Rekabet Hukukunda Reklam Kısıtlamaları; Hedeflememe ve Negatif Eşleme
Ve her şey o kadar çoktu ki, şaşırmak az gelirdi.
Edip Cansever, Caz Mevsimi
Giriş: Değişim Rüzgarları
Jules Verne, “Yeryüzünde her şeyin ömrü sınırlıdır, ilelebet var olacak bir şey insan elinden çıkamaz” der. Belki de değişim hepimizin hayatında değişmeyen tek kavram. İnsanlık iki büyük dünya savaşına ve sayısız kriz dönemine rağmen son yüzyılda büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. Artık daha hızlı arabalar ve daha çok teknoloji var hayatımızda. Bunun sonucunda daha yoğun bir çalışma tempomuz ve ne yazık ki sevdiklerimize ayıracak daha az zamanımız var. Son yüzyılda büyük bir hızla esen değişim rüzgarları hoyratça hepimizi değişen zamana uymaya zorladı.
Bugün hayatımızın her yerine giren teknoloji hiç kuşkusuz e-ticaret anlamında bambaşka bir dünyanın kapılarını araladı bize. Artık hayatımızın her yerinde internet üzerinden yapılan reklamlarla karşılaşıyoruz. Arama motorları neyi arıyorsanız, neyle ilgileniyorsanız sayısız alternatif bulup, internette dolaşırken karşınıza anında getiriyor. Yani teknoloji bize bir klavye üzerinden dünyaya açılan bir kapı sağlarken, bedelini de reklamlar ile ödetiyor. Dedikleri gibi bedava peynir fare kapanında ve eğer bir ürün bedava ise emin olun asıl ürün sizsiniz.
Her zaman dinamik bir hukuk dalı olan rekabet hukuku özellikle son beş yılda büyük bir dönüşüm içinde. Değişim rüzgarları bu aralar, önceleri bu rüzgarların yelkenlerini dolu dizgin şişirdiği dev teknoloji şirketlerine karşı esiyor, hem de tüm gücüyle ve kasırga şeklinde.
Negatif Eşleme Anlaşmaları ve Rekabetçi Endişeler
Çevrimiçi reklamlar yeni tüketicilere ulaşmanın veya yeni ürünlerinizi tanıtmanın en kolay ve en etkili yolu. Böylelikle arama bazlı çevrimiçi reklamcılık hizmetlerinde kullanıcıların arama motorlarında belirli kelimeleri kullanarak yaptıkları sorgularda ilgili reklamların, arama sonuç sayfasında gösterilmesi hedefleniyor. Başka bir anlatımla kırmızı bir araba arıyorsanız arama sonuç ekranınızda, “organik” (jenerik) sonuçlar ve “sponsorlu” bağlantılar olmak üzere iki tür sonuç göreceksiniz. Sonuç ekranının en üstünde “sponsorlu” sonuçları, bunların altında ise “organik” sonuçlar görülür. Arama motorlarının algoritması internet sayfalarını tarayarak anlık olarak aramanızla ilgili en alakalı sonuçları “organik” sonuçlar altında listeler. Ancak bunların üstünde yer alan “Sponsorlu” sonuçlar ise internet sitelerinin, sorguya karşılık gelen sonuçlar arasında üst sıralara çıkmak için belirli anahtar kelimelere karşılık ödeme yaptıkları, arama bazlı reklamlardır.
Genel olarak kabul edildiği üzere standart bir kullanıcı genelde arama sonuçlarının ilk bir iki sayfasında en üste yer alan internet sayfalarını tıklar ve o sayfaya yönlendirilir. Bu nedenle eğer arama sonuçlarında ilk başlarda yer alamazsanız, tüketicilere kolay kolay erişemezsiniz ve ürünlerinizi onlara ulaştıramazsınız. Birçok teşebbüs için yeni müşterilere ulaşmak ve markalarını tanıtmak için bu “sponsorlu” sonuçlar içinde en üstte yer almak adeta bir mecburiyet. Ancak bu o kadar kolay değil her zaman. Bir arama motoru, bir sorguya yanıt olarak hangi “sponsorlu” yani reklamlı sonuçlara yer vereceğini de reklam verenler tarafından seçilen “anahtar kelimelerle” belirler. Reklam verenler “sponsorlu” olan bağlantılara yapılan her bir tıklama için ücret öderler. Eğer birden fazla reklam veren aynı kelimeyi hedefleyerek, o kelimenin aranması durumunda “sponsorlu” sonuçlar arasında en üstte yer almak isterlerse bunun için açık artırmayı kazanmak zorundalar.
