sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına karar verebilir. Bununla birlikte,
hâkim,
duruma uygun düşen
ve
kabul edilebilir diğer bir çözüme
de
karar verebilir. Burada hâkime geniş takdir yetkisi tanındığı görülür.
Karar verilebilecek çözümler içtihatlarla birlikte genişleyecek ve açık-
lığa kavuşacaktır. Ancak hakimin karar verdiği çözümün duruma uy-
gun düşmesi ve kabul edilebilir olması gerekir. Duruma uygun çözüm,
somut olaya çare olan, davacıların ve şirketin çıkarlarını koruyan den-
geli bir çözümdür. Bu alternatif çözüm, somut olayın özellikleri dikka-
te alınarak belirlenir ve çözümün haklı sebebi ortadan kaldırması ve
davacıları tatmin etmesi gerekir. Karar verilecek çözümün ayrıca kabul
edilir olması aranır. Burada kastedilen davacı pay sahipleri ile şirket tü-
zel kişiliğinin çıkarları arasında bir dengenin sağlanmasıdır. Orantılı
çözümler kabul edilebilir çözüm olarak değerlendirilir.
Bu bağlamda İsviçre öğretisinde duruma uygun çözüm olarak
mahkemelerin verdiği kararlara ilişkin örneklerden yararlanılabilir. Bu
çözümlerden bazıları kar dağıtma zorunluluğu, sermaye azaltma yolu
ile kısmı tasfiye şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca şirketin bölünerek, bölü-
nen kısımda yalnızca davacının ortak olacağı yeni bir şirket oluşturul-
ması ve bölünerek kurulan yeni şirketin sermayesinin davacının payla-
rının gerçek değerine eşit olması çözümü de dikkate alınabilir. Haklı
sebeple fesih davası sonucunda bölünmeye karar verilebileceği, Türk
doktrininde de kabul gören bir görüştür.
Haklı Sebeple Fesih Hükümlerinin Zaman Bakımından
Uygulanması
Yukarıda değinildiği üzere anonim şirketlerin haklı sebeplerle fes-
hi TTK ile Türk hukukuna girmiş bir kurum olduğundan, ilgili madde-
nin zaman bakımından uygulanması da incelenmelidir.
6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama
Şekli Hakkında Kanun (“Uygulama Kanunu”) m. 2, Eski TTK ve
TTK’nın zaman yönünden uygulanma alanlarını düzenler. İlgili mad-
de uyarınca, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen
olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükteyken
meydana gelmişlerse o kanun hükümleri uygulanır.
Yine Uygulama Kanunu m. 3 uyarınca ise, tarafların iradelerinden
bağımsız olarak, kanunla düzenlenen hukukî ilişkilere, bunlar TTK yü-
56
HUKUK POSTASI 2014