Sorumluluğun kaldırılması ile sorumluluğun taraf anlaşmasıyla ta-
mamen bertaraf edilmesi ifade edilmektedir. Doktrinde, sorumluluğun
tamamen kaldırılmasının BK m.99 uyarınca mümkün olmadığı ileri
sürülmektedir. Hatta bu hüküm çerçevesinde kast ve ağır ihmali konu
alan bir sorumsuzluk anlaşmasının kesin hükümsüz olması ve buna
bağlı olarak hafif ihmali konu alan sorumsuzluk anlaşmalarında da so-
rumluluğun tamamen kaldırıldığından bahsedilmesinin yersiz olduğu-
na işaret edilmektedir. Ancak burada BK m.100/2 gözden kaçırılmak-
tadır. Bu hüküm uyarınca ifa yardımcılarının verdiği zarardan borçlu-
nun sorumluluğunun tamamen kaldırılması mümkün bulunmaktadır.
Kural olarak ifa yardımcısının fiilinden doğan sorumluluğun tama-
men bertaraf edilmesi mümkün ise de, borçlu kendi fiilinin sebep oldu-
ğu zarardan kast ve ağır ihmal için sorumsuzluk anlaşması yapamaya-
caktır. Dolayısıyla, borçlu açısından sadece ifa yardımcılarına ilişkin an-
laşma gözetilirse; sorumluluğun kaldırıldığı, ancak kendi fiilinden doğan
zararları konu alan sorumsuzluk anlaşması da hesaba katılırsa, bu du-
rumda sorumluluğun sadece sınırlandırıldığı kabul edilebile- cektir.
Sorumluluğun sınırlandırılması yönünde bir anlaşma yapıldığı tak-
dirde, konu, kişi, mal varlığı değerleri, miktar, zaman itibariyle sınır-
landırma konuları öne çıkacaktır.
Herkese yönelik yapılan tek taraflı irade açıklaması niteliğinde bu-
lunan sorumsuzluk beyanları, temellerinde bir irade uyuşması bulun-
madığı için sorumsuzluk anlaşması olarak kabul edilemezler. Eğer so-
rumsuzluk beyanını görmek ve içeriğini anlama olanağı alacaklıya ve-
rilmişse ve alacaklı bundan sonra sözleşme ilişkisine girmişse, artık
alacaklının bu sorumsuzluk beyanını kabul etmiş olduğu varsayılabilir.
Ancak bu yönde bir sonucun doğması için alacaklı herkesten beklene-
bilecek bir özen göstererek sorumsuzluk beyanını görebilecek koşullar
içinde olmalıdır. Yoksa alacaklının bu kayıtları arama ve bulma yü-
kümlülüğü olmadığı gibi, herkesçe okunup anlaşılabilecek şekilde ka-
leme alınmayan kayıtları da okuması kendisinden beklenemez. Bu tür
kayıtlar, haksız fiil sorumluluğu altında tazminatın tayin edilmesinde,
bir indirim nedeni olarak dikkate alınabilirler. Tek taraflı irade açıkla-
ması neticesinde uyarılmış olan muhatap, buna rağmen uyarıya dikkat
etmez ve eylemi neticesinde zarar görürse, bu davranışı müterafik ku-
sur olarak kabul edilebilecektir.
256
HUKUK POSTASI 2012