Kayıtlı Sermaye Sisteminde Payın Doğum Anı
Giriş
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (“SPKn”), kayıtlı sermaye sisteminde yeni çıkarılan paylara ilişkin 2499 sayılı mülga Sermaye Piyasası Kanunu’nda (“eSPKn”) yer alan bazı düzenlemeleri kapsamı dışında bırakması, kayıtlı sermaye sistemini benimseyen SPKn’a tabi anonim şirketlerce çıkarılan payların ne zaman varlık kazanacağı sorusunu gündeme getirdi. Öte yandan SPKn döneminde yürürlüğe giren bazı ikincil düzenlemelerin payların doğum anına ilişkin eSPKn hükümleri ile paralellik göstermeleri, kayıtlı sermaye sistemini benimseyen halka açık anonim şirketlerde yeni çıkarılan payların doğum anının tespiti bakımından karışıklık yaratır.
Bu makale kapsamında SPKn ile eSPKn hükümleri arasındaki farklılıklar ve bu husustaki ikincil düzenleme hükümleri ele alınacaktır.
Türk Ticaret Kanunu Bakımından Kayıtlı Sermaye Sistemi
6762 sayılı mülga Ticaret Kanunu’ndan (“eTTK”) farklı olarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 456. ve 460. maddeleri çerçevesinde kayıtlı sermaye sisteminin SPKn’a tabi olmayan anonim şirketler tarafından da benimsenebileceği kabul edildi. İlgili 456. madde uyarınca kayıtlı sermaye sistemindeki anonim şirketlerce sermaye artırımına ilişkin alınacak yönetim kurulu kararının, karar tarihinden itibaren üç ay içerisinde tescil edilmesi gereklidir. Tescilin bu süre içerisinde gerçekleştirilmemesi halinde ise artırıma ilişkin yönetim kurulu kararı geçersiz olacaktır.
İlaveten TTK’nın 486. maddesi kapsamında eTTK’nın 395. ve 412. maddeleri ile paralel olarak sermaye artırımının tescilinden önce çıkarılan pay senetlerinin geçersiz olduğu belirtildi. Dolayısıyla TTK kapsamında esas sermaye sistemindeki şirketler gibi kayıtlı sermaye sistemindeki şirketler için de sermaye artırımının tescil ile gerçekleşeceği ve payların tescil ile varlık kazanacağı açıkça kabul edildi.
Sermaye Piyasası Kanunu Bakımından Düzenleme
Yukarıda anıldığı üzere eTTK hükümleri halka açık olmayan anonim şirketler bakımından kayıtlı sermaye sistemine ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer vermemiş, kayıtlı sermaye sisteminin esasları eSPKn kapsamında düzenlenmiştir. eSPKn’nın 7. maddesi çerçevesinde ise kayıtlı sermaye sistemini benimseyen anonim şirketlerde pay senetlerinin satış esnasında alıcıya teslim edilmesiyle pay sahipliği haklarının kazanılacağı ve bu halde eTTK’nın tescilden önce çıkarılan pay senetlerinin geçersiz olacağına ilişkin 395. ve 412. maddelerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. Dolayısıyla eSPKn kapsamında kayıtlı sermaye sistemindeki halka açık anonim şirketlerde payın tescil ile doğmasını öngören eTTK hükümleri dışlanmış ve payların tescilden önce gerçekleşecek satış ile doğmuş sayılacağı ve satın alanlara pay sahipliğine ilişkin hakları sağlayacağı açıkça hükme bağlanmıştır[1].
TTK kapsamında ise kayıtlı sermaye sistemine ilişkin belirli düzenlemeler yer almakla birlikte, ilgili 456. madde halka açık anonim şirketler bakımından SPKn hükümlerini saklı tutmuştur. TTK tarafından kapsam dışı tutulan bu şirketlerin kayıtlı sermayelerine ilişkin esaslar ise SPKn’nın 18. maddesi tahtında düzenlenmiştir. Ancak kayıtlı sermaye sisteminde yeni çıkarılan payların tescilden önce, payların satışının tamamlanması ile oluşacağına ve bu paylardan doğan pay sahipliği haklarının bu yolla kazanılacağın ilişkin eSPKn’nın 7. maddesinin muadili bir hüküm SPKn kapsamına alınmamıştır. Yine eSPKn’dan farklı olarak yeni kanunda, payın tescilinden önce çıkarılan pay senetlerinin hükümsüz olacağına ilişkin TTK maddelerinin halka açık anonim şirketlere uygulanmayacağını öngören herhangi bir ifade de yer almaz.