Teşebbüsler özellikle çevrimiçi reklamcılık açısından bin bir emekle oluşturdukları markalarını, jenerik kelimelerini veya kendi markaları ile özdeşleşen sloganları öncelikli olarak “sponsorlu” sonuçlar altında hedefliyorlar ve bunlara yüksek bedelli reklamlar veriyorlar. Zaman zaman çok bilinen bazı markaları hedefleyen rakip şirketler, normalde başka bir markaya yönlenecek tüketicileri kendilerine çekebiliyorlar. Örneğin yeni bir cola’lı içecek ürettiğinizde tüketiciler nezdinde bilinirliğinizi artırmanın bir diğer yolu pazarda yer alan cola’lı içecek üreticilerinin isimlerini kelime olarak hedeflemek. Açık artırma ile bu kelimeler için daha fazla öderseniz, bu kelimeleri tescilli marka olarak kaydettirmiş olan teşebbüslerin de üstünde çevrimiçi arama ekranında yer alabilirsiniz. Dikkatsiz birçok tüketici ilk sırada yer alan sonucu tıklayacağından sizin internet sayfanız başkasının markasının bilinirliğinden yararlanarak önemli bir trafik çekebilir. Tabii ki bu durum fikri ve sınai haklar mevzuatı açısından, ticaret hukukunda yer alan haksız rekabet hükümleri açısından ciddi sakıncalar doğurabilir ve tazminat ödemek zorunda kalabilirsiniz. Dolayısıyla zaman zaman bu konuda anlaşmazlıklar yaşanabiliyor. Özellikle marka olarak tescil edilmemiş bazı kelimeler de reklam vermek için kullanılabiliyor. Bu kelimelere rakiplerin reklam vermesi ve hedeflemesi halinde hukuken gri bir alan oluşuyor. Zira marka ihlali olup olmadığı konusunda kesin karar vermek her zaman mümkün değil. Bazı kelimeleri marka hakkı nedeniyle rakiplerinizin kullanımına kapatmak mümkünken, bazen bu kelimeler genel, herkesin günlük hayatında olan kelimeler olunca rakiplerin bunlara reklam vermesini yasaklamak çok da mümkün değil. Böyle bir durumda marka isimleri dışında bu tarz genel kelimeleri de rakip konumunda olan teşebbüslerin hedeflemesi ve reklam vermesi söz konusu oluyor.
Bazen rakibinizin markasını reklam verdiğiniz kelimelerle hedeflemeseniz de ortak kullandığınız kelimeler nedeniyle “sponsorlu” sonuçlar ekranında yanlış anlaşılmalar olabiliyor. Dolayısıyla rakibinizin markasını oluşturan kelimeler hedeflenmese bile arama motorlarının kullandığı algoritma ve hedeflenen diğer kelimelerin ortak olması nedeniyle “sponsorlu” sonuçlar ekranında rakibinizin altında yer alabiliyorsunuz. İşte negatif eşleme tam da bu konuda kesin bir çözüm sunuyor. Negatif anahtar kelimelerin içine rakibinizin markasını da koyarak bu tarz yanlış anlaşılmaların önüne geçilebiliyorsunuz.
“Negatif anahtar kelime” reklamınızın belirli bir kelime veya kelime öbeği tarafından tetiklenmesini engelleyen bir anahtar kelime türü olarak tanımlanıyor. Böylelikle reklamlarınız, negatif anahtar kelimeyi arayan hiç kimseye gösterilmiyor. Örneğin, kampanyanıza veya reklam grubunuza negatif anahtar kelime olarak "ücretsiz" terimini eklediğinizde, "ücretsiz" terimini içeren hiçbir arama için reklamınızı göstermemesini sağlamış olursunuz. Bir benzetme yapmak gerekirse çevrimiçi reklamlar bir araba ise negatif eşleme yöntemi o arabanın direksiyonu gibi reklamlarınızın kime gösterilmeyeceğini belirleyen bir mekanizma. Rekabet hukuku hassasiyetleri uyarınca rakipler arasında negatif eşleme anlaşmaları konusunda yapılan iletişimler rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşma olarak görülebiliyor. Zira arama yapan tüketiciler negatif eşleme yapılması halinde daha az alternatif görüntüleyebiliyorlar ve daha kısıtlı bir sonuç ekranından tüketiciler tercih yapabiliyorlar.
