Previous Page  215 / 440 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 215 / 440 Next Page
Page Background

BORÇLAR HUKUKU

201

Yeni Borçlar Kanunu Çerçevesinde Emprevizyon Teorisi

1

*

Av. Süleyman Sevinç

Sözleşmelerin değişen koşullara uyarlanması, Borçlar Kanunu döne-

minde uygulama alanı bulan, fakat kanuni dayanaktan yoksun olan bir

kurum olmuştur. Yeni Borçlar Kanunu (“Yeni BK”) ile sözleşmelerin

uyarlanması imkânı, kanun kapsamında düzenlendi. Böylece, uygulama-

da tartışmasız kabul edilen bu kurum, Yeni BK çerçevesinde bir kanuni

dayanağa kavuşmuş oldu.

Bilindiği gibi, sözleşmeler hukukuna hâkim olan temel ilke, ahde

vefa (

pacta sunt servanda

) ilkesidir. Ancak, bazı durumlarda, ağırlaşmış

şartlara rağmen borcun aynen ifasının borçludan beklenmesi, hakkani-

yet, doğruluk ve dürüstlük kurallarına aykırı düşer. Özellikle iki tarafa

borç yükleyen sürekli edimli sözleşmelerde, sözleşmenin yapıldığı za-

man hâkim olan şartlar ile sözleşmenin ifası sırasındaki şartlar arasında

bazen çok önemli derecelerde değişiklikler olabilir. Söz konusu değişik-

liklere rağmen borcun ifa edilmesi yönündeki talep, Medeni Kanun’un 2.

maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olabilir. Bu noktada,

sözleşmenin imzalandığı tarih ile sözleşmenin ifa edilmesi arasında, hal

ve şartlarda meydana gelen değişikliklerin sözleşmeye yansıtılması gere-

kecektir. Ahde vefa ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalınması birçok olumsuz

sonucu da beraberinde getirebileceğinden, emprevizyon teorisi ortaya

atılmıştır. Emprevizyon teorisi; doktrin ve Yargıtay tarafından, işlem te-

melinin kısmen veya tamamen çökmesi halinde sözleşmenin yeni şartlara

uyarlanması çerçevesinde kabul edilen bir teori olmuştur.

Emprevizyon teorisi, özellikle Alman hukukunda taraftar bulan bir

görüş olmuştur. Alman doktrininde hâkim olan görüşe göre, sözleşmenin

işlem temeli, belirli olguların varlığına veya gelecekte gerçekleşeceğine

ilişkin olup, sözleşmenin kuruluşunu etkileyen unsurlardan oluşur. Söz-

leşmenin temelini oluşturan dengenin taraflardan biri için katlanılamaz

şekilde bozulması veya ortadan kalkması durumunda, işlem temelinin

çökmesi söz konusu olacaktır. Bunun yanı sıra, Türk hukukunu etkilemiş

olan İsviçre hukukunda da, işlem temelinin çökmesi durumuna dürüstlük

*

Haziran 2011 tarihli Makale