Startup Yatırımlarına Rekabet Hukuku Denetimi
Giriş
Türkiye'deki startup ekosistemi son yıllarda önemli bir büyüme göstermektedir. 2023'ün son çeyreğinde 81 girişim, toplamda yaklaşık 60 milyon dolar yatırım aldı. 2022-2023 üçüncü çeyrek dönemleri karşılaştırıldığında ise yatırım sayıları benzer seviyelerde kalsa da yatırım miktarları düşüş gösterdi[1]. Her ne kadar yatırım miktarları yıllar itibariyla değişkenlik gösterecek olsa da startup ekosistemine, özellikle de finansal teknolojiler (fintech), sağlık teknolojileri (healthtech), bulut teknolojileri (cloudtech), mobilite, sürdürülebilir enerji, yapay zekâ, nesnelerin interneti (IoT), oyun sektörü gibi alanlarda yapılan yatırımların süregelmesi beklenmektedir. Startup’lar kuruluş amaçlarını yerine getirmek için büyümeye odaklanırlar. Bunun için girişimlerine değer veren yatırımcılardan finansal kaynak sağlamak, stratejik ortaklıklar kurmak, sektördeki tanınırlıklarını artırmak gibi hedeflerine ulaşabilmek adına yatırım toplamak isterler ve bu süreçler de yatırım ve devralma işlemlerine konu olur. Ancak, hızla tamamlanması beklenen bu süreçler bazen rekabet otoritelerinin denetimine ve iznine tabi olabilir. Bu durum ise startup ekosistemindeki yatırım süreçlerinin rekabet hukuku bakımından da ele alınmasını gerektirir.
Startup Yatırımlarının Yoğunlaşma Rejimi Açısından Ele Alınması
Teknoloji Teşebbüslerine Özgü Ciro Eşiği
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”) mal ve hizmet piyasalarındaki rekabetin korunmasını sağlamayı amaçlar. Piyasalarda gerçekleşen birleşme ve devralma işlemleri de (yoğunlaşmalar) 4054 sayılı Kanun’un amacı gereği denetim gerektirir. İzne tabi yoğunlaşmalar 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ (“2010/4 sayılı Tebliğ”) ile düzenlenir. Ancak gerek uygulamada fark edilen eksiklikler gerekse güncel yaklaşımlar dikkate alınarak bazı konular bakımından ilgili tebliğ ve kılavuzların güncellenmesi gerekliliği doğmuştur[2]. Bu amaçla 2010/4 sayılı Tebliğ’de geçen birleşme ve devralma işlemleri bakımından bildirime esas ciro eşikleri güncellenmiş[3], bunun yanı sıra “teknoloji teşebbüsleri”[4] tanımının eklenmesiyle söz konusu teşebbüslerin devre konu taraf olduğu yoğunlaşma işlemleri bakımından bildirim yükümlülüğü getirilmiştir.
Getirilen yeni düzenleme ile özellikle pazarda önemli pazar gücüne sahip olan teşebbüslerin, teknoloji teşebbüslerinin devralmalarına yönelik işlemlerin rekabet denetiminden kaçmaması hedeflenir. Zira startup ekosisteminin de gelişmesiyle birlikte, piyasada pazar gücü bulunan teşebbüslerin genellikle yenilikçi bir projenin erken aşamasında potansiyel bir rakibi olan bir startup’ı/teknoloji şirketini devralarak ürün ve hizmet hacmini, kalitesini yükseltebileceği gibi potansiyel rakibini devralmak suretiyle potansiyel inovasyonu sonlandırması veya daha sonraya ertelemesi de (öldürücü devralmalar) ihtimal dahilindedir. Böylece, Türkiye pazarında etki doğuran devralma işlemlerinde teknoloji teşebbüslerine özgü ilave bildirim yükümlülüğü Mayıs 2022’den itibaren hayata geçmiştir.
Startup şirketlerinin faaliyet konuları dikkate alındığında pek çoğunun 2010/4 sayılı Tebliğ’de yer alan teknoloji teşebbüsü tanımından ayrışamayacağını belirtmek mümkündür. Böylece, startup’ların konu olduğu yatırım ve devralma işlemlerinde 2010/4 sayılı Tebliğ ile getirilen düzenlemenin etkileri her bir işlem özelinde incelenmelidir.
