önce, işletmenin unsurlarından olan her bir malvarlığı unsurunun ken-
dilerine uygulanan hükümler uyarınca ayrı tasarruf işlemlerine tabi ol-
ması söz konusu idi, örneğin işletme dâhilindeki bir taşınmazın devri
için tapu sicilinde, araçların devri için trafik sicilinde ayrı ayrı devir iş-
lemleri yapılması gerekmekteydi. Bu açıdan, TTK’nın işletme devrinin
bütünlüğü bakımından önemli ve olumlu bir adım attığı belirtilmelidir.
Kanun koyucu bu işlem bütünlüğünü, yazılı şekil şartı, ticaret siciline
tescil ve ilan ve diğer sicillere ticaret sicil tarafından bildirim düzenle-
meleri ile sağlar. Tescil ve ilanın niteliği, TSY m. 133’te “Ticari İşlet-
menin Devri” başlığı altında düzenlenir. TSY m. 133/3 uyarınca, devir
sözleşmesinin tümü tescil edilmelidir. Tescil kurucu unsur olarak belir-
tilir. İlan ise açıklayıcı olup üçüncü kişilerin iyi niyetini ortadan kaldı-
rır. Ancak, burada bütünlük açısından en önemli unsur, diğer sicillere
bildirim düzenlemesidir. TSY m. 135/5 gereği, sicil müdürlüğü tarafın-
dan işletmenin devrinin tescili ile eş zamanlı olarak, devredilen işletme
malvarlığına dâhil olan tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benze-
ri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların devralan adına tescili için
ilgili sicillere derhal bildirim yapılır.
Belirtilen düzenlemeler çerçevesinde, malvarlığı niteliğinde olan
işletme devri işlemleri bakımından kanun koyucu resmi siciller nezdin-
de tek adımda bir devir düzenleyerek işlemi kolaylaştırma yoluna git-
miştir. Ayrıca, belirli malvarlığı veya risk unsurlarını tarafların iradesi-
ne göre ayrıca bir işlem yapmaya gerek kalmaksızın işlem kapsamı dı-
şına çıkarabilme imkânı da bir avantaj olarak değerlendirilebilir.
Sözleşmeler
TTK’nın Temmuz 2012’de yürürlüğe girmesinden önce, işletme-
nin bir bütün halinde tek bir işlem ile devrine ilişkin özel hüküm olma-
dığından, işletmeye ilişkin sözleşmelerin diğer tarafın onayı ile tek tek
devri gerekmekteydi. TTK’nın yürürlüğe girmesi sonrası, işletme dev-
ri kapsamında sözleşmelerin devri doktrinde tartışmalı hale gelmiştir.
Kira sözleşmelerine özgü olarak her ne kadar TTK m. 11/3
ticari işlet-
menin
, malvarlığı unsurları devri için ayrı ayrı işlem yapmaya gerek
kalmaksızın bir bütün halinde devredilebileceğini belirtmekte ise de,
temel argüman olarak, bazı akademisyenler sözleşmelerin borç ve ala-
cak hakkı yaratması sebebiyle malvarlığı olarak kabul edileceğini be-
lirtmekte iken, bazı akademisyenler sözleşmelerin TBK’nın taraf deği-
TİCARET HUKUKU
75