Halka Açık Ortaklıklarda Çıkarma Ve Satma Hakları
Giriş
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu[1] (“SPKn”) ilk defa halka açık şirketlerde çıkarma, satma ve ayrılma hakkını düzenler[2]. Pay sahipliği, pay sahibinin iradi olarak payını üçüncü bir kişiye devrederek sona erebilecek iken, belirli durumlarda ortaklık ilişkisinin başka yöntemlere başvurularak sona erdirilmesi gerekebilir. Özellikle payların önemli çoğunluğunu elinde bulunduran pay sahibi bakımından diğer pay sahiplerinin, kontrol yetkisi bulunmayan ve etki edemediği kararların sonuçlarına katılmak istemeyen pay sahibi bakımından ise kendisinin, müstakbel bir alıcı bulunmasa bile, şirket ile ortaklık ilişkisini sonlandırması gerekli olabilir. Bu nedenle, SPKn’da tanınan bu haklar önem arz eder.
Payları halka arz edilmiş olan veya halka arz edilmiş sayılan anonim ortaklıklarda ortaklıktan çıkarma ve satma hakları, SPKn m. 27’de düzenlenir. Ancak gerek hangi hallerde bu hakkın doğduğu, gerekse bu maddenin uygulaması Sermaye Piyasası Kurulu’nun (“SPK”) düzenlemelerine bırakılmıştır. Bu kapsamda çıkartılan II-27.1 sayılı Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Hakları Tebliği[3] (“Mülga Tebliğ”) 1 Temmuz 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak bu tebliğ, 12 Kasım 2014 tarih ve 29173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren II-27.2 sayılı Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Hakları Tebliği (“Tebliğ”) ile yürürlükten kaldırılır. Bu ayki Hukuk Postası yazısı karşılaştırmalı olarak Mülga Tebliğ ve Tebliğ hükümleri uyarınca çıkarma ve satma haklarını inceler.
Kanun Düzenlemesi
SPKn m. 27 uyarınca, bir pay sahibinin, SPK’nın belirleyeceği bir oranda paya sahip olması halinde, azınlıkta kalan pay sahiplerini çıkarma hakkı doğar. Maddenin ifadesinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda[4] (“TTK”) tanımlanan azınlığın değil, SPK’nın belirlediği oranda veya daha fazla payı haiz pay sahipleri bakımından azınlıkta kalan pay sahiplerini çıkarma hakkı düzenleneceği anlaşılmaktadır.
Çıkarma hakkı bulunan pay sahipleri, SPK’nın belirlediği sürede, halka açık ortaklıktan, azınlıkta kalan pay sahiplerinin paylarının iptal edilmesini ve bu payları temsil eden yeni payların çıkarılarak kendilerine satılmasını talep edebilir[5].
Payın bedeli hakkında SPKn m. 27, m. 24’e atıf yapar. Bu hükümde düzenlenen fiyat aşağıda Tebliğ hükümleri kapsamında ele alınır.
SPKn m. 27 ayrıca çıkarma hakkının doğduğu hallerde, azınlıkta kalan pay sahibinin de çıkma hakkının olacağını düzenler. Buna göre azınlıkta kalan pay sahipleri, SPK’nın belirlediği süre içerisinde, çıkarma hakkı doğan pay sahiplerinden paylarını adil bir bedel karşılığında almasını talep edebilir.
Belirli oranda payı elinde bulunduran pay sahibinin çıkarma hakkı ile azınlıkta kalan pay sahibinin satma hakkı birlikte düzenlenmiştir.
Madde, TTK’nın şirketler topluluğu hükümleri arasında yer alan ve hâkim ortağın satın alma hakkını düzenleyen m. 208’in halka açık ortaklıklara uygulanmayacağını düzenler. Söz konusu madde, hâkim şirketin bağlı şirkette sıkıntı yaratan azlığı çıkarma hakkına ilişkindir. SPK’nın gerekçesinde, bu düzenlemelerin benzer olduğu, SPKn’da özel düzenleme yapıldığı için bu hükme istisna getirildiği belirtilmiştir.
SPKn m. 27, bu maddenin uygulamasını SPK düzenlemelerine bırakmıştır. Aşağıda, Tebliğ’in düzenlemeleri incelenir.