Kontrolde Değişiklik Yaratan Startup Yatırımları
2010/4 sayılı Tebliğ’in 5. maddesi uyarınca, kontrolde kalıcı değişiklik meydana getirecek şekilde; (i) iki veya daha fazla teşebbüsün birleşmesi ya da (ii) bir veya daha fazla teşebbüsün tamamının ya da bir kısmının doğrudan veya dolaylı kontrolünün, hisse ya da mal varlığının satın alınmasıyla, sözleşmeyle veya diğer bir yolla bir ya da daha fazla teşebbüs veya hâlihazırda en az bir teşebbüsü kontrol eden bir ya da daha fazla kişi tarafından devralınması 4054 sayılı Kanun’un 7’nci maddesi kapsamında birleşme veya devralma işlemi sayılır. Böylece, bir yoğunlaşma işleminin 4054 sayılı Kanun kapsamında bir denetime tabi olup olmadığının tespitinde işlemin, hedef şirketin kontrolünde kalıcı bir değişiklik yaratması gerekir ve ardından 2010/4 sayılı Tebliğ’de yer verilen ciro eşiklerinin aşılması aranır.
Kontrolde kalıcı değişiklik yaratılması startup yatırımlarının yoğunlaşma rejimine tabi olup olmayacağının değerlendirmesinde kritik öneme sahiptir. Zira startup ekosistemine yatırım yapan birçok farklı oyuncu bulunur ve bunlardan kimileri yatırım yapacakları hedef şirketin stratejik kararlarında etkin rol oynamak isterken kimileri ise şirket yönetimine dair herhangi bir sorumluluk üstlenmeyi arzu etmeyebilir. Startup yatırımcıları; genellikle kendi işlerinde başarılı olmuş girişimciler, bireysel yatırımcılar (melek yatırımcılar) olabileceği gibi büyük yatırım fonları olan risk sermayesi şirketleri (Venture Capital), kurumsal yatırımcılar, bankalar ve finansal kurumlar da olabilir. Söz konusu yatırımcıların nitelikleri ve finansal büyüklükleri de girişim şirketlerine yapılan yatırım miktarını değiştirmektedir. Kimi bireysel yatırımcılar küçük miktarlarda yatırım yapıp, stratejik tavsiyeleri ve deneyimleriyle girişimlere değer katmak isterlerken yüksek finansal güce sahip yatırım fonlarının yüksek miktarlı sermaye ile startup'ları destekledikleri görülür. Ancak yukarıda yer verildiği üzere, startup yatırımlarının yoğunlaşma rejiminin alanına girdiği konu hedef şirketin kontrolünde kalıcı bir değişiklik yaratıp yaratmadığıdır.
Bireysel veya kurumsal yatırımcıların startuplara yaptıkları yatırımların genellikle bir sermaye yatırımı karşılığında pay edinimi yoluyla gerçekleştiği görülmektedir. Startup yatırımlarında kontrol, pay devri veya sözleşme aracılığıyla devralınabilir. Burada özellikle dikkate alınması gereken husus; yatırımcının, yatırım yaptığı hedef şirketteki paysahipliği oranından bağımsız olarak, bir ortaklar sözleşmesi, yatırımcı hakları sözleşmesi veya şirket esas sözleşmesinde belirlenen koşullar çerçevesinde hedef şirketin kontrolünü (tek başına veya birlikte kontrol) ele geçirip geçirmediğidir. Eğer bir yatırımcı, yatırımı karşılığında hedef şirketin stratejik ticari davranışlarını belirleyebilir hale gelirse veya hedef şirketin stratejik kararlarını veto etme hakkına sahipse veya kendisinin onayı olmadan şirket yönetimi stratejik bir karar alamıyor ise burada kontrol değişikliğinden bahsetmek mümkündür.
Rekabet Kurumu’nun yayımladığı Birleşme ve Devralma Sayılan Haller ve Kontrol Kavramı Hakkında Kılavuz’da (“Kılavuz”) belirtildiği üzere, veto haklarının belirleyici bir etki uygulama imkânı sunabilmesi için şirketin işletme politikasıyla ilgili stratejik kararları içermesi gerekir[5]. Kılavuz’a göre, bütçeyle ilgili hakların belirlenmesi (şirketin faaliyetlerinin, özellikle yapacağı yatırımların kesin çerçevesinin çizilmesi, bütçenin onaylanması), şirketin amaçlarına ulaşmak üzere işletme planının öngörülmesi, önemli yatırımlar ya da üst yönetimin atanması (Yönetim Kurulu üyeleri gibi üst yönetimin yapısını birlikte belirleme yetkisi), görevine son verilmesi gibi kararlar kontrol hakkı veren haklardandır. Ayrıca, şirketin faaliyet gösterdiği pazar(lar) bakımından da önemli olabilecek veto hakları örneğin; teknolojinin, ürün farklılaştırması ve yenilik düzeyinin yüksek olduğu pazarlar bakımından alınacak stratejik kararlar da yine kontrol yaratan haklar arasında değerlendirilebilir.
