İzahnameden Doğan Sorumluluk
Giriş
Şirketlerin finansman ihtiyacı ve kurumsallaşma istekleri doğrultusunda halka arz edilen şirket sayısı Türkiye genelinde artış eğilimi göstermektedir. Sermaye Piyasası Kurulu’nun internet sitesinde yayınladığı ilk halka arzlara ilişkin veriler incelendiğinde 2022 yılında 35; 2023 yılında ise Eylül ayı itibariyle 39 adet halka arz yapıldığı görülmektedir.[1] Aralık 2023 sonunda bu sayının daha da artması beklenmektedir.
Halka arzların oldukça arttığı bu dönemde Sermaye Piyasası Kurulu üç şirkete izahnamelerinde yer alan bilgilerin yanlış, yanıltıcı ve eksik olması nedeniyle idari para cezası uyguladı. Sermaye Piyasası Kurulu’nun uyguladığı idari para cezaları, izahnameden doğan sorumluluk ve sermaye piyasası mevzuatında izahname hazırlamaya ilişkin yükümlülüklere aykırı davranmanın sonuçlarını vurgulamaktadır. İşbu hukuk postası makalesinde önce izahname hazırlama yükümlülüğü ardından, izahnameden doğan sorumluluk ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun uygulayabileceği idari para cezaları ele alınacaktır.
İzahname Hazırlama Yükümlülüğü
İzahname, sermaye piyasası hukukunda kamunun aydınlatılmasına yönelik araçlardan birisidir. İzahname kelimesinin İngilizcesi olan Prospectus kökenini Latince “öngörmek”, “uzağı görmek” gibi anlamlara gelen “prospicio” kelimesinde bulmaktadır.[2]
İzahname 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (“SerPK”) m. 3/j’de ise “İhraççının ve varsa garantörün finansal durum ve performansı ile geleceğe yönelik beklentilerine, faaliyetlerine, ihraç edilecek veya borsada işlem görecek sermaye piyasası araçlarının özelliklerine ve bunlara bağlı hak ve risklere ilişkin olarak yatırımcıların bilinçli bir değerlendirme yapmasını sağlayacak nitelikteki tüm bilgileri içeren kamuyu aydınlatma belgesi” olarak tanımlanır. Sermaye piyasası araçlarının halka arz edilebilmesi veya borsada işlem görebilmesi için izahname hazırlanması ve bu izahnamenin Sermaye Piyasası Kurulu’nca onaylanması gerekir.
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından izahname ve ihraç belgesinin hazırlanması, onaylanması ve kamuya duyurulması ile ilan ve reklamlara ilişkin esasları düzenlemek üzere II-5.1 sayılı İzahname ve İhraç Belgesi Tebliği çıkarılmıştır.
İzahnamede, yatırımcının ihraççının mevcut durumunu gerçekçi bir biçimde anlamasını sağlayacak çeşitli bilgiler bulunmaktadır. İzahnamenin içeriğinde bulunması gereken bilgiler sermaye piyasası mevzuatında, özellikle İzahname ve İhraç Belgesi Tebliği’nde, Sermaye Piyasası Kurulu’nun yayınladığı izahname formatı ve İzahname hazırlama kılavuzlarında düzenlenmektedir. Bu bağlamda, şirketin mevcut sermayesi, ortaklık yapısı, ihraççının dahil olduğu grup, yöneticileri, faaliyet gösterilen sektörler/pazarlar, önemli yatırımları ve yatırımlarının coğrafi dağılımı, tamamlanma derecesi ve finansman şekli, mali tabloları, sahip olduğu gayrimenkuller, katıldığı önemli hukuki süreçler gibi veriler izahnamede yer almaktadır. Bunun yanı sıra halka arz nedeniyle ihraççının elde edeceği gelir ve katlanacağı maliyetler ile halka arz gelirlerinin kullanım yerine de izahnamede yer verilmesi gerekmektedir.
İzahname ve İhraç Belgesi Tebliği m. 7 uyarınca izahnamenin ve izahnamede yer alacak bilgilerin, ihraççıya ilişkin bilgileri açıklıkla ortaya koyacak ayrıntıda hazırlanması, tam ve güncel, yatırımcılar tarafından kolaylıkla analiz edilebilir, anlaşılabilir ve değerlendirilebilir olması gerekmektedir.
İzahname, ihraççı ve varsa halka arz eden ile yetkili kuruluş, konsorsiyum oluşturulmuş olması durumunda konsorsiyum lideri ve varsa eş liderler tarafından imzalanır.
İzahnameden Doğan Sorumluluğa İlişkin Hükümler
Kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan sorumluluk genel olarak SerPK m. 32’de düzenlenmekteyken, izahnameden sorumluluk SerPK m. 10’da ve İzahname ve İhraç Belgesi Tebliği m. 25’te birbirine paralel şekilde özel olarak düzenlenmiştir. SerPK m. 10 uyarınca,
“İzahnameden sorumlu kişiler
MADDE 10 – (1) İzahnamede yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan ihraççılar sorumludur. Zararın söz konusu kişilerden tazmin edilememesi veya edilemeyeceğinin açıkça belli olması hâlinde; halka arz edenler, ihraca aracılık eden lider aracı kurum, varsa garantör ve ihraççının yönetim kurulu üyeleri kusurlarına ve durumun gereklerine göre zararlar kendilerine yükletilebildiği ölçüde sorumludur.
