Previous Page  86 / 489 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 86 / 489 Next Page
Page Background

bu ve benzeri konulardaki kararlarına yazılı olarak itiraz eden pay sa-

hipleri; hâkim teşebbüsten, zararlarının tazminini veya paylarının var-

sa en az borsa değeriyle, böyle bir değer bulunmuyorsa veya borsa de-

ğeri hakkaniyete uygun düşmüyorsa, gerçek değerle veya genel kabul

gören bir yönteme göre belirlenecek bir değerle satın alınmasını mah-

kemeden isteyebilirler.

Bu noktada ilk tartışma tazminat ve payların satın alınması talebi-

nin bağımsız davalar olup olmadığı konusunda bulunmaktadır. Teki-

nalp tazminat davası ile payların satın alınması davasının ayrı davalar

olduğunu ve davacının iki davayı birden açamayacağını, bu iki davanın

birbirinin alternatifi olabileceğini belirtir

1

. Ancak bu davayı tek bir da-

va olarak görüp, davada ileri sürülebilecek taleplerin paysahibinin za-

rarının tazmini veya paylarının satın alınması şeklinde ortaya çıkabile-

ceğini savunan görüş de bulunur.

İlgili hükümde görüldüğü üzere davanın açılabilmesi için belirli

şartların yerine getirilmesi gerekir. Bu şartlar (i) TTK m. 202/2’de ön-

görülen bir genel kurul veya yönetim kurulu kararının varlığı, (ii) ka-

rarın bağlı şirket bakımından açıkça anlaşılabilir haklı bir sebebi bu-

lunmaması, (iii) kararın hakim teşebbüsün hakimiyetinin uygulanması

ile alınmış olması, (iv) paysahibinin genel kurul kararına red oyu verip

tutanağa geçirtmesi veya yönetim kurulu kararına yazılı olarak itiraz

etmesi ve (v) kararın pay sahibine zarar verecek nitelik taşımasıdır.

Davacı

Bu davanın davacısı bağlı ortaklığın paysahibi olarak düzenlenir.

Paysahibinin davayı açabilmesi için ilgili genel kurul kararının alındı-

ğı tarihte pay sahibi sıfatını haiz olması gerekir. Bununla birlikte TTK

m. 202/2’de gösterilen şartları yerine getirmeyen paysahibinin bu da-

vayı açması mümkün değildir. Buna göre pay sahibi, bir genel kurul

kararı söz konusu olduğu halde, genel kurul kararına red oyu vermiş ve

muhalefetini tutanağa geçirtmiş olmalı; yönetim kurulu kararı söz ko-

nusu ise kararı öğrenince yazılı olarak itirazda bulunmuş olmalıdır. İl-

gili hüküm uyarınca çekimser oy kullanan veya toplantıya katılmayan

paysahibinin dava açma hakkı bulunmaz. Ancak genel kurula katılımı

70

HUKUK POSTASI 2014

1

Ünal TEKİNALP

, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, İstanbul 2013, s. 589.