Böylece startup yatırımcılarının yatırım yapmayı tercih ettikleri girişim şirketlerinin kontrolünde değişiklik yaratmaları söz konusu olduğunda bu konunun 2010/4 sayılı Tebliğ çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Yatırımcıya atfedilebilir cironun belirlenen eşikleri geçmesi halinde ise söz konusu yatırım işleminin Rekabet Kurumu’na bildirilmesi gerekir. Aksi halde, izne tabi olan bir devralma işleminin Kurul’a bildirilmemesi durumunda 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca, teşebbüslerin karardan bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayri safi gelirlerinin binde biri oranında idari para cezası uygulanır. Söz konusu idarî para cezası devralma işlemlerinde ise sadece devralana verilir.
Sonuç
Startup yatırımlarında rekabet hukuku denetimi, pazarda sağlıklı rekabetin korunması ve teşvik edilmesi amacıyla önemli bir rol oynar. Startup devralmalarının, startup’lara yapılan yatırım işlemlerinin yoğunlaşma rejimine tabi olabileceği dikkate alınmalı, hedef şirketin kontrolünde değişiklik yaratılıp yaratılmadığı titizlikle tespit edilmeli ve teknoloji şirketlerine özgü getirilen ciro eşiklerinin aşılıp aşılmadığı her bir işlem özelinde analiz edilmelidir. Startup yatırımlarının rekabet hukuku denetimi, hızlı bir şekilde sermaye yatırımına ihtiyaç duyan girişim şirketleri için beklenenden uzun bir süreç yönetimini gerektirebilir. Ancak yatırımların rekabet hukuku açısından incelenmesi, işlemin yasal dayanağını oluşturarak taraflara hukuki güvence sağlar. Bu da startup yatırımlarının şeffaf ve rekabet kurallarına uygun bir şekilde gerçekleşmesine imkan vererek hem yatırımcılar hem de girişimciler açısından güvenilir bir hukuki temel oluşturur.
- 2023 - Üçüncü Çeyrek Türkiye Startup Ekosistemi Yatırım Raporu
- Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ ve Birleşme ve Devralmaların Değerlendirilmesi Hakkında Kılavuzlara İlişkin Değişiklikler (4.3.2022)
- 04.03.2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de (Tebliğ No: 2010/4) Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (No: 2022/2).
- Dijital platformlar, yazılım ve oyun yazılımı, finansal teknolojiler, biyoteknoloji, farmakoloji, tarım kimyasalları ve sağlık teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren teşebbüsleri veya bunlara ilişkin varlıkları ifade eder.
- Birleşme ve Devralma Sayılan Haller ve Kontrol Kavramı Hakkında Kılavuz, s. 11, para. 52.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Topla-dağıt (hub and spoke) karteli, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“4054 sayılı Kanun”) kapsamında açıkça tanımlanmayan ve düzenlenmeyen bir ihlal türüdür. Topla-dağıt kartelinin unsurları bakımından yabancı rekabet otoritelerinin, özellikle Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasalar...
Rekabet Kurulu (“Kurul”), Sunny Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“Sunny”) hakkında verdiği kararla yeniden satış fiyatının tespitine yönelik kararlar dizisine bir yenisini daha ekledi. Kurul kararda Sunny’nin sağlayıcısı olduğu tüketici elektroniği ve küçük ev aletlerine yönelik yeniden satıcıların satış fiyatlarına müdahale...
Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) son dönemlerde hızlı tüketim malları, işgücü ve emek piyasası, ilaç ve çimento gibi son derece çeşitli sektörleri mercek altına aldığı görülmektedir. Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) Ekim ayında yayınlanan gerekçeli kararları incelendiğinde ise kozmetik sektöründe de yeniden satış...
Jules Verne, “Yeryüzünde her şeyin ömrü sınırlıdır, ilelebet var olacak bir şey insan elinden çıkamaz” der. Belki de değişim hepimizin hayatında değişmeyen tek kavram. İnsanlık iki büyük dünya savaşına ve sayısız kriz dönemine rağmen son yüzyılda büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. Artık daha hızlı arabalar ve...
