HUKUK POSTASI 2011
152
tırılması yoluyla tüketicilere alternatif oluşturmaları olduğu belirtilmiştir.
Bu nedenle, yetkili servislerin bağımsız servislere yedek parça satışının
kısıtlanması hükmünü içeren anlaşmalar Tebliğ’in 5. maddesi uyarınca
getirilen grup muafiyetinden yararlanamamaktadır.
Yukarıdaki açıklamalara rağmen, RK başka bir noktanın daha altı-
nı çizmiştir. Buna göre, ilgili kısıtlamaların Tebliğ ile getirilen muafiyet
kapsamında değerlendirilebilmesi için taraflar arasında bir dikey anlaş-
manın varlığına ihtiyaç vardır. Bu olayda da, böyle bir dikey anlaşma
bulunmamaktadır.
Rekabet Kanunu Kapsamında
RK, başvurunun konusunun, hâkim durumda bulunan bir teşebbüs
tarafından mal vermeyi reddetme eylemi olduğunu belirtmiştir. RK, bu
eylemin sözleşme yapmayı reddetme kavramı çerçevesinde de değerlen-
dirilebileceği kanısındadır. RK, ayrıca, söz konusu iki kavramın tam bir
ayrıma tabi tutulmaksızın birbiri yerine kullanılabileceğinden bahsetmiş-
tir.
Şikâyete konu uygulamayı gerçekleştiren Fer Mas’ın hipotetik olarak
hâkim durumda olduğu hususunun da bu noktada değinilmesi gereken bir
başka konu olduğu RK tarafından belirtilmiştir.
RK aşağıdaki tespitlerde bulunmuştur:
• Sözleşme özgürlüğü, Türk hukuk sisteminde anayasal düzeyde
korunan temel haklardan biridir.
• Sözleşme özgürlüğüne yapılacak herhangi bir müdahalenin dik-
katli bir şekilde gerçekleştirilmesi ve gerekçelendirilmesi gerek-
mektedir.
• Hâkim durumdaki teşebbüs ile rakip konumundaki başka bir te-
şebbüs arasındaki ticari bir ilişkiden kaynaklanan bir uygulamaya
sözleşme özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde bir müdahalenin kısa
dönemde rekabeti artırırken, uzun dönemde rekabeti azaltabilece-
ği dikkate alınmalıdır.
RK, hâkim durumdaki teşebbüslere ancak iki durumda satış yapma
zorunluluğu getirilebileceğinden bahsetmiştir: (a) hâkim durumda olan