Tebliğ Düzenlemesi
Tebliğ, çıkarma ve satma hakkının hangi hallerde doğacağını, bu hakkın nasıl kullanılacağını, hakkın kullanım bedelini ve çeşitli diğer konuları düzenler.
Çıkarma ve Satma Hakkının Doğumu
Bir ortağın, dolaylı olarak veya doğrudan oy haklarının en az %98’ini elde etmesi veya bu konumda iken ek pay alması halinde, diğer ortakları çıkarma hakkı doğar. Çıkarma hakkının doğması halinde, diğer ortaklar bakımından da satma hakkı doğar. Bu oy oranı Mülga Tebliğ’de %95 olarak belirlenmişti; Tebliğ m. 4 daha yüksek bir eşiği benimser. Şu kadar ki, geçici m. 3 uyarınca, ortaklıktan çıkarma ve satma haklarının kullanılabilmesi aranan %98’lik oy hakkı oranı, 31 Aralık 2014 tarihine kadar doğmuş olan ve doğacak hakların kullanımında %95, 31 Aralık 2017 tarihine kadar doğacak hakların kullanımında ise %97 olarak dikkate alınacaktır.
Bu oranın hesabında hâkim pay sahibinin ve doğrudan ve dolaylı olarak sahip olduğu paylar dikkate alınır. Oyda imtiyaz ve paylar üzerinde intifa ve alım hakkı olan kişilerin sahip olduğu oy hakkı dikkate alınmaz. Tebliğ, bu açıdan da Mülga Tebliğ’den ayrılır. Zira Mülga Tebliğ uyarınca genel kurullarda alınacak tüm kararlar için kullanılabilen oyda imtiyazlar da hesaba katılıyordu.
Çıkarma ve Satma Hakkının Kullanımı
Mülga Tebliğ’in aksine Tebliğ, hâkim ortağın çıkarma hakkı ile azınlıkta kalan ortağın satma hakkını birlikte düzenler.
Şirketin oy haklarının en az %98’ini elde eden veya bu konumda iken yeni pay alan hâkim ortak kamuya açıklama yapmak zorundadır. Azınlıkta kalan pay sahipleri söz konusu açıklamayı takiben üç ay içerisinde satma hakkını kullanabilir. Üç aylık süre hak düşürücü niteliktedir. Üç aylık süre içerisinde hâkim ortak hâkim konumunu kaybetse bile, satma hakkı üç aylık sürenin sonuna kadar kullandırılır. Hâkim ortak bu sürede, satma hakkının kullanılması sonucu olanlar hariç olmak üzere ek pay alımında bulunamaz.
Satma hakkı, hakkı kullanan ortağın imtiyazlı veya imtiyazsız tüm payları için kullanılmalıdır. Ortak, satma hakkını kullanma talebini yazılı olarak şirkete bildirir. Şirket yönetim kurulu, ortağın pay sahipliği sıfatını araştırır ve bir aylık bir süre içerisinde pay değerinin tespiti için değerleme raporu hazırlatır. Şirketin, en geç bu bir aylık süre içinde ve her durumda değerleme raporunun kamuya açıklanmasını takip eden üç iş günü içinde satma hakkı talebini hâkim ortağa bildirmesi gerekir. Mülga Tebliğ’in aksine payları borsada işlem gören ve görmeyen şirketler bakımından farklı süreler düzenlenmez.
Hâkim ortak, satma hakkı kullanım talebinin kendisine ulaşmasını izleyen en geç üç iş günü içinde pay bedelini ortaklık hesabına yatırır ve takip eden ikinci iş günü şirket bedeli ödeyerek pay devir işlemini sonuçlandırılır.
Mülga Tebliğ, hâkim ortağın çıkarma hakkını da bu üç aylık hak düşümü içerisinde kullanacağını düzenliyordu. Ancak Tebliğ bu düzeni tamamen terk eder. Tebliğ hükümleri uyarınca çıkarma hakkını kullanmak isteyen hâkim ortak, satma hakkının kullandırılacağı üç aylık hak düşürücü süre sona erdikten sonra, en geç üç iş günü içerisinde bu hakkını kullanmalıdır.