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (“FIFA”) 16 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında, FIFA Konseyi tarafından FIFA Futbol Menajerliği Talimatı (“Talimat”) onaylanmıştır. Bu Talimat’ta futbol menajerlerinin hak kazandıkları ücrete üst sınır getirilmesi, lisans koşullarına sınav zorunluluğunun...
Yeniden satış fiyatının belirlenmesi ihlali, son zamanlarda revize edilen AB Dikey Grup Muafiyet Yönetmeliği (VBER) kapsamında hala açık ve ağır (hardcore) bir kısıtlama olarak kabul edilmekte olup, bu da söz konusu ihlal türünün diğer bazı dikey anlaşma türlerinin aksine TFEU (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma)...
Rekabet hukukunda, özellikle birleşme ve devralma işlemleri bakımından teşebbüs kavramının doğru şekilde belirlenmesi son derece önemlidir. Ekonomik bütünlük kavramı, teşebbüslerin hangi ekonomik birimleri kapsadığını ortaya koyma amacı taşır. Ekonomik bütünlük ve aile bağları arasındaki ilişki ise özellikle...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde incelemenin engellenmesi nedeniyle sıklıkla idari para cezası verdiği, yerinde incelemelere ilişkin hem Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) hem de teşebbüslerin hukuki ve teknik tedbirler aldığı bugünlerde çarpıcı bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi...
Bilişim teknolojilerinin günümüzde hızla gelişmesi ve internet kullanımının giderek artması sonucu ürün ve hizmetlerin tanıtımı ve tüketiciyle buluşmasında çevrimiçi reklamcılık önemli bir kaynak haline gelmiştir. Kullanıcı geçmişi, beğenileri gibi kullanıcıların internet üzerinde bıraktığı dijital ayak izleri aracılığıyla...
Seçici dağıtım sistemleri, sağlayıcıların anlaşma konusu malları veya hizmetleri sadece belirlenmiş kriterlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu dağıtıcıların da söz konusu malları veya hizmetleri yetkilendirilmemiş dağıtıcılara satmamayı...
Hiç şüphesiz COVID 19 pandemisinden beri Rekabet Kurumu’nun en yoğun çalıştığı sektörlerin başında hızlı tüketim malları geliyor. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden biri perakendeciler hakkında başlayan soruşturmaların habercisi olan Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği (“HTM”) konusunda başlayan...
Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM” veya “Mahkeme”) 2020/67 E. 2022/139 K. sayılı 09.11.2022 tarihli kararında (“Karar”) ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7246 sayılı Kanun”) bazı maddelerinin iptal edilmesi talep edilmiştir. Bu maddeler, 4054 sayılı...
Türk rekabet hukukunda, belirli birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması zorunludur. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) 7. maddesi uyarınca Kurul, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerini belirleme...
Rekabet Kurulu (Kurul) geçtiğimiz yıllarda banka ve finansal kuruluşlar hakkında yürüttüğü bir önaraştırma kapsamında, kendilerinden talep edilen bilgileri zamanında veya hiç sağlamadıkları gerekçesiyle bazı bankalar hakkında idari para cezası uygulanmasına karar vermişti. Kurul tarafından idari para cezasına...
Dünyaca ünlü bir ticaret şirketi olan Amazon, dünyanın en büyük çevrimiçi alışveriş platformunu işletir. Amazon, arka planda ticari kararları çoğunlukla ilgili pazar verilerinden beslenen otomatik sistemler tarafından yönlendirilen veri odaklı bir şirkettir. Bununla birlikte, Amazon’un bir platform olarak ikili bir rolü...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) yerinde inceleme yetkisi, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 sayılı Kanun”) ihlal edilip edilmediğinin ortaya çıkarılmasında kullanılan en önemli araçların başında gelir. Bu yetkinin etkin bir şekilde kullanılması, incelemelerden verimli sonuçlar elde edilebilmesi...
Harese, ilginç bir Arapça kelime. Develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır. Deve dikeni büyük bir hırsla yer. Öyle ki yedikçe ağzı kanar, ama yemeyi bırakmaz. Dikenin tadına, kendi kanının tuzlu tadı karışır. Bu karışık tat onu adeta çılgına çevirir. Kanadıkça yer. Sonunda kan kaybından...