(2) Bağımsız denetim, derecelendirme ve değerleme kuruluşları gibi izahnamede yer almak üzere hazırlanan raporları hazırlayan kişi ve kurumlar da hazırladıkları raporlarda yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden bu Kanun hükümleri çerçevesinde sorumludur.”
Sorumluluğun Hukuki Niteliği
İzahnameden doğan hukuki sorumluluğun niteliği bazı yazarlarca haksız fiil sorumluluğu olarak değerlendirilmekteyken diğerleri bu sorumluluğun kanundan doğan (ex lege) sorumluluk olduğunu ifade etmektedir. Haksız fiil sorumluluğu olarak değerlendirilmesine karşı çıkan görüş, izahnameden doğan sorumluluk bakımından derecelendirme sisteminin (aşağıda İzahnameden Sorumluluğu Bulunan Kişiler başlığı altında açıklandığı üzere) öngörülmesinin sorumluluğun haksız fiil temeline dayandırılmasını engellendiğini, bu nedenle burada kanundan doğan bir sorumluluğun söz konusu olduğunu, haksız fiil hükümlerinin kıyasen uygulanabileceğini savunmaktadır.
Kanun hükmünden de anlaşıldığı üzere izahnameden sorumluluğun söz konusu olabilmesi için izahnamede yer alan bilgilerin yanlış, yanıltıcı ya da eksik olması; zarar doğması, zarar ile bilginin yanlış, yanıltıcı ya da eksik olması arasında illiyet bağı bulunması gerekir. SerPK m. 32/4’e göre yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgiler içeren izahname nedeniyle ileri sürülecek talepler bakımından izahnamenin geçerlilik süresi boyunca illiyet bağının kurulduğu varsayılır.
Kusur bakımından ise ihraççı ve sorumluluğu bulunan diğer kişiler açısından ayrım yapmak gerekir. Şöyle ki kanun koyucu ihraççının sorumluluğunu kusursuz sorumluluk hali olarak; sorumluluğu bulunan diğer kişilerin sorumluluğunu ise kusur sorumluluğu olarak düzenlemiştir. Kusurla ilgili ispat yükü incelenecek olursa, SerPK m. 32/3’ün izahnameler açısından da uygulanması gerektiğinden izahnamenin yanlış̧, yanıltıcı veya eksik olması konusunda kusuru olmadığını iddia edenlerin bunu ispatlaması gerekmektedir. Bu kişiler sorumluluktan kurtulmak için izahnamenin yanlış, yanıltıcı, eksik olduğu konusunda bilgi sahibi olmadıklarını ve bu bilgi eksikliğinin kast veya ağır ihmallerinden kaynaklanmadığını ispatlamalıdırlar.
İzahnameden Sorumluluğu Bulunan Kişiler
İzahnameden doğan sorumluluğun düzenlendiği SerPK m. 10/1’de; iki dereceli bir sorumluluk rejimi öngörülmüştür. Bu derecelendirme sistemine göre ihraççılar izahnamede yer verilen bilgilerin yanlış, yanıltıcı ve eksik olmasından birinci derecede sorumludur. Zarar gördüğünü iddia eden kişi, zararının giderilmesi için ihraççıya başvurur ve fakat zararını ihraççıdan tazmin edemezse ya da ihraççının zararı tazmin edemeyeceği açıkça belliyse diğer sorumlulardan talepte bulunabilir. SerPK m. 10’da ikinci dereceden sorumluluğu bulunanlar ise (i) halka arz edenler, (ii) aracı kurumlar, (iii) garantörler, (iv) ihraççının yönetim kurulu üyeleri olarak sayılmıştır.
İzahnemede sunulan bilgilerin doğruluğundan sadece ihraççılar değil, aynı zamanda izahnamenin oluşturulmasında etkili olan aracı kurumlar ve bağımsız denetim şirketleri de sorumlu tutulmaktadır. Böylece, izahnamenin hazırlanmasına katılanların izahname hazırlama sürecinde daha özenli davranmaları amaçlanmaktadır.
Ne SerPK’da ne de ilgili mevzuatta zararın ihraççıdan tazmin edilemediğinin veya tazmin edilemeyeceğinin açıkça belli olması halinin nasıl tespit edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Doktrinde, ihraççıya karşı yapılan takibin semeresiz kalması (aciz vesikasına bağlanması) ya da ihraççı ortaklığın sona ermesi durumlarında aracı kuruluşlara başvurulabilmesi gerektiğini ifade edilmektedir.