Rekabet Kurumu’nun Markaya Reklam Vermeme ve Negatif Eşleme Anlaşmalarına Yaklaşımı
Rekabet Kurumu’nun gerek reklam kısıtlama anlaşmalarına gerek bu genel kavramın altında negatif eşleme anlaşmalarına yaklaşımı ilk kez 25.11.2021 tarihli ve 21-57/789-389 sayılı Modanisa Kararı[1] ile ortaya konulmuştur. Yoğun şekilde Google reklamı kullanan Modanisa Sefamerve adlı teşebbüsler arasında akdedilen Sulh Sözleşmesi’ne ilişkin menfi tespit/muafiyet talebi üzerine Rekabet Kurumu bu konudaki ilk kararını verdi. Kararda ilk olarak markaya reklam vermeme yükümlüğü değerlendirilmiştir. Kurum, dar kapsamlı markaya reklam vermeme yükümlülüğünün yani sadece tescilli markanın ismini hedeflememe yükümlülüğünün marka hakkının korunmasının sınırlarını aşmadığı tespitini yapmıştır. Geniş kapsamlı markaya reklam vermeme yükümlülüğünde ise reklam verenlerin, bir diğer reklam verenin markası ile birlikte markayla ilgili olmayan kelimelerin kombinasyonlarına (marka adı ve marka dışı kelimeler) reklam vermemeyi kabul etmeleri nedeniyle, söz konusu kelime kombinasyonlarını içeren tüm aramaların kısıtlanacağı değerlendiriliyor.
Negatif eşleme anlaşmaları da ilk defa anılan Karar’da inceleniyor. Karar, uyarınca rakip teşebbüslerin birbirlerinin marka isimlerini hedeflemese dahi bir teşebbüsün marka ismi aratıldığında negatifleme nedeniyle rakip teşebbüsün görünürlüğünü doğrudan engellediği ifade edilerek bunların rakipler arası müşteri/pazar paylaşımı niteliğinde olarak değerlendiriliyor. Modanisa Kararı aslında bir başlangıçtı. Büyük ses getiren bu Karar, aslında yeni tartışmaların da yolunu açmıştı. Söz konusu negatif eşleme uygulamalarının ilgili pazardaki etkisi, ne kadar arama sonucunun etkilendiği gibi birçok analiz yapılmamış ve negatif eşleşme anlaşmaları açık ve ağır ihlaller kategorisinde sınıflandırılmıştı.
Federal Alman Kartel Ofisi’nin Deutsche Bahn Kararı
Federal Alman Kartel Ofisi’nin (Kartel Ofisi) çok yeni tarihli bir kararı olan Deutsche Bahn kararı[2] hâkim durumdaki teşebbüslerin reklam kısıtlamaları ve e-ticaret pazarındaki etkileri konusunda önemli tespitler içeriyor. 26 Haziran 2023 tarihli kararda Deutsche Bahn’ın demiryolu yolcu taşımacılığı alanındaki dijital mobilite alanındaki çevrimiçi uygulamaları masaya yatırılıyor. Dijital mobilite alanındaki bu uygulamalar genel olarak yolculuk ve sefer planlaması için gerekli dijital çözümlerden oluşuyor ve sefer bilgileri, bağlantı olanakları gibi bazı bilgilerin sağlanmasını içeriyor. Ayrıca Deutsche Bahn bu yolla sadece demir yolu taşımaları, araç kiralama, otobüs ve kiralık bisikletlerle birleştirme şansı sağlıyor. Yani Deutsche Bahn’ın internet sayfasında veya çevrimiçi uygulamasından faydalanarak sadece tren yolu taşımaları için bilet alınmıyor, buna ilaveten bununla birleştirebilecek araç kiralama, otobüs veya bisiklet gibi başkaca hizmetleri de satın alabiliyorsunuz.
Söz konusu kararda öncelikle Deutsche Bahn’ın sahip olduğu pazar gücü inceleniyor. Deutsche Bahn dikey entegre ve oldukça yüksek bir pazar payına sahip bir teşebbüs. Yani hem altyapı operatörü hem taşımacı hem de bilet satışı faaliyetlerini Deutsche Bahn dikey entegre şekilde yürütüyor. Son dönemde dijital mobilite hizmetleri alanına da giren Deutsche Bahn, araç kiralama, araç paylaşımı, otobüs ve bisiklet kiralama gibi hizmetleri müşterilerine sağlıyor. Bu hizmetleri Deutsche Bahn çevrimiçi kanallar üzerinden; bahn.de ve DB navigatör gibi uygulamalar üzerinden pazarlıyor. Ancak Deutsche Bahn farklı tipte mobilite hizmetlerini entegre eden platformlar ile rekabet halinde. Deutsche Bahn tren yolu taşımacılığındaki pazar payları ve sahip olduğu marka bilinirliği nedeniyle önemli bir pazar gücüne sahip ve dolayısıyla hâkim durumda. Öyle ki Deutsche Bahn altyapı operatörü olduğu için Federal Almanya’daki 50 yerel ulaşım birliğinin, rakip tüm demiryolu taşımacılarının bağlantı bilgilerini ve biletlerini kendi platformlarına entegre etme şansına sahip.