Türkiye’nin önde gelen televizyon içerik sağlayıcısı Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (“Digiturk”), sıklıkla Rekabet Kurumuna (“Kurum”) yapılan şikayetlere konu olur ve incelendiğinde Rekabet Kurulunun (“Kurul”) neredeyse her yıl Digiturk hakkında karar aldığı görülür. Söz konusu kararlara...
Fransız Rekabet Otoritesi (Autorité de la Concurrence), çevrimiçi reklamcılık sektörüne ilişkin olarak Criteo SA’nın (“Criteo”) şikayeti üzerine başlatılan rekabet hukuku incelemesi çerçevesinde, Fransa pazarındaki rekabetçi endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla Meta Platforms Inc., Meta Platforms Ireland Ltd...
Yerinde İncelemelerde Dijital Verilerin İncelenmesine İlişkin Kılavuz (“Kılavuz”) ile Rekabet Kurulu’na (“Kurul”) tanınan teşebbüse ait dijital ortamlarda inceleme yetkisinin kapsamı genişletilirken, günümüzde teşebbüs çalışanları tarafından dijital verilerin silinmesi gerekçesiyle teşebbüse...
Türk rekabet hukuku bakımından görece yeni bir ihlal türü olan hub and spoke karteli, bir pazarda yatay düzeydeki faaliyetleri ile tedarikçi veya perakendeci seviyesinde rakip olan iki bağımsız teşebbüsün, üretim veya dağıtım zincirinin farklı bir seviyesinde faaliyet gösteren bir başka teşebbüs aracılığıyla...
Uzlaşma mekanizması, Türk rekabet hukuku uygulamasına henüz yeni girmiştir. İlgili mekanizma 16.06.2020 tarihinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişiklikle yürürlüğe konmuş olup, yalnızca iki yıldan az bir süredir uygulamadadır...
E-pazaryeri platformları, ekonomiden aldıkları pay ve büyüme hızlarındaki artış nedeniyle dünya üzerindeki birçok rekabet otoritesinin olduğu gibi Rekabet Kurumu’nun (“Kurum”) da merceği altındadır. Kurum’un e-pazaryeri platformları hakkındaki inceleme sürecinin ilk adımı...
4 Mart 2022 tarihli ve 31768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”) ile Rekabet Kurulu’ndan (“Kurul”) izin alınması gereken işlemlere ilişkin...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“BSH”) tarafından yetkili bayilerinin çevrimiçi pazaryerleri üzerinden satış yapmasının yasaklanması uygulamasına menfi tespit veya muafiyet tanınması talebini değerlendirdiği gerekçeli kararı yayınlandı...
Bir Mezopotamya efsanesi olan Şahmaran’ın Tarsus’ta geçtiği varsayılır. Efsaneye göre yılanların şahı, ölümsüz ve bilge “Şahmaran”dır. Şahmaran, yılanları ile birlikte mağarasında yaşayan güzel bir kadın olarak anlatılır. Yerin yedi kat altında yaşar, gövdesi yılan, başı...
COVID-19 salgını sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile üretici ve toptancı seviyesindeki tedarikçi teşebbüslerin fiyatlama davranışlarındaki rekabetçi endişeler nedeniyle Rekabet Kurumu...
Rekabet Kurulu’nun (“Kurul”) son dönemde yayınlanan kararlarına bakıldığında, yerinde incelemenin engellenmesi veya zorlaştırılmasına ilişkin verilen kararların sayısında geçmişe kıyasla önemli bir artış olduğu gözlemlenir. Bu durum, Kurul kararlarına da yansıdığı üzere...
Avrupa Komisyonu, 2019 yılından bu yana Credit Suisse, UBS, Barclays, RBS ve HSBC’nin döviz spot ticaret (spot trading - Forex) piyasasındaki danışıklı davranışlarını soruşturuyordu. Komisyon, 02.12.2021 tarihli son basın açıklaması ile soruşturmanın sonuçlandığını duyurdu...
Son yıllarda rekabet hukuku alanındaki değişim tam anlamıyla baş döndürücü. Özellikle dijitalleşme rekabet hukuku kurallarının adeta yeniden yazılmasını gerektiriyor. Rekabet hukuku e-ticaret ve dijital platformlar konusundaki tüm arayışların merkezinde...
Rekabet Hukukunda İhtiyati Tedbir: Türk Rekabet Kurulu’nun Perakendeciler, WhatsApp ve Trendyol Kararları