bu ve benzeri konulardaki kararlarına yazılı olarak itiraz eden pay sa-
hipleri; hâkim teşebbüsten, zararlarının tazminini veya paylarının var-
sa en az borsa değeriyle, böyle bir değer bulunmuyorsa veya borsa de-
ğeri hakkaniyete uygun düşmüyorsa, gerçek değerle veya genel kabul
gören bir yönteme göre belirlenecek bir değerle satın alınmasını mah-
kemeden isteyebilirler.
Bu noktada ilk tartışma tazminat ve payların satın alınması talebi-
nin bağımsız davalar olup olmadığı konusunda bulunmaktadır. Teki-
nalp tazminat davası ile payların satın alınması davasının ayrı davalar
olduğunu ve davacının iki davayı birden açamayacağını, bu iki davanın
birbirinin alternatifi olabileceğini belirtir
1
. Ancak bu davayı tek bir da-
va olarak görüp, davada ileri sürülebilecek taleplerin paysahibinin za-
rarının tazmini veya paylarının satın alınması şeklinde ortaya çıkabile-
ceğini savunan görüş de bulunur.
İlgili hükümde görüldüğü üzere davanın açılabilmesi için belirli
şartların yerine getirilmesi gerekir. Bu şartlar (i) TTK m. 202/2’de ön-
görülen bir genel kurul veya yönetim kurulu kararının varlığı, (ii) ka-
rarın bağlı şirket bakımından açıkça anlaşılabilir haklı bir sebebi bu-
lunmaması, (iii) kararın hakim teşebbüsün hakimiyetinin uygulanması
ile alınmış olması, (iv) paysahibinin genel kurul kararına red oyu verip
tutanağa geçirtmesi veya yönetim kurulu kararına yazılı olarak itiraz
etmesi ve (v) kararın pay sahibine zarar verecek nitelik taşımasıdır.
Davacı
Bu davanın davacısı bağlı ortaklığın paysahibi olarak düzenlenir.
Paysahibinin davayı açabilmesi için ilgili genel kurul kararının alındı-
ğı tarihte pay sahibi sıfatını haiz olması gerekir. Bununla birlikte TTK
m. 202/2’de gösterilen şartları yerine getirmeyen paysahibinin bu da-
vayı açması mümkün değildir. Buna göre pay sahibi, bir genel kurul
kararı söz konusu olduğu halde, genel kurul kararına red oyu vermiş ve
muhalefetini tutanağa geçirtmiş olmalı; yönetim kurulu kararı söz ko-
nusu ise kararı öğrenince yazılı olarak itirazda bulunmuş olmalıdır. İl-
gili hüküm uyarınca çekimser oy kullanan veya toplantıya katılmayan
paysahibinin dava açma hakkı bulunmaz. Ancak genel kurula katılımı
70
HUKUK POSTASI 2014
1
Ünal TEKİNALP
, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, İstanbul 2013, s. 589.