Alacaklı, borçlunun hizmetinde ise veya mesuliyet hükümet ta-
rafından imtiyaz suretiyle verilen bir sanatin icrasından tevel-
lüt ediyorsa; borçlu mukavele ile ancak hafif bir kusurdan mü-
tevellit mesuliyetten kendisini beri kılabilir.”
TBK m. 115 ve m. 116 ise şu hükümdedir:
“SORUMSUZLUK ANLAŞMASI
Madde 115- Borçlunun ağır kusurundan sorumlu olmayaca-
ğına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüz-
dür.
Borçlunun alacaklı ile hizmet sözleşmesinden kaynaklanan
herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayacağına ilişkin ola-
rak önceden yaptığı her türlü anlaşma kesin olarak hükümsüz-
dür.
Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak ka-
nun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütüle-
biliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına
ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.”
“YARDIMCI KİŞİLERİN FİİLLERİNDEN SORUMLULUK
Madde 116- Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ilişkisinden
doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da
yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette
bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa
verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür.
Yardımcı kişilerin fiilinden doğan sorumluluk, önceden yapı-
lan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir.
Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak
kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütü-
lebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu
olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.”
Bunun haricinde sözleşmelerde yer alan ve kusur sorunu ile alaka-
sı olmadığı düşünülen kimi sözleşme hükümleri ve hatta alacaklının
hukuki durumunu zayıflatan her türlü taraf anlaşması da BK m. 99 ve
100’ün emredici düzenine tabi olarak, sorumsuzluk anlaşması olarak
değerlendirilebilirler.
BORÇLAR HUKUKU
255