Çıkarma hakkını kullanmak isteyen ortak şirkete başvurarak, kendi bilgilerinin yanı sıra, satım bedelini bildirmeli, başvuruda banka teminat mektubunu yer vermeli veya çıkarma hakkı için kullanılacak fonu özel bir hesapta bloke etmelidir. Satım bedelinin nasıl belirleneceği aşağıda ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Şirket yönetim kurulunun, çıkarılan ortakların iptal edilen payları yerine çıkarılacak payların ihracı amacıyla karar alarak ihraç belgesinin onaylanması için SPK’ya başvurması gerekir. Şirket aynı zamanda borsa kotundan çıkmak için başvuru yapmalıdır. Merkezi Kayıt Kuruluşu (“MKK”) nezdinde (aşağıda açıklanan) izlenecek sürecin tamamlanmasını takiben şirket borsa kotundan ve SPKn kapsamından çıkarılır. Bu işlem ayrılma hakkının doğmasına yol açmaz.
SPK’nın onayını takiben üç iş günü içinde hâkim ortağın, çıkarma bedelini şirket hesabına yatırması gerekir. Şirketin tahsisli olarak yapacağı sermaye artışı, hâkim ortağın bloke ettiği tutara mahsuben gerçekleştirilir. Şirket, hâkim ortağın bedeli yatırmasını takip eden iş günü, bedelin çıkarılan ortakların hesabına aktarılması, bu ortakların paylarının iptali ve yeni ihraç edilen payların hakim ortak hesabına aktarılması için MKK’ya başvurur. MKK ilgili tutarları çıkarılan ortakların ilgili yatırım kuruluşları hesabına transfer eder. Bu tarih itibariyle MKK sisteminde, şirket nezdinde izlenen paylar ile kaydileştirilmeyen paylara ilişkin bakiye tutulur, İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. nezdinde açılacak hesapta üç yıl süre ile bloke edilir.
Payları borsada işlem görmeyen şirketler, hâkim ortağın çıkarma hakkını kullanacağı, payların iptal edileceği ve çıkarılan pay sahiplerinin satım bedeli karşılığında paylarının imhası için şirkete başvurmaları gerektiğini kamuya açıklar.
Hakkın Kullanım Fiyatı
Payın bedeli hakkında SPKn m. 27, m. 24’e atıf yapar. Önemli nitelikteki işlemleri takiben doğan ayrılma hakkını düzenleyen SPKn m. 24 uyarınca halka açık ortaklıklarda pay bedeli, önemli nitelikteki işlemin kamuya açıklandığı tarihten önceki otuz gün içinde borsada oluşan ağırlıklı ortalama fiyat ortalamasıdır. Payları borsada işlem görmeyen ortaklıklarda satım fiyatı hesaplamasının usul ve esaslarını SPK belirler.
Tebliğ, çıkarma ve satma hakkı fiyatının belirlemesini m. 6’da ayrıntılı olarak düzenler. Mülga Tebliğ m. 7’de yer alan, adil bedelin, SPKn m. 24’te düzenlenen satım bedeline eşit olduğuna ilişkin hükme Tebliğ kapsamında yer verilmemiştir. Çıkarma hakkı ve satma hakkının kullanılması halinde uygulanacak satım bedeli ayrı ayrı düzenlenir.
Çıkarma hakkında satım bedeli, payları borsada işlem gören ortaklıkların borsada işlem gören pay grupları veya borsada işlem görmeyen tek bir pay grubu varsa bu paylar için, hâkim ortaklık durumunun kazanıldığı veya yeniden pay alımı yapıldığının kamuya duyurulduğu tarihten önceki otuz gün içinde borsada oluşan ağırlıklı ortalama fiyatın aritmetik ortalamasıdır. Borsada işlem görmeyen birden fazla pay grubu bulunması halinde her bir gruba ilişkin yukarıda anlatılan yönteme göre tespit edilen fiyatların aritmetik ortalaması dikkate alınır.
Borsada işlem görmeyen ortaklıklar bakımından, her bir pay grubuna ilişkin fiyatın tespiti amacıyla değerleme raporunda bir bedel belirlenir.
