TİCARET HUKUKU
35
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Payın Devrine İlişkin
Yenilikler
7
*
Prof. Dr. H. Ercüment Erdem
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (“Yeni TTK”) pay devri sınırlama-
sına ilişkin hükümleri, Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ile karşılaştırıldı-
ğında önemli değişiklikler içerir. Yeni TTK’nın ilgili hükümlerinin ha-
zırlanmasında, İsviçre Borçlar Kanunu etkili oldu. Söz konusu tercihin
yapılmasında, Türk anonim şirketler düzeninin İsviçre ile benzer özellik
göstermesi ve İsviçre’de oluşturulan sistemin uygulanmasının olumlu so-
nuçlar vermesi gibi faktörler göz önüne alındı. TTK ile benimsenen pay
devrinin pay defterine kaydından sebepsiz yere kaçınılması olanağı, Yeni
TTK ile ortadan kalktı. Böylece, şirketlere tanınan geniş ve kimi zaman
keyfiliğe yol açan yetkiler son buldu.
Hamiline ve Nama Yazılı Payların Devrinde Temel İlke
Yeni TTK m. 489 uyarınca, hamiline yazılı pay senetlerinin devrinde
temel ilke, senedin devrinin şirket ve üçüncü kişiler bakımından zilyet-
liğin devri ile gerçekleşmesidir. Söz konusu hükümle, TTK’daki düzen
korundu. Ancak TTK, “zilyetliğin devri” ifadesi yerine “teslim” ifadesini
kullanırdı. Yeni TTK ile kavramı daha iyi anlatan “zilyetliğin devri” ifa-
desi benimsendi.
Nama yazılı pay senetlerinin devrinde ise temel ilke, nama yazılı pay-
ların serbestçe devridir. Yeni TTK m. 490 uyarınca, kanunda veya esas
sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar herhangi bir sınır-
lamaya bağlı olmaksızın devredilebilir. Öte yandan, Yeni TTK m. 490/2
uyarınca hukuki işlemlerde devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin
zilyetliğinin devri ile gerçekleşir. TTK m. 416 ise, temel olarak aynı ilke-
yi benimsemekle beraber, hukuki işlemle devir ve kanuni devir arasında
herhangi bir ayrım yapmazdı. Bu durum, kanuni devirlerde de ciro edil-
miş senedin devrinin gerektiği gibi yanlış bir düşünceye yol açardı. Yeni
TTK ile hukuki işleme vurgu yapılarak kanunun ifadesi düzeltildi.
*
Temmuz 2011 tarihli Makale