7/354 sayılı kararında
6
şu ifadelere yer verildi: “
Bir şirketin işletme ko-
nusu demek, o şirketin devamlı olarak yapacağı ticari işlemler demek-
tir. Bunlar o şirketin ana sözleşmesinde belirtilen ile ilgili işlemlerdir.
Bununla birlikte, bir ticari işletmenin kendi ana sözleşmesinde belirti-
len işletme mevzuuna doğrudan girmemekle beraber, o işletmenin tica-
ri faaliyetlerini kolaylaştıran ticari iş ve ticari sözleşmelerin de o işlet-
menin mevzuu içinde bulunduğunun kabulü zorunludur. Ticari amaç
güden işletmelerin kredi temini konusunda bankalara karşı müştereken
sorumluluk yüklenmesi suretiyle birbirlerine destek olmaları ve ticari
faaliyetlerini bu surette sürdürebilmeleri halini ticari hayatın normal
ve mutad işlemleri arasında kabul etmek gerektiğinden, bu davada söz
konusu olan kefalet akdinin de davacı şirket yönünden kendi işletme
mevzuu çerçevesi içinde kalan bir muameleden ibaret olduğunun göz
önünde tutulması zorunludur.
”
Yargıtay kararlarından da açıkça anlaşıldığı üzere, ana sözleşmede
yer almasa dahi kefalet ve garanti işlemleri şirketlerin işletme konula-
rı içinde kalan işlemler olarak kabul edilir. Diğer bir deyişle, kefil ol-
mak TTK m. 371/2 bağlamında işletme konusu dışında bir işlem ola-
rak değerlendirilemez. TTK m. 371/2 kefalet ve garanti işlemleri için
uygulanmaz ve anonim şirketlerin gerçekleştirdiği bu işlemlerinin şir-
keti bağlamadığı ileri sürülemez. Bu bağlamda şirketin kefil olma ve
garanti verme ehliyeti doğrudan TTK’nın hak ehliyetine ilişkin 125.
maddesi uyarınca belirlenir ve anonim şirketin verdiği kefalet geçerli
olur. İlgili kararların ultra vires ilkesinin geçerli olduğu dönemde alın-
dığı düşünüldüğünde, TTK’nın ultra vires ilkesinden hiç söz etmeyen
125. maddesi ise ticaret şirketlerine zaten tanınmış bulunan kefil olma
serbestisi bakımından bir yenilik getirmeyecek, ne var ki bu serbestiyi
tanıyan uygulamanın bir garantisi olacaktır
7
. Bu nedenle uygulamada
bankaların verdikleri kredilerin teminatı olarak anonim şirketlerden
kefalet veya garanti alırken, anonim şirket esas sözleşmesinde kefalet
vermeye veya garantör olmaya ilişkin açık hüküm aramaları TTK’nın
ruhuna, lâfzına ve Yerleşik Yargıtay kararlarına aykırıdır.
44
HUKUK POSTASI 2015
6
Seza Reisoğlu
, Türk Kefalet Hukuku, Ankara 2013, s. 56.
7
Burak Özen
, Kefalet Sözleşmesi, İstanbul 2012, s. 172.