Acentenin Rekabet Etmeme Yükümlülüğü
*
Av. Naciye Yılmaz
Giriş
Türk Hukukunda acentenin rekabet etmeme yükümlülüğü iki ayrı
kapsamda incelenir. Bunlardan ilki, acentenin acentelik sözleşmesinin
devamı boyunca söz konusu olan kanundan doğan rekabet etmeme yü-
kümlülüğüdür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) “
İnhi-
sar
” başlıklı 104. maddesi uyarınca acente, aynı yer ve bölge içinde,
birbirleri ile rekabette bulunan birden fazla ticari işletmenin acenteliği-
ni üstelenemez. Bu yükümlülük, acentenin sadakat borcu gereğidir.
Acentenin rekabet etmeme yükümlülüğünün ikinci görünümü ise
acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra öngörülen rekabet ya-
sağı sözleşmeleridir. Rekabet yasağı sözleşmeleri TTK madde 123 çer-
çevesinde düzenlenir. TTK’nın gerekçesinde bu düzenlemenin amacı-
nın, TTK öncesi dönemde çoğu zaman müvekkil isteği ve baskısıyla
sözleşme özgürlüğü çerçevesinde yapılan rekabet yasağı sözleşmeleri-
ne zaman ve konu sınırlaması, şekil koşulu ve yasak karşılığı tazminat
edimi öngörülmek suretiyle acentelerin korunması olduğu belirtilir.
Acentelik Sözleşmesinin Süresince Rekabet Etmeme
Yükümlülüğü
TTK madde 104’te düzenlenen inhisar hakkı kavramı doktrin ve
uygulamada
“tekel hakkı”
veya
“münhasırlık”
olarak nitelendirilir.
TTK “tek acente-tek müvekkil” ilkesini benimser
1
, ancak aksi sözleş-
me ile kararlaştırılabilir. Acentenin, acentelik sözleşmesi süresince re-
kabet etmeme yükümlülüğü, müvekkilin tekel hakkı olarak nitelendiri-
lir. Aksine yazılı bir anlaşma olmadıkça, acente, sadakat borcu gereği
TİCARET HUKUKU
79
*
Aralık 2014 tarihli Makale
1
Kaya, Arslan
; Türk Ticaret Kanunu Şerhi, Birinci Kitap Yedinci Kısım: Acentelik, Beta Yayın-
ları, 2013, s. 42.