eSPKn kapsamında yönetim kurulu kararıyla artırılan çıkarılmış sermayenin son halinin esas sözleşme metnine yansıtılmasının ve tadil edilen esas sözleşme metninin tescil edilmesinin gerekmemesinden yola çıkılarak, eSPKn döneminde halka açık şirketlerin yönetim kurulu kararı ile çıkarılan paylarının satılıp pay bedellerinin ödenmesi ile sermayenin her satış işleminden sonra satılan paylar oranında kısmi olarak artacağı kabul edilmiştir[2].
SPKn ile getirilen düzenlemede, TTK hükümleri ile uyumluluğun gözetilmesi[3], çıkarılan sermayenin esas sözleşmeye yansıtılarak tescil edilmesi, payın tescil ile doğacağını öngören TTK hükümlerinin dışlanmamış olması ve eSPKn’nin 7. maddesinin muadili bir hükme yer verilmemesi dikkate alınarak, TTK ve SPKn döneminde halka açık anonim şirketler tarafından çıkarılacak payların da tescil ile doğacakları ileri sürülür[4]. Yine bu görüş kapsamında TTK’nın 456. maddesinde halka açık anonim şirketlere ilişkin düzenlemelerin saklı tutulmasına ve SPKn’nın 18. maddesi çerçevesinde kayıtlı sermaye sisteminde TTK’nın esas sermayenin artırılmasına ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağına ilişkin düzenlemelerin yalnızca yeni payların çıkarılma yöntemine ilişkin olduğu ve eSPKn’nın 7. maddesi gibi payın doğum anı bakımından genel kanun olarak uygulama alanı bulacak TTK hükümlerine bir istisna getirmediği kabul edilir[5].
Öte yandan SPKn’nın tanımlara ilişkin 3. maddesi çıkarılmış sermayeyi eSPKn’nın ilgili maddesine paralel olarak kayıtlı sermayeli anonim ortaklıkların satışı yapılmış paylarını temsil eden sermayeleri şeklinde tanımlamış ve çıkarılmış sermayeyi temsil eden payların oluşumu bakımından tescile değil satış işlemine atıf yapmıştır.
İkincil Düzenlemeler
VII-128.1 sayılı Pay Tebliği’nin[6] (“Pay Tebliği”) 31. maddesi SPKn’nın 12. maddesi ile paralel olarak, kaydileştirilen paylar saklı kalmak üzere, kayıtlı sermaye sistemindeki şirketlerin bedelli sermaye artırımlarında pay senetlerinin satış anında alıcıya teslim edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere eSPKn’nın 7. maddesinden farklı olarak SPKn kapsamında sermaye artırımının tescilinden önce çıkarılan pay senetlerinin hükümsüz olduğuna dair TTK hükmü açıkça dışlanmadığı halde Pay Tebliği’nin ilgili maddesi tescilden önce geçerli şekilde pay senedi çıkarılabileceği ve satış anında alıcıya teslim edilmesinin zorunlu olduğu şeklinde düzenlenmiştir.
Kaydileştirilen paylar bakımından ise II-13.1 sayılı Kaydileştirilen Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ[7] (“Kaydileştirilen Sermaye Piyasası Araçları Tebliği”) kapsamında, kayıtlı sermaye sistemindeki anonim şirketlerce çıkarılan payların satış sonrasında pay sahipleri ve yatırımcıların hesaplarına geçirilmesi için payların tescil edilmesi aranmamaktadır. Öte yandan Kaydileştirilen Sermaye Piyasası Araçları Tebliği’nin 16. maddesinde yeni çıkarılan payların tescilinden önce yatırımcı hesabına yapılan kayıtların esas sermaye sistemindeki anonim şirketler bakımından “geçici nitelikte” olduğu ve kayıtların artırımın tescili ile kesinlik kazanacağı belirtilmiştir. Bu maddenin kayıtlı sermaye sistemindeki halka açık anonim şirketler bakımından tescil öncesi yapılan kayıtların kesin nitelikte olduğu şeklinde yorumlanıp yorumlanamayacağı hususunda bir açıklık olmayıp öğretide bu düzenlemenin eSPKn’nın 7. maddesinin etkisinde kalınarak sehven kayıtlı sermaye sistemini kapsamayacak şekilde kaleme alındığı ileri sürülmüştür[8].