Bu bilgiler öyle değerli ki, tüketiciler rakipleri olmasına rağmen, bilet ve rota aramalarının yaklaşık %90’ını bahn.de ve DB navigatör gibi Deutsche Bahn’a ait kanallar üzerinden yapıyorlar. Deutsche Bahn ayrıca bilet satış platformları ile dağıtım anlaşmaları imzalıyor ve bu yolla anılan platformlar DB’nin ulaşım verilerini kendi uygulamalarına entegre ediyorlar.
Kartel Ofisi, Deutsche Bahn’ın «entegre mobilite hizmetler» pazarındaki faaliyetlerinin rekabeti ihlal ettiğini tespit ediyor. Zira Deutsche Bahn, tren yolu taşımacılığı ile ilgili anlık veri paylaşımını (kaza, arıza, gecikme vs.) yapmayı reddediyor. Dolayısıyla rakip platformlar yolcu taşımacılığı için büyük önem taşıyan gecikme, sefer iptali gibi verilere anlık olarak ulaşamıyorlar. Bu durum rakip platformların güvenilirliğini ve işleyişini olumsuz etkileyerek, faaliyetlerini güçleştiriyor.
Söz konusu karardaki ikinci ihlal ise rakip platformlarla imzalanan dağıtım anlaşmalarındaki reklam kısıtlamaları ile ilgili. Kartel Ofisi, bunun dışında Deutsche Bahn tarafından imzalanan sözleşmelerdeki reklam kısıtlamalarının etkisini inceliyor. Buna göre Deutsche Bahn’dan sefer ve arıza verilerini almak için dağıtım anlaşması imzalayan platformlar, bu sözleşmeler kapsamında «DB bahn», ICE veya bahn.de gibi terimlere reklam verilmesi yasaklanıyor. Dolayısıyla tüketicilerin çevrimiçi aramalarında en çok kullanılan tren yolu taşımacılığı için kritik önemdeki bu kelimeleri rakip platformlar hedefleyemiyorlar. Bu onların tüketiciler nezdindeki görünürlüklerini önemli ölçüde düşürüyor. Yani rakiplerin pazardaki etkinliği önemli ölçüde bu reklam kısıtları nedeniyle azalıyor.
Kartel Ofisi anılan kararında ihlal tespiti yanında Deutsche Bahn tarafından imzalanan sözleşmelerdeki reklam kısıtlamalarının kaldırılmasına hükmediyor. Bu açıdan karar reklam yasaklarının etkisini ilgili pazarın koşulları ile birlikte inceliyor. Monopol Komisyon kararla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede demiryolu taşımacılığı alanında yaşanan kalite sorunlarına, ilgili pazardaki rekabet eksikliği üzerinden yaklaşması da oldukça önemli. Hatta Monopol Komisyon bu pazarda ayrıştırma ve ağır regülasyonlar öneriyor. Belki de bu yüzden Kartel Ofisi, adeta pazarın koşullarını baştan aşağı değiştiren çok ayrıntılı bir karara imza atıyor.
- Rekabet Kurulu’nun 25.11.2021 tarihli ve 21-57/789-389 sayılı Modanisa kararı, https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=90d45d88-a8ae-4f40-9ff6-888581a2a0b6 (Erişim Tarihi: 10.11.2023)
- Federal Alman Kartel Ofisinin Deutsche Bahn Kararı, https://www.bundeskartellamt.de/SharedDocs/Meldung/DE/AktuelleMeldungen/2023/18_08_2023_Entscheidung_Deutsche_Bahn_AG.html (Erişim Tarihi: 10.11.2023)
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Rekabet Kurulu (“Kurul”), Sunny Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“Sunny”) hakkında verdiği kararla yeniden satış fiyatının tespitine yönelik kararlar dizisine bir yenisini daha ekledi. Kurul kararda Sunny’nin sağlayıcısı olduğu tüketici elektroniği ve küçük ev aletlerine yönelik yeniden satıcıların satış fiyatlarına müdahale...
Topla-dağıt (hub and spoke) karteli, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”) kapsamında açıkça tanımlanmayan ve düzenlenmeyen bir ihlal türüdür. Topla-dağıt kartelinin unsurları bakımından yabancı rekabet otoritelerinin, özellikle Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar...
Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) son dönemlerde hızlı tüketim malları, işgücü ve emek piyasası, ilaç ve çimento gibi son derece çeşitli sektörleri mercek altına aldığı görülmektedir. Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) Ekim ayında yayınlanan gerekçeli kararları incelendiğinde ise kozmetik sektöründe de yeniden satış...
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...
Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...
Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi...
Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...
Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...
Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...
Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...
Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...
Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...
Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...
Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara...
Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...
Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...
Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...
Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...
E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...
4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...
COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...
Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde...
Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları