettiklerini vurguladığını not etmek gerekir. Mevcut soruşturmaların sonucu, diğer yargı çevrelerinin yanı sıra Türkiye"de de Amazon"a karşı rekabet hukuku kurallarının gelecekte nasıl uygulanacağını kaba hatlarıyla şekillendirebilecektir.
[1] Bundeskartellamt"ın 29 Kasım 2018 tarihli resmi basın açıklaması; https://www.bundeskartellamt.de/SharedDocs/Meldung/DE/Pressemitteilungen/2018/29_11_2018_Verfahrenseinleitung_Amazon.html?nn=3591286 (Erişim Tarihi: Aralık 2018).
[2] https://ecommercenews.eu/bundeskartellamt-investigates-abuse-of-dominance-by-amazon/ (Erişim Tarihi: Aralık 2018).
[3] Çift taraflı (veya, daha genel olarak, çok taraflı) pazarlar, basitçe bir veya birkaç platform aracılığıyla son kullanıcılar arasında etkileşim sağlayan pazarlar olarak tanımlanır, ve bu pazarlarda platformlar her iki (veya daha fazla) tarafı da uygun şekilde ücretlendirerek tüm tarafları platformda tutmaya çalışırlar. (Rochet, Jean-Charles & Tirole, Jean. (2010). Two-Sided Markets: An Overview.).
[4] COMP/M.7217 Dosyası - Facebook/Whatsapp.
[5] Kazananın hepsini aldığı bir pazarda, rakiplerinden sadece biraz daha (%1) iyi bir ürün veya hizmetin, o ürün veya hizmet sınıfı için orantısız şekilde büyük (%90 -%100) oranda gelir elde ettiği bir pazardır. (Grant, Randy R.; Leadley, John C.; Zygmont, Zenon X. (2014). The Economics of Intercollegiate Sports.).
[6] Bir pazar katılımcısı, pazara ilk giren ise ve pazardaki kaynakları kontrol ederek rekabetçi bir avantaj elde ederse, ilk hareket eden avantajına sahiptir. (Grant, Robert M. (2003). Cases in Contemporary strategy analysis.).
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...
Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...
Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi...
Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...
Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...
Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...
Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...
Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...
Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...
Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...
Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara...
Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...
Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...
Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...
Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...
E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...
4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...
COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...
Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde...
Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları