İlgili madde uyarınca sorumluluk müteselsil olmakla birlikte, mü-
teselsil sorumluluk ancak tasfiye memurlarının birlikte yönetim ve
temsilinin söz konusu olduğu hallerde geçerli olur. Eğer, genel kurul
kararı ile tasfiye memurları arasında görev dağılımı yapılmış ve tasfi-
ye memurlarına münferiden işlem yapma yetkisi verilmişse, her me-
mur kendi yaptığı işlemden bizzat sorumlu olur.
Tasfiye memurlarının kanundan veya esas sözleşmeden doğan yü-
kümlülüklerini ihlal etmeleri halinde şirket, pay sahibi veya şirketin
alacaklıları sorumluluk davası açabilirler. Dava, zararın ve sorumlunun
öğrenildiği tarihten itibaren iki ve herhalde zararı doğuran eylemden
itibaren beş yıl içinde açılmalıdır. Bu sürelerin geçmesi ile dava zama-
naşımına uğrar. Ancak zararı meydana getiren fiil 5237 sayılı Türk Ce-
za Kanunu’na göre suç teşkil ediyorsa ve daha uzun bir zamanaşımı
öngörülmesi halinde, tazminat davası da bu zamanaşımı süresi içinde
açılabilir (TTK m. 560).
Sonuç
TTK uyarınca sona erme ve tasfiye sürecine giren şirkete tasfiye
memuru atanır ve artık tasfiye bu memurlar tarafından gerçekleştirilir.
Bu kapsamda tasfiye memurlarının önemli rolü olmakla beraber so-
rumlulukları da önemlidir.
52
HUKUK POSTASI 2014