Sonuç
eTTK’dan farklı olarak TTK kapsamında kayıtlı sermaye sistemine ilişkin düzenlemelere yer verilmesi, SPKn kapsamında açıkça düzenlenmeyen hallerde genel düzenleme olarak TTK’nın payların doğuş anı da dâhil olmak üzere kayıtlı sermayeye ilişkin hükümlerinin kayıtlı sermaye sistemindeki halka açık şirketler bakımından ne ölçüde uygulama alanı bulacağı tartışma konusu olmuştur. Bu bağlamda kayıtlı sermaye sistemini benimseyen halka açık anonim şirketler tarafından çıkarılan payların satış anında mı yoksa çıkarılmış sermayeyi gösteren revize esas sözleşmenin tescili ile mi varlık kazanacağı hususunda SPKn ve ikincil düzenlemeler farklı şekilde yorumlanmaya açıktır.
[1] Manavgat, Çağlar: Kayıtlı Sermaye Sistemindeki Halka Açık Anonim Ortaklıklarda Payın Doğumu ve Satış Sürecine Etkileri, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, Eylül 2015 - Cilt XXXI - Sayı 3, s. 7.
[2] Manavgat, s. 10.
[3] Türkiye Büyük Millet Meclisi Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/638) (www.tbmm.gov.tr).
[4] Moroğlu, Erdoğan: Anonim Ortaklıklarda Sermaye Artırımı, 3. Bası, İstanbul 2015, s. 365; Kırca, İsmail/ Şehirali Çelik, Feyzan Hayal/ Manavgat, Çağlar: Anonim Şirketler Hukuku, Cilt 1, Ankara 2013, s. 321; Manavgat, s. 11 vd.
[5] Manavgat, s. 11.
[6] RG 22.06.2013 / 28685.
[7] RG 07.08.2014 / 29081.
[8] Manavgat, s. 15.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Okumakta olduğunuz bu makale, Erdem & Erdem Exlibris ile çok daha sürdürülebilir bir platforma kavuşmuşken Avrupa Birliği’nin menkul kıymetler piyasaları düzenleyicisi olan Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi de (“ESMA”) sürdürülebilirliğe katkıda bulunan bir çalışma yayımladı. 2023-2028 stratejisi...
Halka açık olmayan anonim şirketlerin borsanın girişim sermayesi pazarında (“GSP”) işlem görmek üzere sermaye artırımı yoluyla ihraç edilecek paylarının halka arz edilmeksizin nitelikli yatırımcılara satışı Payları Girişim Sermayesi Pazarı’nda İşlem Görecek Ortaklıklara İlişkin Esaslar Tebliği (II-16.3) (“Tebliğ”) ile...
1987 yılında Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından “Ortak Geleceğimiz” (Our Common Future) başlıklı bir rapor yayımlandı. Raporda küresel çevre problemlerinin sebeplerine dikkat çekilirken sürdürülebilirlik kavramı “bugünün ihtiyaçlarının, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını...
İsviçre Finansal Piyasalar Denetleme Kurumu (“FINMA”), 19 Mart 2023 tarihli kararı ile Credit Suisse’in UBS Group AG (“UBS”) ile birleşmesini onaylarken aynı zamanda Credit Suisse’in ihraç ettiği, toplam değeri yaklaşık 17 milyar İsviçre Frangı’nı bulan ve AT1 olarak anılan ilave ana sermaye tahvillerinin kayıtlardan...
Uzun zamandır beklenen Sermaye Piyasası Kurulu’nun (“Kurul”) III – 35/A.2 seri numaralı Kitle Fonlaması Tebliği (“Tebliğ”), 27 Ekim 2021 tarihli ve 31641 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi...
Günümüzün önemli yapılandırılmış finansman ürünlerinden biri olan ipotek teminatlı menkul kıymetler, temelini 18.yüzyıl Prusya’sının Pfandbrief’inden alır. Yedi Yıl Savaşı’nın ardından Kral II. Friedrich, mali gücü savaşlar sonucunda yıpranmış toprak sahibi soyluların malvarlıklarındaki likiditeyi artırmak amacı ile...