Previous Page  59 / 496 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 59 / 496 Next Page
Page Background

rildi. Ultra vires kuralını düzenleyen Mülga TTK m. 137 ticaret şirket-

lerinin şirket ana sözleşmesinde yazılı işletme konusu içinde kalmak

şartıyla bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebileceğini düzen-

lerdi. Ultra vires kuralı ve ilgili maddenin lafzı ana sözleşmede açıklık

bulunmadığı takdirde ticaret şirketlerinin kefil olamayacağı gibi bir so-

nuca yol açabilirdi. Ancak Yargıtay kararları hükmün bu şekilde yo-

rumlanmasına engel oldu ve kefaletin şirketin olağan işlerinden oldu-

ğunu açık ve yerleşmiş içtihadı ile belirledi.

Yargıtay ultra vires kuralını değerlendirirken işletme konusunu şir-

ketin devamlı olarak yapacağı işler olarak tanımlar. Buna ek olarak şir-

ketin işletme konusunu doğrudan oluşturmamakla birlikte şirketin işle-

rini kolaylaştıran ticari iş ve sözleşmelerin de ana sözleşmede yer al-

masa dahi o işletmenin konusu içinde yer alması gerektiğini belirtir.

Yargıtay’a göre aksi durum ticari hayatın akışına aykırı olur. Gerçek-

ten de anonim şirketin işletme konusu, anonim şirketin ünvanında da

yer alan ve şirketin esas faaliyet alanını gösteren turizm, inşaat, ticaret

gibi alanlardır. Anonim şirketler kanunen yasaklanmamış her türlü

ekonomik amaç için kurulabilirler (TTK m. 351). Garanti vermek ve

kefil olmak başlı başına bir ekonomik faaliyet olmadığından şirketin

amaç ve konusunu oluşturmazlar. Ancak bu amaç ve konuyu gerçek-

leştirmeyi hedefleyen ve ticari hayatın olağan akışında yer alan işlem-

lerdir.

Kefil olma ve garanti verme işlemlerinin TTK m. 371/2 kapsamı-

na girip girmeyeceğinin değerlendirilmesi açısından Mülga TTK döne-

minde Yargıtay’ın ultra vires kuralına ilişkin verdiği kararlarından da

yararlanılmalıdır. Zira Yargıtay’ın yerleşmiş içtihadında kefil olmak

“şirketin işletme mevzuu içinde kalan mutat iş ve muameleler” olarak

değerlendirilir.

Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 19.07.2005 tarih ve

4621/7778 sayılı kararında

5

, Türk Hukukundaki yerleşik uygulamaya

göre ticari şirketlerin ana sözleşmelerinde iştigal sahası içerisinde açık-

ça gösterilmemiş olsa bile, ticari faaliyetlerinin icabı olarak kefalet ve

garanti sözleşmeleri yapmaları yönünden ehil sayılmaları gerektiğine

hükmetti. Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07.02.1978 tarih ve

TİCARET HUKUKU

43

5

www.kazancı.com.tr

erişim tarihi: 3 Mart 2015.