Sermaye Piyasası Kurulu Tarafından Uygulanabilecek Cezalar
İzahnamelenin yanlış, yanıltıcı ve eksik olması nedeniyle uygulanabilecek idari para cezasına ilişkin düzenleme SerPK ve ilgili diğer mevzuatta mevcut değildir. Bununla birlikte, SerPK m. 103’teki genel düzenleme uyarınca Sermaye Piyasası Kurulu tarafından idari para cezası verilebilmesi mümkündür.
Nitekim, Sermaye Piyasası Kurulu, 02.11.2023 tarihli ve 2023/67 sayılı kararı (“Karar”) ile üç farklı şirkete İzahname ve İhraç Belgesi Tebliği m. 25’e aykırılık nedeniyle idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.
Karar’da, halka arz olunan üç şirketin izahnamelerinin Sermaye Piyasası Kurulunca onaylanmasından kısa bir süre sonra, bu izahnamelerde yer alan fon kullanım yeri raporlarında yazılmamış olmasına rağmen, halka arzdan elde edilen gelirin şirketlerin bağlı ortaklıklarına kullandırıldığı tespit edilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu, bu durumun izahnamede yer alan bilginin yanlış, yanıltıcı ve eksik olması sonucunu doğurması nedeniyle halka arz edilen şirketlere idari para cezası vermiştir. Ayrıca, halka arz gelirinin, halka arz olunan ortaklığın bağlı şirketi tarafından kullanılmasına rağmen buna ilişkin bilgiye VII-128.1 sayılı Pay Tebliği m. 33 uyarınca, halka açık olmayan ortaklıkların paylarının sermaye artırımı yoluyla halka arzında sermaye artırımından elde edilecek fonun hangi amaçlarla kullanılacağına ilişkin olarak denetimden sorumlu komite tarafından hazırlanan raporda yer verilmemesi nedeniyle de idari para cezası uygulanmıştır.
Sonuç
Sermaye piyasası mevzuatı ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun son dönemdeki kararları dikkate alındığında halka arz edilmesi planlanan şirketlerin izahnamelerini büyük bir dikkat ve titizlikle hazırlanması gerekmektedir. Aksi halde payları halka arz edilen şirket kadar izahnamenin hazırlanması sürecine dahil olan diğer kimselerin de sorumluluğuna gidilebilmesi mümkündür.
- Sermaye Piyasası Kurulu, İhraç ve Halka Arz Verileri
- Latin-dictionary.net/definition/32046/prospicio-prospicere-prospexi-prospectus
- Ayoğlu, Tolga: “İzahnameden Doğan Sorumluluk”, İsviçre Borçlar Hukukunun İktibasının 80.yılında Borçlar Hukukunun Türk Ticaret Hukukuna Etkileri, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2009, s. 642.
- Sermaye Piyasası Kurulu, 02.11.2023 tarihli ve 2023/67 Sayılı Bülteni
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Okumakta olduğunuz bu makale, Erdem & Erdem Exlibris ile çok daha sürdürülebilir bir platforma kavuşmuşken Avrupa Birliği’nin menkul kıymetler piyasaları düzenleyicisi olan Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi de (“ESMA”) sürdürülebilirliğe katkıda bulunan bir çalışma yayımladı. 2023-2028 stratejisi...
Halka açık olmayan anonim şirketlerin borsanın girişim sermayesi pazarında (“GSP”) işlem görmek üzere sermaye artırımı yoluyla ihraç edilecek paylarının halka arz edilmeksizin nitelikli yatırımcılara satışı Payları Girişim Sermayesi Pazarı’nda İşlem Görecek Ortaklıklara İlişkin Esaslar Tebliği (II-16.3) (“Tebliğ”) ile...
1987 yılında Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından “Ortak Geleceğimiz” (Our Common Future) başlıklı bir rapor yayımlandı. Raporda küresel çevre problemlerinin sebeplerine dikkat çekilirken sürdürülebilirlik kavramı “bugünün ihtiyaçlarının, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını...
İsviçre Finansal Piyasalar Denetleme Kurumu (“FINMA”), 19 Mart 2023 tarihli kararı ile Credit Suisse’in UBS Group AG (“UBS”) ile birleşmesini onaylarken aynı zamanda Credit Suisse’in ihraç ettiği, toplam değeri yaklaşık 17 milyar İsviçre Frangı’nı bulan ve AT1 olarak anılan ilave ana sermaye tahvillerinin kayıtlardan...
Uzun zamandır beklenen Sermaye Piyasası Kurulu’nun (“Kurul”) III – 35/A.2 seri numaralı Kitle Fonlaması Tebliği (“Tebliğ”), 27 Ekim 2021 tarihli ve 31641 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi...
Günümüzün önemli yapılandırılmış finansman ürünlerinden biri olan ipotek teminatlı menkul kıymetler, temelini 18.yüzyıl Prusya’sının Pfandbrief’inden alır. Yedi Yıl Savaşı’nın ardından Kral II. Friedrich, mali gücü savaşlar sonucunda yıpranmış toprak sahibi soyluların malvarlıklarındaki likiditeyi artırmak amacı ile...