Satma hakkının kullanımında Tebliğ “adil bedel”e atıfta bulunur. Payları borsada işlem gören ortaklıklar için, çıkarma hakkı kapsamında hesaplanacak fiyat, her bir gruba ilişkin fiyat tespiti amacıyla hazırlanacak değerleme raporunda belirlenen bedel, hâkim duruma ilişkin kamuya açıklama yapılan tarihten önceki bir yıl içinde SPKn m. 26 uyarınca zorunlu pay alım teklifi yapıldıysa bu teklif için uygulanan fiyat ile, söz konusu açıklamadan önceki son altı ay, bir yıl ve beş yıl içerisinde borsada oluşan ağırlıklı ortalama fiyatlarının ortalaması karşılaştırılır. Bulunan en yüksek bedel dikkate alınır. Payları borsada işlem görmeyen ortaklıklar için, değerleme raporu ile zorunlu pay alım teklifi fiyatı karşılaştırılarak bulunan en yüksek bedel esas alınır. Bilgi suiistimali ve piyasa dolandırıcılığı ile ilgili olarak SPK’nın işlem yapması halinde bu süreler hesaplama dönemlerine dâhil edilmez.
Görüldüğü üzere satma ve çıkarma hakkının kullanımında uygulanan fiyat farklılık gösterir. Satma hakkını kullanan pay sahibine, çıkarma hakkının kullanılması halinde ödenecek olandan daha yüksek bir bedel ile paylarını satıp çıkma imkânı tanınır.
Kamuyu Aydınlatma
Hâkim ortak, hâkim ortak konumunu kazandığını veya bu konumda ek pay alım yaptığını ya da bu konumu kaybettiğini, çıkarma hakkını kullanması halinde bu hakkı kullanmaya karar verdiğini ve bu hakkın kullanım bedelini kamuya açıklamalıdır.
Şirket, çıkarma hakkı talebini, çıkarma sürecine ve çıkarma sürecinin sonuçlarına ilişkin bilgiyi, satma hakkının doğduğunu, bu talep ile ortaklığa başvurulması halinde başvuru geldiği sürece günlük olarak bu hakkı kullanmayı talep eden ortak sayısını, pay oranlarını, toplam satma hakkı bedelini, bedelin tespitine ilişkin hazırlanan değerleme raporu sonuçları dâhil olmak üzere satma hakkı bedelini, eğer değerleme raporuna göre bedel belli değilse, diğer kriterlere göre belirlenen fiyatlar ve satma hakkı talebinde bulunulduğuna ilişkin bilgiyi kamuya açıklar.
Sonuç
Tebliğ, SPKn ile ilk defa düzenlenen halka açık şirketlerde çıkarma ve satma haklarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirler. Bu hak, bir halka açık şirketin oy haklarının en az %98’ini elinde bulunduran hâkim ortağa, diğer azınlık paylarının iptal edilmesini ve yeni payların çıkartılarak kendisine verilmesini talep etme hakkını verir. Öte yandan, azınlık pay sahiplerinin de hâkim pay sahibinin kendi paylarını satın almasını talep etme hakları vardır.
Ancak, Mülga Tebliğ’in aksine, hâkim duruma ulaşılması veya bu durumdayken hâkim pay sahibinin yeni pay alması halinde öncelikle azınlık pay sahibinin satma hakkı doğar. Satma hakkının kullanılabileceği hak düşürücü üç aylık sürenin bitiminden sonra ancak hâkim pay sahibi çıkarma hakkını kullanabilir. Bu haklar, öncelikle azınlık pay sahibine bu şirkette alınan kararlarla artık bağlı olmamak adına bir çıkış yolu sunar; ikincil olarak, hâkim pay sahibine şirket üzerinde tam hâkimiyet kurma imkânını sağlar.
Satma ve çıkarma haklarının kullanımı sonucunda paylar için ödenecek bedel, farklı düzenlemelere tabidir ve Tebliğ’de ayrıntılı olarak düzenlenir. Çıkarma hakkının aksine, satma hakkında bedel, farklı yöntemlere göre belirlenecek fiyatların kıyaslanarak en yüksek olanın bulunması ile belirlenir.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.